![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 09/12/1993)
Mahkemece, dava konusu çeki davacı kooperatif adına imzalayan yönetim kurulu başkanı Harun'un, bu görevinden 1.2.1991 tarihinde ayrılmış olduğu ve bu itibarla temsil yetkisinin sona erdiği tarihten sonra imzaladığı çek ile davacı kooperatifi borçlandıramayacağı, çekte imzası olan diğer yönetici Ayhan'ın da tek başına temsile yetkili olmadığı, kooperatifçe kendilerine çek keşide etmeleri yolunda bir icazet de verilmediği ve öte yandan davacı kooperatifle davalılar arasında bir ticari ilişki de saptanamadığı gerekçeleri ile dava kabul edilmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 55 ve davacı kooperatifin ana sözleşmesinin 46. maddesi hükmüne göre, kooperatifi sevk ve idare ile onu temsil ve ilzama yetkili organ yönetim kuruludur. Bunun sonucu olarak yönetim kurulunun kooperatifi borçlandırıcı muamelelerde bulunması tabii ve geçerlidir. Davacı kooperatifin ana sözlesmesinin 46. maddesine göre; yonetim kurulunca secilecek iki uyenin imzası ile kooperatifin temsil ve ilzam edilecegı bu kararın noterlikçe onaylanmış bir suretinin imzalar ile birlikte tescil edilmek üzere Ticaret Sicil Memurluğuna verileceği öngörülmüş, hükmün son fıkrasında da aynı yolla değiştirilebileceği belirtilmiştir. Somut olayda, söz konusu çekte imzası olan Harun ve Ayhan'ın önceden imza yetkisine sahip yönetici oldukları, ancak Harun'un 1.2.1991 tarihinde yöneticilikten istifaen ayrıldığı, çekin bu tarihten sonra 5.2.1991 tarihinde düzenlenmesi ve bu tarihte muhatap bankaya ibraz edilmiş olması nedeniyle, cekin tanzim edildiği tarihte Harun'un yetkili temsilci olmadığı düşünülür ise de, yukarda anılan ana sözleşme hükmüne göre Harun'un kooperatifi temsil ve ilzama yetkili olduğuna ilişkin yonetim kurulu kararı Ticaret Siciline tescil edilmis ise, aynı maddenin son fıkrası hükmu ve TTK.nun 33. maddesi icabı olarak Harun'un temsil yetkisinin 1.2.1991 tarihinde sona erdiginden yenı temsilcilerin seçimine ilişkin yönetim kurulu kararının sicile tescili gerekir. Aksi halde, daha önce sicile tescil edilen hususlardaki değişiklik tescil edilmez ise, önceki kayda güvenerek işlem yapan hüsnüniyetli üçüncü kişilere karşı bu değişiklik öne sürülerek bundan yararlanılamaz.
Davalılar hüsnüniyetli üçüncü kişi olduklarını savunduklarından, mahkemece yukardaki açıklamaların ışığında inceleme ve araştırma yapılarak ve davalıların temsil yetkisindeki değişiklikten haberdar olup olmadıkları üzerinde durulup, çekin bir tediye aracı olduğu da dikkate alınarak varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekir. Üye Notu : İçtihadın özet kısmı tarafımızdan yazılmış olup karar metni Meşe İçtihat Programından alınmıştır.
|
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 33 :5. DEĞİŞİKLİKLER :
Tescil edilmiş hususlarda vukubulacak her türlü değişiklikler de tescil olunur. Tescilin dayandığı hadise veya muameleler tamamen veya kısmen sona erer veya ortadan kalkarsa sicildeki kayıt da tamamen veya kısmen silinir. Her iki halde 29, 30, 31 ve 32 nci maddelerin hükümleri caridir. |
|
Şerh Son Güncelleme: 18-11-2009
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |