06-10-2007, 11:07 | #31 |
|
ayıplı mal:su hizmeti
3Yıldır aynı evdeyim.Bu sene su basıncı yetmiyor.
Doğal gaz şebeke döşemesi ve eskime nedeni ile belediye su şebekesi ,kayıp veriyor,kayıpları artırmamak için su basıncını düşürüyorlar. Dairemiz 4 ncü katta. Belediye ile yapılan sözleşmemizde adresimiz ve katımız açıkça belli. Şikayetlerim üzerine 3 ay boyunca defalarca yazıştım.en son,"hidrofor bağlatın !",dendi. belediyenin şebekesi eski olduğu için ,hizmeti "tam" veremiyor. şebekeyi yenilemek yerine basıncı düşürüyor. Eğer su yeresiz ise planllı su kesintisi yapılmalı,bu da yapılmıyor. (sanırım belediye seçimleri öncesi planlı kesinti istenmiyor) sonuç:belediye sattığı hizmetin "tam" olmasını sağlamak zorunda değilmi?. Eksik hizmet,"ayıplı" sayılmazmı? Elektrik dağıtımında da 220 volt yerine 190 volt elektrik geliyor bu da "ayıplı " eksik sayılmazmı, Çamaşır bulaşık,makinaları ve şofben çalıştırmayan,su ve elektrik için hukuki yaptırım olamazmı? selamlar |
10-10-2007, 21:38 | #32 | |||||||||||||||||||||||
|
bende şunu biliyorum yıllarca elektirik ve su faturası gibi çeşitli hizmet bedellerini düzenli ödeyen insanlar ne şekilde olursa olsun bu hizmetten yararlanıp da bedelini ödemeyenler yüzünden hiç hak etmedikleri bedelleri ödemek zorunda kaldılar diğerlerinin finansmanı için...bu sizce hukuka aykırılık teşkil edermi... |
05-12-2007, 05:52 | #33 |
|
Elektrik kullanımından belki vazgeçilebir ama suyun kullanıma kapatılması bence insan haklarına aykırı. İnsanın temel ihtiyacı olan suyunu kesmek , doğuştan gelen " Yaşama Hakkına" karşı açık bir müdahaledir.
Birde belediyeninin su abonesi almak için çıkarmış olduğu ekstra zorluklar var. Örneğin inşaat tamamlanmış , Maliye ve SSK borcunu yatır ondan sonra Yapı Kullanma izin belgesi veririz diyorlar. Ey belediye sanana ssk ve maliyenin alacağı ! Bırak kendi alacaklarını kendileri takip etsinler. Yapı kullanma izin belgesi olmadan su abonesi alınmıyor. İnşaat suyuna devam edersen 4 katına kadar yüksek ücret ödüyorsun. Vatandaş ne yapsın ? Birde su abonesi almak için " Deprem sigortası " yaptırmassan abone yapmayız olayı çıkmış. Aski sigorta şirketinin gizli ortağı ! Su abonesi ile ssk , maliye ve deprem sigortası yapan şirketlerin bağı devam ettikçe vatandaşın suyu " çalmasına " zemin hazırlamış olurlar. Hep vatandaşa değil birazda " Cin " bürokrasiye bakmak lazım. Vatandaşı hırsızlık yapmaya adeta zorluyorlar. Bu zorlamalar ne yazık ki " rüşvet ve yolsuzluk " olarak geri dönüyor. Saygılar. |
06-12-2007, 10:58 | #34 |
|
kamu görevinin yerine getirilmesi
T.C'ti Anayasamıza göre sosyal bir hukuk devletidir. Sosyal devlet olma niteliğine göre değerlendirirsek konuyu açana katılmamak mümkün değildir. ancak bu hizmetlerde belli bir bedelin ödenmesiyle süreklilik arz edebilir. Sorunun çözümü anayasamızın bu yönüyle devlete düşmektedir. Toplum sağlığı açısından da bir kimsenin asgari düzeyde bu ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. O nedenle de tamamen aykırı bulmamakla birlikte belirlenecek bir yöntemle bu ihtiyaçların standart kısmı ücretsiz olarak her ay verilmelidir ve standartı aşan kısım için ücretlendirilmelidir. Belki bütün insanlara geçerli olmayabilir. Ülkemizin ekonomik düzeyi bellidir. Bu ekonomik düzeye göre araştırılarak seçilecek insanlara böyle bir ayrıcalık sağlanabilir.Sosyal devlet olma ilkesiylede eşitlik ilkesine aykırı düşmez kanaatindeyim.
|
08-12-2007, 18:49 | #35 | |||||||||||||||||||
|
Elektrik ve suyun kesilmesi
Elektrik ve su konusuna gelince ödemeyenler hakkında elbette bir yaptırım uygulanması gereklidir. Çünkü bu hizmetlerin devamı için bedellerinin de tahsil edilmesi gerekir. Ödemeyenlere yaptırım uygulanmazsa günü gününe aksatmadan borçlarını ödeyenlere haksızlık olmayacak mıdır? Bence sayın Av H.Şahin'in belirttiği gibi son çare olarak kesme yoluna başvurulması uygun olacaktır. |
09-12-2007, 10:10 | #36 |
|
Bir yerde tekel olarak zaruri bir hizmeti yerine getiren kurum sözleşme yapmak zorundadır. Hizmetin karşılığını tüm diğer hizmetten yararlananlar gibi ödeyenler için tabiki. Yoksa hizmetin karşılığını ödemeyene bu hizmetinden kesintisiz yararlandıracağı anlamı taşımaz. Bugün ülkemizde Hukuken mesele böyledir.
Gelelim diğer boyuta, olması gereken açısında sosyal devlet olmabilme yönünden, Ödeme gücü olanlarla gerçekten ödeme gücü olmayanları ayırarak hareket edilmeli. Ödeme gücü olduğu halde ödemeyenlerin elektrik ve suyunu kesmezseniz ve alacağın takibini de iyi yapmazsanız çok suistimale uğrayabilir. Ama gerçekten ödeme gücü olmayanlara ödeme gücü kazanana kadar ücretsiz yararlandırma yapılabilir veya ödeyecek duruma geldiğinde ana parayı ödemekle borcundan kurtulması sağlanabilir. Ancak bu durum da bazı sakıncaları barındırır. Ödeme gücü olmayanları tespit zor olabilir. Ödeme gücü olmayanların da nasıl olsa bedava anlayışı gereksiz ve önüne geçilemeyen bir israfa yol açabilir. Tabi bu durumun da standart ihtiyaç iyi hesaplanarak kota koyma yoluyla ve gerçek ihtiyaç sahipleri iyi bir araştırmayla tespit edilmek suretiyle önüne geçilebilir. |
27-09-2011, 13:51 | #37 |
|
bu konuyu gündeme getirdiğiniz için tebrik ediyorum,hernekadar yüksek mahkeme kararları aksi görüşte ise de ,sosyal devlet ilkesi gereği bedeli ödenmeyen elektriğin kesilmemesi gerekir diye düşünüyorum.Almanya dan aldığım duyuma göre bu ülke de hiçbir şekilde elektrik kesilmemekle birlikte bedelinin ödenmemesi sebebi ile icra işlemi başlatılmakta.Elektirik,günümüzde artık insan yaşamı için olmazsa olmazlardan.sırf bedeli ödenmedi diye kişiyi mağara yaşantısına mahkum etmek insan haklarına aykırıdır diye düşünüyorum.düşünün ki 9 nüfuslu bir aile,çoğu çocuk,yazın ortası,çocuklardan biri hastalanmış,ilaçların buzdolabında muhafazası gerekiyor,siz bedeli ödenmedi diye o elektiriği keserseniz o 9 kişinin yaşam hakkını,sağlığını elinden alırsınız.yaşam hakkından daha önemli ne olabilir ki bu dünyada.açıkçası ben bu konuyu insan hakları mahkemesine kadar taşımayı düşünüyorum.
|
30-09-2011, 08:54 | #38 |
|
sadece ödenmeyen abone numarası şöyle dursun, kimi elektrik dağıtım şirketlerinin abone sözleşmelerinde şu hüküm vardır " bu aboneliğe ait ödemelerin yapılmaması halinde kişiye ait diğer aboneliklerin elektrikleri de kesilebilir" bu ne demek? ticarethanemin faturasını ödemezsem eviminde elektriğinin kesilmesine muvaffakat veriyorum...
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği. Zamanında ödenmeyen borçlar MADDE 24 — (1) Zamanında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin hususlar; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında düzenlenir. (2) Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir. işin kamusal yönü açısından değerlendirilse; elektrik dağıtım şirketlerinin özelleşmesinin asıl nedeni de budur.tahsil edilemeyen paralar ve buna rağmen kesintisiz devam eden hizmet..bu gerçeklik ise karşımıza en çok mesken abonelerinde deği TİCARETHANE abonelilerinde çıkmaktadır.Ve bu açıdan bakılınca kesintisiz hizmetin kamusal yönü SİYASİ!!! olmaya yaklaşmıştır. Bu gerçekler dışında en büyük gerçekte KAÇAK ELEKTRİK kullanımıdır ki dağıtım şirketlerinin özelleşmesinin en güzel yanı bu adaletsizliğin önüne geçebilme amacıdır.21 ayrı bölgeye ayrılmış olan dağıtım şirketleri özelleştirmelerinde tamamlanması ile kendi bölgesine özel tarifeler düzenleme planı yapmaktadırlar. |
06-10-2011, 14:01 | #39 |
|
Su bir temel insan hakkıdır ve yaşamın devamı için vazgeçilemez bir kaynaktır. Devlet ve Belediyelerin osyal devlet/dağıtıcı-denkleştirici devlet rolünü ençok oynaması gereken alandır. Yani su ya bedelsiz veya çok düşük bedellerle tüketicilere dağıtılmalıdır.
Aynı bakış açısı ile devletin elektrik, ulaşım gibi ihtiyaçlarını maliyete yakın bir bedel ile karşılamaladır. |
06-10-2011, 16:06 | #40 |
|
sadece su veya elektrik değil,
televizyon, kombi, buzdolabı, çamaşır makinesi haczi de kanaatimce insan haklarına aykırıdır. Bu eşyalardan evde iki tane yoksa haczi kabil olmamalı... |
06-10-2011, 16:12 | #41 |
|
Sayın Bakan, Bu iş şikayetle ve forumda sızlanmakla olmaz, çıkarın bir yasa, olsun bitsin. Sonra Biz Avukatlar burada tartışır dururuz nasılsa.... |
06-10-2011, 19:18 | #42 | |||||||||||||||||||||||
|
Şimdiden aşırı tüketim nedeniyle tarlalardaki su kuyuları kurumuştur. Şehirleşme ve sanayileşme nedeniyle yeraltından çokça çekilen sular sulu tarımı susuz bırakmıştır. Genel manzara bu kadar kötüyken suyun bedava olması şehirde ve sanayide su tüketimini arttıracaktır. Su bedava olursa hemen tarım susuz kalacak ve hemen daha sonra kentlerin yüksek semtleri susuz kalacaktır. Ayrıca ''su harcamalarının aile ekonomisindeki yeri'' ile ''suyun boşa harcanmasının ülke ekonomisindeki yeri'' tartılırsa su kıtlığının ülke ekonomisine getireceği yük çok daha ağır basacaktır. Elektrik, pasta, spor otomobil bedava olabilir ama su daha değerlidir. Teknolojide üst üste devrimler yapan insanlık, iki hidrojenle bir oksijeni henüz bir araya getiremedi. Saygılarımla |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kadastroda Hak Düşürücü Sürenin Kesilmesi | becerikli | Meslektaşların Soruları | 16 | 11-11-2010 11:06 |
Annenin Çocukla İlişkisinin Kesilmesi | İLKEM | Meslektaşların Soruları | 3 | 13-08-2007 16:13 |
[TÜRKİYE 301. MADDEYİ TARTIŞIYOR] Düşünce suçu ahlaka aykırıdır | Hasan Bahadır Büyükavcı | Hukuk Haberleri | 3 | 11-03-2007 23:41 |
Emekli Aylığının Kesilmesi (ek Md. 11) | Av. Serhat Tuğral | Meslektaşların Soruları | 0 | 16-05-2002 08:17 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |