Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas: 1987/7381, Karar: 1988/1794 İçtihat

Üyemizin Özeti
Taraflar arasında sulh anlaşması yapılmış olması halinde ve bunun ifa edilmiş ve edilmekte olduğunun tespiti halinde; mahkemece, bu sulh anlaşmasına göre ve inkar tazminatı talebinden vazgeçildiğinin kabulü ile karar verilmesi gerekir.
(Karar Tarihi : 29.03.1988)
"Davalı, Beyoğlu 11. Noterliği'nce düzenlenen 15.07.1986 tarihli taahhütname ile 17.553.248 TL den borcu kabul ederek 13 taksitte borcu ödemeyi taahhüt etmiştir. Bu kabul, dava açıldıktan sonra yapılmıştır. Gerek davacı idarenin muhasebe grup müdürlüğünün 17.07.1986 günlü yazılı ve gerekse davacı vekilinin 28.09.1986 günü oturumundaki beyanı karşısında, borç miktarı ve taksitlendirme yolunda tarafların anlaştıkları ve dosyadaki tahsilat makbuzlarından davalının taksitleri ödemeye başladığı görülmektedir. Bu durumda tarafların 15.07.1986 tarihli taahhütname üzerinde bir "sulh anlaşması" yaptıkları ve davacının da artık inkar tazminatından vazgeçmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında mahkemece bu "sulh anlaşmasına" göre hüküm tesis edilmesi, davacı yararına inkar tazminatına hükmedilmemesi ve kabul edilen miktardan muhakeme masrafı ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekir.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 67 :(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/37 md.)

(Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

(Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 6352 S.K.-02.07.2012/m.11) "yüzde yirmisinden" aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

(Mülga fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./103. md.)

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.

(Ek fıkra: 6352 S.K.-02.07.2012/m.11) "Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”




 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 08-10-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03115702 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.