![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 06.04.2009)
Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, iki adet Finansal Kiralama Sözleşmesine dayalı olarak davalıya teslim edilen iki adet aracın motorlu taşıtlar vergisi ve gecikme cezalarının davacı tarafça ödendiği iddiasıyla, sözleşme hükümleri gereği malların aynen davacıya iadesi istemine ilişkindir. Davalı şirkete Tebligat Kanunu m. 35'e göre tebligat yapılmış, davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece dosya kapsamına göre davanın kabulüne, dava konusu 1 adet 1997 model 34 ____ plakalı çift kabinli açık kasa kamyonet ve 1 adet 1995 model 34 ____ plakalı C____ marka jeepin araçların aynen davalıdan alınıp, davacıya iadesine, ihtiyati tedbirin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 7201 sayılı Yasa'nın 10/1. maddesi uyarınca "Tebligat, tebliği yapılacak şahsa bilinen en son adresine yapılır. Aynı Yasa'nın 35/4. maddesinde de daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, taraflar arasında yapılan imzası resmi merciiler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümlerinin uygulanacağı" öngörülmüştür. Taraflar arasında farklı tarihlerde düzenlenmiş iki ayrı Finansal Kiralama Sözleşmesi mevcuttur. Sonraki tarihli sözleşmede yer alan davalı adresine tebligat çıkarılmamıştır. Oysa belirtilen yasa hükümleri karşısında davalının sonraki tarihli sözleşmede yer alan adresine tebligat çıkarılması ve tebligatın bila tebliğ geri dönmesi üzerine aynı Yasa'nın 35. maddesine göre işlem yapılması gerekirdi. Mahkemece bu yönler gözetilmeden ve davalı usulüne uygun olarak duruşma gününden haberdar edilmeden yargılama yapılması, savunma hakkının kısıtlanmasına yol açan esaslı bir usul hatası olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Tebligat Kanunu MADDE 10 :Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.
(Ek fıkra: 19/01/2011 - 6009 S.K. / m.3)Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. |
|
Şerh Son Güncelleme: 09-03-2013
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |