Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 6.H.D 2000/5963E, 2000/6103 İçtihat

Üyemizin Özeti
İhtilaf konusu kiralanan köy sınırları içinde bulunduğundan, 6570 sayılı kanun kapsamında değildir. Kira sözleşmesi 4 yıllıktır. Burada uygulanması gereken Borçlar Kanunu hükümleridir. Kira süresinin taraflarca belirlenmiş olması halinde kira sözleşmesi süre bitiminde sona erer. Bu durumda kiracı, kiralananı aldığı gibi teslim etmek zorundadır. Daha evvel feshi ihbarda bulunmaya gerek yoktur. Feshi ihbar kira sözleşmesinin süresiz olması halinde sözkonusudur. Kiralayan isterse bir ay içinde icra müdürlüğüne müracaatla tahliye isteyebileceği gibi mahkemeye de başvurabilir. Somut olayda, dava süresi içinde açılmıştır. Ayrıca ihtiyaç iddiasının ispatına gerek yoktur. Davanın kabulü gerekirken, 6570 sayılı yasa koşulları aranarak davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır.
(Karar Tarihi : 03.07.2000)
Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi duruşmalı olarak içinde temyiz edilmiş ancak dava duruşmalı işlerden olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava akdin bitimi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme süresinde açılmayan ve ihtiyaç iddiası samimi olmayan davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde dava konusu yerin kira süresinin sona erdiğini, kiralananın kahvehane olarak işletileceğini iddia ederek bu davayı açmıştır. Davalı ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Kiralananın 6570 Sayılı Kanunun kapsamı dışında kaldığı, köyde bulunduğu hususunda bir uyuşmazlık yoktur. Kiralananın 3.12.1995 tarihinde ve 4 yıl süreli olarak davalıya kiraya verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda sözleşme 3.12.1999 tarihinde sona ermiştir.

Kiralanan 6570 sayılı yasaya tabi olmadığından Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekir. Kira süresinin taraflarca tayin edilmiş olması karşısında kira sözleşmesinin sona ermesi hali Borçlar Kanunu'nun 263. maddesinde düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu'nun 266. maddesine göre kiracı, kiralananı ne halde teslim almışsa o halde geri vermekle yükümlüdür. Kiralayanın da kiracıyı buna zorlamaya hakkı vardır. Daha evvel herhangi bir feshi ihbarda bulunmaya zaruret yoktur. Kiralayan bu durumda isterse icra ve iflas kanunun 272. maddesi gereğince bir ay içinde mukaveleyi ibrazla tahliye isteyebileceği gibi isterse mahkemeye de başvurabilir. Borçlar Kanunu'nun 262. maddesine göre ihtarda bulunma mükellefiyeti, kiranın süresiz olması veya bu hale dönüşmesi haline münhasırdır. Sözleşmede, 4 yılın sonunda kiralanan yerin boş olarak teslimine ilişkin bir hüküm olmaması kira sözleşmesinin süresiz hale geldiğini göstermez. Bu nedenle 24.12.1999 tarihinde açılan dava süresindedir. Borçlar Kanunu'nun 263. maddesi uyarınca kiralananın sürenin sonunda tahliye edilmesi gerekir. Taşınmaz Borçlar Kanunu'na tabi olduğundan ayrıca ihtiyaç iddiasının ispatına gerek yoktur. Buna rağmen mahkemenin 6570 Sayılı Kanunun 7/c maddesindeki koşulları arayarak davayı reddetmesi de doğru değildir.

Süresinde açılmış davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 3.7.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Gayrımenkul Kiraları Hakkında Kanun MADDE 7 :Kira şartlarına ve Borçlar Kanununun bu kanuna aykırı olmayan hükümlerine riayet edilse bile aşağıdaki yazılı hallerde kiralayan

(Madde fıkraları şerhe ayrı ayrı işlenmiştir.)



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Barış TİRYAKİ
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 05-01-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03224707 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.