Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, Esas: 1997/3083, Karar: 1997/4839 İçtihat

Üyemizin Özeti
BK m.360 uyarınca yapılan şey, iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kaidesine göre kabule icbar edilemeyeceği derecede kusurlu veya sözleşme şartlarına aykırı olursa iş sahibi, o şeyi kabulden imtina edebilir. Eğer eserdeki ayıp, işin bir bölümünde olup tamamını etkiler nitelikte değilse, bu durumda iş sahibi, ancak kusurlu bölüm için tazminat isteyebilir. Buna karşılık eserdeki ayıp, teslim edilen eserin tamamı bakımından, tamamını etkiler nitelikte ve bu nedenle de iş sahibinin kabule icbar edilemeyeceği mahiyettte ise, iş sahibi akitten dönebilir ve verdiklerini geri isteyebilir.
(Karar Tarihi : 13.11.1997)
"Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili ile davalı vekili geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili kurumun ihtiyacı bulunan "antistatik bant kayışı" ihalesinin davalı şirkette kaldığını, yapılan sipariş sonucu muhtelif tarihlerde teslim edilen kayışlarla ilgili faturalar karşılığı ödemeler yapıldığını, bir süre sonra bantlarda imalat hataları çıkması nedeniyle 19 m.lik kısımda deformasyon husule geldiğini, bantların davalının 03.01.1992 tarihli yazısına göre 1,5 yıl garantili olduğunu durumun davalıya ihbar edildiğini, ancak uyarılar da yapılmasına rağmen hataların giderilmediğini belirterek, yapılan toplam 5.364.000.000 TL ödemenin, ödeme tarihlerinden itibaren en yüksek banka iskonto faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, sipariş konusu malın partiler halinde tesliminden sonra davacının deformasyon olduğunu bildirmesi üzerine mahallinde inceleme yapıldığını, deformasyonun çalışma koşullarındaki bozukluktan kaynaklandığını, bantların özel imalat olması nedeniyle temininin süre aldığını, K____ firmasına yeniden sipariş verildiğini ve 04.10.1993 tarihinde bozukluğun giderileceğinin bildirilmesine karşın davanın açıldığını, davacının bir fesih bildirimi olmadığını, kusurlu olan davacının halen bantları kullandığını ileri sürerek haksız açılan davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve toplanılan deliller ile bilirkişi raporu dayanak yapılarak, davalının bantlarda hata olduğunu kabul ettiği, hatanın garanti süresi içerisinde çıktığı ve davalının gidermediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı taraf davada, davalı firmadan temin edilen bant kayışlarında bir süre sonra 19 m.lik bölümde deformasyon husule geldiğini ve davalının gidermediğini ileri sürerek, ödediği meblağın istirdadını talep etmek suretiyle sözleşmeden dönmek istemiştir.

Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, bantta meydana gelen açılmanın imalat hatası sonucu olduğu ve 1,5 yıllık garanti süresi içinde ortaya çıktığından bu ayıbı gösteren bant kısımlarının garanti gereği iyi bant ile değiştirilmesi veya tanzim edilmesi gerektiği belirtilmektedir.

BK m.360 uyarınca yapılan şey, iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kaidesine göre kabule icbar edilemeyeceği derecede kusurlu veya sözleşme şartlarına aykırı olursa iş sahibi, o şeyi kabulden imtina edebilir. Gerek davalının kabulü ve gerekse alınan bilirkişi raporuna göre bir kısım bantlarda imalat hatası olduğu belirtilmektedir. Ancak bu imalat hatasının tüm bantların kullanımını etkileyeceği ve davacı iş sahibinin bu nedenle onu kabulden imtina edebileceği konusunda raporda bir açıklık bulunmamaktadır. Eğer imalat hatası, bantların bir bölümünde olup ve tamamını etkiler nitelikte değilse, bu durumda davacı ancak imalat hatası olan kusurlu bölüm için tazminat isteyebilir. Buna karşılık banttaki deformasyon ve imalat hatası, teslim edilen tüm bantlar bakımından, tamamını etkiler nitelikte ve bu nedenle de davacının kabule icbar edilemeyeceği mahiyettte ise, davacı akitten dönebilir ve verdiklerini geri isteyebilir.

Bu itibarla bilirkişilerden ek rapor alınarak ve bilirkişilirce bantların tamamının incelenmesine gerek görülürse mahallinde keşif suretiyle bunların tümü incelenerek, bantlardaki bir kısım imalat hatasının bunların tümünü etkileyip etkilemediği ve dolayısıyla davacının kabule icbar edilemeyecek nitelikte olmasından dolayı akitten dönüp dönemeyeceği yahut bu derecede ayıplı değil ve sadece bir kısmın deformasyona uğramasının, tümünün kullanılmasına etkisi yoksa; bu takdirde ayıplı olan bölüm nedeniyle bunların giderilmesi için davacının ne miktar tazminat iseteyebileceği saptanarak sonucuna göre hüküm tesis edilmelidir. Mahkemece bütün bu hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Öte yandan ödenen meblağın istirdadına karar verildiği halde, davacıda bulunan bantların davalıya iadesine karar verilmemesi, hüküm fıkrasından ödeme tarihleri belirtilmeyerek kararın infazında tereddüt yaratılması ve ayrıca taraflar arasında bir mevduat ilişkisi olmadığı ve davacının ancak 3095 S.K. m.2/3 uyarınca kısa vadeli kredilere uygulanan reeskont faiz oranına göre ve temerrüt tarihinden itibaren faiz isteyebileceği ve ödeme tarihlerinin temerrüde esas olmayacağının gözetilmemesi de kabul şekli bakımından doğru değildir.

KARAR : Yukarda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, davalı duruşmada vekille temsil edildiğinden 750.000 TL duruşma vekillik ücretinin davacı'dan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 360 :Yapılan şey iş sahibinin kullanamıyacağı ve nısfet kaidesine göre kabule icbar edilemiyeceği derecede kusurlu veya mukavele şartlarına muhalif olursa, iş sahibi, o şeyi kabulden imtina edebilir; bu hususta mütaahhidin taksiri bulunursa zarar ve ziyan da isteyebilir.

İşin kusurlu olması veya mukaveleye muhalif bulunması yukarıki derecede ehemmiyeti haiz değil ise iş sahibi, işin kıymetinin noksanı nispetinde fiatı tenzil ve eğer o işin ıslahı büyük bir masrafı mucip değil ise mütaahhidi tamire mecbur edebilir. Bu hususta mütaahhidin taksiri varsa iş sahibi zarar ve ziyan da istiyebilir.

Yapılan şey iş sahibinin arsası üzerine yapılmış olup da mahiyeti itibariyle refi ve kal’ı fazla bir zararı mucip ise iş sahibi, ancak ikinci fıkra mucibince muamele yapar.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 17-10-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,04185700 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.