28-09-2006, 03:00 | #1 |
|
Yeni Baslayanlar icin ANKARA Dersleri :)
1. yeni başlayanlar için ankara aştidir. (bkz: aşti)
>2. Soğuğun içine işlediği anda başını kaldırıp etrafta denizi aramaz isen >kolay alışırsın. > >madde 1: ankara da deniz yoktur. deniz kenarında bir kentte bir şekilde >bulunmuşsan, denizi seviyorsan, ankara yı kısa vadede sevemeyeceksin, hiç >kasma. yine de çeneni kapa, ankara iyi güzel de denizi yok abi bea >kabilinden düşüncelerini kendine sakla, bu muhabbetleri defalarca kez >duymuş olan ankaralılar pek sevencen davranmazlar, sıcak yaklaşmazlar. >baygınlık verirsiniz. yapmayın etmeyin gözünüzü seveyim. > >madde 2: ankara yı istanbul ile, izmir ile kıyaslamaya kalkmayın, bu da >sevilmez, hele izmir karşılaştırması tiksinti yaratır. yok kordon vardı >yok çiğdem vardı bilmemne.. gölbaşı nda denize dökerler adamı allahama.. > >madde 3: ankara da kış soğuk geçer. rüzgarı keser, ayazı süründürür. kalın >giyinin, bere ve eldiven edinin; öğlen dışarı çıkıyorsanız ve geç >saatlerde dışarda bulunmanız gerekecekse havaya aldanmayın. coğrafya >dersinde karasal iklim için neler söylerdiniz onları hatırlayın. ya da en >iyisi bir gece iliklerinize kadar üşüyün, sonra gece-gündüz sıcaklığı >arasındaki büyük farklı anlayın. > >madde 4: çinçin mahallesi denilen yere gece gitmeyin. gündüz de gitmeyin. >illa gidecem ben gezerim görürüm hoplarım zıplarım diyorsanız, en >fiyakalı, en pahalı giysilerinizi giyin, telefonunuzu boynunuza asın öle >gidin. >madde 5: ankara da deniz yoktur. alışın > >madde 6: elektronik malzeme, korsan cd falan arıyorsanız kızılay da vakit >kaybetmeyin, teknosa arayıp kazık yemeyin, maltepe pazarı nı öğrenin. ben >öğrenciyim abi sözünü motto bilin, her alışverişte işe yarar. > >madde 7: öğrenciyseniz, kendi evinizde kalacaksanız, bir şekilde itfaiye >meydanı na gidin, dibine kadar araştırın, az parayla süper ev nasıl >döşenir görün. ya da beni çağırın göstereyim. > >madde 8: atakule de bir halt yok, boşuna meraklanmayın, çankaya ya sırf >atakule için tırmanmayın. ha eğer ben illa bozkır manzarası görecem edecem >diyip de gidecekseniz, hemen aşağıdaki botanik parkına da uğrayın. > >madde 9: ankara da deniz yoktur. deniz aramayın. > >madde 10: metro ya girin, kaybolun, ama alışveriş yapmayın. > >madde 11: odtü, bilkent, hacettepe yahut başkent üniversitesi öğrencisi >iseniz, araba almayın, otobüs ve servisi tercih edin. eskişehir yolunun >her sabah yaşadığı tıkanıkta tuzunuz bulunmasın. sizin yüzünüzden sınava >geç kalmayayım. lütfen. > >madde 12: banliyo trenleri güvenlidir, çekinmeyin kullanın. sincanlı ezik >büzük gençlerle muhatap olmayın. > >madde 13: kaybolursanız kimseye asla ve kat a yol sormayın. sorduğunuz her >yüz kişiden kırkı gitmemeniz gereken yönü, otuzu bambaşka bir tarafı >gösterir, kalan otuz da bilmiyorum abi ben buraların yabancısıyım der. >karanfil sokak ta sağlık bakanlığı nerede diye sorarsınız, adamı kocatepe >camii ne çıkarırlar, yapmadıkları şey değildir. harita edinin. > >madde 14: odtü lü değilseniz, odtü kampüsüne girmeniz, >alcatraz dan kaçmanız kadar meşakkatli bir meseledir, bunu bilin. ısrarcı >iseniz, risk alın ve güvenpark tan kalkan odtü minibüslerinden birine >binin, kampüse girişte kimlik soran görevli minibüse girdiğinde, >kendinizden emin bir şekilde adamın gözlerine sen benim kim olduğumu >biliyor musun bakışı atın. işe yarayabilir. (sonrası gelen düzenleme: ne >yaparsanız yapın, gerekirse ormana dalın >girin ama kimlik diye topkek ambalajı, kupa sekizlisi göstermeyin) > >madde 15: ankara da deniz yok. yok ulan işte, yok! > >madde 16: ulus pek sevilen bir yer değildir. eski meclis binasının burada >bulunması ulus u güzel kılmaz. zamanla göreceksiniz ki, ulus u hiçbir şey >güzel kılmaz, kılamaz; olabilemez. ulus tan ve arka sokaklarından uzak >durun. > >madde 17: en popüler buluşma mekanları olan kızılay gima yı ve dost >kitabevini ni öğrenin. > >madde 18: tunalı hilmi caddesi demeyin. ankaralılar -muhtemelen hilmi nin >güzel bir isim olmadığını düşünüyor olduklarından direkman tunalı derler. >siz de tunalı diyin. > >madde 19: ankaragücü taraftarı çirkef ve kalabalık, gençlerbirliği >taraftarı az sayıda ve enteldir. kalabalık bir ankaragücü taraftar grubu >görürseniz sakının. laf atarlarsa karşılık vermeyin. tek kişi bile olsa, >iki dakika içersinde sürüyle adam toplayıp peşinizden koşturabilir. >büyükşehir belediyespor un taraftarı yoktur, olduğunu iddia eden olursa >gülün geçin. nanik yapın. > >madde 20: "boş yere ağlama, kalbini bağlama, ankara kızlarına" şarkısını >öğrenin, sık sık söyleyin. > >madde 21: ankara da en güzel mevsim sonbahardır. tadını çıkarın. > >madde 22: trafikte taş düşemez ama milletvekili çıkabilir. kırmızı ışıkta >sizi bekletebilir. hazırlıklı olun. >>madde 24: gece ondan on birden sonra sokaklarda kimseciklerin kalmaması >normaldir, kimyasal bomba neyin atılmamış, insanlar sığınağa kaçarcasına >bir anda ortalıktan kaybolmamışlardır, olağan bir durumdur bu. sakin olun, >panik yapmayın. > >madde 25: cadde ortasında düğün dernek görürsen şaşırma, bilmediğin ankara >havalarında da oynama. >(bkz: düz oyun) (bkz: kaşıklı oyun) (bkz: okuntu) > 3. nerde olursanız olun aşağıya doğru indiğinizde kızılaya çıkarsınız. >Pek çok yere yürüyerek gidebilirsiniz, kaybolmak gibi bir şansınız yoktur, >bunu unutmayın. "aha nerdeyim lan ben?"dediğinizde ulustasınızdır, panik >yapmaya gerek yok, bentderesine doğru gitmediğinizden emin olduktan sonra, >hızla metroya ulaşabilirsiniz, müzelerin biraz aşağısındadır. büyük >tiyatroyu sorup, entel görünümüne girmeyin, itfaiyeciler çarsını sorun, >kimse sizi kandırmasın. samanpazarı da olabilir. ulus dışında ankarada >hiçbir yerde absürd bir durumla karşılaşmazsınız. etrafınızda, gözünüzü >nereye çevirdiyseniz bir robocpa çarptıysa kızılaydasınız demektir., eylem >yapılacak anlamındadır bu. korkmayın. yine, bir avuç eylemci için 4 otobüs >robocop, çevik kuvvet inmiştir. bu kadar polisi nereye göndersin kardeşim >bu devlet?! mantığıyla öyle bakınır dururlar o polisler. sonra ssk işhanı >ve sakarya alkol mekanlarıdır. en berrbat birahenlerden tutun meyhane ve >club ortamlarının hepsi vardır oralarda. ankarada güz bambaşkadır. >özellikle, kalabalığı seviyorsanız, yüksel >caddesinde, tenhalığı seviyorsanız, bahçeli 7. cadde hariç her caddesinde >ve tandoğanın ara sokaklarında turlarsanız, bir aylığına bu şehri >sevebilirsiniz belki. >onun dışında bürokrasi hemen her zman kendisini hissettirir de bir tek >sakarya caddesine uğramaz gibi gelir bana. > 4. ankara melankoliktir, ekim güzeldir. >(bkz: 22 yıldır bu şehri yaşayanlar için ankara) > 5. ankaraya geldik laila ya gidelim diye gazlara geldiyseniz 1 şişe >viski için 300 milyon, bir bira için 20 milyon gibi fiyatlara hazırlıklı >olun. armada ile migros alışveriş merkezi eşittir ama migros alışveriş >merkezi biraz daha eşittir. (bkz: mudo) > >bilkente yolunuz düşerse marakesh e uğrayın. >metroya binerken her zaman ve her zaman, mutlaka inenlere yol verin. inen >ve binenlerin toplu çemkirmelerine maruz kalmayın. metro ve ankaray ı >karıştırmayın. ikisi de kızılay da kesişir; ankaray aşti ye gider, metro >ise akköprü* ve batıkent tarafına. > >kar-buz çok olur lütfen dikkatli adımlarla yürüyün. > 6. ankaradaki yürüyen merdiven adabında acelesi olmayan vatandaş sağda >dursun diye bir kural yoktur. yürüyen merdivene binecekseniz yürümeyin, >durun zira merdiven zaten sizin için yürümektedir. > 7. kavaklıdere, ayrancı mevkilerine belediye otobüslerine >bindiğinizde fark edeceksiniz ki otobüsün yaş ortalaması 65-70 >civarlarındadır. korkmayın takım elbiselerle otobüse binmenize gerek yok >herkes öyle biniyor diye. > 8. genelkurmay önünde ayakkabınızı bağlamak üzere durmayın. makinalı >tüfek doğrultuyorlar. (bkz: biz burda yabancıları sevmeyiz) > 9. -"hocam"a alışın, bu lafı duyunca kendinizi hoca gibi >hissetmeyin. bir ankara klasiğidir, özellikle üniversite >kampüslerinde güvenlik görevlileri öğrencilere, taksi şoförleri güvenliğe, >büfeciler büfecilere, kısaca herkes herkese hocam der. ayrıca taksi şoförü >üniversiteli olduğunuzu anladığı anda hocam diye hitap eder size. hoca >değilsiniz, ankaralısınız. > >-eğer yere tükürür veya otobüste yellenirseniz kimse birşey demez, ama >ters yöne girerseniz ya da yanlışlıkla metronun inme >platformundan >binerseniz (ki ankaray dan metro ya geçecekseniz tüm oklar inme >platformunu gösteriyor) küfür yersiniz. garip prensipleri olan bir >şehirdir. > >-dost deyince konur sokak taki dost kitabevi değil, karanfil deki >anlaşılmalı. aman ha, arkadaşınızı fıtık edersiniz sonra yanlış yerde >bekleyip. > > 10. -aoç belediye başkanının insafına bırakıldı ya da bırakılması >kuvvetle muhtemel. bozulmadan son bir kez gidip görün. kokoreç yiyin. >şençam köftesinden tırtıklayın. dondurma tüketin. çiçekçileri gezin. > >-radyo odtü çok hoş bir kanaldır. frekansı 103.1 dir. haftaiçi sabahları >modern sabahlar olur güzeldir. > >-harikalar diyarı, zart zurt gölü ankaranın tarihi yerleri değildir. >aldanmayın. > >-odtüden bahçeliye giderkenki yolun ortasındaki gökkuşağı adlı yapının ne >ayak olduğunu sormayın boşuna. bilene rastlamadım. > >-izmirliler, istanbullular diğer bütün vatandaşlar gibi >kardeşimizdir ama gelip de "buranın denizi yok, akşamları dolmuş olmuyor, >istanbulun gözünü seveyim, ne modern şehirmiş meğer "bik bik bik" diye >trip atanlar sevilmezler pek. yoksa istanbul, izmir şahane şehirlerdir >itirazımız >yok. > >-kızılaydaki yapı kredi binasındaki leyleklerin niye birinin yan yan >diğerinin de kanatlarını farklı frekanslarda çırparak uçtuğu üzerine kafa >yormayın. biz yorduk yararını görmedik. >********** |
28-09-2006, 03:03 | #2 |
|
Bana da bugun maille geldi, gulumseyerek okudum, paylasayim dedim Gercekten de Mersinli biri olarak "Denizi de olsa Ankara cok guzel bir sehir" cumlesini defalarca kullandigimi bilirim Demek ki tek degilmisim )
|
02-10-2006, 08:38 | #3 |
|
ankara, ne yaparsa yapsın, biz güneyliler için hep gri şehir olarak kalacaktır...
|
02-10-2006, 12:57 | #4 |
|
Şairin dediği gibi; Ankara'nın en güzel şeyi, İstanbul'a dönüşüdür.
|
09-10-2006, 01:02 | #5 |
|
Özellikle şu robocop u tuttum.Kızılay meydanında metrodan çıkarken yukarıdaki durumu öğrenmeden ışığa doğru gitmeyin.Şahsen ben o hatayı bir kere yaptım.Kızılaydaki dört yolun dört tarafından robocoplar koşoyodu,eylem varmış ben arada kaldım Uyarırım arkadaşlar,sakata gelmeyin))
|
11-10-2006, 15:49 | #6 |
|
Ankara'yı çok özledim...
Sayın Suat Ergin, size kesinlikle katılmıyorum.Ankara'ya dönüş kadar güzel birşey olamaz.Üniversiteyi İstanbul'da okumuş biri olarak hep Ankara'ya dönüşler güzeldi.Şimdide Iğdır'dan Ankara'ya dönüşler... |
17-11-2006, 12:12 | #7 |
|
ankarayı nıye sevmıyosun dıyenlere bende denız den baska bıse dıyemıyorum ama denız dıyınce denızı yasamayanlar bılmezler..denız bı sehırde sadece goruntu deıldır o sehre bı cok guzellık katar..ben denız memleketlerının ınsanlarının cok daha hosgorulu olduklarını dusunuyorum
|
17-11-2006, 12:14 | #8 |
|
ankarayı sevmek deılde ankaraya alışmak ve baglanmak var benım ıcın..ankara ozgurluk demek benım ıcın sadece kendı ıstedıklerımı ıstedıgım zaman yasadıgım bıyer uymak zorunda kaldıgım kımse yokk..bundan dolayıda sevmeye basldım
|
19-11-2006, 04:11 | #9 |
|
Ankarayı hıc sevmıyorum.Imkanım olsa bır dakıka durmam.Buyuk sehırlerı sevmıyorum.Sessizlik ve huzur olsun.Neresi oldugu onemli değil ama yıne de Ankara olmasın.Hiç bir sey olmasın,istemiyorum..Bıktım...
|
19-11-2006, 18:14 | #10 |
|
Madde 13 ve madde 24, tecrübeyle aynen sabittir, biline!
Saygılarımla. |
23-11-2006, 23:38 | #11 |
|
Bir "Ankara aşığı" olarak, gözlerim dolu okudum neredeyse.
1968 yılında "taşralı acemi bir kuş" olarak Ankara'ya adımımı attığımda bana ilk öğretilen "Eylül'den Kasım'a kadar sevgili buldun, buldun. Bulamazsan bir sonraki Eylül'e kadar yalnızsın" gerçeğiydi. Bir de yanımda getirdiğim, şairini bilmediğim bir şiir vardı: "Sevişenlerin cenneti mi Gazi Çiftliği, Aşıklar el ele dolaşıyorlar mı Çankaya'da? Aşk yine herşeyden güzel mi Ankara'da?" Ne dersiniz Ankara'da yaşama şansını elde edenler? |
24-11-2006, 01:13 | #12 |
|
Ankara' yı ben de sevdim.İstanbul gibi karma karışık bir şehir değil diye. Ulaşımı İstanbul gibi saatler sürmüyor diye. İyi güzel de üniversitelerin liselerin tatile girdiği zamanlar, yazlar nasıl çekilir Ankara'da onu bilemiyorum.Kimsenin olmadığı sessiz kimsesiz bir şehre dönüşür bence o mevsimlerde. Herkesin fikrine saygı duyarım ama bence yaşanacak( hayatımın tamamını geçiribileceğim) bir şehir değil. Ama kesinlikle bu şehirde okunmalı okunacaksa üniversite.
|
24-11-2006, 20:20 | #13 |
|
Hay gidi Ankara!
Ankara</B>
Hey gidi Ankara hey Beni de benzettin ya kendine Astin suratimi, resmilestirdin beni Hey gidi Ankara hey Beni de benzettin ya kendine Yüzümde bürokrat gülümsemesi Içimde politik çikmazlar Kaçinci askti tattigim aksamlarinda Kizilay'da yürüyemeden el ele ayrildigim Bir gecelik duygu esnemesinde Yalnizligimla kendimi evime attigim Tutamadigim mevsimlerini doya doya Kaybettigim kendimi herhangi bir sokagin Herhangi bir ayriminda... Geçerken ömrüm giris katlarinda, üsüdüm titredim. Otuz yasima girerken bir yaz aksaminda, Bekar evlerinin soluk aydinliginda kötü aliskanliklar edindim. Hiçbir kiza yalan söylemedim Ankara. Ama bir ebruli aksamda, ezan seslerine karisti çigligim. Oyaliyormusum kendimi geçici heveslerde. Kar çiçekleri açiverdi yüregimde, Sen ask de buna, ben çikmaz sokak Ankara. Delik olan cebime koyacaktim tüm hüzünlerimi Yine siirler çalip sairlerin soluk nefesli kitaplarindan, Sarkilar sarkilar düzecektim ona ve Ankara, Çelik renkli gecelerine dagittigim yildizlardan, Taç yapacaktim sari saçlarina. Gözlerindeki yesilden sürecektim antik yalnizligina. Ikimizin de paylasacagi birisi olacakti hayatimda. Anlarsin ya sen Ankara, ben ve o. Üç kisilik bir dünya kuracaktik, Gözyaslarinin kahkahaya karistigi su dünyada. Duygu sevinecekti, Telefon edip Zeynep'e evleniyormus diyecekti. Frekansini yakalamisken tam da mutlulugunun, Çankaya'dan bir rüzgar esti. Kiskandin ya bizi helal olsun sana Su ölümlü dünyada kendin gibi bir dünya görmeden, Bogacaksin öylemi, kalabalik kaldirimlarinda beni. Hüzne doyacagim öylemi, senin gibi gecekondularinda. Benim gibi bir bozkir çocugu, Meram aksamlarinda çiçeklerin nasil olgunlastigini bilirim ben. Çözmüsken sifresini tam da hayatin korkma Ankara korkma Yazilmamis bir siirin okundukça çogalan ilk kelimesinde, Akip giderken kaderimiz iki ayri yöne, Mutlaka bulusacak vuslat denizinde. Ankara korkma okudugu dualari anamin ikimizi de kurtaracak. hiç ummadigin bir günde, söyle günes burcundayken sevinçlerin sen bana alisacaksin ben de sana Ankara Bedirhan Gökçe |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Zorunlu Din Dersleri | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Meslektaşların Soruları | 28 | 10-10-2007 11:49 |
Avukatlık Kanununun Değişmesi için 7 Kasım Salı Ankara Organizasyonu | mehmet kaya | Hukuk Haberleri | 15 | 14-11-2006 00:56 |
Ankara Adliyesinde Bir Dosyadaki Tutanak Için Fotokopi | zenon | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 2 | 09-11-2006 17:20 |
İlk- ve Ortaöğretim Kurumlarında Zorunlu Din Dersleri | Gemici | Hukuk Sohbetleri | 46 | 18-08-2006 21:15 |
Yaşam Dersleri... | ege | Hukuk Sohbetleri | 15 | 27-11-2002 09:11 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |