![]() |
|
![]() |
|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
Bilgi [BankacılıkK. 20]
![]() Madde 20.- Maddede, bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 18 inci maddesinin (2) numaralı fıkrası esas alınmıştır. İradi tasfiye sonucunda ilân sürecini takiben iki ay içerisinde alınması için sahibi tarafından başvurulmayan aynî ve nakdî her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacakların Fona bırakılacağı hüküm altına alınmıştır. ![]() (Şerh No: 1840 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:26)
Bilgi [BankacılıkK. 19]
![]() Madde 19.- Bu maddede yer alan birleşme, bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 18 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası esas alınarak düzenlenmiştir. Buna paralel olarak birleşme sürecinin gerçekleştirilmesini ve ortaklık yapılarında değişiklik yapılmasını kolaylaştırmak için bölünme ve hisse değişimi maddeye dâhil edilmiştir. ![]() (Şerh No: 1839 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:25)
Tedbir kararına muhalefet suçundan açılan davada, tedbir kararının infaz edilip edilmediği ve suça konu eylemin tedbir kararının infazından sonra yapılıp yapılmadığı araştırılmalıdır.
![]() (Şerh No: 1838 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 15:24)
Bilgi [BankacılıkK. 18]
![]() Madde 18.- Madde, bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 8 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentleri esas alınarak hazırlanmıştır. Maddede, Avrupa Birliği direktifleri ile Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesinin etkin gözetim ve denetime ilişkin temel ilkeleri çerçevesinde, bankaların sermaye yapısında meydana gelecek değişikliklerin izlenmesi amacıyla belirli oranlarda pay edinimlerinin Kurulun iznine tâbi olacağı ve ortak sayısının beşin al... ![]() (Şerh No: 1837 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:23)
Bilgi [BankacılıkK. 17]
![]() Madde 17.- Bu madde ile, sermaye artırımlarının her türlü muvazaadan âri olarak ve ilgili mevzuatla sermayeye ilâve edilmesine izin verilen kaynaklar hariç olmak üzere iç kaynaklara başvurulmadan nakden ödenmesi yükümlülüğü getirilmiştir. Bu suretle sermaye artışının gerçek ve dış kaynak temini yoluyla sağlanması ve malî yapının gerçek anlamda güçlendirilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, sermaye artırımına ilişkin usûl ve esasları belirleme yetkisi Kurula verilmiştir. ![]() (Şerh No: 1836 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:22)
Bilgi [BankacılıkK. 16]
![]() Madde 16.- Bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 8 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası esas alınarak bu madde düzenlenmiştir. Maddede, ana sözleşme değişikliği için öngörülen izin başvurusunun Kurumca uygun bulunmaması hâlinde, genel kurulda bu konunun karara bağlanamayacağı ve durumun Ticaret Siciline kaydedilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Ana sözleşme değişikliklerine ilişkin izin, onay veya olumlu görüş başvurularında sürecin hızlandırılması amacıyla yetkili ... ![]() (Şerh No: 1835 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:21)
Bilgi [BankacılıkK. 15]
![]() Madde 15.- Bankalar tarafından dışarıdan destek hizmeti alınması suretiyle birtakım faaliyetler gerçekleştirilmekte, ancak gerekli kontrollerin sağlanamaması hâlinde, destek hizmeti kuruluşlarının verdiği hizmetlerde suiistimaller gözlenebilmekte veya bu tür hizmetlerdeki aksaklıklar birer itibar müessesesi olan bankaların itibar kaybına neden olabilmektedir. Ayrıca, bankaların varlıklarının rayiç değeri ile muhasebeleştirilerek malî bilançolarına yansıtılması gerektiği durumlarda, bu değerin... ![]() (Şerh No: 1834 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:20)
Bilgi [BankacılıkK. 14]
![]() Madde 14.- Kıyı bankacılığı bölgeleri de dâhil yurt dışında şube veya temsilcilik açmak, ortaklık kurmak veya kurulmuş ortaklıklara katılmak suretiyle faaliyette bulunmak için genelde pazar avantajı veya vergisel avantajlar gibi birtakım kâr maksadı taşıyan hususlar yanında bazen de ilgili ülke mevzuatının denetim ve gözetim faaliyetlerinin yetersiz olması gözetilebilmekte ve bunun sonucunda ilgili kuruluşlarca ihtiyaca uygun olmayan finansal raporlar düzenlenebilmektedir. Bu tür istenmeyen husu... ![]() (Şerh No: 1833 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:19)
Bilgi [BankacılıkK. 13]
![]() Madde 13.- Bu madde ile Kanunda yer alan kurumsal yönetim hükümleri ve koruyucu hükümler ile Kurulca belirlenen esaslara uyulmuş olması şartıyla yurt içinde şube açılması serbest hâle getirilmiş ve böylelikle yükümlülüklerini yerine getiremeyen bankaların, genişleyen şube ağı dolayısıyla malî sistem içerisinde riske neden olmamaları amaçlanmıştır. Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununda yer alan şube başına sermaye yükümlülüğü kaldırılarak etkin bir rekabet ortamının tes... ![]() (Şerh No: 1832 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:17)
Bilgi [BankacılıkK. 12]
![]() Madde 12.- Bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanunundan farklı olarak, bu madde ile bankaların malî bünyelerinin bozulmasına bağlı olarak faaliyet izinlerinin kaldırılmasının yanında, belirli koşulları sağlayamamaları hâlinde de Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri dışında kalan faaliyet konularının tek tek sınırlanabileceği ya da faaliyet izni kapsamından çıkarılabileceği veya faaliyet izninin iptal edilebileceği hükme bağlanmıştır. Bu koşullar... ![]() (Şerh No: 1831 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:16)
Bilgi [BankacılıkK. 11]
![]() Madde 11.- Maddede, bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanunundan farklı olarak, Avrupa Birliği direktifleri ile uyumu teminen Kanunun ilgili hükümleri uyarınca verilen kuruluş izinlerinin iptaline sebebiyet veren hususlar, kuruluş izninde öngörülen amaçlar gözetilerek açık bir şekilde düzenlenmiştir. Bu çerçevede, iznin gerçeğe aykırı beyanlarla alınmış olması, kuruluş izninin verildiği tarihten itibaren dokuz ay içerisinde faaliyet izni için başvurulmaması, izinden vazgeç... ![]() (Şerh No: 1830 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:15)
Bilgi [BankacılıkK. 10]
![]() Madde 10.- Bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 7 nci maddesinin (4) numaralı fıkrası esas alınarak Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesinin bankacılıkta etkin denetim ve gözetime ilişkin temel prensipleri çerçevesinde, malî sistemde istikrarın sürekli kılınması ve denetime tâbi olacak kuruluşların açıkça belirlenmesi için bankacılık faaliyet izni verilmesine ilişkin esaslar ve bu izin kapsamındaki faaliyetler açıkça ifade edilmiştir. Bu çerçevede, bankaların... ![]() (Şerh No: 1829 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:14)
Bilgi [BankacılıkK. 9]
![]() Madde 9.- Bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 7 nci maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmü esas alınarak, Türkiye'de kurulu bankalarda aranan şartlara ilişkin 7 nci madde hükümlerine paralel hükümler yurt dışında yerleşik bankaların Türkiye'de açacağı şubeler için de aranmıştır. Ayrıca, kurulu oldukları ülkedeki faaliyetlerinin, bu şubelerin yurt içindeki malî durumları ve faaliyetlerinin emin ve güvenilir bir şekilde icra edilmesi ile doğrudan ilişkili olması neden... ![]() (Şerh No: 1828 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:12)
Bilgi [BankacılıkK. 8]
![]() Madde 8.- Bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 7 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının kurucularda aranılacak şartları ihtiva eden (b) bendi hükümlerini güçlendirici nitelikte hükümler ihdas edilmiştir. Ayrıca, Avrupa Birliği direktifleri ile Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi ilkelerine uygun olarak, bu hükümlere ilâveten kurucuların işin gerektirdiği dürüstlük ve yeterliliğe sahip olmaları ve tüzel kişi kurucuların risk grubu yapısı ile ortaklık yapısın... ![]() (Şerh No: 1827 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:12)
Bilgi [BankacılıkK. 7]
![]() Madde 7.- Madde ile bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 7 nci maddesinin (2) numaralı fıkrası hükümleri muhafaza edilmiştir. Bu hükümlere ilâve olarak, Avrupa Birliği direktifleri ile Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi ilkelerine uyumu teminen, bankalar tarafından icra edilecek faaliyetlerin, söz konusu kuruluşların organizasyon, yönetim ve malî yapıları ile uyumlu olmasına ve konsolide denetimi engelleyecek herhangi bir hususun bulunmamasına, yönetim kur... ![]() (Şerh No: 1826 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:10)
Bilgi [BankacılıkK. 6]
![]() Madde 6.- Bankaların, denetim ve gözetime elverişli, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunabileceği, faaliyetlerini emin ve güvenilir bir şekilde icra edebilecek, finansal piyasalarda güven ve istikrara ve kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına zarar vermeyecek bir ortaklık yapısına, iyi yönetime, yeterli malî güce, gerekli organizasyon yapısına sahip olması amacıyla, bankaların kurulmasında ve yurt dışında kurulu bir bankanın Türkiye'de ilk şubesinin açılmasında beş üyenin a... ![]() (Şerh No: 1825 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:09)
Bilgi [BankacılıkK. 5]
![]() Madde 5.- Kanunun uygulanmasında, pay sahipliğinin etkin bir şekilde izlenebilmesi için dolaylı pay sahipliğinin belirlenmesine dair bu hüküm ihdas edilmiştir. Bu madde hükmüne göre, Kanunun uygulanmasında gerçek kişilere ait dolaylı pay sahipliğinin belirlenmesinde, gerçek kişiler, bunların eş ve çocukları ile sınırsız sorumlulukla katıldıkları ortaklıklara veya bu kişi veya ortaklıkların ayrı ayrı veya birlikte kontrol ettikleri ortaklıklara ait paylar birlikte dikkate alınacaktır. Tüzel kişil... ![]() (Şerh No: 1824 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:08)
Bilgi [BankacılıkK. 4]
![]() Madde 4.- Bankalarca gerçekleştirilebilecek faaliyetler, Avrupa Birliği direktiflerinde ve uluslararası uygulamalarda olduğu gibi, faaliyet konularına ilişkin belirsizliklerin giderilmesi ve bankaların faaliyet bazında münferiden değerlendirilebilmesi için belirlenmiştir. Faaliyet konuları, izin işlemleri ve Kurumun denetimleri sonucunda alınacak tedbirler ile ilişkilendirilmiştir. Bankalarca gerçekleştirilebileceği öngörülen faaliyetlerin diğer kanunlar ile Sermaye Piyasası Kurulu, Hazine M... ![]() (Şerh No: 1823 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:07)
Bilgi [BankacılıkK. 3]
![]() Madde 3.- Kanunda öngörülen yapıların, süreçlerin, sistemlerin daha iyi anlaşılabilmesi, anlam bütünlüğünün ve terim birliğinin sağlanması, Kanunun takibinin kolaylaştırılması amacıyla, sıklıkla geçen temel kavramlar tanımlanmıştır. Avrupa Birliği direktifleri dikkate alınarak Fon, kredi kuruluşu, kuruluş birlikleri, banka, mevduat bankası, katılım bankası, kalkınma ve yatırım bankası, finansal holding şirketi, şube, merkez şube, fon bankası, finansal kuruluş, kontrol, ana ortaklık, bağlı ortak... ![]() (Şerh No: 1822 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:06)
Bilgi [BankacılıkK. 1]
![]() Madde 1.- Bankalar, ortaklarına kâr dağıtmakla görevli ticari kuruluşlar olmanın yanında günlük hayatın her safhasına girmeleri nedeniyle vazgeçilmez bir konuma sahip, kamu düzeni ve kamu yararı ile sıkı ilişki içinde olan kuruluşlardır. Ülkelerin yasama organları, finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması ve tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin gözetilmesine yönelik olarak yasalar yapmaktadır. Bu yasalar ile tasarrufları koruyucu ö... ![]() (Şerh No: 1819 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:05)
Bilgi [BankacılıkK. 2]
![]() 2. maddenin Hükümet gerekçesi şu şekilde kaleme alınmıştır: Madde 2.- Maddede, bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 1 inci maddesinin (2) numaralı fıkrası açık hâle getirilmiştir. Finansal bütünleşmeyi ve konsolide denetimi sağlamak üzere finansal holding şirketleri Kanun kapsamına dâhil edilmiştir. Buna göre, Kanunun kapsamı, Türkiye'de kurulu mevduat bankaları, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları, yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların T... ![]() (Şerh No: 1821 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:02)
Bilgi [BankacılıkK. 2]
![]() ![]() (Şerh No: 604 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:02)
Bilgi [BankacılıkK. 1]
![]() ![]() (Şerh No: 548 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:01)
(Şerh No: 1820 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 15:00)
(Şerh No: 1818 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 15:00)
Bilgi [CMK. 333]
![]() MADDE 333. - [1] Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler, aksine hüküm bulunmadıkça, ilgili bakanlıkların görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılır. ![]() (Şerh No: 1817 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 15:00)
Bilgi [CMK. 330]
![]() MADDE 330.- Kanun yollarından birine başvuran, bu başvurunun geri alınması veya isteminin reddi hâlinde giderleri öder; kanun yollarına Cumhuriyet savcısı başvurmuşsa, sanığın ödemek zorunda bulunduğu giderler Devlet Hazinesine yükletilir. Gerçekleşen giderler: 1. Katılan veya onun adına avukatınca kanun yoluna başvurulmuş olup da başvuru geri alınmış veya istem reddedilmişse katılana, kabul edilmişse sanığa yükletilir. 2. Sanık veya onun adına avukatının başvurması geri alınmış veya istem re... ![]() (Şerh No: 1816 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 15:00)
Bilgi [CMK. 329]
![]() MADDE 329.- Suç uydurma veya iftira suretiyle veya iyice araştırmadan, ağır bir savsama ve kusurla gerçeğe aykırı ihbarda bulunan kimse, adliye dışında olsa bile, soruşturmanın yapılmasına neden olmuşsa, bu soruşturmadan dolayı Devlet Hazinesi ile sanık tarafından yapılan zorunlu giderleri ödemeye mahkûm edilebilir. Bu karar, soruşturma evresi sonunda kamu davasının açılmasına gerek görülmediğinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından, kamu davası açılmış ve durum kov... ![]() (Şerh No: 1815 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 15:00)
Bilgi [CMK. 327]
![]() MADDE 327.- Yargılama giderlerinin ödenmesini mahkûmiyet koşuluna bağlayan ilkenin doğal sonucu olarak hakkında kamu davası açılan kimsenin beraat etmesi, ceza veya güvenlik tedbiriyle hükümlendirilmemiş olması durumunda giderler Devlet Hazinesine aittir. Beraat edenin yargılama evrelerinde davanın gerekli kıldığı zorunlu ödemeleri de Devlet Hazinesince üstlenilir. Kural bu olmakla birlikte, hakkında kamu davası açılmış olan kişi savsama ve kusuruyla bilirkişi veya tanıkların dinleneceği veya ... ![]() (Şerh No: 1814 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:59)
Bilgi [CMK. 326]
![]() MADDE 326.- Yargılama giderlerinin ödenmesi mahkûmiyet koşuluna bağlı olduğundan, hakkında birden çok suçtan dava açılan sanık bunların bir bölümünden mahkûm olmuş, diğerlerinden beraat etmiş ise, beraat ettiği suçlar nedeniyle yapılmış yargılama giderleri kendisine yükletilmez. Tasarıda, 1412 sayılı Kanunda yer alan yanlış anlama ve hatalı uygulamalara neden olan “müşterek fail olmak üzere” sözcükleri yerine “iştirak nedeniyle” sözcükleri kullanılmış, aynı suçtan dolayı iştirak nedeniyle (aslî... ![]() (Şerh No: 1813 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:59)
Bilgi [CMK. 325]
![]() MADDE 325.- Yargılama giderinin haksız çıkan tarafından ödenmesi ilkesi ışığında sanığa yükletilmesi, ceza yargılamasının mahkûmiyet veya buna eş bir hükümle sonuçlanmış olmasına bağlıdır. Sanığın ceza veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi, hükmün geri bırakılması, cezanın veya davanın ertelenmesine karar verilmesi hâllerinde 377 nci maddenin son fıkrasında açıklanan tercüman giderleri ayrık olmak üzere tüm yargılama giderleri hükümlüye yükletilir. Ancak kamu davasının gerekli kılmadığı veya ... ![]() (Şerh No: 1812 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:59)
Bilgi [CMK. 324]
![]() MADDE 324.- Bu Bölümde yargılama giderlerinin neleri kapsayacağı, kimin tarafından belirleneceği, kime ve nasıl yükletileceği hususları düzenlenmiş, maddede uygulamada tereddüde yer bırakmayacak şekilde tanımlanmıştır. Soruşturma ve kovuşturma evrelerinde, kamu davasının gerektirdiği yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesi ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderlerini oluşturur. Avukatlara, bilirkişi ve tanıklara verilen gündelik, yolluk ve ücretlerle keşif, muayene, tahlil ve ... ![]() (Şerh No: 1811 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:58)
Bilgi [CMK. 323]
![]() MADDE 323.- Yargılamanın yenilenmesinin kabulü üzerine yeni duruşma kural olarak esas hükmü veren mahkemede yapılacaktır. Yeni duruşma ilkinden ayrı ve bağımsızdır. Mahkeme, gerek eski delillerin takdirinde gerek yeniden delil toplamada ve bunları birlikte değerlendirmede önceki hükümle bağlı değildir. Bu aşamada duruşmaya ilişkin tüm hükümler uygulanmak suretiyle gerçekleştirilir. Duruşma sonunda önceki hükmün doğru olduğu kanısına ulaşılırsa mahkeme onun onaylanmasına karar verir. Aksine önce... ![]() (Şerh No: 1810 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:58)
Bilgi [CMK. 322]
![]() MADDE 322.- Madde, duruşma yapılmaksızın yargılamanın sonuçlandırılacağı iki hâli göstermekte ve düzenlemektedir. 356 ncı madde gereğince yargılamanın yenilenmesine ve duruşmanın açılmasına karar verilmekle üçüncü ve son aşamaya ulaşılacaktır. Mahkeme bu aşamada da yenileme nedenleri ile bağlı olmayıp gerekli gördüğü delilleri toplayabilir. Yargılamanın yenilenmesi kural olarak duruşma yapılarak sonuçlandırılır. Madde bu kuralın iki istisnasını düzenlemiştir: 1. Hükümlü ölmüşse mahkeme duruşm... ![]() (Şerh No: 1809 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:58)
Bilgi [CMK. 321]
![]() MADDE 321.- Yargılamanın yenilenmesi isteminde sunulan deliller ileri sürülen iddiaları yeterince doğrulamıyor veya ilk hükmün dayandığı delil ve nedenlerle mahkemece kendiliğinden toplanan yeni deliller bunların inandırıcılığını ortadan kaldıramıyorsa, yenileme istemi 346 ncı maddenin (1) ve (2) numaralı bentleriyle 349 uncu maddenin (1) numaralı bendinde yazılı belgenin sahteliği veya tanık, bilirkişinin gerçeğe aykırı tanıklık, görüş bildirildiği hususlarına dayandırılmış olup da bunların önc... ![]() (Şerh No: 1808 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:57)
Bilgi [CMK. 320]
![]() MADDE 320.- Maddenin birinci fıkrasına göre mahkeme, önce yargılamanın yenilenmesi isteminin yerinde olup olmadığına bakacak ve yerinde sayarsa soruşturmaya ilişkin hükümler çerçevesinde delillerin toplanması ve bunların esassız olup olmadıklarının değerlendirilmesi yani bu kanun yolunun ikinci aşamasına geçecektir. Mahkeme, delilleri kendisi toplayabileceği gibi bu görevi naip hâkime veya istinabe olunan mahkemeye de verebilir. Bu aşamada tanık, bilirkişi dinlenebilir, arama ve elkoyma işlemi... ![]() (Şerh No: 1807 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:57)
Bilgi [CMK. 319]
![]() MADDE 319.- Yargılamanın yenilenmesi istemi buna hakkı olmayan kimse tarafından yapılmış veya hak sahibi olan kanunda belirlenen şekle uymamış ya da yargılamanın yenilenmesini gerektirecek hiçbir neden gösterilmemiş veya gösterilen nedenler kanunda sınırlı olarak sayılanlardan değilse, neden gösterilmiş ancak bunu doğuracak deliller açıklanmamışsa, mahkeme istemi kabule değer olmadığından reddeder. Mahkemece yenileme isteğinin kabule değer olduğuna karar verilirse, yargılamanın yenilenmesi iste... ![]() (Şerh No: 1806 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:57)
Bilgi [CMK. 318]
![]() MADDE 318.- Yargılamanın yenilenmesi esas hükümü veren mahkemeden istenir. Bu konuda hükmün temyiz edilmemesi veya Yargıtaydan geçmek suretiyle kesinleşmiş olması arasında fark yoktur. Yargıtayca temyiz isteminin esastan reddine karar verilmesi veya 334 üncü madde uyarınca davanın esasına hükmolunması hâllerinde de başvurunun esas hükmü vermiş olan mahkemeye yapılması gerekir. Hükmü ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay dairesi kurmuşsa yenileme istemini inceleme yetkisinin de ona ait bulunac... ![]() (Şerh No: 1805 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:57)
Bilgi [CMK. 317]
![]() MADDE 317.- Maddeye göre yargılamanın yenilenmesi için başvuru konusunda açık hüküm (Örneğin 348 inci madde) bulunan hâller dışında, başvurma hakkı ve biçimiyle ilgili olarak olağan kanun yoluna dair genel hükümler uygulanacaktır. Yargılamanın yenilenmesi istemini içeren başvuruda, buna ilişkin yasal nedenlerin ve delillerin belirtilmesi zorunludur. ![]() (Şerh No: 1804 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:57)
Bilgi [CMK. 316]
![]() MADDE 316.- Bir suç iddiasına dayanan yenileme istemi ancak, bu fiilden dolayı kesinleşmiş bir hüküm bulunması veya bu fiil hakkında kuvvetli delil bulunmamasından başka bir nedenle bir ceza soruşturmasına başlanamamış veya başlanan soruşturma ve kovuşturmaya devam edilememiş olması hâllerinde kabul edilebilecektir. Bu hüküm karşısında, örneğin aleyhte tanıklık yapan bir kimsenin, yalan tanıklıktan kesinleşmiş bir hükümle mahkûm olması veya bu suçtan dolayı kuvvetli delil bulunmaması dışında bi... ![]() (Şerh No: 1803 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:57)
Bilgi [CMK. 315]
![]() MADDE 315.- Yargılamanın yenilenmesi ancak kesinleşmiş hükümlere karşı olanaklıdır ve adaletin gereğini yerine getirmek maksadını güttüğü için, aslında kesin hüküm kavramına aykırı nitelikteki bu kurum kabul edilmiş bulunmaktadır. Bu nedenle bir hükme karşı gidilebilecek veya hatanın giderilmesini sağlayacak başka bir yol varsa yargılamanın yenilenmesinin istenemeyeceği kabul edilmiştir. Aynı nedenle, fiil ve niteliği değişmedikçe buna uygun kanun hükmünde öngörülen alt ve üst sınırlar içinde ... ![]() (Şerh No: 1802 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:56)
Bilgi [CMK. 314]
![]() MADDE 314.- Tasarı, sanığın veya hükümlünün aleyhine yargılamanın yenilenmesi nedenlerini 1412 sayılı Kanuna göre daha da sınırlandırmış olup, yalnızca, duruşmada sanığın veya hükümlünün yararına kullanılan ve hükme etkili olan bir belgenin sahteliğinin anlaşılması veya hükme katılmış hâkimlerden birinin, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir cezayla hükümlülüğünü gerektirecek nitelikte sanık veya hükümlü yararına görevini yerine getirmekte kusurlu olması yahut sanığın beraat ettikten sonra suça... ![]() (Şerh No: 1801 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:55)
Bilgi [CMK. 313]
![]() MADDE 313.- Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi süre koşuluna bağlanmamıştır. Bu konuda cezanın infazından ve hükümlünün ölümünden sonra da istemde bulunulabilir. Ölenin eşi, üstsoyu, altsoyu ve kardeşleri birlikte veya tek başlarına yargılamanın yenilenmesi yoluna gidebilirler. Cumhuriyet savcısının hükümlü lehine her zaman yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunabileceği konusunda kuşku yoktur. Tasarı ayrıca, ikinci fıkrada belirtilen kişilerin yokluğu hâlinde, Adalet Bakanının da yarg... ![]() (Şerh No: 1800 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:55)
Bilgi [CMK. 312]
![]() MADDE 312.- Yargılamanın yenilenmesi istemi kendiliğinden hükmün infazını engellemeyecektir; ancak istemi karara bağlayacak mahkeme hemen veya yargılamanın yenilenmesi aşamalarındaki gelişmelere göre infazın geri bırakılmasına, başlanmışsa durdurulmasına karar vermeye yetkilidir. ![]() (Şerh No: 1799 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:55)
Bilgi [CMK. 311]
![]() MADDE 311.- Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşmiş hükümlere karşı kabul edilmiş olağanüstü bir kanun yoludur. Böylece hükümlerdeki maddî soruna ilişkin fiilî hataların giderilebilmesine olanak sağlanmıştır. Tasarı, hükümlülerin lehine olan yargılamanın yenilenmesi nedenlerini geniş, aleyhine olan nedenleri ise 1412 sayılı Kanundan daha da dar olarak düzenlemiştir. Bazı Batı kanunlarında aleyhte olarak yargılanmanın yenilenmesi, esasen kabul edilmemektedir. Yargılamanın yenilenmesi nedenleri ma... ![]() (Şerh No: 1798 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:55)
Bilgi [CMK. 310]
![]() MADDE 310.- Maddeye göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmünün içerdiği cezanın kaldırılması veya hükümlüye daha hafif bir cezanın verilmesi gerektiğini, Adalet Bakanının 344 üncü madde gereğince yaptığı başvuru dışında doğrudan doğruya veya uyarı üzerine öğrendiğinde kanun yararına olarak Yargıtay ilgili ceza dairesine re’sen başvurabilecektir, ancak başvuru 344 üncü maddenin dördüncü fıkrasının (4) numaralı bendinde y... ![]() (Şerh No: 1797 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:53)
Bilgi [CMK. 309]
![]() MADDE 309.- Maddeye göre, hâkim veya mahkemece verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık olduğunu öğrenen Adalet Bakanı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirilecektir. Olağanüstü temyiz de denilen bu kanun yoluna, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş bulunan kararlarda, gerek maddî hukuka ve gerek usul hukukuna i... ![]() (Şerh No: 1796 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:53)
Bilgi [CMK. 308]
![]() MADDE 308.- Maddeye göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, ceza dairelerinin kararlarına karşı ilâmın veya düzeltme istemine ilişkin özel daire kararının kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilecektir. İtiraz, daire kararında gerek maddî ve gerek usul hukukuna aykırı olduğu saptanan hususlara yönelik olabilir. İtiraz nedenlerinin açık ve gerekçeleriyle yazılı olarak bildirilmesi gerekir. Ceza Genel Kurulu itirazda ileri sürülen nedenlerle bağlı ol... ![]() (Şerh No: 1795 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:53)
Bilgi [CMK. 307]
![]() MADDE 307.- Bozma ilâmına bağlı dava dosyası Yargıtayca 335 inci maddenin ikinci veya üçüncü fıkrası uyarınca kendisine gönderilen mahkeme ilk iş olarak duruşma gününü belirleyecek ve taraflara çağrı yapacaktır. Duruşmada Yargıtay bozma kararı okunarak Cumhuriyet savcısı, katılan ile sanık ve avukatlarından bozmaya karşı diyecekleri sorulur. Katılan, sanık ve avukatları davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmezler veya bunlara, dosyada bilinen adreslerinde tebligat yapılamazsa duruşma sürdürül... ![]() (Şerh No: 1794 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:53)
Bilgi [CMK. 306]
![]() MADDE 306.- Mahkemece verilen hüküm, temyiz etmeyen sanık yönünden kesinleşir ve infaz edilebilir hâle gelir. Kural bu olmakla beraber aynı mahkemece aynı hükümle cezalandırılan sanıklar hakkında birbiriyle çelişen sonuçların doğmasının önlenmesi, adalet düşüncesiyle ve bazı koşullarda Yargıtayın bozma kararından temyiz etmeyen sanıkların da yararlandırılması uygun görülmüştür. Bunun için; 1. Aynı mahkemece aynı kararla birden çok sanığın hükümlendirilmesi, 2. Sanıkların fiilinde 8 inci madde... ![]() (Şerh No: 1793 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:51)
Bilgi [CMK. 305]
![]() MADDE 305.- Yargıtayda hükmün açıklanması, 330 uncu ve 331 inci maddelerde açıklandığı üzere incelemenin duruşmalı yapıldığı hâllerde söz konusudur. İlke olarak hükmün açıklanması duruşma biter bitmez 243 üncü madde hükümlerine göre yapılır. Ancak madde, kararın her zaman aynı gün verilmesine olanak bulunmadığını göz önünde tutarak duruşmanın bitiminden itibaren yedi gün içinde verilmesini uygun görmüştür. ![]() (Şerh No: 1792 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:51)
Bilgi [CMK. 304]
![]() MADDE 304.- Yargıtay, 302 üncü maddenin (1) numaralı fıkrası uyarınca temyiz istemini esastan reddettiğinde veya 303 üncü madde uyarınca hükümdeki hukuka aykırılığı düzelttiğinde dosyayı, hükmü veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verecek; bölge adliye mahkemesi de Yargıtaydan geldiği tarihten itibaren yedi gün içinde dosyayı ilk derece mahkemesine gönderilmesi için bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına verecektir. İlk derece mahkemesi is... ![]() (Şerh No: 1791 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:51)
Bilgi [CMK. 303]
![]() MADDE 303.- Maddeye göre, temyiz olunan hükmün, maddî hukuk kurallarının veya yargılama hukukuna ilişkin kuralların uygulanmaması, eksik veya yanlış uygulanması hâlinde Yargıtayca bozulması kuraldır. Ancak, istisna olarak, hükme esas kabul edilen maddî olaylara hukuk kurallarının uygulanmasında hata yapılması nedeniyle hüküm bozulmuşsa ve yeniden yargılama yapılması gerekmiyorsa, mahkemeye bırakılmış serbest değerlendirme yetkisi söz konusu değilse maddede dokuz bent hâlinde ve sınırlı olarak sa... ![]() (Şerh No: 1790 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:51)
Bilgi [CMK. 302]
![]() MADDE 302.- Yargıtay temyiz olunan hükmün hukuka uygun olduğunu belirlediğinde temyiz isteminin esastan reddine karar verecektir. Yargıtay, temyiz edilen hükmün temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olan hukuka aykırılıklar içerdiğini saptar ve bunlar hükme etki edecek nitelikte olursa bozma kararı verir. Hükme etki edecek nitelikte bulunmayan hukuka aykırılıkların, bazı önemsiz usul hatalarının Yargıtay kararında gösterilmekle birlikte hükmün bozulmasına neden sayılmadığı belirtilmelidir.... ![]() (Şerh No: 1789 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:51)
Bilgi [CMK. 301]
![]() MADDE 301.- Yargıtay, yalnız temyiz dilekçesi veya beyanında maddî hukuk kurallarına aykırılık nedeniyle ileri sürülen hususlarla, temyiz istemi yargılama hukukuna ilişkin kuralların uygulanmaması veya eksik veya yanlış uygulanmasından dolayı yapılmışsa, bu olgular hakkında inceleme yapar. ![]() (Şerh No: 1788 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:50)
Bilgi [CMK. 300]
![]() MADDE 300.- Duruşmalı inceleme yapılacak dosya önce bir üye veya tetkik hâkimine verilecektir. Görevlendirilen üye veya tetkik hâkimi tarafından dosya incelenip rapor düzenlenip üyelere açıklanacaktır. Üyeler gerekli görürlerse kendileri de dosyayı inceleyebileceklerdir. Bu hususlar gerçekleştikten sonra duruşma açılır. Duruşmada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının veya yerine görevlendirdiği bir Yargıtay Cumhuriyet savcısının hazır bulunması gereklidir. Temyiz isteminde bulunan tarafa önce söz... ![]() (Şerh No: 1787 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:50)
Bilgi [CMK. 299]
![]() MADDE 299.- Temyiz incelemesi kural olarak dosya üzerinden yapılacaktır. Tasarı, onbeş yıl ve daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezalar ile ölüm cezalarına ilişkin hükümlerin incelenmelerinin duruşmalı yapılabilmesini uygun görmüştür. Yargıtay, re’sen ya da sanık veya avukatının isteği üzerine zorunlu olarak, duruşmalı inceleme yapacaktır. Duruşma isteme yetkisi yalnızca sanık ve avukatına tanınmıştır. Duruşma isteğinin temyiz dilekçesinde, sonradan da olsa mutlaka temyiz süresi içinde ileri sürü... ![]() (Şerh No: 1786 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:50)
Bilgi [CMK. 298]
![]() MADDE 298.- Hükmü temyiz edilen mahkemenin 327 nci madde uyarınca temyiz istemini, kabule değer olup olmaması yönünden inceleyip nedenleri varsa temyiz dilekçesinin reddine karar vermesi ve buna karşı başvuru yapılırsa dosyanın Yargıtaya yollanması gerekmekte ise de, uygulamada böyle bir inceleme yapılmadan da Yargıtaya yollandığı ve böylece hükmün işlemez hâle geldiği görülmektedir. Madde, bu durumda zaman ve emek kaybına yer vermemek için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesi yerine temyiz i... ![]() (Şerh No: 1785 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:50)
Bilgi [CMK. 297]
![]() MADDE 297.- Hükmü veren mahkemece 327 nci maddeye göre ret nedeni bulunmayan temyiz dilekçesi veya beyanın bir örneği Cumhuriyet savcısı veya karşı tarafa tebliğ olunacaktır. Karşı taraf buna yedi gün içinde yazı ile yanıt verebilir. Ancak karşı taraf sanık ise bu hususta zabıt kâtibine tutanağa geçirilmek üzere yanıtını sözle de bildirebilir. Sanığın yasal temsilcisi ve eşi 292 nci ve tutuklu sanık 293 üncü madde hükümlerinden yararlanabilirler. Yanıtlar verildikten veya öngörülen süre bitti... ![]() (Şerh No: 1784 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:50)
Bilgi [CMK. 296]
![]() MADDE 296.- Hükmü temyiz edilen mahkeme, başvuruyu, yasal sürede yapılıp yapılmadığı, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığı, temyiz edenin buna hakkı bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı biçimde inceler. Temyiz isteminin yasal sürenin geçmesinden sonra yapıldığı veya hükmün temyiz yeteneğinin bulunmadığı veya temyiz edenin buna hakkı olmadığı saptanırsa temyiz dilekçesinin reddine karar verilir. Karar ilgiliye tebliğ olunur. Cumhuriyet savcısı veya taraf, ret kararının kendisine tebliğind... ![]() (Şerh No: 1783 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:50)
Bilgi [CMK. 295]
![]() MADDE 295.- Madde, temyiz nedenlerinin temyiz dilekçesinde veya beyanında veya ek dilekçede belirtileceğini kabul etmiş bulunmaktadır. Ancak Cumhuriyet savcısı veya taraflar, temyiz nedenlerini dilekçe veya beyanda bildirmemişlerse, yüze karşı açıklanan hükümlerde temyiz süresinin bitmesinden veya gıyapta verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye, temyiz nedenlerini içeren ek dilekçe sunacaklardır. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz nedenl... ![]() (Şerh No: 1782 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:50)
Bilgi [CMK. 294]
![]() MADDE 294.- Madde, temyiz dilekçesi veya beyanının içermesi gerekli hususları göstermektedir. Cumhuriyet savcısı veya taraflar, hükmün hangi nedenlerle bozulmasını istediklerini temyiz dilekçesinde veya zabıt kâtibine yapacakları beyanlarında belirtebilecekleri gibi sonradan ek dilekçede de gösterebilirler. Temyiz nedenlerinin gösterilmesi zorunlu olup, bunlar ancak hükmün hukukî yönüne ilişkin olabilir. Tasarı ile istinaf yolu kabul edilmiş bulunduğundan ve davanın gerek maddî, gerek hukukî ... ![]() (Şerh No: 1781 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:49)
Bilgi [CMK. 293]
![]() MADDE 293.- Maddeye göre 322 nci maddede belirtilen süre içinde yapılan ve geçerli olan temyiz başvurusu tüm yönleriyle hükmün kesinleşmesini önleyecektir. Duruşmada yalnızca hüküm fıkrası açıklanmış, diğer bir anlatımla gerekçesi tümüyle açıklanmamışsa, hükmün temyiz edildiğinin mahkemece öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde gerekçenin Cumhuriyet savcısına veya taraflara tebliğ edilmesi gerekecektir. Maddenin ikinci fıkrasında öngörülen yedi günlük sürenin, 244 üncü maddenin üçüncü fıkra... ![]() (Şerh No: 1780 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:49)
Bilgi [CMK. 292]
![]() MADDE 292.- Sanığın aleyhine yokluğunda verilen hükümlerde eski hâle getirme istemi ile ilgili kural ve işlemler Tasarının 305 inci maddesinde istinaf yoluna başvuru hususunda düzenlenmiş olup, aynı kural ve işlemler temyiz yolunda da geçerlidir. ![]() (Şerh No: 1779 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:29)
Bilgi [CMK. 291]
![]() MADDE 291.- Temyiz incelemesi, buna yetkisi olanın isteği üzerine yapılır. Başvuru, hükmü veren bölge adliye mahkemesi ceza dairesine dilekçe sunulması veya zabıt kâtibine beyanda bulunulması şeklinde olur. Beyan tutanağa geçirilir ve hâkime onaylattırılır. Tutuklu sanık 293 üncü madde uyarınca başvurusunu tutuklu bulunduğu kurum müdürüne de yapabilir. Temyiz süresi yedi gün olup bu süre hükmün açıklanması tarihinden başlar. Açıklama kanun yoluna başvuru hakkı olanların yokluğunda yapılmış ise... ![]() (Şerh No: 1778 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:29)
Bilgi [CMK. 290]
![]() MADDE 290.- Madde uyarınca, Cumhuriyet savcısı gerçeğin araştırılması amacına yönelik veya kamu yararına ilişkin olmayan, yalnızca sanık yararına kabul edilmiş bir hukuk kuralının uygulanmaması, eksik veya yanlış uygulanmış bulunması nedeniyle hükmün sanık aleyhine bozulması için temyiz yoluna başvuramaz. ![]() (Şerh No: 1777 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:29)
Bilgi [CMK. 289]
![]() MADDE 289.- Madde, kesin temyiz veya kesin bozma nedenleri de denilen hukuka kesin aykırılık hâllerini göstermektedir. Bu hâller varsa aykırılığın hükme etki ettiği kabul edilecektir. Temyiz merciinin artık bunların bozmayı gerektirip gerektirmediğini araştırma ve takdir yetkisi olmayacaktır. Bu hâller: 1. Mahkemenin kanunun belirttiğinden çok veya eksik veya yetkili olmayan hâkimin katılmasıyla oluşması; böylece kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması, 2. 23 ve 24 üncü maddelerde açıklan... ![]() (Şerh No: 1776 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:29)
Bilgi [CMK. 288]
![]() MADDE 288.- Tasarı, 1412 sayılı Kanundan ayrılarak “kanuna aykırılık” yerine daha geniş anlamlı ve amaca uygun olan “hukuka aykırılık” sözcüklerine yer vermiştir. Yargılamanın konusunu oluşturan cezaî uyuşmazlık çözüldükten ve maddî gerçeğe ulaşıldıktan sonra ilgili hukuk kuralının eksik veya yanlış uygulanması veya hiç uygulanmaması, hukuka aykırılığı oluşturur. Hukuk kuralı deyimi, temel hukuk ilkelerini, yazılı olan ve olmayan hukuk kurallarını, yargılama hukukuna ilişkin kurallarla maddî h... ![]() (Şerh No: 1775 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:28)
Bilgi [CMK. 287]
![]() MADDE 287.- Tasarının 297 nci maddesinde Kanunun gösterdiği hâllerde hâkim ve mahkeme kararlarına itiraz edilebileceği açıklanmıştır. Diğer yönden, duruşmanın kesintisizliği ilkesi uyarınca hükme etkili olacak, itiraz da edilemeyen ara kararlarına karşı hükümden önce başka bir kanun yoluna başvurma olanağı yoktur. Madde, gerek hükme etkili olan ve bu nedenle de hükme esas oluşturan ara kararlarının ve gerek itiraz yolu tanınmamış mahkeme kararlarının kanun denetimi dışında kalmasını uygun görm... ![]() (Şerh No: 1774 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:27)
Bilgi [CMK. 286]
![]() MADDE 286.- 303 üncü maddede ve gerekçesinde açıklandığı üzere; ilk derece mahkemelerinden verilen, anılan maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler dışında kalan ve davayı sona erdiren beraat, mahkûmiyet, davanın reddi, davanın ortadan kaldırılması veya düşmesi, adlî yargı dışındaki bir yargı yerine yönelik görevsizlik, ceza ehliyetsizliği nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığı, tedbir, evlenme nedeniyle dava veya cezanın ertelenmesi hükümlerine karşı yalnızca istinaf yoluna başvurma olanağı sa... ![]() (Şerh No: 1773 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:27)
Bilgi [CMK. 285]
![]() MADDE 285.- Tasarı ile, ilk derece mahkemelerinin hükümlerine karşı yalnızca istinaf yolu benimsenmiş bulunduğundan, özel kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş ve bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren karar ve hükümlere karşı istinaf yoluna gidilebilecektir. Böylece, özel kanunlarda yazılı hükümler bakımından tereddüt giderilmek istenmiştir. ![]() (Şerh No: 1772 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:26)
Bilgi [CMK. 284]
![]() MADDE 284.- Bölge adliye mahkemesince yalnızca 320 nci maddede sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinde bozma kararı verilebileceğinden, bu bozma kararlarına karşı ilk derece mahkemelerine direnme hakkı tanınmamış, bunlara karşı herhangi bir kanun yolu da öngörülmemiştir. İtiraz ve temyize ilişkin hükümler saklı tutulmuştur. ![]() (Şerh No: 1771 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:26)
Bilgi [CMK. 283]
![]() MADDE 283.- Hükme karşı, yalnız sanık veya avukatı veya 292 nci madde uyarınca yasal temsilcisi ve eşi veya Cumhuriyet savcısı tarafından sanık yararına olarak istinaf yoluna başvurulmuşsa, bölge adliye mahkemesince yeniden verilecek hüküm, ilk derece mahkemesince belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamayacaktır. Bu kural, gerek cezanın türü ve gerek süresi bakımından geçerli olup, suç niteliğine etkisi yoktur. ![]() (Şerh No: 1770 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:26)
Bilgi [CMK. 282]
![]() MADDE 282.- Bölge adliye mahkemesi duruşmasında, ilke olarak, bu Tasarının duruşmaya ilişkin hükümleri uygulanır. Bunlardan ayrık olarak, bölge adliye mahkemesinde duruşma başladıktan hemen sonra görevlendirilen üyenin inceleme raporu okunur, gerekli görüldüğünde ilk derece mahkemesinin gerekçeli hükmü de okunabilir. Duruşmanın genel hükümlerinden ayrılarak ilk derece mahkemesinde, tanık ifadelerini içeren tutanaklar, bilirkişi raporları, keşif tutanakları ile duruşma hazırlığı aşamasında aynı d... ![]() (Şerh No: 1769 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:26)
Bilgi [CMK. 281]
![]() MADDE 281.- Bölge adliye mahkemesinde duruşma hazırlığı başkan veya görevlendireceği üye tarafından yapılır. Duruşma günü saptanır ve gerekli çağrılar yapılır. Tutuksuz sanığa yapılacak çağrıda, kendi başvurusu üzerine açılan davanın duruşmasına gelmediği takdirde davanın reddi kararı verileceği bildirilir. Yine bu aşamada mahkemece, tanıkların, bilirkişilerin dinlenilmesine ve keşif yapılmasına karar verilir: Böylece davanın bir duruşmada sonuçlandırılmasını sağlayıcı önlemler alınır. ![]() (Şerh No: 1768 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:26)
Bilgi [CMK. 280]
![]() MADDE 280.- Ön inceleme sonunda haklarında yetkisizlik veya istinaf başvurusunun reddine kararları verilmeyen dava dosyaları delilleriyle birlikte incelenir. İlk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden eksiksiz ve hukuka uygun olduğu saptandığında, istinaf başvurusunun esastan reddine; ilk derece mahkemesinin kararında 320 nci maddede sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin bulunması durumunda, hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk ... ![]() (Şerh No: 1767 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:26)
Bilgi [CMK. 279]
![]() MADDE 279.- Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığınca düzenlenen tebliğnameye bağlı dava dosyası ilgili ceza dairesine ulaştığında, öncelikle bölge adliye mahkemesinin yetkili olup olmadığının araştırılarak yetkili olmadığı anlaşılırsa dosyanın yetkili bölge adliye mahkemesine derhal gönderilmesine, yetkili olduğunun anlaşılmasından sonra ise başvurunun süresi içinde yapılıp yapılmadığı, kararın bölge adliye mahkemesince incelenebilecek kararlardan olup olmadığı, başvuranın buna hakkı bu... ![]() (Şerh No: 1766 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:26)
Bilgi [CMK. 278]
![]() MADDE 278.- Madde, istinaf yoluna başvurulan dava dosyalarının bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesi üzerine yapılacak işlemleri düzenlemektedir. Dosyanın incelenmek veya duruşma yapılmak üzere bölge adliye mahkemesi ceza dairesine gönderilmeden önce, varsa tebligata, belge ve delillere ilişkin eksikliklerin giderilmesi, yazılı düşünceyi içeren bir tebliğnamenin de eklenmesi gerekli görülmüştür. Maddenin son cümlesinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları dikk... ![]() (Şerh No: 1765 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:25)
Bilgi [CMK. 277]
![]() MADDE 277.- Hükmü veren mahkemece 276 nci maddeye göre ret nedeni bulunmayan istinaf dilekçesi veya beyanının bir örneği Cumhuriyet savcısı veya karşı tarafa tebliğ olunacaktır. Karşı taraf buna yedi gün içinde yazı ile yanıt verebilir. Ancak karşı taraf sanık ise bu hususta zabıt kâtibine tutanağa geçirilmek üzere yanıtını sözle de bildirebilir. Sanığın yasal temsilcisi ve eşi 292 nci ve tutuklu sanık 293 üncü madde hükümlerinden yararlanabilirler. Yanıtlar verildikten veya öngörülen süre bi... ![]() (Şerh No: 1764 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:25)
Bilgi [CMK. 276]
![]() MADDE 276.- Hükmü veren mahkeme, başvuruyu, yasal sürede yapılıp yapılmadığı, hükmün istinaf yoluna başvurulabilir nitelikte olup olmadığı, istinaf yoluna başvuranın buna hakkı bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı biçimde inceler. İstinaf yoluna başvuru isteminin yasal sürenin geçmesinden sonra yapıldığı veya hükme karşı istinaf yoluna başvuru olanağının bulunmadığı veya başvuranın buna hakkı olmadığı saptanırsa dilekçenin reddine karar verilir. Karar ilgiliye tebliğ olunur. Cumhuriyet sav... ![]() (Şerh No: 1763 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:25)
Bilgi [CMK. 275]
![]() MADDE 275.- Maddeye göre 273 üncü maddede belirtilen süre içinde yapılan ve geçerli olan istinaf başvurusu tüm yönleriyle hükmün kesinleşmesini önleyecektir. Duruşmada yalnızca hüküm fıkrası açıklanmış diğer bir anlatımla gerekçesi tümüyle açıklanmamışsa; hükme karşı istinaf yoluna başvurulduğunun mahkemece öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde gerekçesinin tebliğ edilmesi gerekecektir. Maddenin ikinci fıkrasında öngörülen yedi günlük sürenin, 244 üncü maddenin üçüncü fıkrası gereğince hük... ![]() (Şerh No: 1762 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:25)
Bilgi [CMK. 274]
![]() MADDE 274.- Maddeye göre sanık, yokluğunda verilen ve aleyhine olan hükümlerle ilgili olarak eski hâle getirme isteğinde bulunabilir. Bu istem 42 nci ve 43 üncü maddelerde açıklanan koşullara ve süreye bağlıdır. Eski hâle getirme süresi içinde istinaf süresi de işler. Bu nedenle istinaf yoluna başvurma hakkının korunabilmesi için eski hâle getirme isteminde bulunulduğunda ayrıca istinaf başvurusunun da yapılması gerekir. Bu durumda istinaf yoluna başvuruyla ilişkili işler, eski hâle getirme i... ![]() (Şerh No: 1761 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:25)
Bilgi [CMK. 273]
![]() MADDE 273.- İstinaf incelemesi, onbeş yıl ve daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezalar ile ölüm cezalarına ait hükümler ayrık, başvuru hakkına sahip olanın istemi üzerine yapılır. Başvuru, hükmü veren mahkemeye dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine beyanda bulunulması şeklinde olur. Beyan tutanağa geçirilir ve hâkime onaylattırılır. Tutuklu sanık 293 üncü madde uyarınca başvurusunu, tutuklu bulunduğu kurum müdürüne de yapabilir. İstinaf yoluna başvuru süresi yedi gün olup, bu süre hükmün açıklanm... ![]() (Şerh No: 1760 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:25)
Bilgi [CMK. 272]
![]() MADDE 272.- Madde ile, ilke olarak, ilk derece ceza mahkemelerinden verilen hüküm ve kararlara karşı istinaf yolu açık tutulmuş, bunlardan onbeş yıl ve daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezalar ile ölüm cezalarına ait hükümlerin bölge adliye mahkemesince re’sen incelenmesi uygun görülmüştür. Bu düzenleme ile ilk derece mahkemelerince verilen hükümlerin, doğrudan doğruya temyiz edilemeyeceği, yalnızca istinaf yoluna başvurulabileceği benimsenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında, hükümden önce verilip... ![]() (Şerh No: 1759 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:24)
Bilgi [CMK. 271]
![]() MADDE 271.- Madde, birinci fıkrasında kural olarak itiraz hakkında belgeler üzerinde inceleme yapılarak ve duruşmasız karar verilmesini kabul etmiştir. İnceleme mercii itirazı yerinde bulursa hukuka aykırı olarak değerlendirdiği kararı kaldırır ve itiraz konusu hakkında da karar verir. İtiraz, yerinde görülmezse ret olunur. Karar, inceleme, araştırma ve değerlendirme için gerekli makul süre gözetilerek, olanak bulunan en kısa zamanda verilmelidir. İtiraz üzerine verilecek kararlar tutuklamaya... ![]() (Şerh No: 1758 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:24)
Bilgi [CMK. 270]
![]() MADDE 270.- Ceza yargılamasının amacı gerçeği araştırmak ve bulmaktır. Kamu adına görev yapan ve yargılama işlevinin en önemli öğelerinden olan Cumhuriyet savcısı bu amaç doğrultusunda işlevlerini yerine getirir. Şüpheli veya sanığın yararına da kanun yoluna başvurabilir. Bu nedenlerle Cumhuriyet savcısı taraf değildir. Madde bunu vurgulamak için Cumhuriyet savcısını taraflardan ayrı olarak belirtmiştir. İtirazı inceleyecek merci, gerekli görürse, yazı ile cevap verilmek üzere itirazı Cumhuriye... ![]() (Şerh No: 1757 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:24)
Bilgi [CMK. 269]
![]() MADDE 269.- Maddeye göre itiraz, kural olarak, kararın yerine getirilmesini kendiliğinden önlemeyecektir. Ancak, gözlem altına alınma kararına karşı yapılan acele itiraz, kararın yerine getirilmesini durdurur (madde 77). Ayrıca tutuklanması istenen şüpheli ve sanık hakkında tutuklama kararı verilmezse derhâl serbest bırakılır (madde 120); itiraz salıvermeyi engellemez. Bu istisnalar dışında da, kararına itiraz olunan hâkim veya mahkeme veya inceleme mercii icranın ertelenmesine isteğe bağlı ol... ![]() (Şerh No: 1756 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:24)
Bilgi [CMK. 268]
![]() MADDE 268.- İtiraz edilebilecek kararları ilgili maddesinde gösteren Tasarı, bazen kararların özelliği bakımından itiraz süresini de maddesinde belirtmiştir. Belirtilmeyen hâllerde ise itiraz süresi kural olarak 36 ncı maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gündür. Cumhuriyet savcısı ve taraflarca itiraz, kararı veren hâkim veya mahkemeye sunulacak dilekçe ile veya tutanağa geçirilmek koşuluyla zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla saptanan beyan v... ![]() (Şerh No: 1755 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:24)
Bilgi [CMK. 267]
![]() MADDE 267.- Tasarı hâkim ve mahkeme kararlarına karşı itiraza tâbi kararları ilgili maddesinde teker teker belirtmek yöntemini seçmiştir. İlgili maddelerinde itiraz yolunun açık olduğu yazılı olmayan kararlar ise esas hükümle birlikte istinaf yoluna götürülecektir. Bu nedenle madde, kanunun gösterdiği hâllerde, hâkim ve mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebileceğini belirtmeyi yeterli görmüştür. ![]() (Şerh No: 1754 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:24)
Bilgi [CMK. 266]
![]() MADDE 266.- Kanun yoluna başvuru hakkı olanlar bu haklarını kullanmayabilirler ve kanunun öngördüğü sürenin dolmasıyla karar kesinleşir. Tasarı, 1412 sayılı Kanunun 295 inci maddesinde yer alan kanun yoluna başvuru hakkından vazgeçmeyi benimsememiş, yalnızca başvurulduktan sonra geri almayı düzenlemiştir. Buna göre, kanun yoluna süresinde başvurulduktan sonra mercii tarafından karar verilinceye kadar bu başvurudan vazgeçilebilir. Cumhuriyet savcısı, sanık lehine veya aleyhine kanun yoluna gide... ![]() (Şerh No: 1753 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:18)
Bilgi [CMK. 265]
![]() MADDE 265.- Madde, Cumhuriyet savcısının kanunun olanak verdiği durumlarda hâkim ve mahkeme kararlarına karşı şüpheli veya sanığın aleyhine veya lehine kanun yoluna başvurabileceğini açıklamakta ve bu konuyu düzenlemektedir. Cumhuriyet savcısı aleyhe kanun yoluna başvurduğunda, bunu inceleyen yetkili merci istemle bağlı olmaksızın kararı şüpheli veya sanığın lehine bozabilir veya değiştirebilir. Bu ilke davaya katılanın başvurusunda da geçerlidir. Ancak Cumhuriyet savcısının kanun yoluna başv... ![]() (Şerh No: 1752 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:18)
Bilgi [CMK. 264]
![]() MADDE 264.- Tasarı, hâkim ve mahkeme kararlarında hukuka aykırılık ve yanlışlık olabileceğini kabul ve bunlara karşı kanun yollarını açık tutarken, Cumhuriyet savcısı dahil başvuru hakkı olanların da mercide veya kanun yolunun belirlenmesinde yanılgıya düşebileceklerini öngörmüş ve bunu karşılamak üzere bu maddeyi getirmiştir. Madde uyarınca, Cumhuriyet savcısının, şüpheli veya sanığın, avukatın, davaya katılanın, yasal temsilcinin veya eşin kabulü gerekli bir kanun yolu istemi salt merciin vey... ![]() (Şerh No: 1751 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:18)
Bilgi [CMK. 263]
![]() MADDE 263.- Madde ile, tutuklu bulunan şüpheli veya sanığın kanun yollarına başvurusu kolaylaştırılmak, başvurunun zamanında yapılıp yapılmadığı, sürelerin kesilip kesilmediği konusundaki tereddütler de ortadan kaldırılmak istenmiştir. Buna göre tutuklu bulunan, şüpheli veya sanık sözlü olarak tutuklu bulunduğu kurum müdürüne veya kararı veren mahkemenin zabıt kâtibine başvurabilir. Bu başvuruyu dilekçeyle de yapabilir. Her iki hâlde de başvurular önce ilgili deftere kaydedilir, sonra bu konuda... ![]() (Şerh No: 1750 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:18)
Bilgi [CMK. 262]
![]() MADDE 262.- Madde uyarınca yasal temsilci ve karı-koca arasında ayırım gözetilmeksizin eş, bu sıfatları devam ettiği sürece şüpheli ve sanığa açık bulunan kanun yollarına onlardan bağımsız olarak, kendiliklerinden başvurabilirler. Görülüyor ki, belirtilen kişilerin başvuru yetkileri 261 inci maddede avukatlar için tanınan yetkiden farklı olarak, koşulsuz kabul edilmiştir. Davaya katılanın yasal temsilcisi de bu sıfatı süresince kanun yollarına başvurabilecektir. Ancak, katılanın eşine bu hak t... ![]() (Şerh No: 1749 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:18)
Bilgi [CMK. 261]
![]() MADDE 261.- Madde, 260 ıncı maddede belirtilenlerden şüpheli, sanık ve davaya katılan tarafından görevlendirilen veya mahkeme ya da baro tarafından atanan avukatın, kendilerini görevlendirenlerin açık isteklerine aykırı olmamak koşuluyla, kanun yollarına başvurabilecekleri hükmünü getirmiştir. ![]() (Şerh No: 1748 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:17)
Bilgi [CMK. 260]
![]() MADDE 260.- Madde, birinci fıkrasında, insan hakları ve adil yargılama ilkesi bakımından büyük önem taşıyan bir hususu kural olarak açıklamaktadır: Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı kanun yolları açık olup, bu konudaki başvurular ayrı bir hâkim veya mahkeme tarafından incelenecektir. Böylece, varsa, hukuka aykırılık veya yanlışlıkların giderilmesi, doğru ve adalete uygun kararlarla, taraflarda ve toplumda güven duygusunun güçlendirilmesi amaçlanmıştır. Kanun yolunun kapalı olduğu hâller ile in... ![]() (Şerh No: 1747 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:17)
Bilgi [CMK. 259]
![]() MADDE 259.- Madde, 256 üncü maddeden farklı olarak, suç konusu olmayan ve fakat sadece müsadereye tâbi bulunan eşyanın müsaderesine sulh ceza hâkimi tarafından karar verileceğini hüküm altına almıştır. İstem üzerine hâkim duruşma yapmadan evrak üzerinden karar verecektir. Ancak bu kararlara karşı ilgililer acele itiraz yoluna gidebilecektir. ![]() (Şerh No: 1746 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:17)
Bilgi [CMK. 258]
![]() MADDE 258.- 256 üncü maddeye göre verilecek kararlar hakkında Cumhuriyet savcısı, davaya katılan ve eşya üzerinde hakkı olanlar istinaf yoluna başvurabileceklerdir. ![]() (Şerh No: 1745 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:17)
Bilgi [CMK. 257]
![]() MADDE 257.- Madde, 256. maddede belirtilen tedbirlerin alınmasındaki usulü göstermektedir. Duruşma ve karar hakkında duruşmaya ilişkin kurallar uygulanacaktır. Müsadere veya imha olunacak veya kullanımdan kaldırılacak eşya üzerinde hakkı olan kimseler de olanak varsa duruşmaya çağrılacaklar ve sanığın sahip olduğu bütün hakları kullanabileceklerdir. Adı geçenlerin mahkeme tarafından bu konuda yapılan çağrıya uymamaları duruşmanın ertelenmesine neden ve hükmün verilmesine engel olmayacaktır. Böy... ![]() (Şerh No: 1744 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:17)
Bilgi [CMK. 256]
![]() MADDE 256.- Madde, kanunlara göre belirli eşyanın müsaderesi veya imhası veya kullanımdan kaldırılması gerekli olan hâllerde, bu tedbirlerin her türlü takipten ayrı olarak alınabilmesi için gerekli usulü düzenlemektedir. Gerçekten belirtilen şeyler hakkında söz konusu tedbirlerin alınabilmesi için kamu davası açılmamış veya açılmışsa da bu hususlarda esasla beraber bir karar verilmemiş olabilir işte bu gibi bir hâlde yapılması gerekenler maddede yer almaktadır. Aslında, ceza davası açıldığında ... ![]() (Şerh No: 1743 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:17)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |