Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Esas: 2005/9-105 Karar: 2005/196 İçtihat

Üyemizin Özeti
Her ne kadar Özel Daire, "davacının, davalı şirkette hizmet akdi kurduğu 28.08.2000 tarihinden önce çalıştığı anlaşılan şirketin, işyerini davalı işverene devrettiği veya hizmet akdi devrinin sözkonusu olduğu kanıtlanabilmiş değildir. Bu nedenle başka bir sermaye şirketinde geçen çalışmalarının, şirketlerin aynı kuruluşa bağlı olduğu gerekçesi ile birleştirilmesi mümkün değildir." demekte ise de; davacının, davalının değişik işyerlerinde çalıştığının anlaşılmış olması karşısında, mahkemenin hesaplamaya esas aldığı çalışma başlangıç ve bitiş tarihlerine ilişkin saptamaları uygun olup, bu yöne ilişkin direnme kararı yerindedir.

Belirli süreli akitlerde ihbar tazminatı talebi mümkün değildir.
(Karar Tarihi : 23.03.2005)
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal 1. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 05.11.2003 gün ve 2002/114-2003/474 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 6.5.2004 gün ve 2003/23101-2004/10723 sayılı ilamı ile;

(... Mahkemece davacının, davalıya ait işyerinde 20.12.1999-15.12.2001 tarihleri arasında çalıştığı ve son ücretinin aylık 2000 Amerikan Doları olduğu kabul edilerek kıdem, ihbar tazminatı, izin ücreti ve Kasım Aralık 2002 tarihlerine ait aylık ücretleri hüküm altına alınmış ise de; mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine uygun düşmemektedir.

Davacının, davalı şirkette hizmet akdi kurduğu 28.08.2000 tarihinden önce çalıştığı anlaşılan E____ Ş____ O____ Limited Şirketinin işyerini davalı işverene devrettiği veya hizmet akdi devrinin sözkonusu olduğu kanıtlanabilmiş değildir. Bu nedenle başka bir sermaye şirketinde geçen çalışmalarının, şirketlerin aynı kuruluşa bağlı olduğu gerekçesi ile birleştirilmesi mümkün değildir. Bu durumda davacının davalıya ait işyerinde işe başlama tarihinin 28.08.2000 olarak kabulü gerekir.

Fesih tarihi konusunda ise tanık ifadeleri çelişkilidir. Sigorta kayıtlarında hizmet akdinin sona erme tarihi 02.11.2001'dir. Bordrolarda da Kasım 2001 ayı için iki günlük ücret tahakkuku mevcuttur. Bu delillere değer verilerek akdin 02.11.2001 tarihinde sona erdiğinin kabulü gerekir.

28.08.2000 tarihli hizmet akdinde ücret aylık 1000 ABD dolar olarak belirlenmiştir. Bu ücretin üstünde ödeme yapıldığı veya ücretin daha sonra arttırıldığı konularında yazılı bir kanıt bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının davalı yanında ayda, aylık 1000 ABD Doları ücretle çalıştığı kabul edilmeli ve alacaklar buna göre hesaplanmalıdır.

Davacı ile davalı işveren arasında düzenlenen 28.08.2000 tarihli hizmet akdi bir yıl sürelidir. Bu sürenin sonunda yeni bir yazılı sözleşme düzenlenmediğinden Borçlar Kanunu'nun 339/1 maddesi gereğince bir yıl uzadığının kabulü gerekir. Bu bir yıllık uzama süresi sona ermeden akit 02.11.2001 tarihinde sona erdiğinden ve belirli süreli akitlerde de ihbar tazminatı talebi mümkün olmadığından ihbar tazminatı isteğinin reddi gerekir.

Mahkemece yapılacak iş, davacının ihbar tazminatı dışındaki alacaklarını yukarıdaki esaslara göre belirlemek ve sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir...),

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda kısmen direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

1- Davalı vekilinin direnmeye ilişkin temyiz itirazları yönünden;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle somut olayda davacının, davalının değişik işyerlerinde çalıştığının anlaşılmış olması karşısında, mahkemenin hesaplamaya esas aldığı çalışma başlangıç ve bitiş tarihlerine ilişkin saptamaları uygun olup, bu yöne ilişkin direnme kararı yerindedir.

2- Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

Hüküm altına alınan tazminat miktarının Özel Dairece incelenmemiş ayrıca, Yerel Mahkemece hesaplamaya esas alınan ücret ve ihbar tazminatı yönünden ise bozmaya uyularak yeni hüküm oluşturulmuş olması karşısında, bu yönlerden inceleme yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

KARAR : 1- Yukarıda 1 nolu bölümde açıklanan nedenlerle direnme kararı uygun olmakla davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2- Yukarıda 2 nolu bölümde açıklanan nedenlerle yeni hükme ve miktara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 9. Hukuk Dairesine Gönderilmesine, 23.03.2005 gününde oybirliği ile karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : İş Kanunu MADDE 18 :FESHİN GEÇERLİ SEBEBE DAYANDIRILMASI

Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. (Ek cümle: 6552 - 10.9.2014 / m.2) “Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.”

       Altı aylık kıdem hesabında bu Kanunun 66 ncı maddesindeki süreler dikkate alınır.

       Özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz:

       a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.

       b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.

       c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak. (1)

       d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.

       e) 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.

       f) Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.

       İşçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir.

       İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri hakkında bu madde, 19 ve 21 inci maddeler ile 25 inci maddenin son fıkrası uygulanmaz.

Dipnot 1: 18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle; bu bentte yer alan“Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya yükümlülüklerini yerine getirmek” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Gökhan TAZEGÜL
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 15-12-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03538704 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.