Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

türk polisi bu mu ???

Konuyu Kilitleyin
Konu Notu: 16 oy, 4,38 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-03-2007, 02:55   #91
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan türk polisi bu mu ???

Syın tiyerianri ;
Ben esnafın ezilmediğini söylemedim. Örgütsüz olduğu için sermayenin merlezileşmesi sürecinde ilk ezilecek olan küçük esnaftır

Öte yandan memur esnaf değil bürokrattır
bürokrasi ise farklı bir tanımlmadır

Bu çerçevede tertışmak istersek konunun poli olayından çıkıp hukuk felesefesine girmesi gerekir. Konuyu siz de açabilirsiniz ben de açabilirim.

ama burası ekonomi tartışmak (özellikle bu boyutta) uygun bir forum değil

Saygılarımla
Old 14-03-2007, 20:50   #92
Aziz Kurtuluş

 
Varsayılan polis olmak zor

Ha asker, ha polis

ne fark eder, her ikiside bizim huzurumuz, bizim güvenliğimiz için çalışmıyorlarmı ?

Şartlar,olaylar, yer, zaman, kişiler, birbirine göre farklılık göstersede polis polistir görevi bellidir.

Polis olmak elbetteki kolay degildir, yaşamı zordur, işi zordur.

geçenlerde bir CHP li hanım milletvekilimiz istanbulda arabasının içinde arabasının camı kırılarak çantası çalındı.

Bu kişi, hanım olmanın ve olayın üzüntüsüyle elbete ki, şok geçirdi, kolay degil bunu yaşamak.....

Ancak......siz bir millet vekili olarak, bu olayları biliyorsunuz, kaç kişinin canı gitti, kaç kişinin ocağı söndü.

Evet Sayın Millet vekili Ankara'ya döndüğünüzde milletvekili olarak gerekli hazırlığı yapın, iktidar partiside sizi destekleyecektir. Gerekli yasal düzenlemeyi yapmaya muktedirsiniz, polis kanun yapamazki...

Siz yasaları yapın, hırsizlar gaspçılar, soyguncular İstanbull'unun hayatından çıksınlar.

Bir gazete haberine göre bu milletvekilimiz Polise çok bağırmış

Polisimizde doğruysa, kendisine ŞOV YAPMA demiş


Saygılarımla,
Old 15-03-2007, 17:07   #93
Erica-arborea

 
Varsayılan

Bu konuyla çok alakalı sayılmaz ancak, yukarda yazılanları okurken aklıma gelenleri paylaşmak istiyorum. Hukuk sistemimiz üzerine ne yazık ki çok bilgili değilim, bu yuzden bahsedeceğim şeyin hukuki açıdan kaynağını bilmiyorum.
Biliyorsunuz, özellikle büyük şehirlerde kapkaç insanlarının yaşamının birparçası haline geldi. Her an her yerde karşılaşmaya hazırlıklı olmaya başladık. Yalnız bu başımıza geldiğinde, söz konusu kapkaççının yakalanması durumunda, o kişinin karakoldan çıkması, mal sahibinin karakoldan çıkmasından çok daha kısa sürüyor. Benim başıma gelmedi (henüz ama bunu yaşayan çok tanıdığım var. Bahsettiklerine göre, kapkaççının üzerinde ne kadar çaıntı eşya bulunursa bulunsun, o an orada buluna mal sahibinin çalınan eşyası bulunması savcılık salıverebiliyormuş hırsızı?? Böyle durumlarda ne yapılmalıdır? ikayetimi geri aldım deyip kapkaççının ardında karakolu terk etmek mi? Yoksa akşama kadar süren işlemleri halledip, gunu yok etmek ancak en azınan vatandaşlık görevimizi yerine getirmek mi? Bu ikilemi doğuran binlerce sorundan birisi bu? Buyrun bakalım "Burası Türkiye" demeden edemiyor insan...
Old 01-04-2007, 13:14   #94
Hekimbaşı

 
Varsayılan Sıradan ama bilgili yurttaş gözüyle polisimiz

Sn.Katılımcılar,

Bu sitede polislik mesleğinden yurttaşlarımızın yoğun katılım gösterdiklerine rastladığım bir başlık görmekten inanın çok memnun oldum. Biraz geç kalsam da katılmak isterim. Kimin ne dediğiyle ilgilenmek istemiyorum. Herhangi bir nedenle örneklediğim durumların bir genelleme olduğu ve bireylerin düşünceleriyle hiçbir ilgisi olmadığını peşinen bilmenizi isterim.

Ben sade bir yurttaşım ve görüşlerimi felsefi temelde, ama uygulamayla ilgili gözlemlerden yararlanarak sunacağım izin verirseniz. Gerçekte geçerli olanla uyumsuz olup, yanlış olarak da değerlendirilebilirler. İddialı değilim; söylemekte yarar var. Örneklerin de bir kişi ya da kurum açısından genelleştirilmesini istemem; çünkü amacımı ve anlatmak istediğimi yanlış yerlere götürebilir.

A. POLİS NE DEMEKTİR?

Bir yurttaş olarak; polis benim için, devletin:

1. öncelikle yasalarla tasarlanan düzenini korumakla;
2. sonra düzeni bozan, diğer yurttaşların haklarına tecavüz eden veya huzurlarını bozanları engellemekle;
3. son olarak da suçlu bulunanları aramak, bulmak ve derdest etmekle;

görevlendirdiği kolluk gücüdür.

B. KİM POLİS OLUR?

1. öncelikle polisin görevlerine talip olan;
2. sonra gerekli başvuru koşullarını sağlayan;
3. son olarak da eğitim ve öğretimde yeterli başarıyı gösteren;

yurttaşlar.

C. POLİS NEYE GÖRE GÖREV YAPAR?

1. yasa ve yönetmelikler;
2. kuruluşunun iç yönergeleri;
3. amirlerinin öncelikleri;

çerçevesinde.

D. POLİS KİME BAĞLIDIR?

Yasalarımıza göre İçişleri Bakanlığına; yani bakana, onun atadığı vali ve kaymakamlara.

E. POLİS NASIL GÖREV YAPAR?

1. o da bir insandır;
2. eğitim ve öğretimi ona bir meslek etiği çerçevesi çizmiştir, onu izler;
3. yıllar geçtikçe gerçek yaşamın öğretilerine göre davranışları ayrıntılanır, biçimlenir;

F. POLİSİN ÇALIŞMA KOŞULLARI NELERDİR?

Polis:

1. işi bitmeden, görevini devretmeden evine gidemez;
2. günde 12 saat çalışır, işe gidip gelmelerle bu 15 saati bulur;
3. aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyıktır, kimseye yaranamaz ve kimse ona teşekkür etmez;
4. herkes ona düşman ve kızgındır; bağırıp çağırır, efelik taslar, 'ben kimim, sen biliyor musun?' der, aşağılar;
5. terörist ve katillerin hedefidir, huzur içinde yaşayamaz;
6. en ufak bir kusurunda 'sen yasaları en iyi bilmesi gerekenlerdensin, bunu nasıl yaptın?' denir, ceza görür;
7. aldığı ücret ne çektiği çileye, ne de süreye değerdir; eşi, çoluğu çocuğu karşısında boynu büküktür;
8. devleti temsil eden üniformasına yakışır davranması ve yaşaması beklenir; ama ne bunu gerçekleştirebilecek bir geliri, ne bunu gereği gibi yapma özgürlüğü ve fırsatı vardır;
9. belinde tabancası, elinde copu vardır, ama yedi kocalı hürmüz gibidir; bakan, vekil, amir, komutanlar, yargıçlar, savcılar, avukatların istekleri bitmediği gibi, para babaları ve nüfuz sahipleri de doğrudan ya da dolaylı ister; istekler hiç bitmez.

G. POLİS SONUÇTA NEYE DÖNÜŞÜR?

Çok basit; bizden biri olur.

Kendilerine sabır ve kolaylıklar dilerken; onlarla işi olanların anlayış, düz yurttaşlarınsa içtenlikle sevgi ve şefkat göstermelerini beklerim.


Saygılarımla,
Old 02-05-2008, 19:43   #95
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan türk polisi bu mu ???

Evet konuya kaldığımız yerden devam edelim.

Dün 1 mayısta kaldırıma çökmüş o kızın suratına atılan tekme aynı zamanda polis teşkilatının suratına atılmamışmıdır.

Polis bu işin peşine düşecek midir, düşmeyecekmidir?
Old 02-05-2008, 21:13   #96
aqua

 
Varsayılan

Türk Polisinin Şişli Adliyesi önünde yedi meslektaşımızı yaraladığını duymadınız mı?05.01.2008 tarihinde saat 13:00'de suç duyuruları yapılacaktır.
Old 02-05-2008, 21:28   #97
Av.Barış

 
Varsayılan

Sadece polis mi sizce hatalı?Yetki yi aşırı ve kötüye kullandığı kesin ama polise basın önünde resmen vatandaşa saldır emrini veren ve hala o koltukta "istanbul'da olay yaşanmadı" tarzında kamuoyunu yanıltıcı konuşmayı yapan şahsın suç işlememiş midir?
Kolluk görevlileri her zaman olduğu gibi aşırıya kaçtı.Bunu biliyoruz.
Daha yürüyüş başalamadan disk binası önünde milletvekili ve bazı AB bürokratlarına güç kullanmaya kalkan kişiler hakkında acaba o tabiri caizse "vur emri veren" şahış bu polisler hakkında soruşturma yapma yetkisi verecek midir çok merak ediyorum
Old 02-05-2008, 21:55   #98
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan türk polisi bu mu ???

Sayın Hekimbaşı;

"Çok basit; bizden biri olur."

Türkçe'de bir deyim vardır. "İnsan kanlısına yapmaz" diye.

O "insan" bizden biri olamaz, ya da ben o "insan"lardan biri olamam.

O kadar çaresiz bir halde olan bir insana yapılan bu uygulamanın açıklanması nasıl mümkün olabilir?

Bu ayıp giderilmelidir.
Old 03-05-2008, 09:31   #99
tiyerianri

 
Varsayılan

Hangi ayıp? Ne oldu ki? İstanbul Emniyet Müdürü olumsuz bir durum yaşanmadı dedi. Koskoca Emniyet Müdürü yalan konuşacak değil ya)
Old 03-05-2008, 11:21   #100
AvTürk

 
Varsayılan

Bunca şehidin bombalama olaylarının hatta iç savaşın olduğu bir dönemde de tutup 10 binlerle miting yapmak akıl karı değil. miting yapılır da kasten provake hareketleri desteklenirse emniyet elbette müdahale edecektir. o yüzden polisi eleştirecekler evvela, her fırsatta barikat kurup polisle çatışan, vatandaşı mağdur eden militanları eleştirsinler.

diğer yandan emniyet teşkilatında da elbette sorumsuzluklar, keyfi uygulamalar bireysel bazda mevcut. bu da meslek içi eğitimin yetersizliğinden kaynaklanıyor. fakat bu bir özel hal. bunu ayrı tartışmak gerekir diye düşünüyorum.

Av. Oğuzhan TÜRK
Old 03-05-2008, 13:14   #101
Av.Barış

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AvTürk
Bunca şehidin bombalama olaylarının hatta iç savaşın olduğu bir dönemde de tutup 10 binlerle miting yapmak akıl karı değil. miting yapılır da kasten provake hareketleri desteklenirse emniyet elbette müdahale edecektir. o yüzden polisi eleştirecekler evvela, her fırsatta barikat kurup polisle çatışan, vatandaşı mağdur eden militanları eleştirsinler.<br />
<br />
diğer yandan emniyet teşkilatında da elbette sorumsuzluklar, keyfi uygulamalar bireysel bazda mevcut. bu da meslek içi eğitimin yetersizliğinden kaynaklanıyor. fakat bu bir özel hal. bunu ayrı tartışmak gerekir diye düşünüyorum.<br />
<br />
Av. Oğuzhan TÜRK
Bazı mesleklerin özel günleri vardır.Bu günlerde yürüyüş yapmak kadar doğal ne olabilir? daha 1 mayıs olmadan 1 hafta önce televizyonlara çıkıp adli kolluk görevlilerine &quot;müdahale (tabiri caizse vur emri)&quot; veren insanlar açıkça gösteri yapmayın diyor.Eleştirilen nokta da burada başlıyor.daha insanlar yürüyüşü bir kenara bırakın daha toplanmadan milletvekilleri başta olmak üzere hastanelere ve sendika binalarına gaz bombası atarsanız elbetteki yaptığınız davranış eleştirilir.Sonra alay eder gibi çıkıp daha önce ecevitin 2001 krizinde yaptığı gibi kriz yok şeklinde "olay yok herşey normal" açıklamasını yaparsanız insanlar size güler.
5 nisan avukatlar günüdür.Avukatlar yürümek istese sırf ülke şartları iyi değil diye aynı müdahale avukatlara yapılsa nasıl olur. Polisin milletvekillerine,işçi temsilcilerine daha yürüyüşü bırakın daha toplanmadan saldırması acaba neden meşru görülüyor çok merak ediyorum. sayın meslektaşım bundan sonra 19 mayıs,30 ağustos 23 ekim gibi özel günlerde dahi ülke durumu kötü diye kimse yürüyüş yapmasın mı? şayet sizin söyleminizden yola çıkılacak olursa böyle özel günlerde yürüyüş yapan kişilere sayın vali ölçülü müdahale yetkisi verilirse hiç şaşmam.
Old 03-05-2008, 13:53   #102
AvTürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Barış
Bazı mesleklerin özel günleri vardır.Bu günlerde yürüyüş yapmak kadar doğal ne olabilir?

haklısınız yürüyüş yapma hakkı gayet doğal. lakin inadına taksimde miting yapacağım diye diretmek yanlıştır. her 1 mayıs olaylarının çatşmayla geçişini nasıl izah edeceksiniz.? gerekli makam izin verirse onu da yaparsınız lakin izin verilmezse? barikatlar mı kurulacak? esnaf dükkanları ateşe mi verilecek?

Alıntı:
Yazan Av.Barış
daha 1 mayıs olmadan 1 hafta önce televizyonlara çıkıp adli kolluk görevlilerine &quot;müdahale (tabiri caizse vur emri)&quot; veren insanlar açıkça gösteri yapmayın diyor.Eleştirilen nokta da burada başlıyor.daha insanlar yürüyüşü bir kenara bırakın daha toplanmadan milletvekilleri başta olmak üzere hastanelere ve sendika binalarına gaz bombası atarsanız elbetteki yaptığınız davranış eleştirilir.

kafasına silah dayanmadan silahını kullanamayan polis mi yapacak o işlemi. 35 bin insanın toplandığını, ve toplandıkları alana bir kaç bomba sallandığında neler olabileceği hakkında bir fikriniz var mı? böyle bir ihtimale karşı uyarıda bulunmak yanlış mıdır?

sonra hastaneya bomba atılması olayı sizi hayal kırıklığına uğratmayacak ama tamamen hayal ürünüdür. polis bir yaralıyı hastaneye götürürken gaz bombasını yere düşürmüş, en çok zararı da kendi görmüştür. şimdi bunu "polis hastaneye bomba attı" şeklinde duyurmak ne kadar insaflıdır?


Alıntı:
Yazan Av.Barış
Sonra alay eder gibi çıkıp daha önce ecevitin 2001 krizinde yaptığı gibi kriz yok şeklinde "olay yok herşey normal" açıklamasını yaparsanız insanlar size güler.
5 nisan avukatlar günüdür.Avukatlar yürümek istese sırf ülke şartları iyi değil diye aynı müdahale avukatlara yapılsa nasıl olur. Polisin milletvekillerine,işçi temsilcilerine daha yürüyüşü bırakın daha toplanmadan saldırması acaba neden meşru görülüyor çok merak ediyorum. sayın meslektaşım bundan sonra 19 mayıs,30 ağustos 23 ekim gibi özel günlerde dahi ülke durumu kötü diye kimse yürüyüş yapmasın mı? şayet sizin söyleminizden yola çıkılacak olursa böyle özel günlerde yürüyüş yapan kişilere sayın vali ölçülü müdahale yetkisi verilirse hiç şaşmam.

yukarıda izah ettiğim gibi toplantı ve yürüyüş hakkı farklı, mitingle birlikte yağma yapmak farklı birşeydir. buna izin verilmemesi de gayet doğaldır. emniyet kendisine molotof kokteyli atanlara elbette müdahale edecekti.
diğer yanı kamu düzeniyle ilgili bir tehlike söz konusuysa yapılmasın efendim. çok mu gerekli yas günü bayram kutlamak, miting düzenlemek?
Old 03-05-2008, 14:08   #103
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Her 1 Mayıs'ta neden olay çıktığını valiliklere ve emniyet örgütüne sormak gerekir. Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılmasına saygı göstermekle ve güven içinde geçmesini sağlamakla yükümlü kolluk güçleri en başta toplantı özgürlüğüne saygı duymamakta, toplanmamaları için elinden geleni yapmaktadır. Daha binalarından çıkmamış kimselere bomba atmak uyarı değildir. İzin verilmeyen yerde gösteri yürüyüşü yapmanın yaptırımı o kadar önemsiz kalmaktadır ki kolluğun insanlara sırf orada o saatte bulunduğu için yaptıklarının yaptırımı karşısında.
Old 03-05-2008, 14:53   #104
Gemici

 
Varsayılan Türk Polisi Hangisi Burada?

1.
Alıntı:
Yazan onurcinar86izmir, 24.04.2006
...polisi görerek kaçmaya başlayan zanlıların polis de peşine düşüyor doğal olarak, polis kameraların gayet net bir açıyla kaydettiği, bir inşaat sahasında zanlılardan dördünü kıstırıyor.

ancak yakalayabilmek ne mümkün??

zanlılar silahlı ve sivil halk için son derece tehlikeli... polis de uygun olarak havaya uyarı ateşi açtı fakat dinleyen kim, onlarda polisin kendilerine doğru ateş açmasının çok zor olduğunun farkında...

burda eski bir özdeyiş aklıma geldi, OLUR BÖYLE VAKALAR, TÜRK POLİSİ YAKALAR...

olayımızda ise hiç oyle olmadı

acaba türk polisi niçin bu şekilde davranıyor, ya da bu şekilde davranmak zorunda...

2.
Alıntı:
Yazan Av. Muzaffer ERDOĞAN, 02. Mayıs 2008
Evet konuya kaldığımız yerden devam edelim.

Dün 1 mayısta kaldırıma çökmüş o kızın suratına atılan tekme aynı zamanda polis teşkilatının suratına atılmamışmıdır.

Polis bu işin peşine düşecek midir, düşmeyecekmidir?

3.
Alıntı:
Yazan aqua, 02 Mayıs 2008
Türk Polisinin Şişli Adliyesi önünde yedi meslektaşımızı yaraladığını duymadınız mı?05.01.2008 tarihinde saat 13:00'de suç duyuruları yapılacaktır.

Burada söz konusu olan Türk Polisi hangisi acaba?
20-04-2006 tarihinde yazılan ilk mesajdaki aciz ve eli kolu yasalarla bağlanıp'ta vazifesini yarine getiremiyecek duruma sokulan Polis mi, yoksa 1 Mayıs 2008 de söz konusu olan ve 'orantısız güç, cop, basınçlı su ve gaz bombası kullandı' diye dünya basınına konu olan Polis mi? Yoksa 2006 dan bu yana mevzuat mı değişti?

Benim düşünceme göre ortada değişen hiçbir şey yok, herşey eskiden olduğu gibi "eski tas eski hamam".

'türk polisi bu mu ???' türünden bir soru sormaya da gerek yok, cevap hep aynı çünkü: 'evet Türk Polisi bu'

Soruyu başka türlü sormak gerekir bence:

'Türk Polisi neden böyle?'

Soruyu bu şekilde sorduğumuzda Sayın Hekimbaşı'nın değerlendirmesini iyice gözden geçirmekte fayda var derim. Sadece Türk Polisi'ne değil aynı ölçüde Dünyadaki tüm diğer polis teşkilatlarına ve toplumla ilgili diğer kurumların hepsine, bu arada politikaya ve hukuk kurumlarına da mal edebileceğiniz değerlendirmede varılan sonucu göz ardı edip(belirli bir oluşumu tasvirden başka birşey olmayan değerlendirmeye olduğu gibi katılmakla beraber, ben başka bir sonuca varıyorum çünkü) olayın temelinde(polisin davranışlarını yönlenddiren koşulların) yatan sosyolojik, psikolojik ve tarihsel koşulların değerlendrimesini yaparak.

Bunu yaptığımız zaman varacağımız sonuç şu olur: 'Aslında yok birbirimizden farkımız, ..ama biz Osmanlı.., pardon Devlet Polisi'yiz' Bu açıdan bakınca Türk Polisi'nin 'bizden biri' oluşu tespiti kaçınılmaz bir sonuçtur.

Not: Kim kimi yönlendiriyor ve etkiliyor şiddet kulanmada, toplum mu polisi, polis mi toplum'u?

Saygılarımla
Old 03-05-2008, 14:53   #105
AvTürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Daha binalarından çıkmamış kimselere bomba atmak uyarı değildir. İzin verilmeyen yerde gösteri yürüyüşü yapmanın yaptırımı o kadar önemsiz kalmaktadır ki kolluğun insanlara sırf orada o saatte bulunduğu için yaptıklarının yaptırımı karşısında.

sn özge sizi suç duyurusunda bulunmaktan alıkoyan nedir acaba
Old 03-05-2008, 14:54   #106
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Yarın bulunabilirim, polisler hakkında suç duyurunda bulunmaktan beni alıkoyan bir durum yok.
Old 03-05-2008, 15:00   #107
AvTürk

 
Varsayılan

ben de öyle düşünüyordum.

saygılar, mutlu günler...
Old 03-05-2008, 17:51   #108
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Türk
haklısınız yürüyüş yapma hakkı gayet doğal. lakin inadına taksimde miting yapacağım diye diretmek yanlıştır.

Sanırım bir de madalyonun ters tarafından bakmak gerek. Her 1 Mayıs'ta inadına Taksim'e çıkamazsınız demek bence daha yanlış. Yaşanan olaylardan sonra "bunların olacağını bilseydik Taksim'de yürüyüşe izin verirdik" demek ise Taksim'de yürüyüşe izin vermemenin sadece bir güç gösterisi olduğunun, mantıklı bir yanı olmadığının açık kanıtıdır.

Polisin ortaya koyduğu tavır ise kamu güvenliği ya da başkaca hukuki bir kavramla açıklanamaz. Yere düşen göstericiye tekme atan, hastaneye biber gazı sıkan, bununla da yetinmeyip hastanedeki hemşireyi tekme tokat döven, karşısındaki düşmanı sanan, kavga etmeye koşullanmış polisin kamu güvenliğini sağladığını söylemek imkansızdır.

Son olarak Fatih Altaylı'nın bir yazısını paylaşmak isterim.

http://www.fatihaltayli.com.tr/ 02 Mayıs 2008

"Polis yasaları uygular şiddeti değil

Her 1 Mayıs’tan veya toplumsal olaydan sonra aynı şeyleri yazmaktan sıkıldım ama yine yazacağım.

Bu aynı yazıyı dördüncü kez kaleme alışım olacak. Ama alacağız çare yok.

Ey Türk polisi!
Sen sokakta eylem yapan insanların karşıt grubu değilsin.
Sen sokakta kavga etmeye çıkmış serseri değilsin.
Sokakta kamu adına görev yaparken karşına çıkanlar senin düşmanın değil.
Sen sadece ve sadece yasaları uygulamakla görevli ve bunu yaparken yasalara uymak zorunda olan kamu görevlisisin.
Sokakta, yere düşmüş göstericiyi tekmeyle dövemezsin.
Suçu varsa, gözaltına alırsın, kelepçeyi takar karakola götürür, yargı karşısına çıkarırsın.
Allah aşkına artık bunu öğrenin.
Ve ey polis okullarının öğretim üyeleri, ne olur bu gerçeği yetiştirdiğiniz genç polislere öğretin.
Öğretin ki, biz bu yazıyı en kere daha yazmak zorunda kalmayalım.
Öğretin ki, canı pahasına görev yapan polisler bu eleştirilerle karşı karşıya kalmasınlar."
Old 03-05-2008, 18:03   #109
Av.Barış

 
Varsayılan

bu konuda sendikacıların eleştirilecek tek noktası taksim inadıdır.ama kanunu da unutmamak lazım.acaba sizce sayın vali taksimde mitinge hayır diyerek yanlış mı yapmıştır?

TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI

Madde 3 - Herkes, önceden izin almaksızın, bu Kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

(Değişik fıkra: 03/08/2002 - 4771 S.K./5. md.) Yabancıların bu Kanun hükümlerine göre toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemeleri, İçişleri Bakanlığının iznine bağlıdır. Yabancıların bu Kanuna göre düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde topluluğa hitap etmeleri, afiş, pankart, resim, flama, levha, araç ve gereçler taşımaları, toplantının yapılacağı mahallin en büyük mülki idare amirliğine toplantıdan en az kırksekiz saat önce yapılacak bildirimle mümkündür.

TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ YER VE GÜZERGAHI

Madde 6 - Toplantı ve gösteri yürüyüşleri, tüm il veya ilçe sınırları içerisinde aşağıdaki hükümlere uyulmak şartıyla her yerde yapılabilir.

Şehir ve kasabalarda ve gerekli görülen diğer yerlerde hangi meydan ve açık yerlerde veya yollarda toplantı veya yürüyüş yapılabileceği ve bu toplantı ve yürüyüş için toplanma ve dağılma yerleri ile izlenecek yol ve yönler vali ve kaymakamlarca kararlaştırılarak alışılmış araçlarla önceden duyrulur. Bu yerler hakkında sonradan yapılacak değişiklikler duyurudan onbeş gün sonra geçerli olur. Toplantı yerlerinin tespitinde gidiş gelişi, güvenliği bozmayacak ve pazarların kurulmasına engel olmayacak biçimde, toplantıların genel olarak yapıldığı, elektrik tesisatı olan yerler tercih edilir.


YASAK YERLER

Madde 22 - Genel yollar ile parklarda, mabetlerde, kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde ve bunların eklentilerinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisine bir kilometre uzaklıktaki alan içinde toplantı yapılamaz ve şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez.

Genel meydanlardaki toplantılarda, halkın ve ulaşım araçlarının gelip geçmesini sağlamak üzere valilik ve kaymakamlıklarca yapılacak düzenlemelere uyulması zorunludur.


kanunu bugün iyice okudum.ilgili maddeleri yukarıda belirtmeye çalıştım.umarım unuttuğum bir madde yoktur.Fakat benim anladığım bu kanuna göre bazı yasak yerler haricinde valinin bir yeri toplantı ve gösteri yürüyüşüne kapatması kanuna uygun değil ve yine aynı kanun
en büyük mülki amirin bu konudaki yetkisini sınırlı bir biçimde belirtmiş.yani toplantı ya da gösteri yürüyüşü yapacak kişi ya da kişilerin yasak yerler haricinde mülki amirine bildirimde bulunarak her yerde bu hakkı kullanmaları mümkündür.
bu kanuna göre sayın vali yetkisini aşmış olmuyor mu?
Old 03-05-2008, 18:40   #110
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Sayın AvTürk'e İthafen

1 Mayıs günü büroya gelmek için evden çıktım. Ancak 5-6 metre gidemeden nefes alamamaya başladım; gözlerim yanmaya, yaşarmaya başladı. Eve döndüm. Bir müddet sonra balkondan kokunun bitip bitmediğini anlamak için kafamı uzattım. Okul kıyafetiyle bir kız öğrencinin bulunduğumuz binaya doğru geldiğini gördüm. Tam yaklaşmıştı ki, durdu, elini gözlerine götürdü, sonra başını tuttu…

Daha sonra televizyon seyretmeye başladım. Disk genel başkanı konuşuyordu. Daha sonra Disk binasını gösterdiler içerisinde yüzlerce insan vardı ama ben militan göremedim. İnsanlar sadece slogan atıyorlardı. Polisin provokasyona gelmesi için bir sebep de göremedim. Binaya gaz bombası atılmasını ise hiç anlamadım. Polise taş atılmıyordu, molotof kokteyli atılmıyordu; sadece slogan atılıyordu.

Sonra hastane kapısında annesinin kucağında küçük bir kız çocuğunu gördüm. Biber gazından dolayı annesinin ve kendisinin gözleri ağlamaklıydı.

Sonra caddede panzerler tarafından kovalanan, ellerinde bağlı bulundukları sendikanın flama/afişleri olan bir grup insan gördüm. Tazyikli sudan korunmak için afişleri siper yapıyorlardı.

Başka bir karede bir kız gördüm. Biber gazından zehirlenmişti. Kaldırıma yığılıp kaldı, çevreden birileri geldi; kıza limon koklatmaya başladılar. Buna benzer onlarca kare gördüm. Bu kadarı da olmaz dedim. Mutlaka polise silah kullanıldı, bir kaçı yaralandı veya öldü diye düşünmeye başladım. Belki bu yüzden sinirleri gerildi ve önüne gelenden hırslarını çıkarıyorlar, dedim. Kanal kanal gezdim, böyle bir şey sözkonusu değildi.

Daha sonra elime limon alıp, büroya yöneldim. Evim Cevahir Alışveriş Merkezi’ne çok yakın. Büroya giderken CAM’ın zemin katından geçerdim. Yine öyle yapmak istedim. 2o metre ileride bir panzer, topluluğa su sıkıyordu. Üst katta merdivenlerde onlarca polis oturmuş birbiriyle sohbet ediyordu. Olanlara hala bir anlam verememiştim. Yasaya aykırı davrananlar varsa, bu polisler niye onları gözaltına almıyordu da, tazyikli su sıkıp, biber gazı atıyorlardı. CAM’dan geçişim 1 dakikayı almaktaydı .Yolun sonuna doğru arka arkaya 2 el üstelik benim geldiğim yöne doğru biber gazı atılmıştı. Çok şanslıyım diye düşündüm. Çünkü alerjik astımdım. Bana doğru atılsaydı sonucu düşünemiyordum.

CAM’dan çıkınca Ermeni Mezarlığı’nın duvarına doğru yönelmem, oradan da Cumhuriyet Gazetesi’ni geçip büroya ulaşmam gerekti. Dar bir sokaktır. Duvarın bitişiğinde 25-30 gösterici “Yaşasın 1 Mayıs” diye slogan atıyordu. Onların içinden geçmem gerekiyordu. Geçerken de “Umarım tam ben geçerken bir kargaşa yaşanmaz da biber gazına maruz kalmam” diye düşündüm. Neyse ki sağ salim oradan geçtim. Ancak henüz C.Gazetesi’ni geçmiştim ki, bir patırtı kopmuştu. Dönüp baktım, polis az önceki grubu bana doğru kovalıyordu. Ben de koşsam, gösterici sanabilirlerdi. Gidiş yönümde bana doğru gelen aileler de çok korkmuştu. Kadın “ Evimize sağ salim gidebilsek” diyordu. Neyse ki polis arkamdaki grubun peşini bırakmıştı. Yine çok şanslı olduğumu düşünmüştüm.

Nihayet tık nefes bir şekilde ofise gelmiştim. Sekreterimin yüzü kağıt gibiydi. Sorunca “Az önce ofisin önünde yaşlı bir teyze elinde ilacıyla yığıldı kaldı; biber gazından etkilenmişti. Ambulans geldi ama daha sonra gelen yakınları ‘öldü’ diye ağlaşıyorlardı."

Yaklaşık 1 saat sonra sekreterin babası geldi. Bitkin ve korkmuş bir haldeydi. Şişli Camisinin yakınında bir pastanenin imalathanesinde çalışıyordu. Bir biber gazı da pastanenin kapısına denk gelmişti. Dehşet içinde “Ölümden döndüm” diyordu. O da benim gibi astım olduğunu söylüyordu. Düşündüm, bizim gibi doktora gitmeyen solunum sorunu olan kaç kişi var diye…Çünkü hiç kimse yanında nefes açıcı aletler taşımıyordu. Bunlardan kaçı, biber gazına maruz kalmıştı.

Saat 16.30 gibi, yakındaki Osmanoğlu Kliniğine gidip iğne olmam ve fizik tedaviye devam etmem gerekiyordu. Gidince hemşirelere “biber gazıyla aranız nasıl” diye takıldım. Yaşlı olanı “Sormayın hava sıcak diye camlar da açıktı. Nefes alamadık. Bende astım da var” dedi. Fizyoterapist ise “Hastane bahçesine kaçan göstericilerin üzerine biber gazı sıktılar” dedi. İkisine de şöyle bir baktım. Devlet düşmanına benzemedikleri gibi hiçbir anarşik halleri de bulunmuyordu. “Çok yaralı geldi mi” dedim “ Çok geldiğini hatta bir erkek bir de kadın avukatın suratlarının kanadığını” söylediler.

İşimi bitirip büroya döndüm. Akşam eve gittim. Haberleri dinlemeye çalıştım. Birinde Şişli Etfal Hastanesi’nin bahçesine gaz bombası atıldığı haberini veriyorlardı. Bu medya ne yapmaya çalışıyordu. Bu kadar da provokasyon olmaz ki. Medyanın %90’ ı hükümetin kontrolünde olmasına rağmen, araya sızan anarşiklerin provokasyonu idi bu. Polis hastane bahçesine neden bomba atsın ki? Medya beni çok sinirlendirmişti…

Not: Yukarıda anlatılan olay ve kişiler tamamen hayal ürünü olup, THS İkinci Hikaye Yarışması için deneme mahiyetindedir.
Old 03-05-2008, 21:49   #111
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan


Fotoğraf altı notu: Engel olmaya çalışan ama olamayan polis amirine dikkat...


1 Mayıs 2008. Sadece 1700 gaz bombası kullanıldı. 500'ü aşkın kişi gözaltına alınıp, %99'u serbest bırakıldı. Bir gazetecinin kolu, gelip polis copuna çarptığı için kırıldı. Turistler, coplanmanın ne demek olduğunu öğrenmek istediler, konukseverliğimizi göstermek için öğretildi. Bu kez lokantada oturanlar coplanmadı ve 1 Mayıs İstanbul'da olaysız geçti. Ülkemizde demokrasinin ve hoşgörünün bu derece gelişmiş olması hepimizi mutlu etti. Darısı kendini uygar ülke sayanların başına...
Old 04-05-2008, 12:00   #112
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan türk polisi bu mu ???

Ülkemizin içinde bulunduğu jeopolitik durum ve buna bağlı olarak yabancı mihrakların ülkemiz üzerinde tarihten bu yana uygulamaya çalıştıkları ve halen de devam eden oyunlar ile dünya konjöktürünün içinden geçtiği nazik durum gerek dünya gerek türk ekonosi üzerinde oluşan baskılar dikkate alınarak:

Ülkemizde hakların kullanılması ikinci bir karara kadar yasaklanmıştır. Sözkonusu karar cumhurbaşkanımıza gönderilmiş ve durumun nezaketi gereği 5 saniye içinde imzalanmıştır. Karar çıkarılan mükerrer ceridei resmi de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Sözkonusu karar gereği bir hakkı kullanmaya kalkışmak, bir hakkın varlığından ve kullanılması gereğinden söz etmek suç oluşturabilecektir.

İdarenin görevlerinden birisinin hakların kullanmasının sağlanması ve kolaylaştırması gibi bazı görüşler varsa da bunlar birer safsatadır. Yanlış anlamalara meydan vermemek için idarenin görevinin hakların kullanılmasının engellenmesi olduğu ilkesi kabul edilerek açıklıkla beyan edilmiştir.

Kararın çıkarılmasında tüm resmi prosedürü uyulmuş olması (Cumhurbaşkanlığına imzaya sunulmuş olması ve ceridei resmide yayınlandıktan sonra yürülüğe gireceğinin kabul edilmiş olması hükümetimizin hukuka ne kadar saygılı, yasal prosedür gereğince yürürlüğe girmiş olan bu hükmün bir açıklama ile tekrar duyurulması ise hükümetimizin bireylerin zarar görmesinin engellenmesi doğrultusunda ne kadar duyarlı olduğu ve insan haklarına olan saygının birer göstergesi olduğu açıktır.

Milletimizde bu yönde sayısız istek hükümetimize ulaşmıştır. Bu nedenle Milletimizin bu uygulamaya gönüllü olarak uyacağından uymayanların yakalanmaları konusunda güvenlik kuvvetlerimize yardımcı olacağından kuşkumuz yoktur. Hatta içinde bulunduğumuz zor şartlar gözönüne alındığında bu bir vatanseverlik görevidir. Bu arada toplumun bu zordurumu karşısında haklarını kullanmak isteyenlerin toplumda büyük infial yaratabileceklerini, bu büyük infialden kaynaklanan linç girişimlerinin olabileceği, meşgul olan güvenlik güçlerimizin istese de bazı toplu olaylara engel olamayabileceğini haklarını kullanmakta ısrar edenlere ve edebilecek olanlara duyurulmasında fayda mülahaza edilmiştir.

Milletimize saygı ile duyurulur.

Metristan Cumhuriyeti
Hükümet sözcüsü
Old 04-05-2008, 12:35   #113
Av.Ateş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AvTürk
Bunca şehidin bombalama olaylarının hatta iç savaşın olduğu bir dönemde de tutup 10 binlerle miting yapmak akıl karı değil. miting yapılır da kasten provake hareketleri desteklenirse emniyet elbette müdahale edecektir. o yüzden polisi eleştirecekler evvela, her fırsatta barikat kurup polisle çatışan, vatandaşı mağdur eden militanları eleştirsinler.

Bütün haberleri dikkatlice izledim, tartışma programlarında, internet sitelerinde, gazetelerde yer bulan tanıklıkları neredeyse hiçbirini atlamadan okumaya, izlemeye çalıştım. Ancak Sayın AvTürk'ün sözünü ettiği şekilde her fırsatta barikat kurup polisle çatışan grupların varlığını görmedim,okumadım. Kaldı ki çatışma iki taraflı olur. Gördüğüm, okuduğum kadarıyla yasal haklarını kullanmaya çalışan sendikacılar, işçiler ve destekçileri olsa olsa savunma halindeydiler. Zira daha kahvaltılarını dahi etmeden, girmeyi düşündükleri meydana yaklaşamadan yani henüz ortada engelleyici hiçbir faktör yokkken (polis vs.) güvenlik güçleriyle neden çatışmaya başlasınlar ki???
Old 04-05-2008, 16:54   #114
AvTürk

 
Varsayılan

sn engin özoğul,

Türk Polisi serseri değildir bunu bi yere not edin.

sn suat ergin

çok geçmiş olsun(doğruysa). tabi suc duyurusunda bulunmuşsunuzdur değil mi?(doğruysa)

sn ateş

haklısınız. siz zaten hep haklıydınız .
Old 04-05-2008, 17:15   #115
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AvTürk
sn suat ergin

çok geçmiş olsun(doğruysa). tabi suc duyurusunda bulunmuşsunuzdur değil mi?(doğruysa)


Sizi işçilere, medyaya ve meslektaşlarınıza bu kadar güvensiz yapan sebep nedir acaba?
Old 04-05-2008, 17:32   #116
Av.Barış

 
Varsayılan

Sy AvTürk, hukukçu tarafasız olabildiği sürece ve özellikle avukatsanız bu özelliğinizi korursunuz.yeri geldiğinde sanık yanında yeri geldiğinde ise müşteki mağdur vekilliği vs.tarafsızlık yitirildiği anda hukuk biter.hakimin taraf tutması ne kadar yanlış ise bir konu hakkında bir tarafın mensubu olduğunuz için taraf tutmanız yanlıştır.Öncelikle olaya objektif olarak bakmak gerekmektedir.
Kabul etmek gerekir.Devleti meydana getiren en önemli unsur halktır.Hangi etnik kimlikten olursa olsun.Vatandaşların oluşturduğu bir devlet içerisinde o devletin vatandaşlarının üzerine tehdit unsuru olarak görülüp saldırılması ve bunu haklı gösterecek hiçbir mazeret olamaz.Polis yasada belirtildiği gibi öncelikle toplumu ve düzeni korumak zorundadır.daha yasadan kaynaklı gösteri yürüyüşünü bırakın olayla ilgisi olmayan acil servisleri,yaşlısı,genci,gazetecisi demeden insanların üzerine saldırmanın hiçbir anlamı yoktur.o gün orada sizde olsaydını aynı şiddetten sizde zarar görecektiniz.Bir şeyin yanlış olduğunu anlamak için illa ki yanlış olan şeyden zarar görmek gerekmiyor.Biraz objektif olmak yetiyor.
sn engin özoğul,sn suat ergin ve özellikle sn ateş ateş'e karşı " haklısınız. siz zaten hep haklıydınız " kinayeli konuşma nedeninizi anlayabilmiş değilim.
Old 04-05-2008, 18:18   #117
AvTürk

 
Varsayılan

sn suat ergin, otada bir güvensizlik olmadığını öncelikle belirtmeliyim. yaptığım objektif olarak durum tespitinden ibarettir. elbette meslektaşlarıma değer veririm, ama bu her fikre katılacağım anlamına gelmez. işçilerin yasal haklarını kullanmalarını saygı ve memnuniyetle karşılarım. tepki verdiğim konu, asıl maksatları kargaşa yaratmak isteyen bir takım örgüt militanlarının kasıtlı davranışlarıdır. medyaya(bazı) gelince, her 1 mayıs sonrası polisi halk düşmanı ilan etmeleri açıkçası pek de hoş bir durum değil.

sn barış, tarafsızlık herkesin özellikle biz hukukçuların gözetmesi gereken bir mefhum; haklısınız. lakin ben burada kuru kuruya bir polis savunuculuğu yapmıyorum. evet polisin, emniyet güçlerinin, üstte de belirttiğim gibi bireysel bazda keyfi ve sorumsuz uygulamaları olabilir. psikolojik boyutu bir yana bu ayrı bir tartışma mevzuudur.

benim bahsettiğim mesele; sanki ortada sadece ve sadece yasal haklarını kullanan, aşırıya kaçmayan, pankart açmayan, polise taş yağdırmayan bir işçi gurubu ve buna müdahale eden acımasız polis ve emniyet güçlerinin olduğu hikayesi.

bir diğer konu taraf tutma meselesi. hangi taraflar acaba? açıklarsanız memnun olurum.

şimdi şu haberlere, özellikle arayıp ta bulamamış meslektaşlarım göz gezdirirlerse sevinirim.


1-Gaziosmanpaşa'da izinsiz gösteri düzenleyen grup, polis tarafından dağıtıldı.

Fevzi Çakmak Caddesinde toplanan göstericiler, yasa dışı örgüt lehine ve 1 Mayıs içerikli sloganlar atarak, ateşe verdikleri pazar tezgahlarıyla yolu trafiğe kapattı.


Polis panzerlerinden sıkılan tazyikli suyla dağıtılan gruptakiler, daha sonra aynı yerde toplanarak polise taşlı saldırıda bulundu.

Göstericiler, polis ekiplerinin müdahalesi üzerine ara sokaklara kaçarak dağıldı.

Polis helikopterlerinin de havadan projektör tutarak destek verdiği aramalarda, 3 kişinin yakalanarak gözaltına alındığı öğrenildi. Kaynak: gazeteport / Tarih/Saat: 01 Mayıs 2008 Perşembe,


2-İstanbul'daki 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarına terör örgütü sempatizanları ve provokatörler gölge düşürdü. Taksim Meydanı yasağını bahane eden örgüt sempatizanları, kutlamalar için toplanan grupları provoke etti. Polis bakın dün kimlere karşı mücadele etmiş! http://www.haberaktuel.com/news_deta..._id=1210216908

3-1 Mayıs'ta da ONLAR VARDI..Nevruz'da Apo osteri açanlar bugün de aynı posterlerle ortaya çıktılar.
ENSONHABER.com/ÖZEL İstanbul'da düzenlenecek 1 Mayıs etkinliklerinin provoke edileceği yönünde istihbarat olduğu İstanbul Valisi Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah tarafından günler önce açıklanmıştı. 1 Mayıs'ı provoke etmek isteyen bu gruplar bugün de ellerinde posterlerle ortaya çıktılar.

http://www.ensonhaber.com/Gundem/126...LAR-VARDI.html

4-İşçi Bayramı mı PROVOKATÖR bayramı mı?? PROVOKATÖRLER ORTAYA ÇIKTI
1 Mayıs kutlamalarında İstanbul'un ticaret merkezleri, Taksim, Osmanbey ve Şişli'de iş yerlerinin bir çoğu bugün açılamadı. Olayları kışkırtan provokatörlerin taşlı, sopalı eylemleri ve polisin gaz sıkması nedeniyle bölgeden geçmek zorunda kalan vatandaşlar zarar görüyor.

http://www.ensonhaber.com/Gundem/126...ayrami-mi.html

5-Sabahın erken saatlerinden itibaren Şişli, Beyoğlu, Mecidiyeköy ve Dolapdere'de toplanarak, Taksim Meydanı'na yürümek isteyen gruplara polis müdahale etti. Tazyikli su ve biber gazı kullanan polise eylemciler molotofkokteyli, kaldırım taşları ve sopalarla karşılık verdi. Eylemci gruplar ile polis arasındaki çatışmalar gün boyunca devam etti.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=684182

ve daha neler neler..

haber iceriklerini ve ilgili videoları izlemenizi istirham ediyorum.

saygılarımla.
Old 04-05-2008, 18:59   #118
Av.Ateş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AvTürk
sn ateş

haklısınız. siz zaten hep haklıydınız .

Anlayamadım???
Old 04-05-2008, 21:52   #119
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Türk

sn engin özoğul,

Türk Polisi serseri değildir bunu bi yere not edin.


sn avtürk

Yazı Fatih Altaylı'nın. O da zaten tıpkı sizin gibi Türk Polisi'nin serseri olmadığını hatırlatmış. Hatta sizden farklı olarak yüzüncü kez hatırlattığını söylüyor.
Old 04-05-2008, 22:13   #120
Kartalkanat

 
Varsayılan

Bu kadar hukukçunun , Yasal yetkisini kullanan polise yüklenip , yasadışılığı teşvik eden sözde sendikaları desteklemesini hayretle ve esefle karşılıyorum.

Polis Türkiye Cumhuriyeti devletini, onun kurumlarını hiçe sayan , Kural tanımızların karşısında devletin onurunu korumaya çalışmıştır.

Elbette hiç suçu olmayanlar bundan etkilenmiştir. Ama asıl olan kanun tanımazların karşısında durmaktır. Kimse kendisini yasalardan üstün göremez....

Saygılar sunarım.
Konuyu Kilitleyin


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Türk Ticaret Kanununda ve tasarı halindeki Türk Ticaret Kanununda şirket birleşmeleri demokres Ticaret Hukuku Çalışma Grubu 12 28-09-2012 12:19
polisi ilgilendiren yönü ile insan haklarında hukuki gelişmeler Av.Elvan Akkaya İnsan Hakları Hukuku Çalışma Grubu 4 24-11-2007 01:00
İstanbul polisi günde 337 kişi yakaladı Seyda Hukuk Haberleri 0 26-12-2006 12:16
Kanunlarımızı Polisi koruyamamakta ve devletimizin gücünü zayıf bırakmaktadır. erknea Hukuk Sohbetleri 3 24-08-2006 13:05
1917 Hukuki Aile Kararnamesinden günümüz Türk Medeni Kanununa kadar Türk aile yapısı tulinunal Hukuk Soruları Arşivi 1 23-05-2006 19:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10352898 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.