Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 11.HD.2008/3917 E.-2010/319 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Alacak istemine konu banka hesap cüzdanları, her ne kadar yetkili olmayan personelce düzenlenmiş(imzalanmış) olsa da; davacı ile davalı banka arasında mevduat sözleşme ilişkisi oluşturmuş bulunduğundan, bankanın anılan cüzdanlardan dolayı davacıya karşı sorumluluğu sözkonusudur. Zira cüzdandaki davalı banka görevlisinin imzası, sorumlu(imza yetkili) kişi olmasa dahi, banka açısından BK.nun 100. maddesi gereğince yardımcı şahısların fiilinden doğan sorumluluğu tevlit etmiştir.
(Karar Tarihi : 14.01.2010)
YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen davada A____1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 13.12.2007 tarih ve 2004/582 - 2007/575 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 12.01.2010 gününde davacı avukatı E___ Y____ ile davalı avukatı E____T____gelip, temyiz dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın K____ Şubesi'nde mevcut TL/USD hesaplarındaki paranın kısmen talebe rağmen ödenmediğini, ödenen kısım için de faiz alacağının bulunduğunu ileri sürerek, şimdilik 3.000 TL ve 3.000 USD'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı vekili, dava dilekçesinde belirtilen hesap cüzdanlarının banka kayıtlarını içermediğini, şube görevlisi T____T____'nun usulsüz işlemleri sonucunda zimmetine geçirdiği tutar ile hesaba başka müşterilerin hesaplarından yapılan usulsüz virmanlar arasındaki farkında davacıya icra takibi sonucunda ödendiğini, başkaca alacağın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan kanıtlar, grofoloji raporu ve kısmen itibar edilen bilirkişi raporuna göre, davacının davaya dayanak yaptığı 3 adet hesap cüzdanının mevduattan sorumlu olmayan ve pazarlama servisi yetkili yardımcısı olan Tuğba Tanrıkulu tarafından düzenlendiği ve imzalandığı, imzaların yetkili kişilere ait olmaması nedeniyle cüzdanlardan bankanın sorumluluğundan sözedilemeyeceği, bunun yanında davacının sürekli T____T_____ile muhatap olarak bankanın mevduat hesaplarının açılmasındaki denetimi sağlayan prosedürünü devre dışı bıraktığı, davacının kendi kusuru ile uğradığı zarara katlanması gerektiği, kayıtlarda mevcut olan ve Tuğba Tanrıkulu zimmetine geçen tutarın bankaca davacıya ödendiği, Demir Çelik hisselerinin satışından elde edilen 64.000 TL ile 15.000 USD'nin bankaya yatırıldığına ilişkin hiçbir bilgi ve belge bulunmadığı, 40.000 TL'nın ise dava konusu edilmeyen 3004607-MT-1 nolu hesaba aktarıldığı, 43 nolu tediye fişinin konusu olan 10.000 TL'nın ise davacının icra takibine konu edilen meblağ içinde değerlendirilip ödendiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Ancak, davacının bir kısım alacağına dayanak yaptığı 3 adet hesap cüzdanı çift imzalı olup, imzalardan biri de davalı bankanın çalışanı T____T____'na aittir. Bu husus yanlar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı gibi, grofoloji raporu ile de açıkça belirlenmiştir.

Bu durumda anılan banka cüzdanları davacı ile davalı banka arasında mevduat sözleşmesi ilişkisi oluşturmuş bulunduğundan bankanın anılan cüzdanlardan dolayı davacıya karşı sorumluluğu sözkonusudur. Zira cüzdandaki davalı banka görevlisi T____T_____'nun imzası, banka açısından BK.nun 100. maddesi gereğince yardımcı şahısların fiilinden doğan sorumluluğu tevlit etmiştir.

O halde, mahkemece davanın bu kapsamda değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken, yazılı gerekçeyle reddi yoluna gidilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 100 :Bir borcun ifasını veya bir borçtan mütevellit bir hakkın kullanılmasını kendisi ile beraber yaşayan şahıslara veya maiyetinde çalışanlara velev kanuna muvafık surette tevdi eden kimse, bunların işlerini icra esnasında ika ettileri zarardan dolayı diğer tarafa karşı mesuldür.

Bunların fiilinden mütevellit mesuliyeti, evvelce iki taraf arasında yapılan bir mukavele tamamen veya kısmen bertaraf edebilir.

Alacaklı, borçlunun hizmetinde ise veya mesuliyet hükümet tarafından imtiyaz suretiyle verilen bir sanatin icrasından tevellüt ediyorsa; borçlu mukavele ile ancak hafif bir kusurdan mütevellit mesuliyetten kendisini beri kılabilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 27-10-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02859998 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.