karşı tarafın temyizi temyiz hakkı doğurur mu

Teşekkür ederim Suat bey.Dediğiniz gibi atlamışım yazdığınız mesajı.Benim durumumda yapılacak bir şey yok sanırım.İlginize teşekkür ederim

Sayın Baki Kuru'ya göre:"İş Mahkemeleri Kanunu, iş mahkemesi kararlarının temyizi hakkında, sadece temyiz süresinin tefhimden itibaren 8 gün olduğu, temyiz incelemesinin iki ay içinde yapılması ve karar düzeltme yolunun kapalı olduğu hakkında özel hükümler içermektedir(5521 S.K. m.8: "İş mahkemelerince verilen nihai kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Şu kadar ki, para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararlar hariç, miktar veya değeri bin lirayı geçmeyen davalar hakkındaki nihai kararlar kesindir.
İstinaf yoluna başvurma süresi, karar yüze karşı verilmişse nihai kararın taraflara tefhimi, yokluklarında verilmiş ise tebliği tarihinden itibaren sekiz gündür.
Bölge adliye mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
Kanun yoluna başvurulan kararlar, bölge adliye mahkemesi ve Yargıtayca iki ay içinde karara bağlanır.
Yargıtayın kararlarına karşı karar düzeltme yoluna başvurulamaz"). Bunun dışındaki hallerde HUMK'nun temyize ilişkin hükümleri (HUMK m.427 vd.) iş mahkemesi kararlarının temyizinde de uygulanır. Çünkü, İş Mahkemeleri Kanununda "sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır (İş Mah. K. m.15)"... Aynı nedenle, yani İş Mahkemeleri Kanunu 15.maddesindeki genel yollama (atıf) nedeniyle, HUMK 433. maddesi hükmünün de İş Mahkemesi kararlarının temyizi halinde de uygulanması gerekir; fakat Yargıtay 9 ve 10. Hukuk Daireleri karşı görüştedir" (Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt 5, Prof.Dr Baki KURU).

Saygılar...

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Öte yandan, iş davaları ile ilgili olarak Yargıtay uygulamasını da (Örnek kararla) sözünü ettiğim mesajlarda belirtmiştim. Yine yürürlükte olan maddeyi de alıntıladım. Bu maddede iş mahkemelerinin verdiği kararlara karşı açıkça "karşı temyiz" müessesesinden söz edilmediği için, kararı "karşı temyiz" etmek sözkonusu değildir. Yani HUMK değil, İş Mahkemeleri Kanunu uygulanacaktır.

Suat Bey,

İcra Hukuk Mahkemelerinin kararları bakımından görüşünüz nedir?

Konu ilk sorudan biraz uzağa kaymış ama belirtmek istediğim birşey var. Soruyu soran arkadaşımız boşanmayı istediklerini ama nafaka ve tazminata hükmedildiğini, karşı tarafın boşanma konusunu temyiz ettiğini söylemekte. Eğer nafaka ve tazminat boşanmaya bağlı bir feri talep ise -yani boşanma kararı keşinleşmeden infazı mümkün değilse, teknik olarak keşinleşmiş bir nafaka-tazminat hükmünden bahsedilebilir mi? Yani nafakanın kaderi boşanmaya bağlı gibi...

Alıntı: Yazan Av.Mehmet Saim Dikici Suat Bey, İcra Hukuk Mahkemelerinin kararları bakımından görüşünüz nedir?

Şurada cevap vermişim:

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Çok benzer bir dava tecrübe etmiştik. İmza inkarının kabulüne karar verilmişti. Ancak kötüniyet tazminatına hükmolunmamıştı. Katılma yolu ile temyiz neticesinde, Yargıtay bu husus bakımından kararı bozmuştu. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=54680

Alıntı: Yazan Av.Fatih KISA Konu ilk sorudan biraz uzağa kaymış ama belirtmek istediğim birşey var. Soruyu soran arkadaşımız boşanmayı istediklerini ama nafaka ve tazminata hükmedildiğini, karşı tarafın boşanma konusunu temyiz ettiğini söylemekte. Eğer nafaka ve tazminat boşanmaya bağlı bir feri talep ise -yani boşanma kararı keşinleşmeden infazı mümkün değilse, teknik olarak keşinleşmiş bir nafaka-tazminat hükmünden bahsedilebilir mi? Yani nafakanın kaderi boşanmaya bağlı gibi...

Yorumunuza aynen katılıyorum.

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Şurada cevap vermişim:

Cevabınız şurada sanırım: http://www.turkhukuksitesi.com/showp...63&postcount=7

Yani demişsiniz ki; İcra hakimliği kararları bakımından "katlma yoluyla temyiz mümkündür"

O zaman iş Mahkemeleri açısından, Katılma yoluyla temyiz olmaz derken, " iş kanununda katılma yoluyla temyiz düzenlenmemiştir" şeklindeki gerekçeniz, İcra Mahkemeleri bakımından da aynen geçerli olamaz mı? Değilse neden?

Teşekkürler,

Alıntı: Yazan Av.Mehmet Saim Dikici Cevabınız şurada sanırım: http://www.turkhukuksitesi.com/showp...63&postcount=7 Yani demişsiniz ki; İcra hakimliği kararları bakımından "katlma yoluyla temyiz mümkündür" O zaman iş Mahkemeleri açısından, Katılma yoluyla temyiz olmaz derken, " iş kanununda katılma yoluyla temyiz düzenlenmemiştir" şeklindeki gerekçeniz, İcra Mahkemeleri bakımından da aynen geçerli olamaz mı? Değilse neden? Teşekkürler,

1- "Gerekçe" benim değil, Yargıtay'ın gerekçesidir.

2- Neden aynen geçerli olsun?

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin 1- "Gerekçe" benim değil, Yargıtay'ın gerekçesidir. 2- Neden aynen geçerli olsun?

İcra Kanununda katılma yoluyla temyiz düzenlenmiş midir?

Alıntı: Yazan Av.Mehmet Saim Dikici İcra Kanununda katılma yoluyla temyiz düzenlenmiş midir?

Düzenlenmemiş midir?

Benim de başımda şöyle bir olay var.Sulh hukuk mahkemesine açmış olduğumuz dava değeri 2.500 TL olan davada mahkeme 1.000 TL'nin kabulüne karar verdi.(karar tarihi 2010 yılı) Ancak tarafımıza takdir etmesi gereken vekalet ücretini eksik takdir etti.ben katılma yolu ile temyiz etmek istesem şöyle bir sorun var. Davalı açısından miktar itibariyle karar kesin. Ancak davalı buna rağmen kararı temyiz etse,ben katılma yolu ile temyiz edebilir miyim. Bana göre cevap olumsuz ama sizlerin de görüşlerini merak ediyorm. Özellikle Suat Bey'in

Alıntı: Yazan Av.Erkan Uygun Benim de başımda şöyle bir olay var.Sulh hukuk mahkemesine açmış olduğumuz dava değeri 2.500 TL olan davada mahkeme 1.000 TL'nin kabulüne karar verdi.(karar tarihi 2010 yılı) Ancak tarafımıza takdir etmesi gereken vekalet ücretini eksik takdir etti.ben katılma yolu ile temyiz etmek istesem şöyle bir sorun var. Davalı açısından miktar itibariyle karar kesin. Ancak davalı buna rağmen kararı temyiz etse,ben katılma yolu ile temyiz edebilir miyim. Bana göre cevap olumsuz ama sizlerin de görüşlerini merak ediyorm. Özellikle Suat Bey'in

Sizin temyiz talebiniz, davalının temyiz talebine tabi olduğundan temyiz edemezsiniz. Davalının temyiz talebi "kesinlik sınırı" nedeniyle red edileceği için, sizin temyiz gerekçeleriniz incelenmeyecektir.

Katılma yoluyla temyiz eden de diğer temyiz eden kadar harç öder mi yoksa farklı mı hesaplanır?

Davacı olduğumuz bir davada reddedilen kısım temyiz sınırının altında olduğundan temyiz etmemiştik ancak temyiz sınırının üstünde olan kabul edilen kısım yönünden davalı temyiz etti. Bu durumda katılma yoluyla temyiz etsek temyiz talebimiz Yargıtayca reddolunur mu yoksa esasa girilir mi ?

Alıntı: Yazan txyz Davacı olduğumuz bir davada reddedilen kısım temyiz sınırının altında olduğundan temyiz etmemiştik ancak temyiz sınırının üstünde olan kabul edilen kısım yönünden davalı temyiz etti. Bu durumda katılma yoluyla temyiz etsek temyiz talebimiz Yargıtayca reddolunur mu yoksa esasa girilir mi ?

Bence temyiz talebiniz reddolur.

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Sayın Aksu, Sulh hukuk mahkemesi kararlarına karşı, katılma yoluyla temyizin HUMK 437 üncü madde yollamasıyla 433 üncü madde gereğince mümkün olduğunu bundan önceki mesajımda açıkladım. Sorunuzun ikinci bölümü olan iş mahkemesi kararlarına karşı, katılma yoluyla temyizin mümkün olmadığını Yargıtay kökleşmiş kararlarında; İş Mahkemeleri Kanunu 8 inci maddede hüküm bulunmadığı gerekçesiyle belirlemiştir. Kararlardan bir tanesini aktarıyorum.

30.09.2015 tarihli 2015/2530 Es. 2015/2294 K. sayılı HGK'ya göre iş mahkemesi kararlarının temyizi halinde, katılma yoluyla temyiz mümkün hale gelmiştir. Dolayısıyla yukarıdaki bilgi eskimiştir.