Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 9. HD Esas: 2010/10026 Karar: 2010/9226 İçtihat

Üyemizin Özeti
İşveren şirketin mali yapısının bozuk olduğu, bu nedenle çok sayıda icra takiplerine maruz kaldığı, 2009 yılı üretim miktarının 2008 yılına göre önemli ölçüde düşme gösterdiği tespit edilmiştir. Davalı işverence işten çıkarılan işçilerin yerine yeni işçi alındığı ispatlanmadığı gibi, işverenin fesih nedeni ile çelişen bir uygulamada bulunduğu da ortaya konulmamıştır. Mevcut olgulara göre işyerinde oluşan olumsuz ekonomik koşulların istihdam fazlalığı doğurduğu açıktır. Bu sebeplerle işverenin feshinin, ekonomik nedenlerle kaçınılmaz bir duruma geldiği ve geçerli nedene dayandığı kabul edilmelidir.
(Karar Tarihi : Karar Tarihi: 05.04.2010)
"Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S____ G____ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı işçinin feshin geçersizliğine ve işe iadesine ilişkin mahkeme verilen karar Dairemizce "... belirtilmelidir ki, uygulanma olanağı bulunmayan tedbirlerin yerine getirilmesi işverenden beklenmemelidir. Davalı işveren, cevap dilekçesinde işyeri kayıtları, tanık anlatımından, üretim raporları, bilirkişi incelemesi, şirketin borçlu olduğu icra takip dosyaları gibi delillere dayandığını belirtmiş olduğuna göre, işyerinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılarak; ekonomik krizin işyerinde üretim miktarının düşmesine neden olup olmadığı, varsa üretim miktarındaki düşmenin istihdam fazlalığı doğurup doğurmadığı, fesihten önce işyerinde uygulanma olanağı bulunan tedbirlerin alınıp alınmadığı, feshin kaçınılmaz olup olmadığı, işverenin fesihten önce ve sonra davacının yerine veya davacının yapabileceği işlere yeni işçi alıp almadığı tespit edilmeli, alınacak rapor dosya içeriği ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur" gerekçesi ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda alınan bilirkişi raporuna göre davalı işverenin mali yapısının bozuk olmasına rağmen iş sözleşmesinin feshinden önce uygulanması gereken tedbirleri uygulamadığı, feshin son çare olması ilkesinin gözetilmediği, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.

Bozma ilamından sonra yapılan keşif ve alınan bilirkişi kurulu raporunda şirketin mali yapısının bozuk olduğu, bu nedenle çok sayıda icra takiplerine maruz kaldığı, 2009 yılı üretim miktarının 2008 yılına göre önemli ölçüde düşme gösterdiği tespit edilmiştir. Davalı işverence işten çıkarılan işçilerin yerine yeni işçi alındığı ispatlanmadığı gibi, işverenin fesih nedeni ile çelişen bir uygulamada bulunduğu da ortaya konulmamıştır. Mevcut olgulara göre işyerinde oluşan olumsuz ekonomik koşulların istihdam fazlalığı doğurduğu açıktır. İstihdam fazlası personelin işten çıkarılmasında işvereni bağlayan herhangi bir seçim kriterinin bulunmadığı da dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Mahkemece fesihten önce uygulanmadığı belirtilen tedbirler şirketin mali yapısındaki bozukluğun kalıcılık arz ettiği göz önünde bulundurulduğunda uygulanabilir değildir. Buna göre ekonomik nedenlerle feshin kaçınılmaz bir duruma geldiği ve geçerli nedene dayandığı kabul edilmelidir. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olmuştur.

Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

Hüküm: Yukarıda belirtilen nedenlerle;

1) Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2) Davanın REDDİNE,

3) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

4) Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı (30.00) TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine

5) Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.000.-TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6) Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 05.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İş Kanunu MADDE 18 :FESHİN GEÇERLİ SEBEBE DAYANDIRILMASI

Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. (Ek cümle: 6552 - 10.9.2014 / m.2) “Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.”

       Altı aylık kıdem hesabında bu Kanunun 66 ncı maddesindeki süreler dikkate alınır.

       Özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz:

       a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.

       b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.

       c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak. (1)

       d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.

       e) 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.

       f) Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.

       İşçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir.

       İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri hakkında bu madde, 19 ve 21 inci maddeler ile 25 inci maddenin son fıkrası uygulanmaz.

Dipnot 1: 18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle; bu bentte yer alan“Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya yükümlülüklerini yerine getirmek” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Gökhan TAZEGÜL
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 14-12-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03208089 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.