03-04-2009, 10:25 | #31 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın "madlock" Anayasa Mahkemesi'ne gitmeden de çözüme ulaşılabileceğini düşünüyorum. Yargıç, karar verirken Anayasa'ya, yasaya ve hukuka uygun karar vermelidir. AİHS, iç hukukumuzun bir parçası olup, yasa hükmündedir. Bu yasaya göre verilmiş ve yetkisi tarafımızdan kabul edilmiş bir ulusalüstü mahkeme kararı varken, AİHS m.6 hükmü ve ek (1) no'lu protokolü varken, aynen İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi Yargıçlarının yaptığı gibi, talep kabul edilebilir. Konunun AYM'ne taşınmasına bence gerek yoktur. Yine de AYM prosedürünü önemsiyor, konunun AYM'ne taşınmasına sebep olan avukat meslektaşımızı ve yargıcı kutluyorum. Selam ve saygılarımla... |
03-04-2009, 10:43 | #32 |
|
harç ödemeden karar almak
Şimdi bu uygulama henüz yürürlüğe girmedi ama değilmi?yani harç ödemeden karar almak için şuan mümkün değil galiba
|
03-04-2009, 13:26 | #33 |
|
Anayasa 90. madde son fıkra
Değerli meslektaşlarım,
Avrupa İnsna Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma ve mülkiyet hakkına ilişkin teminatlarının yorum merci olan AİHM'in değerlendirmesi karşısında "Sözleşme"ye göre harç alınması hak ihlalidir. Bu çerçevede durumu "Sözleşme harç alınması hak ihlali olarak kabul etmekte Harçlar Kanunu ise yargı merciine yapılması gereken bir işlem olarak yükümlülük getirmektedir" şeklinde tespit etmekte fayda vardır. Bu tespitten sonra da T.C. Anayasası'nın ilgili hükmünü yoruma gerek olmadan okumak bence yeterlidir. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7.5.2004-5170/7 md.)Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır |
03-04-2009, 18:57 | #34 |
|
Değerli Üyeler;
Daha önce aynı karara ilişkin açılan konularda da düşüncemi ifade etmiştim. Bu vesile ile düşüncemi biraz daha ayrıntılı ifade etmek istiyorum: Kararda, esasa ilişkin olarak, AİHS'nin 6/1 md. çerçevesinde yapılan incelemede tespit ve teyit edilen ilkeler sistematik olarak sıralanmıştır. Buna göre; Mahkeme kararının uygulanması, adil yargılama hakkının bir parçasıdır. İcra takibinde bulunma hakkı da dava hakkı gibi eşit derecede korunmaktadır. Harç yükümlüsü olmayan tarafın ödediği harcı, daha sonra geri alabilmesinin bir önemi yoktur. Mesele: lehine karar verilen tarafın icra takibi yapmak üzere kararı almasının engellenmesidir. Mahkemeye erişim hakkı mutlak bir hak değildir. Devletin düzenlemeleriyle sınırlandırılabilir. Harçlar Kanunu'nun 28/a maddesi, hakkın sınırlandırıldığı bir düzenlemedir. Düzenlemelerin / sınırlandırmaların; a. Hakkın esasına zarar verecek nitelikte olmaması, b. Haklı bir amaç gütmesi, c. Sınırlandırma ile, ulaşılmak istenen haklı amaç arasında makul bir orantılılık ilişkisi bulunması, gerekmektedir. Bu çerçevede; Bir kimsenin erişim hakkından yararlanıp yararlanmadığını belirlemek için yargılama giderlerinin makullüğünün, a. Kişinin bu meblağı ödeme kapasitesi, b. Davanın özel ayrıntıları, c. Sorumluluğun yüklendiği dava safhasıyla birlikte değerlendirmek gerekmektedir. Somut olay; Başvuran inşaat işçisidir, Alamadığı maaşını almak için dava açmıştır, Mahkeme başvuranı haklı bulmuştur, Başvurana 10.000.-euro ödenmesine karar vermiş, Bunun için başvurandan 598 euro harç istemiştir. Başvuran bu harcı ödemek istemekte ancak bunun için yeterli maddi imkanı yoktur. Sonuç: "Devlet harcın ödenmesindeki tüm sorumluluğu başvurana yükleyerek, hakkın kullanılması bakımından hem hukuken hem de uygulamada etkin bir yöntem belirlememiş, genel yada özel uygun bir tedbir alma yükümlülüğünden kaçınmıştır. Başvuranın kararın bir kopyasını alamadan mahkeme harcını ödemekle yükümlü tutulmasının, üzerinde aşırı bir yük oluşturduğu ve mahkemeye erişim hakkını, bu hakkın özünü zedeleyecek derecede kısıtladığı kanısındadır. Dolayısıyla AİHS’nin 6 § 1. maddesi ihlal edilmiştir." Kararı bu şekilde okuduğumda ben diğer arkadaşlar gibi, harçlar yasasının 28/a maddesi ile getirilen sınırlandırmanın, örneğin maddi imkanları müsait olan ve ticari bir alacağı veya miras hakkı için dava açan kişilerin mahkemeye erişim hakkını kısıtlamadığını, dolayısıyla yasa maddesinin tümden değiştirilmesine gerek olmadığı, genel yada özel istisnaların tanınması gerektiğini düşünüyorum. Aksi yorum, avukata başvuran bir kişinin, “davayı aç, kazan, parayı al, kendi ücretini de buradan mahsup et” mantığından çok da farklı bir yere bizi götürmez. Sorumluluğu tamamen devletin üzerine atmak, esasen sorumluluğu diğer vatandaşların üzerine yıkmaktır. Devletin yargılama faaliyetini uygun şekilde yerine getirebilmesi için kaynağa ihtiyacı vardır. Aksi halde yargılama faaliyeti aksayacak ve kişilerin adil yargılanma hakkı daha fazla zedelenecektir. Hak sahibinin de hakkını kullanırken bir takım sorumlulukları yerine getirmesi gerekir. Bütün bunlar haklı nedenlerdir ve maddeye getirilecek amaca uygun istisnalar makul orantılılık ilişkisini sağlayacaktır. Saygılarımla... |
04-04-2009, 16:26 | #35 |
|
merhabalar,diğer meslektaşlarım gibi bende hazıra konup duruşma dışı ek karar verilmesi konusunda talepte bulundum.ve sonuç olumlu oldu.kararı harçsız alıp tebliğe çıkardık.dilerim bu uygulama yaygınlaşır.saygılarımla
|
06-04-2009, 10:53 | #36 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım, Mahkeme bu konuda bir "karar" mı verdi? Yoksa sadece dilekçenize "olur" mu verdi? "Karar" varsa bizlerle paylaşır mısınız? Selam ve saygılarımla... |
06-04-2009, 13:07 | #37 |
|
T.C.
VAN EK KARAR İŞ MAHKEMESİ ESAS NO : 2007,257 KARAR NO : 2008165 HAKİM : SERITİAT METEOLU 39822 KATİP :CHAN UÇAK 104167 DAVACI : ZORAF SALKIM - Yeni Camii Mh. Edremit/ VAN VEKİLİ : Av. RAMAZAN KORKMAZ - Hastane Cad. Yavuz Pasajı Kat: 1 No:9 VAN DA VALİ : EDREMiT BELEDİYE BAŞKANLıĞI -. Edremit VAN DAVA : ALACAK DAVA TARİHİ : 29/0612007 KARAR TARİHİ : 15/I0,’2008 EK KARAR TARİHİ :01/042009 Davacı vekili 3 1.03.2009 havale tarihli dilekçesi ile özetle; Mahkerneniz davacı sıfatı ile açmış olduğumuz ve lehimize sonuçlanan 15.10.2008 tarihli karar ile davanın kabulüne karar vermiş: bakiye harç miktarının davalılardan tahsiline karar vermiştir.Biliııdiği ü7ere, Harçlar Yasası’nın 28. ve 32. ıııadde hükümleri ‘karar ve ilam harçiarı ödenmedikçe ilgilisine ilam verilmeyeceği” düzenlemesi içerdiğini ancak tarafı olduğumuz Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi hükümleri çerçevesinde mahkemenin 15.10.2008 tarih 2007.257 E-2008 165 K sayılı ilamınınharç ödenmeksizin verilmesini talep etmiştir. Dava dosyası talep dilekçesi üzerine ele alınıp incelendi. GEREGİ DUŞÜNU[.DÜ: 492 sayılı Harçiar Kanunu’nun 28.maddesi ile ayni kanunun 32. maddesinde yargı işlemlerinder alınacak harçlar ödennıedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı ve ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf ödersc işleme devam olunacağı,Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı işleri Yönetmeliği’nin 54 maddesine göre de ilanı suretinin ancak harç ödendikten soııra verilebileceğine dair hükümler birlikte değerlendirildiğinde adli yardımdan yararlanan taraf davayı kazanması halinde diğer taraf adli yardım nedeniyle alınmamış olan harçlara ve bu arada karar ve ilanı harcına da mahkum edilir,adli yardınıdan yararlanan taraf davayı kaybederse davada haksızlığı ortaya çıktığından adli yardıııı yararlanma hakkı düşmüş sayılır ‘e hüküm verildikten sonra adli yardımdan yararlanan tarafın HMUK 466/1. maddesindeki harçları ödemekten muafiyet hakkı da sona ercr bu halde davayı kaybeden ve adli yardınıdaıı yararlanan davacı karar ve ilanı harcına ödemeden karar tebliğe çıkartılamaz ve ilaııı verilmez dolayısıyla adli yardımdan faydalanaıı taraf davayı kaybetsin yahut kazansin hükünıde belirtilen karar ve ilanı harcı ödenmeden karar tebhiğe çıkartılmaz ve ilanı kendisine verilmez. Harç ödemeden mahkenıe ilamından suret isteyen dayalı tarafın ilama göre harçtan sortıınlu olnıaması sebebiyle, davalının talebinin Harçlar kaııununun 28.A maddesi ve Avrupa Insan Hakları Mahkenıesinin Ulger (Türkiye) davasında 26.06.2007 tarihinde verdiği karar çerçevesinde ve de Avrupa Insan Hakları Sözleşrnesi’ııin 6. maddesi ve ek 1 protokolün 1.nıaddesi kapsamındaavaeıniıı ilamı alabilmesiniıı. aslında dayalı tarafııı ödemesi gereken harcı yatırması şartına bağlanması, ‘nıahkenıeye erişim” bağlamında adil vargılanma ilkesinin (AIHS m.6) ihlali olduğu gibi davacının, maddi hak elde ettiği ilaını aynı nedenlerle alamaması ve icraya konu edemenıesi de AIHS EK 1 no’lu Protokol’ün 1. maddesi ile korunan çekişrnesi2 kullaııımı hakkının” ihlahidir Anayasamızın 90.rnaddesi uyarınca iç hukuhınıuz açısından da bağlayıcı AjHS hükümleri de göz önünde tutulduğunda HMUK’nun yukarıda belirtilen şekilde yorumlanmasıııın adli yardıııı müessesinin anıacına aykırı bulunduğu keza incelenen dosya kapsamına göre davacının açmış Olduğu davayı kazandığı dolayısıyla haklılığının ortaya çıkığı,adli yardını nıiiessesinin esasen uyuşmazlıkta kesin hüküm elde edilinceye kadar yargılama giderlerinden ve harçlardan nıuafıyet olarak yorumlanmasının adli yardım nıüessesinin anıaç ve gereklerine daha uygun olacaktır. Kararın bir suretinin harçtan muaf olan talepçiye verilmemesi veya ödemekle yükümlü olmadığı kraı harcını ödernekle karşı karşıya bırakılması iIgilinin üzerine aşırı bir yük oluşturacağından ve mahkemeye erişim hakkinın özünü zedeleyeceğinden Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesine aykırılık teşkil edeceği gibi ek 1 protokolün 1. nıaddesine göre de mülkiyetin çekişmesiz kullanılmasına engel teşkil edecektir. Avrupa Insan Haklan Sözleşmesinin Türkiye Cumhuriyeti tarafından oııaylanması ile birlikte sözleşme hükümleriniıı iç hukuk mevzuatı gibi uygulannıası gerçeği karşısında talebin kahulüne dair aşağıdaki hüküm verilmiştir. HİJKÜM: 1-Davacı vekilinin talebinin KABULÜNE, 2-Mahkememizin 15.10.2008 tarih 2007.257 esas 2008/165 karar sayılı izin ilamın verilnıesinosyrinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.0l,9.?0 L. HAKiİ 398; SERFAT Mj dosya gönderme işlemini becerememekten kaynaklı kopyalama esnasında yazım da hatalar oluştu,bağışlayın..saygılarımla |
06-04-2009, 15:52 | #38 |
|
Bolu Asliye Hukuk Mahkemesinin Kararı yanlış değil mi sizce?
Hem ilam alma talebinin reddediyor hem de Anayasa Mahkemesine gidiyor, Bekletici mesele yapıp; Anayasa Mahkemesinin kararının (6 ay bekleyip) sonucuna göre karar vermemeli miydi? |
07-04-2009, 09:18 | #39 |
|
Anayasa mahkemesinin kararının beklenmesi ile ilgili olarak dün 5 ay yazmam gerekirken 6 ay yazmışım;
yerel mahkeme 5 ay Anayasa Mahkemesinin kararını bekleyip ona göre karar vermeli değil miydi? Anayasanın 152. madde bunu gerektirmez mi? "Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır. Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmi Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz" |
08-04-2009, 14:08 | #40 |
|
AİHM kararı
Ben de bugün itibariyle İzmir 4.İş Mahkemesi nden talepte bulundum.Bakalım ne olacak?Devamını aktaracağım.
|
09-04-2009, 17:15 | #41 |
|
Taleplerimden biri reddedildi. Gerekçeyi kısmen aktarıyorum;
"...Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin iç hukukumuza yönelik verdiği her kararda iç hukukumuzdaki yasal düzenlemeleri bertaraf edip Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararının uygulanması gerektiği savunulur ve mahkemelerce de bu kararlara uyulursa öyle bir an gelir ki yeni bir yasal düzenleme yapılmadan ya da iç hukuktaki yasalarımız iptal edilmeden uygulanacak bir yasa hükmü kalmayacaktır. Bu nedenle davacı vekilinin anılan mahkeme kararını alması, tebliğe çıkartması istemesi halinde kararda belirtilen eksik harcı Harçlar Kanunu 28/A ve 32. maddeleri ile kalem yönetmeliği hükümlerine göre yatırması gerekmektedir. Talebin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekmiştir." |
09-04-2009, 17:40 | #42 |
|
Gerekçe hukuki olmadığı gibi doyurucu da değildir.
Harçlar Kanunu'nu (red mantığı içinde) anladım da, AİHM kararına,Kalem Yönetmeliği Hükümlerine göre uyulmamasını anlayamadım. "öyle bir an gelir ki yeni bir yasal düzenleme yapılmadan ya da iç hukuktaki yasalarımız iptal edilmeden uygulanacak bir yasa hükmü kalmayacaktır" ifadesine sıkıştırılan endişeyi de anlayamadım. Bizim başvurumuzun da reddedildiğini öğrendim ama gerekçesine ulaşamadım, paylaşacağım. İyi akşamlar. |
09-04-2009, 18:36 | #43 |
|
YARGITAY 12.HUKUK DAİREİSİ
ESAS : 2008/15603 KARAR : 2008/19983 K.TARİHİ: 13.11.2008 *EKSİK HARÇ *VEKALET ÜCRETİ *AİHM KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI ÖZET: AİHM kararının karara konu olan dava için bağlayıcılığı söz konusu olup, karar doğrultusunda yürürlükteki yasa değiştirilmedikçe anılan kararın eldeki davaya uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Bu durumda harçtan sorumlu tutulmayan alacaklıdan harcın ödenmesi istenemez ise de; alacaklının,lehine hükmedilen vekalet ücretini bu ilama göre borçludan tahsil edebilmesi için karar tarihindeki red harcını yatırması gerekir( Yargıtay Kararları Dergisi Mart2009) ----------------------------------------------------------------------- Arkadaşlar bu durumda; tek tük te olsa harç ödenmeksizin alınabilen kararların icra infaz kabiliyeti Yargıtay'a göre mümkün değil maalesef. Harçlar Yasası 28/a ve 32nci maddelerinin iptali için Bolu 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin açmış olduğu davanın(bildiği kadarı ile başka dava açan mahkeme yok) neticesini beklemekten başka çare yok.Bir de AİHM kararının sadece karara konu dava için bağlayıcı olması konusunu da anlayabilmiş değilim.İlk kez duyuyorum ve böyle birşey olacağını hiç düşünmezdim.Şimdi biraz da bu konuyu tartışmak lazım galiba..... |
12-04-2009, 17:50 | #44 |
|
?
Bu karar çok önemli aynı zamanda da hiçbir önemi yok........
Ama konuyu A.İ.H.M. ne taşıyan ve A.İ.H.M. kararı doğrultusunda yerel mahkemeden talepte bulunan 2 meslekdaşımızında bu hukuk yaratma girişimleri çok ama çok önemli...... Ülkemizin Hukuk Sisteminin içine düştüğü kısır döngüden tek ama tek çıkış yolunun avukatların hukuk yaratmasından geçtiğini gösteren büyük bir ilk adım olarak görebilirsek, bunu görebilen meslektaşlar olarak biraraya gelip, bu burda kalmayacak ileri taşınacak diyebilir ve daha önemlisi ileri taşıyabilirsek İŞTE O ZAMAN BU KARAR ÇOK ÖNEMLİ... Eğer münferit davalarımıza bu kararın faydasını taşıyarak dar kapsamlı değerlendirirsek bataklıkta bir sinek öldürmenin önüne geçemeyen bir karar konumuna düşürürüz yani benim için hiçbir önemi olmayan bir karar olarak yeni nesillere kalacaktır... Arkadaşlar ne yapabiliriz, A.İ.H.M. başvuruları ile neler yapılabilinir,neler mümkün neler değil, nasıl bir hukum yaratma förmülü oluşturabiliriz,konuyu bu aşamaya taşıyalım ...duruşmalarda oturmasından bile rahatsız olunan avukatlar,savunma yapmasından ya da beyanda bulunmasından dahi tepki gören bu sebeb ile kısırlaştırılmaya çalışılan savunma makamı artık bu ülkede hukuk sisteminin tutunacağı tek daldır.. Burdan İddia ediyorum ülkemiz hukuk sistemini ne akademisyen hukukçular ne siyasal iktidar ne hakim savcı hukukçuları ne bürokrat hukukçuları kurtarabilir...tek çare hukuk yaratabilen avukat hukukçulardır çünkü akvaryumdaki su zehirliyse balıklar eninde sonunda zehirlenir sistemin içinde yaşanan bürokrasi batağından arada bir halkla içice olan ve dışardan nefes alarak yaşama tutunan biz avukatlar ülkemiz hukuk sisteminde hukuk yaratarak gelişimin fitilini ateşleyebiliriz işte bu karar bence bu kadar önemli.....teşekkürler bu iki meslektaşımıza |
13-04-2009, 13:26 | #45 |
|
Başvurumuz sonucu verilen "red kararı"nın gerekçesi (aynen);
"Harçlar Kanunu'nun 28/a maddesi gereğince karar ve ilam harcı ödenmedikçe, ilgiliye ilam verilemeyeceği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının sadece Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne intikal eden dava ve somut olay yönünden bağlayıcı olduğundan aşağıdaki hülüm kurulmuştur." (Hüküm: Davalı-karşı davacı vekilinin talebinin reddine, eksik harç ödendiğinde, ilamın kendisine verilmesine, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda yasa yolu açık olmak üzere...) |
14-04-2009, 10:03 | #46 | |||||||||||||||||||
|
Olumlu bir karar da benden
Sayın Meslektaşlarım kararın gerekçesi olan ÜLGER-TÜRKİYE isimli karara da aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. www.inhak-bb.adalet.gov.tr/aihm/karar/ulger.doc |
14-04-2009, 22:10 | #47 |
|
netlik kazanması zaman alacak
Sanırım uygulama oturuncaya kadar hiçbir karar bir diğeri için emsal teşkil edemeyeceği gibi, yürek çarpıntısı devam edecek... Herşeye rağmen denemek gerektiğine yürekten inanıyorum... Başvurularım olduğunda mutlaka paylaşacağım... Gerçekten mağduriyetlere ve bir çok açıdan sıkıntıya neden olan bu konuda, ilk adımı atan Sevgili N. Ünal'a ve bilgilendiren Hakan Eren'e teşekkürler...
|
15-04-2009, 12:57 | #48 |
|
Bekletici mesele
Açtığınız İZALEİ-ŞUYUU ve ECRİMİSİL davalarında davalı çok sayıdaki gayrimenkullerin birinin üzerindeki binanın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tesbiti için ayrı bir dava açmış.
Ve doğal olarak Mahkeme sizin davanızda bu davayı "bekletici mesele "yapmıştır.Davalının bu davası aleyhinize sonuçlanmış ve karar ilam harcı 8000 TL gibi yüksek bir miktardır. Şimdi; -Bu kararı kesinleştirmeden açtığınız izalei-şuyuuve ecrimisil davanızda neticelenmeyecektir. -iKİNCİ DAVANIN DAVALISI SİZSİNİZ VE ÖDEME GÜÇLÜĞÜ ÇEKİYORSUNUZ. DAVACI (İLK DAVANIN DAVALISI) HALİ VAKTİ YERİNDE ,İZALEİ-ŞUYUU VE ECRİMİSİL DAVALARI UZAYIP GİTSİN İSTİYOR .ZİRA MÜLKLERİN ÜZERİNDE OTURUYOR,KULLANIYOR (10 SENEDİR) [*Ayrıca Maliye bu harç için takip yapmış ve davalı olarak siz harcı 18 taksit olarak yapılandırdınız.] Ancak ; (ödeme güçlüğünden) ilamı alamıyorsunuz ve karşı tarafa tebliğ edemiyorsunuz. Dolasıyla bu davayı KESİNLEŞTİREMİYORSUNUZ..Ve böylece asıl davalarınız bekliyor. Bu davalar ne kadar bekleyecektir?? Pratik olarak neler önerebilirsiniz.. ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER.. |
17-04-2009, 20:58 | #49 |
|
Peki katip ya da yazı işleri müdürü harcı farketmeden kararı vekillere tebliğe çıkartırsa avukat ne gibi işlemler yapabilir?
Yukarıdaki katip ben oluyorum da 2 dosyada 1500 TL harç almayı unutmuşum. Vekili uyarmama rağmen durumu geçiştirdi. Başlığı görünce aklıma geldi. Şimdi mecbur asil davacıya harç tahsil müzekkeresi yazacağım. Başka bir fikri olan? |
20-04-2009, 13:52 | #50 |
|
Eskişehir İş Mahkemesi
Eskişehir İş Mahkemesinden kararı harç ödemeksizin sitedeki dilekçeye istinaden aldım. Yurt çapına yayılan bu dalgayı başlatan meslektaşıma saygılar...
|
20-04-2009, 16:16 | #51 |
|
Öncelikle konuyu AİHM ne taşıyıp bu kararı alan meslektaşımı kutlarım.
Bu kararın uygulaması konusunda ise meslektaşlarımın bir çoğundan farklı düşünüyorum. Unutmamak gerekir ki biz avukatlar sadece davayı kazanan tarafın vekilliğini değil kaybeden tarafın vekilliğini de yapıyoruz. Dolayısıyla konuya diğer açıdan da bakmak lazım. Ayrıca AİHM nin bu kararı üzerine ilamları harçsız olarak veren mahkemelerin ciddi bir hata yaptıklarına inanıyorum. Mahkeme harçları tek maddelik bir düzenleme değil bir hukuki kurumdur. Üstelik bu konudaki düzenlemeler diğer birçok hukuki kurumu da etkilemektedir. Bu konudaki bir ya da birkaç maddenin uygulanmaması sorun çözmekten çok sorun yaratacaktır. Hemen aklıma gelen bir olasılığı paylaşmak isterim: Kısmi kabulle sonuçlanan bir hukuk davasının kazanan tarafının, harçsız olarak aldığı ilamı, hükmün aleyhine olan kısımları için temyiz ettiğini varsayalım. Bu durumda ne olacağı hususunda karışıklık doğacaktır. Bildiğiniz gibi temyiz dilekçesine karşı vereceğimiz cevap dilekçesi ile kararı temyiz etme hakkımız var. İlamı harçsız olarak alan kişinin temyiz dilekçesini aldığımızda -kararı temyiz etmek istediğimizi varsayarsak- ne yapacağız? Rica minnet ilamın fotokopisini karşı taraftan mı isteyeceğiz? Bu komik ve ironik bir durum olmayacak mıdır? Ya da gerekçeleri görmeden gerekçeli temyiz dilekçesi mi yazacağız? Diyelim ki o ya da bu şekilde cevabi temyiz dilekçesini hazırladık bu kez mahkeme ikilemde kalacaktır. Ya bizim cevabi temyiz dilekçemizi kabul edecek ve bu şekilde Harçlar Yasasının tüm hükümlerini hiçe saymış olacaktır (çünkü ben yükümlü olduğum harcı yatırmadığım halde temyiz etmiş olacağım. Bu durumda kim arar harcı yatırır ki) ya da temyiz dilekçemi yükümlü olduğum harcı yatırmadığım için kabul etmeyecektir. Peki mahkeme buna cesaret edebilir mi? Bu açıkça bir hakkın hem de yasadan kaynaklanan br hakkın kullanılmasını engellemek olmayacak mıdır? Ben bu durumda o mahkemenin hakimini görevi ihmalden şikayet etsem ben haksız mı olurum? Görüleceği gibiAİHM nin bu kararına karşı gözü kapalı hareket edilmemelidir. Yanı sıra unutulmamalıdır ki AİHM kararları direk uygulanabilir kararlar değildir. "AİHM kararları kendiliğinden ve doğrudan iç hukukta sonuç doğurucu bir etki yaratmamaktadır. Diğer bir deyişle Mahkeme’nin kararları Sözleşme’ye aykırı i. bir yasayı yürürlükten kaldırmamakta, ii. bir idari işlemi iptal etmemekte veya iii. bir yargı kararını bozmamaktadır. Bu anlamda, AİHM kararları “beyan edici” niteliktedir. Sözleşme’ye aykırılık halinde kararların gereklerinin yerine getirilmesi için kullanacağı yolların seçiminde ilgili Devlet belli bir serbestliğe sahiptir. AİHM’nin, tespit olunan ihlale benzer ihlallerin önüne geçmek için ne tür önlemler alınmasına dair (mesela bir yasanın ya da uygulamasının belirli bir şekilde değiştirilmesi gibi) ilgili Devlet’e emir verme yetkisi yoktur ve bu yöndeki talepleri her zaman reddetmiştir." http://209.85.129.132/search?q=cache...t=clnk &gl=tr En doğrusu yasal düzenleme yapılmasını ya da Anayasa Mahkemesinin kararını beklemektir diye düşünüyorum. Saygılarımla... |
21-04-2009, 10:47 | #52 | |||||||||||||||||||||||
|
Avukat Bey aldığınız kararı yayınlarsanız emsal olarak kullanabiliriz. Sakıncası yoksa lütfen paylaşın. Saygılar |
23-04-2009, 09:47 | #53 |
|
Kararı AİHM ye taşıyan ve burada paylaşan her iki meslektaşıma da şükranlarımı sunuyorum..
|
30-04-2009, 15:15 | #54 |
|
Girişimde emeği geçen herkese teşekkürler
Bu konuda yer alan yazıları okuduğumda mesleki anlamda heyecanlandım; bu ezber bozan, ufuk açan ve haksızlıklara karşı (vakit darlığı gibi mazeretlere sığınmadan) gerçek bir avukatın yapması gerektiği gibi tavır alıp yurt dışında ve yurt içinde gerekli girişimleri başlatan meslektaşlarımı canı gönülden tebrik ediyorum. Bu girişim neticesinde muhtemelen Anayasa Mahkemesi tarafından ilgili hüküm iptal edilecektir. Bu iptal kararı çıkana dek yerel mahkemelerin (aleyhteki Yargıtay kararına rağmen!) verebilecekleri lehe kararlar da bir çok kişinin maddi sıkıntı yaşamadan kararlara ulaşmasına vesile olacaktır
|
30-04-2009, 18:27 | #55 |
|
Anayasa Mahkemesi 07.05.2009 günlü oturumunda, Bolu 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin Harçlar Kanunu 28 ve32 nci maddelerinin iptali için yapmış olduğu başvuruyu görüşmek üzere gündeme almıştır.
|
01-05-2009, 21:32 | #56 |
|
Merhabalar;
Anayasa Mahkemesi, 7 Mayıs Perşembe günü, TCK, CMK ve diğer bazı kanunlardaki bazı hükümlere ilişkin itiraz ve iptal davaları ile birlikte bu konuya ilişkin itirazlar ve iptal taleplerini de görüşerek karara bağlayacak. Herkese iyi işler ve mutlu bir genel yaşam dileğiyle |
02-05-2009, 15:51 | #57 |
|
Sitede bu konuyu görünce öyle heyecanlandım ki..Öncelikle bu konuyu gündeme getiren ve AİHM ne taşıyan meslektaşlarımı kutlarım..Heyecanlanmamın sebebi de; konunun, uzun zamandır kafamı meşgul eden bir dosyamla ilgili olması.Müvekkillerim açısından adeta hayati önem taşıyan bir tapu iptali ve tescil davası açtım ve 14.02.2008 tarihinde davamızın kabulüne karar verildi.Fakat davalıların ödemesi gereken 13.850 TL eksik harç var.Mahkeme, tahsil için Maliyeye yazıyı yazdı.Meblağ yüksek bir meblağ olduğu için davalılardan hemen tahsili zor.Müvekkillerime,imkanlarını zorlamalarını, bu harcı yatırıp hemen kararı tebliğe çıkarmamızı söyledim, fakat onların da bu meblağı denkleştirmeleri mümkün olmadı.Aradan 1 seneyi aşkın bir zaman geçti.Biz hala harcın tahsil edilmesini bekliyoruz.Elimiz kolumuz bağlı, hiçbir işlem yapamıyoruz.Emsal kararları da ekleyerek hemen Mahkemeden talepte bulunacağım.Çıkacak sonucu da meslektaşlarım ile paylaşacağım...
|
04-05-2009, 18:09 | #58 |
|
Talep dilekçemi hazırlamıştım ama Av.Selen ve Av.YBayrak'ın bilgisi doğrultusunda Anayasa Mahkemesi'nin 07.05.2009 da konuyla ilgili vereceği kararı bekleyeceğim.Sözkonusu meslektaşlarım yada diğer meslektaşlarımdan sonucu öğrenen olursa ve burada paylaşırsa memnun olacağız....Teşekkürler......
|
06-05-2009, 17:11 | #59 |
|
Bir olay da ben aktarayım...
Bakiye karar harcıyla ilgili bir olayı da ben yazayım. İstanbul'daki iş mahkemelerinden birinde açtığım ve lehe sonuçlanan toplu bir davada 47 dava için ayrı ayrı dilekçe yazıp AİHM'nin Ülger/Türkiye davasındaki kararını da ekleyip harçsız kararı talep etmeme rağmen hakim, bütün ısrarlarıma rağmen ve dava artık bitmiştir biz bir karar veremeyiz diye, bu konuda bir karar bile vermeye yanaşmadı. Bu arada, dava dosyaları Yargıtay incelemesinden geçip onanmıştı da.
Gerçi bundan bir iki ay sonra bir şekilde kalemden kararları almayı başardım, ama çok geciktiğimiz için işveren şirket kaçmıştı. Zaten işveren vekilinin dava boyunca bütün yaptığı iş, davayı uzatmak ve süründürmek olmuştu. Bu duruma hakim de katkı sundu açıkçası. İşveren vekili üç duruşma tanıklarını getirmedi, sorduğumuzda tanıklarının davacılarca tehdit edildiğini söyledi. Şikayet edip etmediğini sorduğumda bir şey diyemedi, etmemiş çünkü. Edemezdi de, böyle bir şey yoktu. En sonunda, bizim tanıklarımız gelmek istemiyor herhalde demesine rağmen, hakim bir kez daha süre verdi işveren vekiline. Bu arada adamlar, işveren şirketin makinelerini kaçırmışlar vb. Bu toplu davada tam 4 kez yazılı olarak tedbir istememe rağmen verilmedi. Şu anda ferileriyle birlikte neredeyse 1 trilyona yakın alacak tahsil edilemez vaziyette ilamlı icra takip dosyalarında yatıyor. Lanet olsun böyle sisteme. |
06-05-2009, 18:22 | #60 |
|
Sayın Nusret;
4 kez tedbir istediğinize göre, ve söz konusu olan 47 kişinin mağduriyeti olduğuna göre, her halde davalı işverenin kaçacağını da somut, kanıtlanabilir şekilde sunmuşsunuzdur. Düşünüyorum ki, yargıç'ın sorumluluğu noktasından hareket ederek tazminat davası açmayı düşünüyormusunuz. Ayrıca, bunu takiben de AİHM ne başvurmayı düşünüyormusunuz. Çıkış yollarınız olabilir diye düşünüyorum. Kolay gelsin... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Yargı Harçlarını Ödemeden Karar Sureti Alabilme | Gamze Dülger | Hukuk Haberleri | 28 | 26-06-2010 10:07 |
Karar Aşamasına Gelen Davada Harç İkmali | Av.Ersin Ofl | Meslektaşların Soruları | 9 | 27-03-2009 18:20 |
Karar Lehine Olan Taraf Bakiye Harç Ödemeye Zorlanabilir Mi? | Av.Turhan Demiroğlu | Meslektaşların Soruları | 2 | 18-02-2009 19:51 |
Harç İkmali - Eksik Değer Üzerinden Vekalet Ücreti - Karar Düzeltme | Üye7528 | Meslektaşların Soruları | 5 | 13-11-2008 10:33 |
mahkeme tarafından ödemeden meni yönünde karar verilen çek için ihtiyati haciz | hırs | Meslektaşların Soruları | 1 | 09-09-2008 10:15 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |