![]() |
|
![]() |
![]() |
#301 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Kesinlikle Suat abi... ![]() |
![]() |
#302 |
|
![]() Bir profesyonel fotoğrafçıyı yemeğe davet etmişler..
Yemek sırasında çektiği birkaç fotoğrafı ertesi gün, jest olsun diye evin hanımına hediye olarak getirmiş adam.. "Çok güzel fotoğraflar bunlar.." demiş evin hanımı, "Kameranız çok iyi olmalı..Teşekkür ederim.." "Rica ederim.." demiş adam, "Dün geceki yemekleriniz harikaydı.. Sizin de tencereleriniz harika olmalı..!" |
![]() |
#303 |
|
![]() Küçük Johnny bağıra bağıra ağlayarak eve girmiş
"Ne oldu?.. Ne var..?" diye telaşla koşmuş annesi yanına.. Biraz sakinleşmiş çocuk yine de ağlamaktan arada sesi kesilerek anlatmaya başlamış "Ba-bamla balığa gittik, Ço-k büyük bir ba-lık yakaladı.. Dev gibi b-ir şeydi.. Ağır ağır çek-meye başladı sahile.. He-yecandan el-leri titriyordu.. Birden mi-sina kop-tu ve balık kaç-tı.." "Aa! Ne var bunda ağlayacak?" demiş Annesi, "Senin yaşında çocuğun buna katıla katıla gülmesi lazım.." "Evet an-ne.." demiş küçük Johnny, "Ben-de öyle yapmıştım.." |
![]() |
#304 |
|
![]() Adamın biri deniz kenarındaki bir oteli aramış, telefonda resepsiyondaki görevliye otelin konumunu sormuş..
"Kumsaldan bir taş atımı kadar denize yakın efendim!" demiş görevli.. "Peki..Otelinizi nasıl bulacağım?" "Bu civardaki camları kırık tek otel bizimki efendim!" |
![]() |
#305 |
|
![]() Kadının arabası şehrin en işlek kavşağında stop etmiş.. Bir anda yüzlerce araba birikmiş arkasında..
Stop etmesiyle arkasındaki arabadaki adam hiç ara vermeden kornaya basmaya başlamış.. Kadıncağızın sürekli çabalamalarına rağmen arabayı çalıştıramamış. Arabadan inip devamlı korna çalan arabaya doğru yürümüş. "Galiba arabayı çalıştırmayacağım. Rica etsemde siz deneseniz, ben sizin için arabanıza otururup kornaya basmaya devam ederim..!" |
![]() |
#306 |
|
![]() İki aristokrat kadın karşılıklı sohbet ederken birbirlerine hava atıyorlarmış..
"Benim ailem Büyük İskendere kadar dayanıyor..Ya sizinki?" diye sormuş birinci kadın.. "Vallahi maalesef tam olarak bilemiyoruz.." demiş ikincisi, "Tüm evraklar Nuh Tufanı'nda kaybolmuş..!" |
![]() |
#307 |
|
![]() Kule: Delta 351.. Saat 10 istikametine acele dönün6 mil sonra pisti göreceksiniz..
Delta 351: Kule.. Hepimizde dijital saat var.. Yeni bir tanımlama bulun.. Tamam.. |
![]() |
#308 |
|
![]() Yaz kampına gelen minik çocuğun bavulunu dolabına yerleştirirken bavuldan çıkan şemsiyeyi gören kamp müdürü çocuğa dönüp, "Aaa!" demiş, "Yaz günü şemsiye neyin nesi?" "Hayret efendim.." demiş çocuk, "Hiç Anneniz olmamış gibi konuşuyorsunuz..!"
|
![]() |
#309 |
|
![]() Bir zamanlar uzak bir ülkede yaşayan bakımlı, özgür ve güzel mi güzel Prenses şatosunun arka bahçesinde dolaşırken önüne bir kurbağa hoplamış.."Güzel Prenses!" demiş, "Bir zamanlar ben yakışıklı bir prens idim.. Kötü ruhlu bir cadı beni bu hale getirdi.. Dudaklarıma konduracağınız bir öpücükle tekrar yakışıklı ve güçlü bir prens haline geleceğim.. Sizinle evlenip şatonuza annemle yerleşir ve tüm ülkeyi yönetirim.. Siz mutlulukla bana yemek pişirir, çamaşırlarımı yıkar, çocuklarımı yetiştirip ömür boyu sadakatle dizimin dibinden ayrılmazsınız.."
Prenses eğilip eline almış kurbağayı ve.... O gece Prenses müthiş bir sofra hazırlatmış.. Baş yemek mevsim salatası ile beyaz şarapla marine edilmiş krema soslu kurbağa bacaklarıymış.. |
![]() |
#310 |
|
![]() Adam işitme cihazı almak için bir mağazaya girmiş, tezgâhtara,
"Ucuz bir şey olsun!" demiş.. "Fiyatlar 2 dolar ile 2000 dolar arasında değişiyor efendim..!" demiş tezgâhtar.. "2 dolarlık model nasıl bir şey?" "Bu butonu kulağınıza takıp şu teli boynunuzun üzerine bırakıyorsunuz efendim!" "Bu nasıl çalışıyor?" "Çalışmıyor efendim.. Kulağınızda bunu görenler daha yüksek sesle konuşmaya başlıyorlar.."! |
![]() |
#311 |
|
![]() Avukat jüri üyelerinin oturduğu bölüme doğru ilerleyip "Sayın jüri üyeleri.." demiş,
"Müvekkilim anne ve babasına son derece saygılı, küçükleri seven, hayatta hiçbir kötülük yapmamış, altın kurallarla yaşamış, bir onur, bir dürüstlük ve centilmenlik abidesidir.. Onu herkes sever ve..." Sanık, yanındaki diğer sanığın kulağına eğilip, "Rezaleti görüyor musun?.." demiş, "Adama çuvalla para verdik, herif gidip bir başkasını savunmaya başladı!.." |
![]() |
#312 |
|
![]() Deli gibi giden bir arabanın arkasına yapıştırılmış bir yazı..
"Bu otomobil bir komputer tarafından dizayn edildi, bir robot tarafından imal edildi, ve amaan dikkat edin, bir salak tarafından kullanılıyor.." |
![]() |
#313 |
|
![]() Turistleri antik şehir turuna götüren turizm acentası cazip bir sunum yapmak için rehberlerine "Eski Romalı Konsül" kostümü giydirerek görev yaptırmaya başlamış. Alınlarına defne yapraklarından taçları, tek omuzlarının üzerinden sarkan pelerinleri ayaklarında sandaletleriyle.
Bir gün rehberlerden biri tarihi kolonların üzerinde sunum yaparken düşmüş ve ayağını kırmış. O şehirdeki sigorta hastanesinin acil servisine götürmüşler, bekleme salonunda kendisiyle ilgilenecek doktoru beklerken içeriye yaşlı bir emekli girmiş, rehberi görür görmez, "Aman Tanrım" demiş gözleri şaşkınlıktan büyüyerek, "Sigorta hastaneleri için söylerdiler de inanmazdım.. Ne kadar zamandan beri bekliyorsunuz?.." |
![]() |
#314 |
|
![]() Sandal kiralama servisinde sorumlu müdür, gölün kenarına kadar gelerek megafonu ile gölün ortasındaki sandala doğru bağırmaya başlamış..
"99 numaralı sandal.. Zamanınız doldu.. İskeleye dönünüz..!" Aradan dakikalar geçtiği halde sandal geri dönmeyince anonsunu tekrarlamış, "99 numaralı sandal. Hemen geri dönün yoksa saat farkı ödemek zorunda kalacaksınız..!" "Anormal bir şey var patron..!" demiş yardımcısı.. "Bizim 75 sandalımız var.. 99 numaralı sandalımız hiç olmadı ki..!" Kepinin altından başını kaşıyarak "Kahretsin..!" demiş müdür, megafonu tekrar kaldırmış.. "66 numaralı sandal.." diye bağırmış.. "Paniklemeyin.. Kurtarma motoru şimdi yanınıza geliyor..!" |
![]() |
#315 |
|
![]() Garry Kasparov'la yemeğe çıktık. Restoranın masa örtüsü siyah-beyaz kareli idi.. İnanır mısınız tuzluğu bana vermesi iki saat sürdü..!
|
![]() |
#316 |
|
![]() Küçük Billy devamlı küfretmeyi alışkanlık haline getirmiş.Öğretmeni küçük Billy'i okulun koridorunda yakalayarak
"Bir daha böyle kötü kelimeler kullanmanı istemiyorum.." demiş. "Ama babam hep söylüyor..! ? diye cevap vermiş Billy.. "Önemli değil! Bir daha kullanmanı istemiyorum, o kadar!" ve öğretmeni Billy'i bırakıp arkasını dönüp giderken "Manasını bile bilmediğine bahse girerim.." demiş kendi kendine yüksek sesle.. Billy bilmiş bir şekilde elini beline koyup.. "Biliyorum efendim.." demiş "Araba çalışmıyor" anlamına geliyor.. |
![]() |
#317 |
|
![]() -Çok kibar bir adamsın Dede..
-Neden? -Ne zaman hapşırsan elinle ağzını kapatıyorsun.. -Ama başka türlü takma dişimi yakalayamam ki... |
![]() |
#318 |
|
![]() Cumartesi gecesi küçük kasabanın tek oteline çok sarhoş bir adam giriş yapmış.. Uyandığında resepsiyondaki çocuğa telefon ederek bir şise viski bir de pazar gününün gazetelerini istemiş..
Görevli çocuk saatler sonra istediklerini getirince; "Pazar günü bu küçük kasabada viski bulmak kolay olmasa gerek." "Yoo içki sorun değil efendim" demiş çocuk, "Bugün salı olduğu için pazar gününün gazetelerini bulmak hayli vakit aldı!" |
![]() |
#319 |
|
![]() Hakim, "O butiğe hırsızlık amacıyla tam 4 kez arka arkaya girmişsin..." diye sormuş sanığa..
"Evet efendim.." "Neler çaldın?" "Sadece bir adet elbise efendim.." "Bir elbise?.. Ama dört kere girmişsin?.." "Evet efendim.. İlk üç keresinde karım elbisenin rengini beğenmedi...!" ![]() |
![]() |
#320 |
|
![]() Bir gurup ekonomist Alp Dağları'na tırmanmışlar, birkaç saatlik bir tırmanıştan sonra kaybolduklarını fark etmişler..
Kafile başkanları haritayı açmış, ters çevirip bakmış, düzeltip bakmış, arazi üzerindeki nirengi noktalarını araştırmış, elindeki pusula ve güneş konumunu incelemiş, birtakım hesaplar yaptıktan sonra, "Evet arkadaşlar.." demiş, işaret parmağını ileri doğru uzatarak, ?Şu ilerideki dağı görüyor musunuz?" Diğerileri hemen onaylamış, "Evet.." diye, "Mevcut harita konumu ve yaptığım hesaplara göre şu anda onun tam üzerinde bulunuyoruz..!" |
![]() |
#321 |
|
![]() Adam 40 yıllık arkadaşına hayatında 'doğru' bir kadınla karşılaşamadığı için evlenemediğini söylemiş..
"Nasıl birini arıyorsun ki?.." diye sormuş arkadaşı, "Önce çok güzel olmalı, iyi bir aşçı, usta bir temizlikçi, tutumlu olmalı.. Huyu çok iyi olmalı, en önemlisi çok zengin olmalı evi, malı mülkü olmalı.." "Yahu.." demiş arkadaşı, "Tarif ettiğin kadının senin gibi biriyle evlenebilmesi için deli olması lazım?.." "Mmmm.." demiş adam, "Diğer özellikleri tutuyorsa, olabilir..!" |
![]() |
#322 |
|
![]() Kahvenin çok enteresan bir özelliğini keşfettim.." demiş sarışın.
"Sade içersem bir şey olmuyor, ama şu andaki gibi şekerli ve kremalı içersem gözüme müthiş bir ağrı saplanıyor.." Kahvesinden bir yudum alıp, "Ayyy..!" diye bağırmış, "İşte yine gözüme o ağrı girdi.." "Off..!" demiş arkadaşı "İçmeye başlamadan önce fincanının içinden kaşığını çıkartır mısın?.." |
![]() |
#323 |
|
![]() Psikiyatrist, sarışın kızı muayene ettikten sonra
"Hastalığınızın tıbbi adı "Elektra kompleksi" olarak adlandırılmakta.." demiş, "Daha iyi anlayabilmeniz için şöyle anlatayım, "Siz, babanıza âşıksınız.." Cümleyi duyan sarışın hüngür şakır ağlamaya başlayınca "Durun.. Durun.. Durun.." demiş doktor, "Bu çözülemeyecek bir problem değil..!" "Ne?.. Ne diyorsunuz" demiş sarışın ağlamasını sürdürerek, "Nasıl çözeceksiniz ki?..Baksanıza adam evli..!" |
![]() |
#324 |
|
![]() Korkunç bir gece, ilikleri ıslatırcasına yağan bir yağmur ve şiddetli bir rüzgar var..
Damlaların her biri birer kurşun gibi.. Herkes evine kapanmış, bakkal kapatıp gitmek üzereyken ıslanmaktan üzerine yapışmış çubuklu pijamaları, başının üzerinde geçirilirken kenarı yırtılmış naylon poşet, ayağında karşıdan karşıya geçerken ıslanmış terlikleri ile adamın biri nefes nefese koşmuş ve içeri girmiş.. "İki tane simit alabilir miyim lütfen?.." demiş titreyip gözlüğünün üzerindeki yağmur damlalarını pijamasının yakasında temizlemeğe çalışarak.. "Sadece iki simit mi?.. Başka bir şey yok mu?.." "Yok.. Bir tane benim, bir tane de Mary için.." "Mary?.. Mary eşiniz mi?.." "Öyle tabii.." demiş adam ağlamaklı bir sesle, "Annem olsa bu havada hiç beni böyle dışarı gönderir miydi?.." |
![]() |
#325 |
|
![]() Temel'e sormuşlar,
-Laz olsaydın ne olurdun? Temel yüzünü ekşitip; -Çok mahcup olurdum demiş... |
![]() |
#326 |
|
![]() İki sarışın arabaları ile kasisli arka yoldan paldır küldür soygun yapacakları bankaya doğru hızla giderlerken
"Biraz yavaş ol.." demiş şöförün yanında oturan sarışın, "Bagajda nitrogliserin var ve her an patlayabilir.." "Kafana takma, önemli değil.." demiş diğeri, "Patlarsa patlasın.. Ön koltuğumuzun altında yedek bir teneke daha var.. |
![]() |
#327 |
|
![]() Sarışın, gece evine dönerken hırsızın biri karanlıkta üzerine atlamış, başlamışlar boğuşmaya, daha sonra yere düşmüşler, uzun süre yerlerde debelenmişler, üst baş parça parça olmuş. Bir ara hırsız sarışının sırtını yere yapıştırıp karnına oturmuş, el çantasını açmış, içinde sadece 25 cent bulunca son derece şaşırmış,
"Yahu madem bu kadar paran vardı neden direnip kendini tehlikeye attın?.." "Ne bileyim çantamdaki 25 centle yetineceğini?.." demiş sarışın nefes nefese, "Ben cebimdeki 500 doların peşinde olduğunu zannetmiştim..!" |
![]() |
#328 |
|
![]() Adamın biri göl kenarında otururken kadının birinin göle düştüğünü görmüş.. Eşine benzettiği yüzme bilmeyen kadının boğulmak üzere olduğunu anlayınca yardım için bağırmaya başlamış "İmdaaat! Karım göle düştü!" diye.. O sırada balık avlayan adamın birini görmüş "Lütfen!" demiş "Karımı kurtarırsanız size yüz dolar..!" Balıkçı hemen atlamış suya bir iki sert kulaçtan sonra yakalamış kadını, kucağında getirerek kumsalda adamın ayaklarının dibine bırakmış.. "Evet!" demiş "Yüz doları alayım!"
"Ama !" demiş adam "Ben karım zannetmiştim, bu benim kayınvalidem...!" "Şansımın içine edeyim!" demiş balıkçı, cebinden cüzdanını çıkartmaya çalışırken, "Ne kadar ödeyeceğim??!" |
![]() |
#329 |
|
![]() Adam arabayı kullanıyormuş, yan koltukta karısı, arkasında kayınvalidesi.. İki kadın da zavallı adama sürekli müdahale ediyorlar..
Karısı "Sola geç sola.. Bak tam arkanda araba.." derken arkadan kayınvalidenin "Yavaş sür damat yavaş.." uyarılarını başka başka müdahaleler tamamlamış.. "Yeter yahu!.." diye gürlemiş adam.. "Arabayı kim kullanıyor karar verin... Sen mi annen mi?.." |
![]() |
#330 |
|
![]() Adam barda arkadaşına dert yanıyormuş... Dün evdeki kayınvalide terörüne? bir çözüm bulduğumu zannedip onu yok bileyim diye deliler gibi içtim..
İşe yaradı mı bari?.. Nerde..Tam tersi..Eve gittiğimde aynısından bu sefer 2 tane olmuşlar beni bekliyorlardı..! |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 6 (0 Site Üyesi ve 6 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Fıkra Gibi Tüketici Şikayetleri | Av.Ceylan Pala Karadağ | Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 26-09-2006 12:31 |
Fıkra:) | buketoz | Site Lokali | 4 | 22-03-2004 00:13 |
Fıkra - Çok Güldüm | Batu Han | Site Lokali | 0 | 28-02-2003 19:45 |
Bir De Fıkra | Cest la vie | Site Lokali | 0 | 24-03-2002 23:26 |
ANAYASA m. 38/ 7 son fıkra | Av. Hulusi METİN | Hukuk Sohbetleri | 0 | 10-02-2002 14:18 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |