tıbbi kayıtların delil olarak kullanılması - hukuk yargılaması

Bir boşanma davasında, karşı tarafın psikolojik sorunlarının bulunduğu ve bu sebeple tedavi gördüğüne dair hastane kayıtlarını delil olarak göstermek mecburiyetinde kaldık.

Hukuk yargılamasında, tıbbi kayıtların ilgilisinden izinsiz delil olarak kullanılamayacağına dair bir husus söz konusu mudur?

Bu konuda herhangi bir makaleye veya Yargıtay kararına rastlayamadım. Konu hakkında bilgisi olan meslektaşlarımın yardımı rica ediyorum. Şimdiden teşekkürler.

Hasta Hakları Yönetmeliğinde şu maddeler var:

Alıntı: Bilgi Verilmesini Yasaklama MADDE 20. İlgili mevzuat hükümlerine ve hastalığın mahiyetine göre yetkili mercilerce alınacak tedbirlerin gerektirdiği haller dışında; hasta, sağlık durumu hakkında kendisine veya ailesine veya yakınlarına bilgi verilmemesini isteyebilir.

Alıntı: Bilgilerin Gizli Tutulması MADDE 23. Sağlık hizmetinin verilmesi sebebiyle edinilen bilgiler, kanun ile müsaade edilen haller dışında, hiçbir şekilde açıklanamaz. Kişinin rızasına dayansa bile, kişilik haklarından bütünüyle vazgeçilmesi, bu hakların başkalarına devri veya aşırı şekilde sınırlanması neticesini doğuran hallerde bilginin açıklanması, bunları açıklayanın hukuki sorumluluğunu kaldırmaz. Hukuki ve ahlaki yönden geçerli ve haklı bir sebebe dayanmaksızın hastaya zarar verme ihtimali bulunan bilginin ifşa edilmesi, personelin ve diğer kimselerin hukuki ve cezai sorumluluğunu da gerektirir. Araştırma ve eğitim amacı ile yapılan faaliyetlerde de hastanın kimlik bilgileri, rızası olmaksızın açıklanamaz.

Ancak bir boşanma davasında Mahkemenin delilleri toplarken bu araştırmayı yapmasının bu kapsamda de değerlendirilemeyeceği inancındayım. Biran için tersini düşünsek dahi Mahkemenin işlemi HMK'na dayandığından, her halükarda bir yönetmelikle kanunu işlevsiz bırakmak mümkün olamayacaktır görüşündeyim.

Gerek hasta hakları yönetmeliği, gerek biotıp sözleşmesinin 10. ve 26. maddeleri, CMK daki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, mahkeme eliyle bu bilgilerin getirtilmesinin (gerekirse gizli oturumda açıklanmasının) hukuka aykırı olmasdığı kanısındayım.Özel hayatın gizliliği mutlak bir kural değildir ve daha üstün özel yada kamusal bir yarar söz konusu ise,özel hayatın gizliliği kuralı kabul görmez. (mesela hastalık gelecek nesillerin sağlığını tehlikeye sokacak cinstense, bulaşıcı ise vs. kişi, bu benim tıbbi kaydımdır, açıklanamz diye savunamamalıdır)Saygılar