Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas: 2007/990, Karar: 2007/3317 İçtihat

Üyemizin Özeti
Elbirliği mülkiyetinde ortakların hakkı, ortaklık mallarının tamamına yaygın olduğundan; mirasçılardan birinin veraset ilamı ile bankaya başvurup, murisin vadeli-vadesiz mevduat hesabı ile hisse senetlerinin kendisine düşen payını talep etmesi mümkün değildir.

Böyle bir durumda mirasçıların birlikte bankaya müracat ederek ödeme talebinde bulunmaları veya hazır olmayanların usulüne uygun şekilde vekaletname ibraz etmeleri veya miras ortaklığına temsilci atanması ya da TMK'nun 644.maddesi uyarınca iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi gerekir.
(Karar Tarihi : 23.02.2007)
"Taraflar arasında görülen davada Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 17.10.2005 gün ve 2005/142-372 sayılı kararı onayan Daire'nin 10.10.2006 gün ve 2006/483-2006/10086 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin 12.01.2004 tarihinde kızı H____ T____'i 24.11.2004 tarihinde de eşi M____ T____'i kaybettiğini, murislerin davalı bankanın Setbaşı şubesinde vadeli-vadesiz mevduat hesapları ile aynıca muris M____'in yatırım hesabında hisse senetleri bulunduğunu, müvekkilinin anılan veraset ilamları uyarınca payına düşen paranın kendisine ödenmesini davalı bankadan talep etmesine rağmen banka tarafından olayın iştirak halinde mülkiyet şeklinde yorumlanarak ödeme yapılmadığını ileri sürerek (189.91,46) YTL.'nin 28.03.2005 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Banka vekili, miras bırakanın ölümü ile miras üzerinde iştirak halinde mülkiyet cereyan etiğini, dolayısı ile bazı mirasçıların mirasçılık payı elde edebilmelerinin bu aşamada mümkün olmadığını, tüm bunların yanı sıra davacının vekili tayin ettiği E____ Ö____'a verilen vekaletnamede M____ T____'e varislerinden kalan hesaplarda mevcut meblağ için ahzu kabz yetkisi verilmediğinden bu vekaletname ile vekile ödeme yapılmasının zaten mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dairemizce karar onanmış olup bu kez davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

1- Dava muris H____ T____'in ve muris M____ T____'in ölümü üzerine davacı tarafından veraset ilamı ibraz edilerek miras bırakanlara ait bankadaki vadeli vadesiz mevduat hesapları ve hise senetlerinin değerinin kendi payına düşen kısmın ödenmesine ilişkindir.

TMK 599. maddesi uyarınca miras, murisin ölümü ile bir bütün olarak mirasçılarına geçer. MK 640.maddesinde "Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil yada yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler" hükmü yer almıştır.

TMK.nun 701/2 maddesinde ise "Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır" denilmektedir.

Bu hükümlere göre miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan tereke payları ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara ittir. Terk üzerinde ortaklık devam etiği sürece, mirasçıların somut ve bağımsız payları mevcut değildir.

Bu durumda tüm mirasçıların birlikte bankaya müracat ederek ödeme talebinde bulunmaları veya hazır olmayanların usulüne uygun şekilde vekaletname ibraz etmeleri ya da miras ortaklığına temsilci atanması TMK'nun 644.maddesi uyarınca iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi gerekir. Aksi halde; ileride çıkacak bir anlaşmazlıkta davalı bankanın sorumluluğu söz konusu olabilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 26.12.1986 tarih ve 1985/11-820 E.1986/1177 sayılı kararı da bu mahiyettedir.

Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekirken kısmen kabulü doğru olmadığından davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 2006/483 E. 2006/10086 K. Ve 12.10.2006 tarihli onama ilamının ortadan kaldırılarak yerel mahkeme kararının davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

2- Yukarıda açıklanan bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair karar düzeltme istemlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığın karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda 1 no'lu bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 206/483 E 206/10086 K. ve 12.10.2006 tarihli onama ilamının ortadan kaldırılarak yerel mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA 2 no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair karar düzeltme istemlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçların isteği halinde temyiz ve karar düzeltme isteyene iadesine, 23.02.2007 oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 701 :Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.

Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 03-02-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02410007 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.