![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() müvekkil dükkanını 5 yıl süre ile kiralıyor. Kira bedelini 12.000-TL olarak belirliyorlar ve bu şekilde ilk kira sözleşmesini yapıyorlar. Müvekkil her ay için 12.000-TL'lik senet alıyor. Ancak senetlerin kiraya ilişkin verildiği sözleşmede belirtilmiyor.Aynı gün ikinci bir kira sözleşmesi daha yapılıyor. İlk sözleşme ile kira bedeli dışında bütün hususlar aynı. Kira bedelini 4000-TL olarak yazıyorlar. Kiracı ilk yıl kiraları 12.000-TL olarak ödüyor ve senetlerini alıyor. İkinci yıl senet olmadığından ve resmi yerlere 4000'lik sözleşme ibraz edildiğinden bu rakam üzerinden ödeme yapmaya başlıyor. Bu arada sözleşmedeki artış oranını da dikkate almıyor. Müvekkil torba yasa çıktıktan sonra pişmanlık duyuyor.Vergi dairesine 12.000TL lik kontratı ibraz ediyoyor.Matrah artırımında bulunuyor.ayrıca 12.000tl lik kontratın damga vergisini ödüyor.Biz 12.000tl Lik kontrata dayanarak icra takibi yaptık itiraz ettiler.Biz kiracıyı bu işyerinden en kısa sürede nasıl tahliye edebiliriz\Kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle tahliye davası açarsak kiracı kira bedelinin belli olmadığı iddiasında bulunabilir mi*
|
![]() |
#2 | |||||||||||||||||||
|
![]() 1.Kira sözleşmesi: Aylık TL 12.000
İlkiyle aynı tarihte imzalanan 2.Kira sözleşmesi: Aylık TL 4.000 irdeleme: 1.Muvazaalı sözleşme... 2.İtirazda sebep ? 3.İtirazın iptali ... "Dava itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Sözleşmedeki imzaların taraflara ait olduğu da uyuşmazlık konusu değildir. Davalı tarafından sunulan ve daha sonra düzenlenen 10.10.2006 başlangıç tarihli sözleşmenin vergi dairesine sunulduğu da anlaşılmaktadır. Bu durumda sonradan düzenlenen düşük bedelli sözleşmenin vergi dairesine ibraz için düzenlendiği ve muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların gerçek iradesine uygun olarak düzenlenen davacının sunduğu 9.10.2006 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca uyuşmazlığın çözümü gerekirken yazılı gerekçeyle davalının sunduğu sözleşmeye değer verilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir." 6. HD.E. 2009/1617,K. 2009/4503,T. 14.5.2009 |
![]() |
#3 |
|
![]() ayrıca burada hakkın kötüye kullanılması da var. müvekkiliniz vergi kanunları nedeniyle ikinci sözleşmeyi yapmış muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu bile bile. şimdi ise vergisel af kanunu çıktığı için bu sözleşmenin geçerli olmadığını iddia ediyor. her ne kadar gerçek irade 12.000 bedelli sözleşmenin yapıldığı yönünde olsa da, 4.000 bedelli sözleşmenin geçerli olmadığını iddia etmek hakkın kötüye kullanılması teşkil eder düşüncesindeyim.
|
![]() |
#4 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Sayın meslektaşım, kira Ödemeleri karşılığında verilmiş olunan senetler, borcun ödendiği anlamını taşımaz. Eğer mutabakat yada ödendi belgeleri var ise, bunlar mukabilinde kiracı, kira ödemesini ispatlar siz de alacaklı olduğunuz miktarı ve geçerli sözleşmeyi ispatlarsınız. Yani, kiracının imzaladığı tediye makbuzu niteliğindeki bir belgede yada banka dekontu var ise, bunları delil olarak sunabilirsiniz. Eğer ödemenin olduğuna dair bir belge yok ise, sizin için bir sorun yok. Kiracı bir önceki yıl yapmış olduğu ödemeleri ispatlasın o halde. ispat onlara ait!!! |
![]() |
#5 | |||||||||||||||||||||||
|
![]() Sayın avcigdem,
Muvazaa da sözleşme gibi (en az) 2 taraflıdır ve muvazaya katılan veya ondan yararlanan da sadece ev sahibi değildir. Kiranın düşük gösterilmesi evsahibinin düşük gelir vergisi ödemesine yardımcı olduğu gibi, kiracının da düşük stopaj ödemesini sağlar. (En azından işyeri kiraları için) 12.000-TL kira sözleşmesini yok saydığınızda hile yapan evsahibini cezalandırmış olacağımız doğru ama aynı durumda aynı hileyi yapan ve kiralayanın aksine pişmanlıktan yararlanmaya dahi tenezzül etmeyip vergi kaçırmaya devam eden kiracıyı da ödüllendirmiş oluyoruz. Ayrıca 12.000-TL'lik kira sözleşmesini yok saymak, BK'nın 18. maddesine (Yeni BK madde 19) de açıkça aykırlık teşkil eder kanaatindeyim. Soruya dönecek olursak, mevcut durumda BK 18 gereğince 12.000-TL'lik gerçek kira iradesini yansıtan kira sözleşmesi geçerli olmalı ve hertürlü hukuki işlem (kira alacağı, tahliye vs.) bu sözleşme doğrultusunda yapılmalıdır düşüncesindeyim. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
kira sözleşmesi olmaksızın kira ilişkisinde kiracının taşınmazı tahliye etmesi | SYAZICI | Meslektaşların Soruları | 10 | 16-11-2009 17:36 |
işletme sözleşmesi ile kira sözleşmesi arasındaki farklar nelerdir? | asyadan | Meslektaşların Soruları | 1 | 01-08-2009 23:11 |
sözlü kira sözleşmesi,kira alacağı,kira bedelinin tespiti | Av.Doğuhan | Meslektaşların Soruları | 14 | 18-12-2008 17:33 |
Yazılı kira sözleşmesi yoksa kira bedeli nasıl ispat edilir. | Av.Mustafa yağan | Meslektaşların Soruları | 4 | 15-02-2008 19:23 |
Kira sözleşmesi olmaması nhedeniyle kira tesp. davasında kira başlangıç tarihi sorunu | Av. Mehmet Söylemez | Meslektaşların Soruları | 1 | 14-11-2007 12:12 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |