![]()  | 
 |
![]()  | 
 
| 		
			
			 | 
		#121 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 inanmazsan geldiğime 
		
	 
 
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	bu sabah erken kalk ve doğan güneşe bak gözlerini kısma bu defa durma, çık evden bayat ekmek getir martılara aydınlanan ufka dön yüzünü umutsuz olma bu defa öyle bir geldim ki sana bu kent oldum artık sımsıkı tut ellerimi bırakıp gitme bu defa (Yalova, 07.04.2009)  | 
| 		
			
			 | 
		#122 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 el salladım 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	sormadın hiç, nereye el salladın dışarıda, yatağı gökten yere bir nehir anahtarı alıp çıktım sigaram evde kaldı bir de gözlerimin kuruluğu (2008)  | 
| 		
			
			 | 
		#123 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 boyu boyuma yaklaşan 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	oğul gitti evine bana kaldı yine izmir'in sıcak gecesi gürültülü barların sessizliği ve bir uçurtma yalnızlığı (07.06.2009)  | 
| 		
			
			 | 
		#124 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 her aşk aynı 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	önce sarı sonra mavi ve sonra da gri.. her aşk hiç bitmeyecekmiş gibi başlar sonunda bize kalan bir yürek dolusu hüzün aşkın rengi gri.. (2002)  | 
| 		
			
			 | 
		#125 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 çiçeklerden dokunmuş saçlarına 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	yalnızca bir kez dokunmak bana çok dokunurdu (02.07.2009)  | 
| 		
			
			 | 
		#126 | |||||||||||||||||||||||
| 
		 | 
	
	
		
			
			
 yalnizligi bu misralardan baska ne daha guzel anlatabilirdi ki ?  | 
| 		
			
			 | 
		#127 | |||||||||||||||||||||||
| 
		 | 
	
	
		
			
			
 bam telime dokundu ve iste uc bes damla yanagima suzulen, fakat bu bana dair degil, sair'in bu kadar ince duyuslarina olan hayranliginadir akip giden...  | 
| 		
			
			 | 
		#128 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 izmir treni geldi 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	demek saat birbuçuk yolcular inecek uykulu gözlerle şaşkın ve acemice birileri aranacak ardından kucaklaşma ve "hoşgeldin" gidilecek ev uzaksa taksi tutulacak kısa bir söyleşiden sonra "yorgunsundur" rahat ve erinçli bir uykuya dalınacak izmir treni geldi demek saat birbuçuk karşılayacak kimsem yok trengara gitmiyorum yalnızca düşünü kuruyorum gitmenin beklemenin kavuşmanın ve kucaklaşmanın (Bandırma 19.06.1991)  | 
| 		
			
			 | 
		#129 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 karanlıkta bile görünen 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	renkleri toplasam ve senin resmini yapabilsem duvarlara ya da sözcükleri şimdiye dek tatmadıkları bir güzellikte getirebilsem biraraya ya da daha olası şeyler örneğin öpebilsem yarıgecede yanağından, bölmeden uykunu ve perdeyi aralayıp yol versem ayışığına oysa gece ve yalnızlıktır yaşanan, bir uzak kentte öpüşlerin düşlerde tutsak edilmiş gözlerinin ışıltısı ve ben martılarla kucaklaşmaktan ve kürek çekmekten bir varılmaz kıyıya yorgun düşmüşüm, yine de çığlığım yarıyor karton coğrafyasını onların: özlem adındır, sevgi adındır ve adım gibi biliyorum ki aşk adındır senin (1987)  | 
| 		
			
			 | 
		#130 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 herşey silindi kitaplardan 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	bıçak köreldi telörgü paslandı ve o bir çılgının vurduğu zincir acıtırken bileklerini şaştı kaldı gecenin alnı karışlanmıştır candan özge herşey verildi bazı bazı isteksiz sokaklar adımlandı evlerin dışında bakışlar bırakıldı her sabah umut doğurup her gece yeniden umuda gebe kalındı ve gele gele buralara gelindi gecenin alnını karışlayan bulunamamıştır (İzmir 1987)  | 
| 		
			
			 | 
		#131 | |||||||||||||||||||||||
| 
		 | 
	
	
		
			
			
   Kıskandım ![]()  | 
| 		
			
			 | 
		#132 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 geçmiş, geçmiştir tüm gürültüsüyle 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	geleceğin tatlı mırıltısı duyulur uzaktan yol, bir adımla başlar ve biter ömür, yeni günlerin toplamıymış öğrendim... (2002)  | 
| 		
			
			 | 
		#133 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 yüreğim kanat çırpar 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	çıkmak ister sanki göğüs kafesimden gözlerinin karası karşılaşınca gözlerimin karasıyla ve o kutsal ellerin değince yalnız ellerime (2000)  | 
| 		
			
			 | 
		#134 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 gömülü bırakma  
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	yüreğinin derinliklerinde günle güneşle suyla ateşle benle ve kendinle tanıştır sevgini (2000)  | 
| 		
			
			 | 
		#135 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 Dalgakıranda Kısa Bir Gezinti 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	sular içinde taşlar ortada incecik yol on dakikada biter sonsuzluk başlar saçlarımı bozan rüzgar dönüşte düzeltir önüme çıkar evler insanlar yalnızlık başlar (Bandırma, 23.03.1991)  | 
| 		
			
			 | 
		#136 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 aya baktım 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	gözlerimi kıstım yelkenleri onardım deniz çok dalgalı ama yola çıktım rotam rüzgar nereye götürürse (1999)  | 
| 		
			
			 | 
		#137 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 dolunay varsa 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	gözlerini ayırmadan bir süre bak ve ürper istersen düş de kurabilirsin ama ayışığında yürüme tökezlersin (1999)  | 
| 		
			
			 | 
		#138 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 yeni hayatlar 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	yeni kesişme noktaları bulabilir mi, bilinmez belki her biri ayrı yönlere akıp gider belki de karşılaşır herhangi bir zaman herhangi bir yerde, bilinmez bize düşen, yaşamak dünü unutmadan yarına bırakmadan bugünden vazgeçmeden (16.02.2001)  | 
| 		
			
			 | 
		#139 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 gök mavisi ve güneş sarısı 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	uçurtmaların sevdası yarısı gerçek olsa düşlerinin sadece düşte kalır yarısı bu yüzden hüzün kokar kağıdı, ipi, çıtası (2001)  | 
| 		
			
			 | 
		#140 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 uçurtma yapmak kolay 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	biraz kağıt biraz ip birkaç çıta kolay uçurtma yapmak peki, ya uçurtma olmak? (Yalova, 20.09.2001)  | 
| 		
			
			 | 
		#141 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 herkes sanır ki   
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	neşeli birşeydir uçurtma çocuksu, güleç, haşarı... oysa oğulsuz bir babadır sadece (Yalova, Ekim 2001)  | 
| 		
			
			 | 
		#142 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 yaz bitince 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	yalnız geceler değil saçların da uzadı sığınağım oldular saklanırım acılardan hiç bulunmam bir sen bilirsin yerimi bir de ellerin (2000)  | 
| 		
			
			 | 
		#143 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 ben ölünce 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	gökyüzü daha mavi ve her gece dolunay ben ölünce biberler tatlı acı domatesler domates kokulu savaşlar biter kansere aşı bulunur ben ölünce (2003)  | 
| 		
			
			 | 
		#144 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 herhangi bir kent olabilir 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	gecesini adımladığım yanımdaysan eğer mutlu olmaya yeter (2009)  | 
| 		
			
			 | 
		#145 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 gün bitti 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	güneşten artakalan renk yitti seslerimiz duyulmaz gözlerimiz görünmez oldu yaşamdan bir gün daha gitti gün bitti (2001)  | 
| 		
			
			 | 
		#146 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 su gibi alır 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	bulunduğu kabın şeklini güven sevginin içinde büyüyebileceği kırmızı panjurlu evdir (2009)  | 
| 		
			
			 | 
		#147 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 yaşamda en değişken şey  
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	bulutlar en değişmeyense sevginin gücü (2009)  | 
| 		
			
			 | 
		#148 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 onlarca sokak tanıdı bu gece beni 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	ben de onları hepsi boştu hepsi loştu insansızlık ve ışıksızlık canlarına 'tak' etmişti biraz da ben kışkırttım çekip gittiler artık bu kentin daha az sokağı var (Bandırma, 1988)  | 
| 		
			
			 | 
		#149 | 
| 
		 | 
	
	
		
			
			 kum olur  
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	dağılır parmaklarımın arasından düşler ben hiç gerçeğe yaslanamadım ak bulutuydum göklerin hem sevdalı hem öksüz kendi ülkeme hiç yağamadım (2001)  | 
| 		
			
			 | 
		#150 | |||||||||||||||||||||||
| 
		 | 
	
	
		
			
			
   çok güzel.. | 
![]()  | 
		
    
        
| Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
		
  | 
			 
			Benzer Konular
		 | 
	||||
| Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj | 
| güler ataş şiirleri | güler ataş | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 49 | 05-11-2010 22:14 | 
| Aydın Demirel Şiirleri | Aydinho | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 1 | 04-11-2007 16:28 | 
| Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |