Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY HD. 11.HD. 1999/9155 E.-2000/81 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Anayasamız yargılamanın aleniyeti ilkesini benimsediğinden, yargılamanın açık olarak yapılması ve sonunda verilen kararın da açıkça belirtilmesi esastır. Aynı doğrultuda HUMK.nun 382. maddesi gereğince, sonradan yazılacak gerekçeli karar ile kısa kararın uyumlu olması gerekir.Bu anlamda bir çelişki bulunması bozma nedeni olup, hakimin önceki kısa karar ile bağlı olmaksızın ve çelişkiyi kaldırmak üzere,yeni bir karar vermesi gerekir.
(Ayrıca Bknz: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu,10.04.1992 T., 1991/7 E.,1992/4 Karar.)
(Karar Tarihi : 17.01.2000)
YARGITAY KARARI

Taraflar arasındaki davanın Ankara 1.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 30.06.1999 tarih ve 1998/21 -1999/433 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkili tarafından çevirisi yapılan ve yayınlanan dört kitabın T.Dergisi'nin ekinde okuyuculara dağıtıldığını, müvekkilinden izin alınmadan dergi ekinde verilmesinin FSEK.na aykırı olduğunu ileri sürerek asıl dava ile 500.000.000.- lira manevi, 100.000.000.- lira maddi tazminatın reeskont oranında faiziyle birlikte, birleşen dava ile de, 4.500.000.000.- lira'nın 06.08.1997 yayın tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporlarına göre, 1.474.428.750.- lira'nın reeskont oranında faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir.

Davacı vekilinin temyiz istemini içerir 08.09.1999 tarihli dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmemiş ve temyiz harcının yatırılmamış olduğu anlaşıldığından davacı tarafın geçerli bir temyizinin bulunmaması nedeniyle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmişti.

Davalı vekilinin temyizine gelince, kısa kararda "100.000.000.- TL.na dava tarihinden, bakiye 1.374.428.750.- TL.na yayın tarihinden itibaren faiz yürütülmesine" karar verildiği halde gerekçeli kararda "1.374.428.750.- TL.na dava tarihinden, 100.000.000.- TL.na yayın tarihinden itibaren faiz yürütülmesine" karar verilmiştir.

T.C.Anayasası yargılamanın aleniyeti ilkesini benimsemiştir. Bunun anlamı yargılama açık olarak yapılacak ve yargılamanın sonunda verilen karar da açıkça belirtilecektir. HUMK.nun 382. maddesi gereğince sonradan yazılacak gerekçeli kararın da bu kısa karara uygun olması gerekir. Aksi halde, yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararına güven sarsılmış olacaktır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı kararında, kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni olacağının içtihat edilmiş bulunmasına göre, mahkemece yapılacak iş, bozmadan sonra, hakimin önceki kısa karar ile bağlı olmaksızın çelişikliği kaldırmak kaydıyla vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibarettir.

Ayrıca, kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki bu çelişkinin, davacı vekilinin 13.09.1999 tarihli talebi üzerine "30.06.1999 tarihli gerekçeli kararın değiştirilmesi" suretiyle düzeltilmesi de, "hükmün tavzih yoluyla değiştirilemeyeceği" usul kuralına aykırı görülmüştür.

Yukarıda açıklanan bozma şekil ve sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçların istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 17.01.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : (Eski) Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu - Mülga MADDE 382 :Karar hafiyyen müzakere ve ittahaz olunur ve alenen tefhim edilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 11-08-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02264404 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.