![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() iyi günler
mazeret dilekçesi nin veriliş usulü nedir duruşma gününden kaç gün önce verilmeli ve hakime havale edilen belgelerden midir. havale edince hakim dilekçeyi aldığında o anda mı cevap verir yoksa duruşma günü mü mazeretin kabulüne karar verir. bi de dilekçeye neden ekli posta pulu eklenir. gördüğünüz gibi çok acemiyim cevaplarınız için teşekkür ederim. |
![]() |
#2 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Bu konuda bir kural yoktur. Mazeret dilekçenizi en geç duruşma başlamadan önce ulaşacak şekilde verebilir/gönderebilirsiniz. Duruşma gün ve saatinden önce doğrudan mahkemesine verecekseniz, havale ettirip dosyasına koydurabilirsiniz. Mazeretinizi dilekçe dışında cevaplı telgraf ile de bildirebilirsiniz. Faksla da mazeret bildirilebilir, ancak bu durumda pul ekleme sorunu ortaya çıkmaktadır. Dilekçenizi faksladığınız yerde pul ekleyebilecek bir meslektaşınız ya da tanıdığınız varsa, bu sorun da ortadan kalkmaktadır. Mazeret dilekçenize pul eklemeniz gerekir. Bunun nedeni, yeni duruşma gününün size tebliğini sağlamaktır. Hatta bir çok mahkeme bu pul ile duruşma tutanağını size yollar ve böylece ara kararlarını da öğrenebilirsiniz. Saygılarımla. |
![]() |
#3 |
|
![]() Mazeret dilekçesinin verilmesi hususunda yasal bir sürenin olmadığını düşünüyorum. Önemli olan mazeret dilekçenizin duruşma günü dosya içerisinde olması .Bu dilekçeniz hakime havale edilen dilekçelerdendir. Duruşma günü mazeretinizin kabul edilip edilmeyeceğine karar verilir.Posta pulunun eklenmesinin sebebi de duruşma gününün size bildirilmesi içindir. Saygılarımla
|
![]() |
#4 |
|
![]() Merhaba
mazeret dilekçesi duruşma olana kadar verilebilir, duruşmadan önce verecekseniz hakimin havelesi gerekmektedir. Mazerretin kabulüne veya reddine duruşmada veya duruşma yapılmaksızın ara kararla verilebilir ancak uygulamada duruşmada veriliyor. Pul eklemeniz gerekmektedir ancak şart değildir, pul eklemenizin sebebi mazeretli olarak katılmadığınız duruşmadan haberdar olmanızdır bir başka deyişle yargısal işlemler tebliğ ve tehimle başlar. Pul eklememeniz mazeretinizin reddini gerektirmez, uygulamada pul eklenmediği için mazeretin reddi gibi yanlış kararlar verilmektedir. Kolay Gelsin... |
![]() |
#5 |
|
![]() ......MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
Dosya Numarası : ...... E. İstek Konusu : Mazeretimin sunulması hk. Açıklamalar : Yukarıda esas numarasını yazmış olduğumuz dosyanın ....tarihinde saat 9.. da yapılacak olan duruşmasına, ilişikte sunmuş olduğum ..... Mahkemesinde saat ... da duruşmam olmasından dolayı Sayın Mahkemenizdeki duruşmaya katılamayacağım. Mazeretimin kabulü ile duruşma gününün tarafıma tebliğini saygılarımla talep ve arz ederim DAVACI VEKİLİ |
![]() |
#6 |
|
![]() çok teşekkür ediyorum alakanıza...
mutlu günler... |
![]() |
#7 |
|
![]() Meslektaşlarımın tüm söylediklerine katılıyorum.
Özellikle de Av. Cengiz Bey'in belirttiği bir yöntem var, cevaplı telgraf yöntemi, burada hazırladığınız mazeret dilekçesini faksla PTT merkezine çekiyorsunuz onlar telgrafı adliyeye götürüyorlar ve daha sonra adliye tarafından telgrafa verilen cevap da size postacı tarafından geri getiriliyor, birazcık pahalı ama hızlı bir yöntem. Selam ve saygı ile. Av. Savaş TUNCA |
![]() |
#8 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
sn.selim balku özellikle mazaret dielkeçesine pul eklemek zorunluluğunun bulunmadığı yönündeki bilginize bir davada yaşadığım mağduriyet nedeniyle acil ihtiyaç duyuyorum ,yanıtlarsanız sevinirim. sevgiyle dostlukla |
![]() |
#9 |
|
![]() Sayın Hülya Eren,
Uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir durum.Mahkemeler hatalı ve hukuka aykırı şekilde, pul veya masraf verilmediği için mazareti reddediyorlar.Ancak, 19.HD'sinin aşağıdaki kararı faydalı olabilir. T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2004/6443 K. 2004/12791 T. 20.12.2004 DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR : Davacı vekili, taraflar arasında yapılan konaklama sözleşmesine davalının riayet etmemesi nedeniyle yine taraflar anlaşarak ilk sözleşmenin feshedilerek yeni sözleşme akdedildiğini, yeni sözleşmeye göre önceden davalıya verilen 5.8.2003 tarihli 2.500.000.000.TL ve 6.9.2003 tarihli 2.000.000.000.TL bedelli çeklerin iade edilmesi gerektiği halde iade edilmediğini iddia ederek çekler üzerine tedbiren ödeme yasağı kararı verilmesi ve borçlu olmadıklarının tespitiyle çeklerin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap vermemiş duruşmalara da katılmamıştır. Mahkemece 24.11.2003 tarihli celsede davanın HUMK.nun 409.maddesi gereği yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve 25.2.2004 tarihinde ise dava yenilenmediğinden HUMK.nun 409/5.maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. 1.3.2004 tarihli ek karar ile de davacının yenileme talebinin reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. HUMK.nun 409.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karara temel alınan dosyanın işlemden kaldırılmasına yönelik karar davacı vekilinin bayram arifesi dolayısıyla taşıt bulunamadığından mazeretli sayılmasına ilişkindir. Davacı vekili bu dilekçesinde ertelenecek günü kalemden öğreneceğini bildirmiştir. Kuşkusuz özürün kabul edilebilir nitelikte olup olmadığını değerlendirme duruşma hakimine aittir. Ne var ki, hakimlikçe 24.11.2003 günlü ara kararında duruşma gününün bildirilmesi bakımından dilekçeye pul eklenmemiş olması ve duruşma gününün kalemden öğrenilmesi biçiminde ki bir durumun HUMK.unda yer almamış olması dolayısıyla mazaretin reddine karar verilmiş ve dosya işlemden kaldırılmıştır. Duruşma tutanağında dilekçenin faks'la yollandığı yazılıdır.Bu durumda pul eklenmemiş olması doğaldır. Usulde kalemden öğrenme biçiminde bir usul olmadığı doğrudur ve fakat tarafın bu durumu yüklenmiş olmasının yaptırımı yoktur. O nedenle belirtilen gerekçeye dayanılarak işlemden kaldırılma kararı yanlıştır. Buna bağlantılı olarak da daha sonra davanın açılmamış olmasına karar verilmiş olması usule aykırıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma biçimine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
![]() |
#10 |
|
![]() Sayın meslektaşlarım dosyaya gönderilen mazeretler ile ilgili bir sorum olacak???
Mazeret göndereceğimiz bir dosyada mazeretin şu şekilde yazıldığını varsayalım. Sayın mahkemenizde.........tarihte ............saatte ..............olan duruşmamıza aynı gün ve saatte ..........................mahkemelerinde yer alan duruşmalarımız sebebiyle katılamayacağız şeklinde bir mazeret pulsuz ve faksla gönderildiyse ve mahkeme hakimide ''davacı vekilinin başka mahkemeleri bizim mahkememize tercih etme sebebi anlaşılamadığından mazeretin reddine ve taraflarca takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına dair karar verirse ve dosya işlemden kaldırılırsa'' bu durumda karar temyiz edilebilirmi??Yada böyle bir gerekçe ile dosyanın işlemden kaldırılmasında usule aykırı bir durum olurmuydu? İlginiz için şimdiden teşekkür ediyorum.. |
![]() |
#11 |
|
![]() Mazaretin geçerli olup olmadığı mahkemenin takdirinde olan bir konudur. Ancak HSYK'nın (şimdi tarihini hatırlayamadım,) Hakim, avukatın başka bir mahkemede duruşması olduğunu bildirmesi durumunda bunu gözetmek zorunda olduğuna ilişkin bir kararı vardı. Bulursam o kararı eklerim.
|
![]() |
#12 | |||||||||||||||||||
|
![]()
Öncelikle şunu sormak gerekiyor; pul eklemenin zorunluluğu nerde yazıyor? bunun hukuki dayanağı nedir? Duruşmaya mazeretli olarak katılamayacağınızı önceden bildiriren dilekçe ile mahkemeye verirsiniz, hakim karşı tarafa sorar "mazerete bir diyeceğiniz var mı" diye, karşı taraf bir diyeceğim yok derse, hakim duruşma zaptını size tebliğ ettirmek için masrafı karşı taraftan alır. Kabul etmiş, kabul ediyorsan tebliğ de et demesi gerekir. Karşı yan kabul etmediğini söylerse, masrafı bir ödenekten alır.(ödenek kaleminin ismini unuttum. suç hali ödeneğiydi galiba)Bununla ilgili kararlar var gönderebilirim. Ancak hakim, pul yok diye dilekçeyi kabul etmiyorum yada mazereti bu sebeple reddediyorum diyemez. Bir hususu dile getirmek istiyorum, her ne kadar pul verme zorunluluğu olmasa da yine pul eklemek için özen göstermemiz gerekmektedir, belirli istisnalar dışında karşı yan mazeret sunacak diye müvekkilimin masrafı katlanmasını da çok doğru bulmuyorum. Bu işin bir başka yönü... Kolay Gelsin... |
![]() |
#13 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
sn.selim balku ve adnan koray yanıtlarınız aydınlatıcı yasa olmayan ama uygulamada yasaymış gibi işlem gören bir konu bu mazaret masrafı cenaze nedeniyle bir duruşmaya katılamayacağımı belirtir telgraf çektim,cevapsız olan telgrafta amacım aynı yerde avulkatlık yaptığım için duruşma gününü kalemden öğrenmekti.Ancak dönünce şok oldum.Mazaretler masrafsız diye kabul edilmemiş. Cenaze gibi ağır bir ortamda tamamen iyiniyetle masraf konusunu düşünemediğimi ,çalışırken insani olanı gözrdı edip şekle saplanıldığı takdirde işi adalet dağıtmak olanların nasıl mağduriyet yaratacağını gördüm. tek tesellim dosyada daha önce mazaret dilekçesine ekli pul masrafının duruyor olmasını farektmem ,şimdi dosyadaki masrafa rağmen masrafsız diye mazareti kabul etmeyen bu nedenle dosya hakkında açılmamaış sayılmasına karar verilmesine hükmeden mahkeme ile uğraşmak,bu yüzden çok araştırdım,pul masrafı diye birşey göremedim. eski hale iade mümkün mü acaba ??? sevgiye dostlukla |
![]() |
#14 |
|
![]() yukarıdaki yargıtay kararında 'fakat tarafın bu durumu yüklenmiş olmasının yaptırımı yoktur.' cünlesinde hangi tarafın neyi yüklendiğini anlayabilen varmı acaba?
bu zorlama bir karardır. zorlama kararlar ise nevi şahsına münhasır kabul edilip sonraki kararlara emsal teşkil etmez. karardan çıkacak anlam ise kalemden öğrenme gibi bir müessesenin olmadığı ve mazeretin geçerliliğin taktirinin hakime ait olduğudur. pul ekleme duruşma gününün tebliği içindir, mazereti kabul eden diğer taraf vekili de tebliğ masrafını üstlenmiş sayılamaz. her ne şekilde olursa olsun açılmamış sayılma kararları temyiz edilebilir ve yargıtay da hakimin mazeretin geçerli olup olmayacağı, geçerli kabul edilecekse pul eklememede mazur sayılıp sayılamayacağı yöndeki taktirini tabi hakim ilkesi ile ne denli bağdaşabileceği tartılır olmakla birlikte denetleyebilecektir. |
![]() |
#15 |
|
![]() hülya hanım bence eski hale iade talep edebilirsiniz, muhtemelen de mahkeme talebinizi kabul edecektir. kabul etmezse de bir kaybınız olmayacaktır. bu halde de davayı yenilemediğiniz taktirde açılmamış sayılma kararını temyiz edebilirsiniz
|
![]() |
#16 |
|
![]() Oysa, bir tarafın mazereti kabul edildiği taktirde, masraf verilmiş ise onunla, verilmemiş ise duruşmaya gelen ve davayı takip etmek isteyen diğer taraftan alınarak, bu taraf da vermezse HUMK.nun 415 nci madde hükmüne göre suçüstü ödeneğinden karşılanarak, mazeretli sayılan tarafa yeni duruşma günü bildirilmelidir. Çünkü, işin mahiyetine ve mahkemenin türüne göre bir yargısal işlem ancak ya tefhim veya tebliğ ile geçerlik kazanır. HUMK.nda mazeret üzerine gelmeyen tarafın duruşma gününü mahkeme kaleminden öğrenmesi konusunda bir hüküm yoktur. Hatta, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 05.04.1955 tarih ve 1591-1690 sayılı kararında, mazeret dilekçesinde, duruşma gününün kalemden öğrenileceğinin beyan edilmesinin dahi, bu usuli muamelenin ihmalini gerektirmeyeceği belirtilmiştir. O halde, mazeretli olduğu kabul edildikten sonra, duruşma günü kendisine bildirilmeyen tarafın yokluğunda karar verilemez.
Bu itibarla, davacı vekilinin bu yönlere ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın... |
![]() |
#17 |
|
![]() T.C.
YARGITAY 17. Hukuk Dairesi E:2003/9907 K:2003/9147 T:06.10.2003 Taraflar arasınbaki tapu iptali ve tescil davası üzerine yapılan yarğılama sonunda; davanın açılmamıs sayılmasına ilişkin verilen hüküm davacı Osman vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, geregi düşünüldü: Karar Davacı Osman, tapu kaydına ve kadastro öncesi nedene dayanarak mera olarak sınırlandırılan 2248 nolu parselin 2500 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile kendisine ait 2475 nolu parsele ilave edilmek suretiyle tescili isteğiyle dava açmıştır. Mahkemece HUMK. 409/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Osman vekili tarafından temyiz edilmiştir. 24.9.2002 tarihli duruşmaya sağlık nedeniyle gelemeyen davacı vekili, mazeret dilekçesi ile birlikte doktor raporunu göndermiş, mahkemece; "mazeretin kabulüne, duruşma gününü başvurduğunda öğrenmesine" karar verilerek duruşma 17.10.2002 gününe bırakılmıştır. Belirlenen günde davacı vekilinin duruşmaya gelmemesi sebebiyle mahkemece, "Taraflarca takip edilmeyen davanın HUMK.'nun 409. maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına", bu karar gününden itibaren üç ay içinde yenilenmediği gerekçesiyle "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmiştir. Bilindiği gibi, bir davanın duruşmasına gelmeyen davacı (davalı) ya da vekili tarafından mazeret dilekçesi verildiğinde, mahkemece mazeret dilekçesi ya reddedilir ve duruşmaya devam olunur, ya da kabul edilerek duruşma ileri bir tarihe bırakılır. Mazeret kabul edildiği takdirde yeni duruşma günü, davetiye masrafı verilmiş ise onunla, masraf verilmemiş ise diğer taraftan alınmak suretiyle mazeretli olan tarafa (davacı-davalı) bildirilir. Çünkü işin mahiyetine ve mahkemenin türüne göre bir yargısal işlem ancak ya tefhim veya tebliğ ile sıhhat kazanır. Ayrıca; HUMK.'nun da mazeret üzerine gelmeyen tarafın duruşma gününü mahkeme kaleminden öğreneceğine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir. Nitekim Hukuk Genel Kurulu 6.4.1955 gün 1591/1690 sayılı kararlarında da duruşma talikine dair talebin mahkemece kabul edilmiş olması durumunda duruşma için tayin edilen günün usulüne tevfikan bildirilmesinin gerekeceği, dilekçede duruşma gününün kalemden öğrenileceğinin beyan edilmesinin, bu usuli muamelenin ihmalini gerektirmeyeceği açıkça vurgulanmıştır. O halde, mazeretli olduğu kabul edildikten sonra, duruşma günü kendisine bildirilmeyen davacı vekilinin yokluğunda dosyanın işlemden kaldırılmasına, usulsüz olan böyle bir işleme dayanılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün yukarda açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA 6.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
![]() |
#18 |
|
![]() T.C.
YARGITAY 17. Hukuk Dairesi E:2003/9907 K:2003/9147 T:06.10.2003 Taraflar arasınbaki tapu iptali ve tescil davası üzerine yapılan yarğılama sonunda; davanın açılmamıs sayılmasına ilişkin verilen hüküm davacı Osman vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, geregi düşünüldü: Karar Davacı Osman, tapu kaydına ve kadastro öncesi nedene dayanarak mera olarak sınırlandırılan 2248 nolu parselin 2500 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile kendisine ait 2475 nolu parsele ilave edilmek suretiyle tescili isteğiyle dava açmıştır. Mahkemece HUMK. 409/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Osman vekili tarafından temyiz edilmiştir. 24.9.2002 tarihli duruşmaya sağlık nedeniyle gelemeyen davacı vekili, mazeret dilekçesi ile birlikte doktor raporunu göndermiş, mahkemece; "mazeretin kabulüne, duruşma gününü başvurduğunda öğrenmesine" karar verilerek duruşma 17.10.2002 gününe bırakılmıştır. Belirlenen günde davacı vekilinin duruşmaya gelmemesi sebebiyle mahkemece, "Taraflarca takip edilmeyen davanın HUMK.'nun 409. maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına", bu karar gününden itibaren üç ay içinde yenilenmediği gerekçesiyle "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmiştir. Bilindiği gibi, bir davanın duruşmasına gelmeyen davacı (davalı) ya da vekili tarafından mazeret dilekçesi verildiğinde, mahkemece mazeret dilekçesi ya reddedilir ve duruşmaya devam olunur, ya da kabul edilerek duruşma ileri bir tarihe bırakılır. Mazeret kabul edildiği takdirde yeni duruşma günü, davetiye masrafı verilmiş ise onunla, masraf verilmemiş ise diğer taraftan alınmak suretiyle mazeretli olan tarafa (davacı-davalı) bildirilir. Çünkü işin mahiyetine ve mahkemenin türüne göre bir yargısal işlem ancak ya tefhim veya tebliğ ile sıhhat kazanır. Ayrıca; HUMK.'nun da mazeret üzerine gelmeyen tarafın duruşma gününü mahkeme kaleminden öğreneceğine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir. Nitekim Hukuk Genel Kurulu 6.4.1955 gün 1591/1690 sayılı kararlarında da duruşma talikine dair talebin mahkemece kabul edilmiş olması durumunda duruşma için tayin edilen günün usulüne tevfikan bildirilmesinin gerekeceği, dilekçede duruşma gününün kalemden öğrenileceğinin beyan edilmesinin, bu usuli muamelenin ihmalini gerektirmeyeceği açıkça vurgulanmıştır. O halde, mazeretli olduğu kabul edildikten sonra, duruşma günü kendisine bildirilmeyen davacı vekilinin yokluğunda dosyanın işlemden kaldırılmasına, usulsüz olan böyle bir işleme dayanılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün yukarda açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA 6.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
![]() |
#19 |
|
![]() Arkadaşlar, yaşadığım bir olayı aktarayım. Bir mahkemede davacı vekili tarafından üst üste ikinci kez ve masrafı verilmeyen mazeret dilekçesinin reddini ve (ikinci kez yenilenen ) davanıın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde ısrar etmiştim ve hakim kararın bozulacağından çekinerek "masraf eklenmediğinden" mazeredin reddi ile davanın açılmamış sayılmasına karar vermişti. Temyiz üzerine bu gerekçe ile verilen karar Onanmıştı. Onun için mümkün olduğunca masraf eklemeyi ihmal etmemek gerekir diye düşünüyorum. Saygılar
|
![]() |
#20 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
|
![]() |
#21 |
|
![]() PTT ARTIK CEVAPLI FAX HİZMETİNİ KALDIRDI.
Bundan böyle mazeretlere masraf göndermek için başkaca yollar bulmak gerekiyor. Önceden bilinen mazeretimiz var ise, bulunduğumuz şehrin mahkemesinden havale ile, mazeret göndermek mümkün. Ani mazeretlerde ise havale ile başka şehre dilekçe göndermek uzun sürmektedir. TBB, böyle küçük konularla uğraşmaz. Hal bu ki , birçok şehirde Baro temsilciliği ve çalışanları bulunmaktadır. Fax ile bu bürolara mazeret gönderdiğinizde, çalışanlarımız bu mazeretleri mahkemesine iletmektedir. Aynı baro çevresi ise, masrafları da eklemektedirler. TBB , mensuplarına iş kolaylaştırıcı çare üretmelidir. Türkiye genelinde,pul masrafı TBB tarafından peşin ödenip, avukatın hesabına yazılacak bir genel mazeret sistemi kurulabilir. Şehir dışında imkanı olmayan avukatlar, pul masrafı düşünmeden mazeretini bu merkeze gönderir. Ya da PTT ile bir PROTOKOLyapılarak; Mazeret üzerine , duruşma gününün mahkemece masraf ödenmeden postaya verilmesi (ödemeli) ve avukata tebliği konusunda bir çalışma yapılabilir. Avukat rahatça mazeretini fax v.b ile ulaştırır.Dilekçesine, ödemeli tebligat talebini yazar. Cevap için , mahkemeye vereceği pul yerine, gelen posta ücretini öder. Böylece hem unutulan pullardan, hem mazeret üzerine duruşma gününü alabilmek için yapılan çabalardan kurtuluruz. |
![]() |
#22 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
katılıyorum. TBB azıcık kafayı yorsa ve bizden aldığı pulların 1 milyardan '1'ini ![]() |
![]() |
#23 |
|
![]() mazeret dilekçesi verilerek girilmeyen bir duruşmada dilekçede ara kararın tebliği de talep edilmiş ise ara kararla ilgili kesin süreler tebliğden itibaren mi başlar yoksa ilk duruşmadan itibaren mi...
|
![]() |
#24 |
|
![]() Mazeret dilekçesi üzerine verilen ara kararlarında , mazeretin kabulüne karar verilmiş ise ve aynı ara kararda mehil veya kesin mehil verilmiş bir husus var ise, mutlaka ara kararın tebliğinden itibaren süre işleyecektir.
Burada yeni olan UYAP üzerinden mazeret verilmiş (veya mahkemeye UYAP yolu ile bir evrak gönderilmiş ise) Mahkeme tarafından, duruşma gününün uyap üzerinden avukata bildirilmesi sözkonusu olacaktır. "avukatın duruşma gününü uyap üzerinden öğrenmesine" diyerek, yüklenmiş olan ara kararının gereğinin yerine getirilmesi için süre , herhalde ara karar tarihinde başlamış olacaktır. Bu halde süre kararının uyap a yüklendiği tarihten işleyecektir. Avukat portal da uyarı sistemi olmadığından, böyle bir tebliği avukatın kendisinin takip etmesi gerekir. Bu nedenle UYAP ta E İmza kullanan avukatların iş kolay ama riskli olmaktadır. Not: UYAP ve E İmza ile ilgili açıklamalar kendi görüşümdür.Bir ceza davasına verdiğim pulsuz mazeret üzerine (Masraf vermek zorunluğu olmadığından) , Hakim duruşma zaptına"duruşma gününü UYAP üzerinden öğrenmesine" ibaresini eklemiştir. |
![]() |
#25 |
|
![]() Mazeret dilekçesinin duruşmadan önce verilmesi ve dosyasına konulmuş olması gerekir.Mazeret dilekçesi verilmiş ve dosyaya konulmamış ise zaten kabulü de söz konusu olmaz ancak usuli kazanılmış bir hak oluşumuna yol açılmış ise eski hale iade istenebilir.Diğer taraftan mazeretin gerçek olması da gerekir ve bunun belgelendirilmesi mahkemenin mazereti kabul etmesinde etkili olur.Ancak mazeret samimi de olmalıdır.Karar aşamasında olan bir dosyada birden fazla mazeret verilerek karar verilmesi engellenme çabası içine girildiği takdirde mahkeme bu mazereti kabul etmeyebilir.
|
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hakimin Mazeret Dilekçesini Almaması | AV59 | Meslektaşların Soruları | 45 | 24-12-2016 17:51 |
Zamanında Başlamayan Duruşmaya Avukatın Mazeret Dilekçesi Vermesi /Baroya Bildirim | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Meslektaşların Soruları | 4 | 04-10-2011 17:41 |
Duruşmada alınan cevap dilekçesi-ara karar-replik dilekçesi | AV.SERTANn | Meslektaşların Soruları | 1 | 09-10-2007 00:15 |
Kanunu bilmemek mazeret olur mu? | Gülsün A. Aygörmez | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 3 | 17-07-2007 12:19 |
Hukuku bilmemek mazeret sayilmaz oyle mi? | İsmail Sarı | Hukuk Sohbetleri | 5 | 10-09-2004 16:17 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |