Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 4.HD.2001/292 E.-2001/4279 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Dava konusu köşe yazısında,B_____Holding A.Ş. tarafından satın alınan S___ gıda şirketi ile bir şahıs arasında ki hukuki ihtilafa değinilerek;"yüksek mevkilerin manevi çocuğu K____Ç_____'ün bir nevi dokunulmazlığı olduğu...Bu ülkede bir savcının yüreği K_____Ç_____'e dava açmaya yetmez. Kamuran'ın TÜSİAD' a "sıkıysa atsınlar" diyen dilinin ardındaki güç, işte böyle bir güçtür" sözcüklerinin yazılı bulunduğu anlaşılmaktadır.Dosyadaki bilgi, belge ve açıklamalardan,S____ gıda şirketi ile bir şahıs arasında hukuki ihtilaf bulunduğu, S_____ gıda şirketinin davacının sahibi olduğu B______Holding A.Ş. tarafından satın alındığı, bu nedenle hukuki ihtilafa dolaylı da olsa menfaati yönünden davacının da taraf bulunduğu, davacının TÜSİAD üyeliğinden çıkarıldığı,sabittir.O halde; yayındaki eleştiri ve yorumun belirtilen olaylara dayanılarak yapıldığı, gerçeklik, kamu yararı, toplumsal ilgi ve güncellik koşullarının yayında mevcut olduğu, öz ile biçim arasındaki dengenin bozulmadığı ve açıklanan nedenlerle yayının davacının kişilik hakkına saldırı oluşturmadığı sonucuna varılmıştır. Şu durum karşısında davanın reddedilmesi gerekirken yerel mahkemece davalının sorumluluğuna karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
(Karar Tarihi : 26/4/2001)
Davacı K____ Ç____ vekili Avukat E____T_____tarafından, davalılar F____A_____ve diğerleri aleyhine 21/1/2000 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeni ile 5 milyar manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/10/2000 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili Avukat S____ K____tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, yayın yoluyla kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, kararı davalılar temyiz etmiştir.

Davaya konu edilen köşe yazısında; B_____Holding A.Ş. tarafından satın alınan S___ gıda şirketi ile bir şahıs arasındaki hukuki ihtilafın anlatıldığı ve "yüksek mevkilerin manevi çocuğu K____Ç_____'ün de bir nevi dokunulmazlığı olduğunu ve bu dokunulmazlığın fezlekenin mecliste oylanmasıyla falanda aşılır türden olmadığını anladım. Çünkü K____ Ç_____'e dava açmak neredeyse imkansız... Bu ülkede ne Ankara'da, ne de İstanbul'da bir savcının yüreği K_____Ç_____'e dava açmaya yetmez. K____'ın TÜSİAD' a "sıkıysa atsınlar" diyen dilinin ardındaki güç, işte böyle bir güçtür" sözcüklerinin yazılı bulunduğu anlaşılmaktadır.

Davacı bahsedilen hukuki ihtilafa ilişkin davalarda şahsının taraf olmadığını, holding yönetim kurulu başkanı olduğunu, yayın ile bazı çevrelerce korunan, kayrılan ve yargı gücünün üstünde tutulan bir kişi olarak kamuoyuna tanıtıldığını ileri sürmüştür. Davalı ise köşeyazısında vukubulmuş olaylardan hareketle eleştiri ve yorum yapıldığını, eleştiri sınırının aşılmadığını savunmuştur.

Basının haber verme, bir düşünce ve görüşü tartışma, eleştirme kamuoyunu aydınlatma fonksiyonunu yerine getirirken kullanacağı hak; gerçeklik, kamu yararı, toplumsal ilgi, güncellik ve konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık kuralları ile sınırlıdır. Dosyadaki bilgi, belge ve açıklamalardan sağra şirketi ile bir şahıs arasında hukuki ihtilaf bulunduğu, davacının sağra şirketinin B____ (AŞ.) tarafından satın alınmadığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığı, bu nedenle hukuki ihtilafa dolaylı da olsa menfaati yönünden taraf bulunduğu, davalı yanın 3.5.2000 tarihli delil listesinde yer alan davacı hakkındaki suç duyurusunun akıbetine ilişkin olarak İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen hazırlık soruşturması bulunduğunun bildirildiği, davacının TÜSİAD üyeliğinden çıkarıldığı, yayındaki eleştiri ve yorumun belirtilen olaylara dayanılarak yapıldığı, gerçeklik, kamu yararı, toplumsal ilgi ve güncellik koşullarının yayında mevcut olduğu, öz ile biçim arasındaki dengenin bozulmadığı ve açıklanan nedenlerle yayının davacının kişilik hakkına saldırı oluşturmadığı sonucuna varılmıştır. Şu durum karşısında davanın reddedilmesi gerekirken yerel mahkemece davalının sorumluluğuna karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

KARAR : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/4/2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 49 :(Değişik: 3444 - 04.05.1988) Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dâva edebilir.

Hâkim, manevi tazminatın miktarını tâyin ederken, tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alır.

Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 31-10-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03358507 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.