|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
29-10-2007, 17:27 | #31 |
|
HSYK tarafından şikayetim ile ilgili olarak bir ağır ceza mahkemesi başkanı görevlendirilmiş. Benim ve diğer tanık avukatın şikayet ve görgümüzü içeren ifademizi aldı. Asliye Cezadaki ilgili dosyayı da inceleyeceğini söyledi. Daha sonra hepsini tekrar HSYK na göndereceğini ifade etti. Şimdilik üzerinde duruluyor gibi görünüyor. Bakalım sonuca ulaşabilecek mi ?
|
01-11-2007, 13:48 | #32 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Meslektaşım, Siz aslında sonuca çoktan ulaştınız... Haksızlığa karşı durmakla, (hem de bu haksızlık hangi makamdan gelirse gelsin...) siz sonuca zaten ulaşmış sayılırsınız. HYSK ne karar verirse versin sonuç değişmez. Saygılarımla... |
12-01-2008, 16:23 | #33 |
|
Meslektaslarimin yazdiklarini hayret icinde okudugumu ifade etmek istiyorum.
|
12-01-2008, 18:25 | #34 |
|
Gerek sorulan soru ve verilen cevpalar çok ilginç. Bir kısmının hakim/savcı/avukat üçgeninin kabulünü fiilen reddeden bir anlayış bir kısmınınında bu üçlünün içerisinde "kişilik" bulma istediği ve var olma iddiası...
konuya gerek bir kısım arkadaşın "hukuki temel arayışları" çok güzel... Ama sorunun "de jure" çözülemediği vakidir hepimizce. Sorunu kaynağının bir çok boyutununun olmasının yanında şu yanına dikkat çekmek isterim. Şöyle ki; çoğu zaman avukatlar hakimlerimizi "kırmamak için ellerinden gelen veya gelmeyen her yola başvuruyorlar" bu da neticesinde karşımıza "he-man" olarak çıkmasını sağlıyor. yani sistemi deforme eden bizleriz. tepkilerimiz tutarsız olabiliyor. bu davayı kazanalımda gerisi çok da önemli değil vs.... uzayıp gider. soruna gelince arkadaşı destekliyorum. benim başıma bu olay benzeri üç konu geldi. ve üçünde de şikayette bulundum. benim yapmam gereken bu. benim elimden gelen bu. fazlası da beni ilgilendirmez. yanı ben atı koştturrum çatlamazsa at utansın. bu meyanda arkadaşımız haklıdır. keşke suç duyurusunda da bulunsa idi. Konuya ilişkin bir çok karar gönderilmiş ve yazı da yazılmış bende belki fayadası olur diye aşağıdaki kararı yolluyorum. Hukukçunun özgürlüğü için yasal tüm haklarımızı ve yetkilerimizi kullanmalıyız. T.C. YARGITAY CEZA DAİRESİ 5 Esas No. 2002/4418 Karar No. 2003/562 Tarihi 06.02.2003 1412-CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU ( CMUK )/135 SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI SARKINTILIK SUÇU AVUKATIN MAZERET VERMESİ ÖZET SANIK VEKİLİ BAŞKA MAHKEMELERDE DURUŞMALARI BULUNMASI NEDENİYLE DURUŞMAYA KATILAMAYACAĞINI VE BAŞKA GÜNE ERTELENMESİNİ FAKS YOLU İLE MAHKEMEDEN TALEP ETMİŞTİR. MAHKEMENİN DELİLLERİN TOPLANMIŞ OLMASI GİBİ YASAL OLMAYAN BİR GEREKÇE İLE ARA VERME TALEBİNİ REDDEDEREK HÜKÜM KURMAK SURETİYLE SAVUNMA HAKKINI KISITLAMASI YASAYA AYKIRIDIR. DAVA : Sarkıntılık suçundan sanık İlhan'ın yapılan yargılanması sonunda; mahkûmiyetine dair Karadeniz Ereğlisi Sulh Ceza Mahkemesi'nden verilen 5.6.2001 gün ve 2000/887 esas, 2001/505 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: KARAR : Sanık vekili 5.6.2001 günlü oturuma başka yer mahkemelerinde duruşmaları bulunması nedeniyle katılamayacağını ve başka güne ertelenmesini faks yolu ile mahkemeye bildirmesi karşısında "delillerin toplanmış olması" gibi yasal olmayan bir gerekçe ile ara verme talebinin reddedilerek hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, SONUÇ : Kanuna aykırı, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK.'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 6.2.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
12-01-2008, 20:14 | #35 | |||||||||||||||||||||||
|
Sn.avaysel sizi şaşırtan hususları paylaşabilir misiniz? Saygı ile. |
12-01-2008, 21:08 | #36 |
|
Bilgisizliğimi mazur görün ama HSYK'ya başvuru usulü nedir acaba?
|
12-01-2008, 23:11 | #37 |
|
duruşunuz için sizi kutluyorum. gerçekten çok onurluca bir tavır. hepimiz her zaman aynı tavrı göstermeliyiz. işimize gelsin veya gelmesin. çünkü adalet tutarlılık da demektir.
|
12-01-2008, 23:38 | #38 |
|
efendim soru çok teknik bir soru değil ki...Bir kere burada meslektaşımıza yapılan saygısızlık ve hatta küstahlıktır hukuk tartışması yapmak evet güzel ama bence en doğrusu gereken yere şikayet etmek ve duruşmada da aynı şekilde bunun saygısızlık olduğunu bildirebilmektir.Temel sorunumuz şu bizler hakim ve savcıyı amir gibi görüp buna göre davranmaktayız ve bunu saolsun bize öğreten de baro ve eski meslektaşlarımızdır.Şu pes eden arkadaşımıza da pes doğrusu..Mesleki onurumuzu korumamız gereken kaç olayı ne kadar sıklıkla yaşayabiliriz ki kendisine katılmıyor ve tekrar eski günlerine dönmesini diliyorum.
|
13-01-2008, 02:30 | #39 |
|
Anayasamızda yer alan dilekçe hakkı nedir peki?
Her vatandaşa tanınmış bu hak, hakimler vasıtasıyla avukatların elinden alınmış mıdır? |
13-01-2008, 02:35 | #40 |
|
eğer hakkını aramaya çalışmak don kişot'luksa
|
13-01-2008, 17:40 | #41 |
|
Şikayetime cevap verildi. Özet olarak:
"Hakimin davranışı hakaret kapsamında görülmediğinden ilgili hakim hakkında işlem yapılmasına gerek görülmemiştir." |
13-01-2008, 17:57 | #42 |
|
suç duyurusunda bulundunuz mu? Bulunmadıysanız deneyin lütfen.
|
29-12-2008, 14:37 | #43 |
|
Kutlarım
Bu konuda HSYK'ya başvuru mekanizmasını işletmiş olmanızdan dolayı tebrik ederim sayın meslektaşım. Her ne kadar yapılan soruşturmadan bir sonuç alınamamış olsa da şikayet ettiğiniz hakim bir daha aynı şeyi yapmaya kolay kolay cesaret edemeyecektir diye düşünüyorum.
|
05-05-2011, 15:19 | #44 |
|
hakaretle ne alakası var ki görevi ihmal ve savunma hakkını kısıtlama değil mi olay?
|
05-05-2011, 15:56 | #45 |
|
Arkadaşlar her işte sorumluluğu barolara atmak kanımca çok ucuz bir argüman olur.Ben de baro yönetimindeyim ve her hangi bir meslektaşımıza yapılmış herhangi bir haksızlığı meslek onuruna yapılmış bir hakaret olarak kabul etmemiz gerektiğini düşünüyorum.Ama tüm baroların esaslı bir duruş sergileyen her meslektaşın arakasında sonuna kadar durması gerekir.Meslektaşlar arası dayanışmanın kimi istisnai durumlar hariç -kötü örnek emsal teşkil etmez, etmemelidir de- en üst düzeyde olan bir grup mensubu olduğumuzu düşünüyorum.Bireysel tavırlar ve duruşlar esaslı olmadığı sürece her şeyi barolara yüklemek ve beklemek haksızlık olacaktır.Şikayet dilekçesi vermek bir yana haksızlığa tanıklıktan çekinen meslektaşlar olduğu sürece barolar ne yapabilir ki?
Meslektaşımız dilekçesini almayan hakim hakkında şikayette bulunmakla en doğrusunu yapmıştır.Ayrıca savcılığa da suç duyurusunda bulunması gerektiği düşüncesindeyim. ANAYASA Dilekçe Hakkı Mad.84:Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.Bu hakkın kullanılma biçimi kanunla düzenlenir. 1136 s. AVUKATLIK KANUNU Mad.2(Değişik 3.fıkra:4667-2.5.2001/m.2)Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür.Bu belgelerden örnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır.Derdest davalarda müzekkereler duruşma günü beklenmeksizin mahkemeden alınabilir. 5237 s. TÜRK CEZA KANUNU Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi Mad. 121-(1)Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur. |
24-12-2016, 17:51 | #46 |
|
T.C
YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ ESAS NO:2013/7283 KARAR NO:2015/11885 KARAR TARİHİ:26/05/2015 Tebliğname No : 5 - 2012/253868 MAHKEMESİ : Aksaray 2. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 05/06/2012 NUMARASI : 2009/574 Esas, 2012/887 Karar SUÇ : Görevi kötüye kullanma ÖZET: Kamu idaresine sunulan dilekçeyi kabul etmeyen memur... Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, sanıkların eylemlerinin TCK'nın 121/1. maddesinde tanımlanan dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçunu oluşturduğu. Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Belediye Başkanı olarak görev yapan sanık H.. Z..'in talimatıyla maiyetinde memur olan sanık S.. Ö..'ün, suç tarihinde katılanlar adına avukatları tarafından verilen akaryakıt istasyonu işletme ruhsatı talebi içerikli dilekçe ve eklerini kabul edip kayda almadığının dosya kapsamıyla sübuta erdiği, ancak TCK'nın 257. maddesinin genel, tali ve tamamlayıcı bir hüküm olup görevi kötüye kullanma suçunun oluşumu için eylemin Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması gerektiği, sanıkların eylemlerinin ise TCK'nın 121/1. maddesinde ''kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi'' şeklinde tanımlanan dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yanılgılı ve dosya kapsamıyla örtüşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması, Kanuna aykırı, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kanunu bilmemek mazeret olur mu? | Gülsün A. Aygörmez | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 3 | 17-07-2007 12:19 |
mazeret nedeniyle atama- mazeretin sona ermesi | sefa deniz | Meslektaşların Soruları | 1 | 08-04-2007 09:33 |
Temyiz dilekçesini düzeltme | nigar | Meslektaşların Soruları | 8 | 26-03-2007 22:06 |
Hukuku bilmemek mazeret sayilmaz oyle mi? | İsmail Sarı | Hukuk Sohbetleri | 5 | 10-09-2004 16:17 |
Vekalet Ücreti Almak- Almamak | Av.Mehmet Saim Dikici | Hukuk Sohbetleri | 14 | 01-07-2002 14:10 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |