![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 18.10.2004)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR Davacı vekili; 12.8.2001 günü davalılardan H____A____´nın sevk ve idaresindeki ____ plakalı araçta müvekkiline ait ____ plakalı aracına arkadan çarparak trafik kazasına neden olduğunu iddia ederek 2.813.77 DM.nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödeme günündeki kur üzerinden davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ____ Sigorta A.Ş. vekili davanın kaza tarihinden itibaren 2 yıl içinde açılmamış olması nedeniyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı H____A____Vekili; kusur ve hasar miktarını kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller neticesinde trafik kazasının 12.8.2001 tarihi olduğu, dava tarihinin ise 13.8.2003 olup yasal 2 yıllık süre içerisinde davanın açılmamış olması nedeniyle davacının davasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109/1 maddesinde trafik kazalarından doğan davalar için 2 yıllık zamanaşımı süresi kabul edilmiş, aynı yasanın 88. maddesinde de bir kazada bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa bunlar müteselsil sorumlu olabileceği belirtilmiştir. Zamanaşımı, def-i kişisel bir savunma nedeni olup yararlanmak isteyen davalı savunma olarak ileri sürmek zorundadır. Müteselsil sorumlulardan biri tarafından ileri sürülen zamanaşımı savunmasından diğerleri yararlanamaz. Bu hakkı ayrı ayrı kullanmaları zorunludur. Somut olayda, dava tarihine göre iki yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Davalılardan Koç Allianz Sigorta AŞ. zamanaşımı savunmasında bulunmuş, müteselsil sorumlulardan diğer davalı ise böyle bir savunmada bulunmamıştır. BK.nun 140. maddesine göre, zamanaşımı def´i ileri sürülmedikçe hakim re´sen (kendiliğinden) nazara alamaz. Bu durumda, davalı H____ zamanaşımı savunmasında bulunmadığı halde diğer davalının zamanaşımı def´inden yararlanamayacağı gözetilmeden davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmakla bozmayı gerektirmiştir. KARAR : Yukarda ki nedenlerle hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine 18.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 140 :Müruru zaman dermeyan edilmediği surette hâkim, müruru zamanı kendiliğinden nazara alamaz.
|
|
Şerh Son Güncelleme: 16-08-2010
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |