Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

6183 S.lı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun MADDE 52
(2975 sayılı Kanunun 8'inci maddesiyle değişen madde) Gecikme zammının tatbik müddeti, amme alacağının tecilinde tecilin yapıldığı, iflas halinde iflasın açıldığı, aciz halinde bu durumun sabit olduğu güne kadar olan müddettir.
Gecikme zammının önceden borçluya bildirilmesi gerekmez.

Aslın ödenmiş olması gecikme zammının takip ve tahsiline mani değildir.

Kamu alacağının takip ve tahsili aşamasında borçlunun aciz durumda olduğunun tespit edilmesi zorunluluğu vardır ( AATUHK Md 75 ) aciz durumda olan borçlunun aczin tespit edilmesi gereken süreden sonra kanunun 51 inci maddesinde öngörülen gecikme zamı

Üyemizin Notu: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 52. maddesinde, gecikme zammının uygulanabileceği sürelere yer verilmiştir. Kanunda belirtilen sürelerden sayılmayan zamanlarda gecikme zammının uygulanması söz konusu olamayacaktır. Kanunun 52 nci maddesinde gecikme zammının, kamu alacağının tecilinde tecilin yapıldığı, iflas halinde iflasın açıldığı, aciz halinde bu durumun sabit olduğu güne kadar olan süreler olduğuna işaret etmiştir.
6183 sayılı kanunun 52 nci maddesinde sayılan 3 halde gecikme zammının uygulanmamasının sebebi, anayasal garanti alınan hak ve yükümlülükler ile verginin eşitlik ve kanunilik ilkeleri gereği, kamu alacaklarını takip ve tahsilinde kamu borçlusunun haklarının gözetilme yükümlülüğüne işaret edilmiş olmakla birlikte, kanunun 52 maddesinde sayılan ve gecikme zammının uygulanmaması gereken süreler kamu borçlusunun ödeme güçlüğü içerisinde bulunduğu, borca yetecek mal varlığının olmadığı ve hatta hiç malı olmadığının tespiti durumlarında başvurulan nedenlerdir,
Bu bağlamda kamu borçlusunun kanunun 48 inci madde hükmüne göre borcunun tecil edilerek taksitlendirme talebi borçlunun aynı zamanda ekonomik güçsüzlüğüne karine teşkil etmekle birlikte,borçlunun iflasının istenmesinin de kamu borçlusunun borcu karşılayacak mal varlığının olmadığı, yine aciz vesikasının verilmesini gerektiren durumlar tamamen anlam bütünlüğü bakımından benzerlik göstermektedir.
Kanunun 52 nci maddesi hükmünce, kamu borçlusu tahakkuk etmiş bir borcunu vadesinden önce veya sonra ödeyemeyeceğinin anlaşılması durumunda tecil edilmesini kamu alacaklısı kurumdan isteyebilecektir. Bu istem kamu alacaklısı olan kurumun kabul veya red tercihine tabi bir inisiyatiftir. Bu durumda borçlu nispeten borcunu ödeyebilecek durumda olduğuna inanmış olup taksitler halinde ödemek gayreti ve iyi niyetli olduğunun gayreti içindedir. Alacaklı kamu kurumu borçlunun bu talebini kabul etmesi durumunda kabul tarihine kadar geçen süreye gecikme zammı uygulayabilecektir. Ancak kabul tarihinden sonra artık gecikme zammı yerine kanunun 48 maddesinde öngörülen oranda tecil faizini uygulayacaktır.
İflas halinde ise borçlunun iflasının açıldığı tarihe kadar geçen süreye isabet eden zaman bakımından gecikme zammı hesaplanabilecektir, bu tarihten sonra artık gecikme zammının uygulanabilirliği söz konusu olamayacaktır. Zira kamu borçlusu tüm iyi niyete rağmen borcunu ödeyememiş olup iflas yolu ile kamu alacağının tahsili sağlanmaya çalışılacak iken, borç aslını ödeyemeyen bir borçludan gecikme zammı istenemeyecektir.
Üçüncü olarak borçlunun kanunun 75 inci maddesi hükmüne göre aciz durumunun tespit edilmesi zorunluluğu öngörülmüş olmakla birlikte, aciz durumunun tespiti inisiyatif kullanılamayacak kurallardan biri olup zorunluluk öngörmektedir. Bu bağlamda alacaklı kamu kurumu kanunda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde takip etmiş olduğu borçlunun mallarının paraya çevrilmek suretiyle satılması ya da hiç malının bulunmamasının tespit edilmesi hallerini aciz vesikası ile takip etme yükümlülüğü altındadır.
Bu nedenle borçlunun aciz durumda olduğunun tespit edildiği tarih kadar işlenecek olan gecikme zammı, bu tarihten sonra kamu borçlusunun aciz halinin tespit edilerek durumunun aciz vesikasına bağlandığı tarihten sonra her hangi bir şekilde gecikme zammının uygulanması söz konusu olamayacaktır.


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Muhsin KOÇAK
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 06-08-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02107692 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.