25-06-2010, 16:13 | #31 | |||||||||||||||||||
|
Konunun etik olup olmadığı tartışmasına girmeden sadece şu noktaya vurgu yapmak istedim; usulüne uygun tebliğ eidlmiş ödeme emrine karşı mal beyanında bulunmayan borçlu hakkında, alacaklının şikayeti üzerine, mal beyanında bulununcaya kadar hapsen tazyik kararı almak mümkündür.
Avukat, söz konusu borçlunun süresinde mal beyanında bulunup bulunmadığını bilebilecek konumda olduğundan şikayeti halinde hapis kararı çıkacağını da bilebilecek durumdadır. Dolayısıyla çekilen mesaj aslında borçlunun başına gelmesi muhtemel vakıaların (haciz ve hapsen tazyik) uyarısı mahiyetindedir. EKLEME:Av. Habibe Hanım her ne kadar
|
05-07-2010, 23:24 | #32 | |||||||||||||||||||||||
|
İİK'nun "Hapisle Tazyik" başlıklı 76. maddesi ;"Mal beyanında bulunmayan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar icra hakimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez.Bu kanun hükmü bir icra takibinin varlığı sonucunda tutuklama kararı çıkarmak için yeterlidir. |
06-07-2010, 13:17 | #33 | |||||||||||||||||||||||
|
Yazdığınız madde ile hiç "tutuklama" kararı çıktığını gördünüz mü? Sizin başınızdan böyle bir şey geçti mi? |
08-07-2010, 15:03 | #34 |
|
Bir çok borçlu; farklı dosyalardan gelen kısa mesajlarla ilgili; büroya gelir oldu. Eskiden borçluların elindeki evraklara bakardık dosyanın durumunu anlayabilmek için , şimdi telefonlarındaki sms'lere
|
06-08-2010, 23:07 | #35 | |||||||||||||||||||||||
|
Tamamiyle aynı mesaj içeriğinden dolayı ben de bugün bir başlık açmıştım, sağolsun admin konuyu buraya taşımış(yani hazır tartışılmışı varmış) Ayıp! etiğe aykırı, halkın gözünde avukatlığı yerin dibine batırıcı etkisi var, bence amaçlanan "gelicez, evde olun, çilingir masrafına sokmayın bizi!" düşüncesi. |
26-08-2010, 16:45 | #36 |
|
Bence Sayın Adminin açıklamalarının içeriği ve doyuruculuğu, bir hukukçu olmanız hasebiyle, sizi ikna etmeli diye düşünüyorum Sayın Demirtaş. Burada sms gönderen avukat tarafından objektif surette bir yanlışa sapıldığı açık ve net; zihnimizi açıklamlara yeni yanıtlar bulmaya yönlendirmeyelim bence, yanıt üzerinde iyi düşünelim. Saygılarımla.
|
31-08-2010, 21:54 | #37 |
|
Bunu yapan kişinin bir avukat olduğunu düşünmek bile istemiyorum Umarım iletiyi gönderen kişi vekil harici bir kişidir. Eğer avukat ise diyecek tek kelimem var.Saçmalık.
|
01-05-2012, 16:23 | #38 |
|
-Mesajı alan ve borcunu nasıl ödemesi gerektiğini değil de avukatı nasıl sıkıştıracağını düşünen borçlunun savunulacak tarafı yok. Bazı meslektaşlarım mağdur statüsüne sokmaya çalışmışlar ama ben hiç öyle düşünmüyorum. Hele de 1-2 gün önce başıma gelen şu olaydan sonra: Sırf hamile diye kendisini değil de eşine ulaşmak için 118li hatları aradım ve kefilin eşinin numarasını buldum. (polismiş kendisi) Ama aradığım numaradan karşıma kefil olan bayan çıktı. Ben de durumu sakin ve itinalı biçimde (5yıldır açık olan takipteki) borcu ödemesi gerektiğini izah ettim. 10 dakika sonra eşi aradı. Polis memuru olduğunu ve eşini neden rahatsız ettiğimi sorgulayıp beni baroya şikayet edeceğini söyledi. Etsin...
Borçlu psikolojisi maalesef böyle çalışıyor bizde. -Avukata gelince; (Özellikle) İcra İflas Kanunu ve Çek Yasası'ndaki son değişikliklerden sonra her gün tehdit alıp, her gün (müvekkile vs) hesap verip tüm bunları yaparken meslek etiğine halel getirmeden para kazanmak çok zor. Eminim ki o avukat da birine seni içeri tıktırırım demenin ne kadar acizce ve meslek dışı (eğer taahhüdü ihlali kastetmiyorsa) olduğunun farkındadır. Neyse uzatmadan konu ile ilgili olarak yapılması gerekene dair görüşümü belirteyim. Bence baro ve savcılık ihtimalleri yerine avukat meslektaş ile görüşüp bu konudaki fikri beyan etmek avukattan alınacak tepkiye göre hareket etmek en doğru olacaktır kanaatindeyim. |
01-05-2012, 18:08 | #39 |
|
İcra takibi yoğun olan hukuk bürolarında gerçekten sıkıntılı durumlar yaşanabiliyor. Yaklaşık 1 yıl kadar önce telefonuma bir (SMS=) mesaj geldi, ve 587 TL borcumu ödemek için ____ nolu telefonu aramamı ve hemen ödememi, aksi takdirde evime, araçlarıma, banka hesaplarıma haciz kararı alındığını (!) yazmışlardı...
Şaşırdım ve herhalde bir yanlışlık olmalı diye düşündüm ve yine de arayayım dedim... Aradığım kişi TC kimlik nomu sordu verdim: evet 587 TL borcunuz varmış dedi. Nasıl olur dedim, benim borcum yok. O tarihten tam 9 yıl 11 ay önceki bir işlem nedeniyle borçlu olduğumun görüldüğünü ve ödemezsem haciz kararı alacakalrını söyleyince iyice tepem attı. Dayanağını sordum, söyledi. Oysa öyle bir borcum olamazdı, zamanında ödemiştim elimde hem dekontum hem de sözleşmem vardı... ama kimbilir nerededir diye iyice canım sıkıldı. Allahtan ben hiçbir dekontu, sözleşmeyi belgeyi atmam. Aradım buldum... Gerçekten borcum yoktu. Aradım tekrar, söyledim... "Aaa kusura bakmayın bir yanlışlık olmuş, özür dileriz..." dediler. Bu kadar kolay mı? Şimdi arkadaşlar böyle bir davranış mesleğe açıkça zarar veriyor... Ben avukat olduğum halde son derece rahatsız oldum... Vatandaşı düşünemiyorum. Dekontu bulamasaydım nolacaktı? O nedenle yazılan mesajların gerçek duruma uygun olması ve borçlu da olsa vatandaşı rahatsız etmemesi gerekir. |
01-05-2012, 19:09 | #40 | |||||||||||||||||||||||
|
Avukat dahi olsa, hiç kimsenin, üstelik bir de yasada dayanağı olmayan bir yetkiyi kullanacağından bahisle veya hakikate muhalif aldatıcı beyanlarla, yurttaşın huzur, sükun ve iç emniyetini bozmaya hiç mi hiç hakkı yoktur! |
02-05-2012, 11:54 | #41 | |||||||||||||||||||||||
|
Daha kötüsü, sizden özür diledikten sonra tekrar mesaj ya da belge yollanması... Tekrar aradığınızda da "arkadaş yeni başladı özür dileriz" cevabını tekrar duymanız yüksek olası... Benzer durumlarda icra takibi yapılıyor, vekaleten dosyaya itiraz ediyoruz. İtiraz mevcutken iptal davası açmak yerine mesaj gönderilmesi de hiç etik değil... |
02-05-2012, 13:12 | #42 |
|
Bugün , sanık vekili olarak gittiğim bir keşifte , başkan ; mağdura hitaben : ' Kusura bakma , biliyorum konunun yeniden açılmasından rahatsız olacaksın ama ' şeklinde konuşmaya başladığında , mağdur araya girip ; ' sanık yaşamaya devam ettikçe benim rahatsızlığım bitmez ' dedi . Başkan ve üyeler , bu beyanı duymazdan gelince de , devamla ; 'buradaki herkes şahit olsun , o adam yaşadıkça bana huzur yok ' dedi. Bunun üzerine de başkan ; ' benim yanımda tehdit etme , zapta geçiririm , hapse girersin ' dedi. 1- Sanık yaşadıkça ben huzur bulamam sözü tehdit midir ? 2- Tehdit suçunu işleyenler hapse mi girer ? Yoksa ; 3-Böyle bir cümle için takipsizlik kararı mı verilir ? 4- Bu cümle için kovuşturma açılsa bile beraat kararı verilme oranı çok yüksek değil midir ? Son olarak 5- Ağır Ceza Mahkemesi Başkanının mezkur beyanı ; içerik olarak , avukat arkadaşımızın beyanına benzemekte midir ?
|
02-05-2012, 13:23 | #43 | |||||||||||||||||||||||
|
1-2-3-4: Başkanın "kusura bakma, konunun yendien açılmasına rahatsız olacaksın" lafından sonra söylenen bir söz olduğu için bana göre ortada tehdit yoktur. Kaldı ki, mağdur huzur olmadığını söylerek güvende olmadığını da beyan etmek istemiş olabilir... 5. soruyu anlamadım. Kolay Gelsin... |
02-05-2012, 13:31 | #44 |
|
5.soruda kastettiğim ; burada tartıştığımız avukat arkadaşın ; ' hakkınızda tutuklama kararı çıkarılacaktır ' şeklindeki beyanıyla ; hakimin ; 'cezaevine girersin' şeklindeki beyanının , ne kadar da aynı olduğuydu. Ama hiçbir kimse , mezkur hakime karşı , avukat arkadaşımıza hissedilen duyguları hissetmeyecektir.Zaten gördüğünüz üzere sivil vatandaşın eyleminden bahsediyoruz ama hakimin beyanına ilişkin sorgulama yapmak içimizden gelmiyor.
|
02-05-2012, 14:07 | #45 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım ikisi birbiriyle çok alakalı olmadı bence... Hatta hakimin uyarısını iyiniyetli görmek de gerekiyor, bu muhabbetin sonu tehdite kadar varsaydı, zapta geçirir, keşif mahallinde yasaya aykırı eyleminden dolayı, gözaltına bile aldırma yetkisinin olduğunu biliyorum... Kaldı ki hakimin beyanı, usule aykırı yollarla menfaat temin etmek olmadığını hatırlatmak isterim... Oysa ki, "tutuklanacaksınız" gibi ya da itiraz olduğu halde "hacze geliriz" beyanları, doğru olmadığı gibi, muhakemesiz infaz biçimidir... |
02-05-2012, 15:42 | #46 |
|
Hakim Bey'in, şahsı teskin edici, yola koyucu, ortamın gerilmesini ve konuşmalarının şiddetinin giderek artmasını önlemeye yönelik olduğu anlaşılan yerinde müdahalesinin, konu başlığı altındaki avukat davranışıyla bir ilgisi olmadığını, aynı zemin ve nitelikte ve saikte davranışlar olmadığını düşünüyorum.
|
10-05-2012, 16:42 | #47 |
|
Mesleki etik açısından değerlendirildiğinde çok vahim bir ifade biçimi. İlaveten , haciz mahallinde ve/veya görüşmeler de salt 'borçlu' olduğu için borçluyu aşağılayan, rencide eder tarzda üslubu benimseyen, yanlarında çalıştırdıkları katiplerin de bu üslupla iletişim kurmasına izin veren/teşvik eden talimat veren meslektaşlarımızın MESLEĞİMİZE ÇOK CİDDİ ZARAR VERDİĞİ KANISINDAYIM .Saygılarımla
|
10-05-2012, 16:48 | #48 |
|
Borçlu lehine değerlendirilebilecek yasal düzenlemelerle her geçen gün 'borcun yasal tahsili'nin zorlaştığının farkındayım.Ama hukuk sisteminde ki aksaklıklar AVUKATIN ÜSLUBUNU düzeysizleştirmemeli. Meslek yaşamım boyunca karşılaştığım ve şahit olduğum 'icra avukat katip'lerinin hal ve tavrlarında ki nezaketsizlik anlatmakla bitmez. Ne yazık ki durum icra hukuku alanında çalışan bazı meslektaşlarımız için : haciz işlemine gerek kalmaksızın telefon görüşmesi/psikolojik taciz metodu ile borcu tahsil etme çabası yolunda. Sanırım yolluk gideri ve zamandan tasarruf çabası
|
19-11-2012, 17:28 | #49 |
|
Baroya Şikayet
Cartcurt Hukuk Bürosu'ndan gönderilen kısa mesaj:
"Sayın A, TTNET A.Ş.'ye olan icra dosya borcunuz nedeniyle aracınıza haciz konulmuştur. Borcunuzu ödemeniz gerekmektedir. Ödeme yapılmaz ise aracınız için yakalama ve devamında satış için gerekli işlemler başlatılacaktır. En yakın Türk Telekom bayiine giderek ödemenizi yapınız. Kredi kartlarına taksit imkanı vardır.Bu mesajın size ulaşmasından önce borcunuzun tamamını ödediyseniz bu mesajı dikkate almayınız." Bilgilendirme Notu: Mesaja muhatap olan şahıs avukat olup TTNET'e borcu bulunmadığı gibi herhangi bir araca da (otomobil, kamyon, tır, otobüs, troleybüs vs..) sahip değildir. Meslektaşımızın, ilgili avukatlık (!) bürosunun sahibi/sahiplerini baroya şikayet etme yönünde bir düşüncesi vardır. Bu noktadaki görüşlerinizi paylaşmanızı rica edeceğim. Ayrıca hassasiyeti ortaya koymak adına önemle belirtilmelidir ki mesajlara muhatap olan avukat arkadaşımız bu ana kadar hiçbir meslektaşını baroya şikayet etmiş olmadığı gibi bu mesajı sizlerle paylaşan bendenizin de hiçbir avukatı baroya şikayet etmişliği söz konusu olmamıştır. Ancak bir borç var ise öncelikle ödeme emri gönderilmesi gerekirken bu yapılmayıp periyodik şekilde taciz mesajlarının gönderilmesi ve bu nedenle ilgili büronun aranarak uyarılmasına rağmen mesajların devam etmesi karşısında şikayet prosedürüne işlerlik kazandırmak düşüncesi hasıl olmuştur. Saygılarımla.. |
20-11-2012, 17:11 | #50 |
|
Karşılıksız çek gelir müvekkilden önce icraya koymadan önce ararsın borçluyu tamam öderiz avukat der, beklersin bi daha ararsın, ödicez dedik ya avukat ne yapıcaksan yap yeter arayıp durduğun der, icraya verir ödeme emri göndertirsiniz bu sefer arar canımızı mı alıcaksın sen eşkiyamısın para yok gelicek bekliyoruz dedik ya der itiraz süresi dolar bu sefer sen ararsın bakın süreniz doldu haciz yapıcaz lütfen ödeyiniz borcunuzu diye bu sefer telefonda küfürler etmeye başlarlar... En son polisle memurla nakliyeyle kapısına dayanınca ben ettim sen etme avukat bey rica ediyorum yalvarıyorum ocağımı söndürmeyin güzel avukat kardeşim derler... Ben anlamam ödeseydiniz dersin eşyalar nakliyeye yüklenirken yastık altından çıkartırlar paraları al diye suratınıza atarlar...
Bunları çok yaşadım özellikle öğrenciliğimin yaz ayları hacizlerde geçti, çok da tecrübe edindim. Borçluya o yüzden hiç acımıyorum. Ha tabiki burada konu meslek etiği etrafında dönüyor, söz konusu sms meslek etiğine uymayabilir ama avukatın da bir şekilde o borcu tahsil etmeye mecbur olduğunu müvekkili tarafından sıkıştırıldığını da unutmayalım. Avukat o mesajı atmakta haklı demiyorum kesinlikle ama O'nu da anladığımı dile getiriyorum. |
20-11-2012, 20:07 | #51 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Benim düşünceme göre Avukat 'bir şekilde o borcu tahsil etmeye mecbur' değildir. Müvekkilinin müsdahdemi de değildir. Avukatlık kanunu avukatın görev ve yetkilerini açıkça belirtmiş. Bu görev ve yetki:
Saygılarımla |
21-11-2012, 00:35 | #52 | |||||||||||||||||||||||
|
Mecburiyet vurgum yasalardan Avukatlık görevinden veya vekaletten kaynaklanan bir nedenden değil, tahsil edilen miktardan Avukatın edineceği kazanç ve yaşamını sürdürmesi için gerekli maddi gelirden dolayıydı. |
21-11-2012, 01:51 | #53 | |||||||||||||||||||||||
|
Şikayet yapılmadan önce uyarı yapıldığı ispat edilmelidir, bu mesajı gönderen uyarı aldığını da inkar edecektir. Ayrıca reklam, tanıtım, mesajlarını engelleyen hatta sigorta, banka vb yerlerden aranması engelleyen bir sistem olmalı. Misal ben artık 850 ya da 444 hatta 0212 ile başlayan numaralara cevap vermiyorum. |
21-11-2012, 11:37 | #54 | |||||||||||||||||||||||
|
Aynen katılıyorum. Bir banka mesaj atmış" Şu kadar krediniz kefilsiz, belgesiz şubenizde hazır" demiş. 10 Dakika sonra başka bir mesajda " Ödeyemediğiniz kredilerinizi biz ödüyoruz Zart-Zurt Şirketi" deniyor. Ne yapmak lazım acaba, önce krediyi çekip ödemesek; sonra da Zart-Zurt şirketini arayıp "Aha lan, siz ödeyin" desek; onlar erse muradına biz de gidip martılara simit atsak...mı acaba? |
21-11-2012, 11:44 | #55 | |||||||||||||||||||||||
|
Zart Zurt Şirketi de borçluyu güzelce bir tefeye (tefecilik) bağlasa gelsin arsalar, evler |
21-11-2012, 14:33 | #56 | |||||||||||||||||||||||
|
1- Bazı telefonlarda (örneğin Samsung), istediğiniz numaraları, hatta numaraların ilk rakamlarına göre bile kara listeye alma ve aramaları engelleme olanağı vardır. 2- Reklam mesajlarını engellemek için: a) Turkcell'de, gelen reklam mesajını 2780'e gönderin. b) Avea'da "iptal reklam" yazıp 7672'ye gönderin. c) Vodafone'da 444 0 542'yi arayıp reklam mesajlarının engellenmesini talep edin. |
21-11-2012, 14:35 | #57 | |||||||||||||||||||||||
|
Çok güzel de ya Turkcell de bu kervana katıldıysa? |
21-11-2012, 17:38 | #58 | |||||||||||||||||||||||
|
O zaman mesaj atmayın, telefonu atın. |
22-11-2012, 15:06 | #59 | |||||||||||||||||||||||
|
Aynı banka az önce de mesaj atmış. Kredi miktarını yükseltmiş. Burayı okuyorlar galiba. Yalnız Zart-Zurt şirketinden 2. mesaj henüz gelmedi. |
22-11-2012, 15:11 | #60 | |||||||||||||||||||||||
|
İyi, kredi miktarını yükseltmiş ise,kredi kartı yıllık aidatını da söz gelimi 75 liradan 100 liraya yükseltmiştir. Halas eyle!! |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hukuk Mahkemesinden yazışma için "masraf" isteyen Bankalara "dur" diyen karar | Avukat Hakan Eren | Hukuk Sohbetleri | 48 | 09-11-2012 01:33 |
Avukatın birden fazla davada görev yapmasına bağlı "yarar çatışması" | üye15184 | Meslektaşların Soruları | 2 | 13-04-2008 00:06 |
Matbu bono metni üzerindeki "malen" kelimesinin üzeri çizilerek "nakden" yazılması | Av.Özgür Özlem Öngel | Meslektaşların Soruları | 9 | 26-02-2008 18:02 |
Avukatın Bürosunun Camına "Dilekçe Yazılır" Şeklinde Tabela Asması | ad-hoc | Meslektaşların Soruları | 25 | 02-04-2007 18:11 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |