29-06-2006, 16:37 | #1 | |||||||||||||||||||
|
TTK Tasarısı Hakkında
Tasarı metni aşağıdaki linktedir.
http://www.kgm.adalet.gov.tr/turktic...nutasarisi.htm Ayrıca buraya Ünal Tekinalp tarafından yazılmış sunuş metnini ekliyorum.
|
05-07-2006, 12:49 | #2 |
|
TTK tasarısını tartışmak, Mevcut TTK ile karşılaştırmak, eleştiri ve görüşlerimizi belirtmek için nasıl bir yöntem izleyeceğimizi öncelikle belirlememiz gerekir.
Madde madde üzerinden geçmek yerine mevcut TTK hükümlerini değiştiren ve farklılık arz eden hükümler ile ilk defa TTK 'ya girecek olan hükümleri incelemekte yarar görüyorum. BU konudaki görüşlerinizi lütfen bu alana yazarsanız, ona göre ortak bir yöntem bulup, bir an önce Çalışma Grubunu hayata geçirelim. Saygılarımla. |
09-07-2006, 21:54 | #3 |
|
Yeni TTK Tasarısı, Genel Gerekçesi ve Madde Gerekçeleri ile oldukça ayrıntılı ve iyi hazırlanmış bir metin olarak internette kolaylıkla bulunabilir ve incelenebilir. Tasarı, TTK'nın hangi hükümlerini hangi gerekçe ile ve neden değiştirdiğini açıklıkla ortaya koymaktadır. Bu hükümler incelenerek ve yerleşik uygulama sorunları dikkate alınarak değişikliklerin yerinde olup olmadığı yönünde sağlıklı fikirler üretilebilir.
Yeter ki, oldukça uzun Gerekçeli Tasarı Metni'ni okumaya zamanımız olsun ve üzerinde yoğunlaşmaya sabrımız elversin. Kolaylıklar... |
20-09-2006, 21:14 | #4 |
|
Ultra Vİres Kurami
Ben ticaret hukukunu bu yıl almış bir öğrenci olarak çalışma grubundaki ilk tartışma konusunu açmak istiyorum.Ticaret kanunumuza göre ;ticaret ortaklıklarının ehliyeti işletme konuları ile sınırlıdır.İşletme konularının dışındaki konularda faaliyette bulunamazlar.Buna ultra vires kuramı denir.Fakat tasarı ile ultra vires kuramı çok yumuşatılmış ve kaldırılmaya çalışılmıştır.Tasarı da 'işletme konusu ile sınırlı kalmak' ibaresi çıkarılmış ve ticaret ortaklıklarının ehliyetleri genişletilmiştir.Bu durumda peynir üreten bir ticaret şirketi çimento alışverişi yapabilirmi?Tasarının işletme konuları ile sınırlı kalmak ibaresini çıkarmış olması ultra vires kuramını tamamen mi yok etmiştir?Yoksa bunun bir sınırı var mıdır?Varsa, bu tasarıda belirtilmediğine göre bu sınır nasıl belirlenicek?
|
24-09-2006, 20:43 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Teşekkürler. Sizden de aynı şeyi rica ediyorum. Tasarıda bulunan yeni hükmü alıntılayıp, eski hükümle karşılaştırabileceğimiz bir şekilde bu alana ekleyelim. Sonra yine tasarı kanun gerekçesini özetle ekleyelim. Saygılarımla.. |
26-09-2006, 23:58 | #6 |
|
Ultra vires kuramı mevcut TTk'nın 137. maddesinde düzenlenmiştir.
B) HÜKM SAHISLARIN EHLYET MADE 137 - Ticaret sirketleri hükmi sahsiyeti haiz olup sirket mukavelesinde yazılı isletme mevzuunun çevresi içinde kalmak sartiyle bütün hakları iktisap ve borçları iltizam edebilirler. Bu husustaki kanuni istisnalar mahfuzdur. Tasarıda ise bu konu 125. maddede yer almaktadır.Fakat tasarının ilgili maddesini elde edemediğim için ekleyemedim.Eğer elde edebilen varsa maddeyi buraya eklemesini rica ediyorum.Böylece tartışmayı başlatabiliriz.Saygılar... |
27-09-2006, 21:27 | #7 |
|
Ticaret Hukuku Dersinden bildiğim kadarıyla ultra vires;şirketin "hak ehliyeti"dir.Arslanlı'nın doktora teziyle 1956 yılında ttk'ya alınmış ve 1957'de yürürlüğe girmiş bir kavram olup günümüzde gerekliliği çok tartışılmıştır batı ülkelerinde uygulanmamaktadır.Şirket ultra vires kuralı nedeniyle anasözleşmesine yazılan konunun dışına çıkamamaktadır.Bu da günümüz ticaret hayatı açısından elverişli değildir.Ultra vires bildiğim kadarıyla tasarıya alınmamıştır.Yanlışsam düzeltiniz lütfen.Saygılarımla.
|
27-09-2006, 22:31 | #8 |
|
Hayır yanılmıyorsunuz.Ultra vires kuramı tasarıya alınmadı.Mevcut TTk nın 137.maddesini tasarıda 125. madde karşıladığı için o maddeyi ekleyip ultra vires kuramı ile ilgili yapılan değişikliği tartışmayı amaçlıyordum.Ancak 125.maddeyi elde edemedim ne yazıkki.Ekleyen olursa memnun olurum.Saygılar...
|
27-09-2006, 22:43 | #9 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Yılmaz ilgili maddeleri ekledim.Görüldüğü gibi tasarıda ultra vires kuralı tamamen ortadan kaldırılmış.Zaten günümüzde geçerliliğini çoktan yitirmiş bir kuraldır.Saygılarımla. |
27-09-2006, 23:04 | #10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|
01-12-2006, 23:58 | #11 |
|
bende ticari işle ilgili tasarı ve mevcut ttk karşılaştırması yapmalıyım hangi hükümleri ele almalıyım ve kitaba bağlı kalmak doğru olur mu?
|
02-12-2006, 00:55 | #12 |
|
Ultra vires, Latince bir kavramdır. Kelime anlamı itibariyle, “ultra” ötesine, ötesinde, dışına, dışında; “vires” ise, güç, kuvvet demektir.
Buna göre, ultra vires, gücün, yetkinin ötesinde veya dışında anlamını ifade etmektedir. İşletme konusu işlemlere de "intra vires" denilmekte ve bunlar şirketi bağlamaktadır. 68/151 sayılı ve 9 Mart 1968 tarihli, "kamuyu aydınlatma yönergesi" diye anılan birinci şirketler hukuku yönergesi, Avrupa Topluluğu hukukunda ultra vires kuralını kaldırmış ve üye ülkelerin de bu kuralı kanunlarından çıkarmalarını öngörmüştür. Yönergenin amacı, şirket adına yapılan işlemlerin şirketi bağlayacağına yönelik iyi niyetli üçüncü kişilerin işlem güvenliğini korumaktı. Ultra vires teorisi, anavatanı olan İngiltere'de bile katı bir şekilde uygulanmamıştır. Nitekim Avrupa Birliğinde eğilime paralel olarak, önce European Communities Act 1972 sonra Companies Act 1985 (section 85) ve 1989 (section 108-112) ile gerekli değişiklikler yapılarak ultra vires teorisi tamamen kaldırılmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 24.09.1990 tarih ve 5383/5771 sayılı bir kararında, şirket esas sözleşmesinde açıkça yazılı olmamakla birlikte kredi karşılığı ipotek tesisi işlemini geçerli kabul etmiş, ultra vires saymamıştır. 11. HD., 23.03.1982, 851/122 : “Bir ticari işletmenin kendi ana sözleşmesinde belirtilen işletme mevzuuna doğrudan doğruya girmemekle beraber, o işletmenin ticari faaliyetlerini kolaylaştıran ticari iş ve ticari sözleşmelerin de, o işletmenin mevzuu içinde bulunduğunun kabulü zorunludur. Ticari amaç güden işletmelerin kredi temini konusunda bankalara karşı müştereken sorumluluk yüklenmek suretiyle birbirlerine destek olmaları ve ticari faaliyetlerini bu suretle sürdürebilmeleri halini, ticari hayatın normal ve mutad işlemleri arasında kabul etmek gerektiğinden, bu davada söz konusu olan kefalet aktinin de davacı şirket yönünden kendi işletme çerçevesi içinde kalan bir muameleden ibaret olduğunun göz önünde tutulması zorunlu bulunmaktadır. ..Açıklanan bu hususlarda Dairemizin kökleşmiş içtihadı bulunmaktadır”. Buna karşılık Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (29.11.1969, 13906/847), bir şirketin siyasi partiye bağışta bulunma işlemini işletme konusu dışında kabul ederek geçersiz saymıştır. Ticaret şirketlerinin hak ehliyetinin, sözleşmesindeki konularla sınırlandırılması anlamına gelen ultra vires (ehliyet dışılık) teorisi, Avrupa Birliği’nde ve özellikle Amerikan hukukunda terk edildiği gibi Tasarı’da da ter almamaktadır. TTK Tasarısı Genel Gerekçe: “6762 sayılı Kanun, ticaret şirketlerinin, şirket sözleşmesinde yazılı işletme konusunun çerçevesi içinde kalmak şartı ile, hak iktisap edebilecekleri ve borç yüklenebilecekleri ilkesel hükmünü içeriyordu. Bu hüküm uyarınca, işletme konusu dışında ticaret şirketleri hak ehliyetini haiz değildi; işletme konusu dışında yapılan işlemler ultra vires olduğu için yok sayılıyordu. Türk hukukuna 1957 tarihli 6762 sayılı Kanun ile giren, ticaret şirketleri hukukuna hakim olan bu temel kural, Türk ticaret ve medeni hukuk öğretilerinde eleştiriliyordu. Hatta bazıları ultra vires'i geçmiş yıllarda kalan merkezî planlama anlayışı ile bağlantılı görüyordu. AET 1968 tarihli ve 68/54 sayılı, şirketlere ilişkin birinci yönergesinde, AET'ye üye ülkelerin ultra vires kuralını kanunlarından çıkarmalarını öngörüyordu. Yönerge, bu hükmü ile üçüncü kişileri korumayı amaçlıyordu. Temsile yetkili kişilerin, şirket adına yaptıkları işlemlerin şirketi bağlayacağına üçüncü kişilerin güvenmelerinin sağlanması, işlem ve pazar güvenliği için şarttı. Bir taraftan hep gündemde bulunan eleştiriler, diğer taraftan AET'nin yönergesi dikkate alınarak ultra vires hükmüne Tasarı’da yer verilmemiştir. İlkenin kaldırılması sebebiyle, şirketin işletme konusu dışında yapacağı işlemlerin sonuçları, kanunda üçüncü kişinin iyiniyeti çerçevesinde düzenlenmiştir”. |
29-01-2007, 01:27 | #13 |
|
TTK Tasarısı madde 125in gerekçesi:
Madde 125 - Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 137 nci maddesinde öngörülmüş bulunan ve tüm ticaret şirketleri için geçerli olan ultra vires ilkesini, AET'nin 68/151 sayılı şirketlere ilişkin Birinci Yönergesinin ilgili hükmünü dikkate alarak kaldırmıştır (Genel Gerekçenin 100 numaralı paragrafına bakılmalıdır.). Ticaret şirketleri Türk Medenî Kanununun 48 inci maddesi çerçevesinde haklardan yararlanabilecek, borçlar üstlenebileceklerdir. 371 inci maddenin ikinci fıkrasında olduğu gibi Tasarının bazı hükümlerinde, işletme konusu dışında yapılan işlemlerin hukukî sonuçları özel olarak düzenlenmiştir. Genel gerekçenin 100 nolu paragrafı: III. Deniz Hukuku Derneği'nin Çalışmaları 100 Deniz Hukuku Derneği 1999 yılı başlarında 6762 sayılı Kanunun deniz ticaretine ilişkin hükümlerinin değiştirilmesi konusunda bir model oluşturmak üzere bir taslak[1] hazırlatmıştır. Deniz Hukuku Derneğinin çalışması, Tasarının Beşinci Kitabının hazırlanmasına ilişkin çalışmalarda ve tartışmalarda dikkate alınmıştır [1] Rayegân Kender / Ergon Çetingil, Türk Ticaret Kanununun Deniz Ticaretine Ayrılan Dördüncü Kitabındaki Hükümlerin Değiştirilmesine Dair Tasarı Taslağı, Deniz Hukuku Dergisi, Özel Sayı (Nisan-2002). |
29-01-2007, 01:37 | #14 |
|
Gerekçeden anladığım kadarıyla tasarı zaten kullanılmamaya başlamış olan ultra vires kuramını kaldırarak şirketlerin ehliyetinin kapsamını genişletmeyi amaçlamıştır.Ancak bu ilkeden tamamende vazgeçemediği için gerektiği yerlerde özel olarak ilgili maddelerde ayrıca düzenlendiğini belirtmiştir.Örneğin;
2. Kapsam ve sınırlar Madde 371 - (1) Temsile yetkili olanlar şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işleri ve hukukî işlemleri, şirket adına yapabilir ve bunun için şirket unvanını kullanabilirler. Kanuna ve esas sözleşmeye aykırı işlemler dolayısıyla şirketin rücu hakkı saklıdır. (2) Temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar; meğerki, üçüncü kişinin, işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bildiği veya durumun gereğinden, bilebilecek durumda bulunduğu ispat edilsin. Şirket esas sözleşmesinin ilân edilmiş olması, bu hususun ispatı açısından, tek başına yeterli delil değildir. (3) Temsil yetkisinin sınırlandırılması, iyiniyet sahibi üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez; ancak temsil yetkisinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine özgülendiğine veya birlikte kullanılmasına ilişkin tescil ve ilân edilen sınırlamalar geçerlidir. (4) Temsile yetkili kişiler tarafından yapılan işlemin esas sözleşmeye veya genel kurul kararına aykırı olması, iyiniyet sahibi üçüncü kişilerin o işlemden dolayı şirkete başvurmalarına engel değildir. (5) Temsile veya yönetime yetkili olanların, görevlerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden şirket sorumludur. Şirketin rücû hakkı saklıdır. 371. madde ikinci fıkrasıyla özel olarak ultra vires kuramını düzenlemiştir.Fıkrada işletme konusu dışında kalan işlerinde şirketi bağlayacağı ifade edilmiştir. Bana görede ultra vires kuramının genel bir hüküm olmaktan çıkarılıp gerektiği hallerde özel olarak düzenlenmesi gayet iyi olmuş.Ultra viresin kaldırılması pek aklıma yatmamıştı.Ama gerekçeden bu bilgileri edinince mantıklı bir çalışma olduğunu anladım.Saygılar... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tanık Koruma Yasa Tasarısı | Av.Suat Ergin | Hukuk Haberleri | 10 | 22-07-2008 11:15 |
HMUK kanun tasarısı Paneli | Av. Bülent Sabri Akpunar | Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu | 2 | 14-08-2006 18:20 |
CMUK Tasarısı | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Hukuk Sohbetleri | 6 | 05-12-2004 17:03 |
Tck Tasarısı | ali | Meslektaşların Soruları | 1 | 18-03-2004 16:48 |
Tck yasa Tasarısı ! | Sibel | Meslektaşların Soruları | 5 | 16-05-2003 23:58 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |