![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 31.03.2005)
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü. KARAR Davacı, davalının bankadan alıp kullandığı 2 adet kredi kartından doğan borcunu ödemediğini hesabın kat edilerek borcunu ödemesi için ihtar gönderildiğini, 4822 sayılı yasadan faydalanmak için başvuruda bulunduğunu, ancak ödeme yapmadığını, yapılan icra takibine de itiraz ettiğini bildirerek, itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, 24.3.2003 tarihinde başvuruda bulunduğunu, çıkarılan ödeme planında yeniden faiz işletildiği için anlaşamadıklarını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne itirazın 19.171.132.683TL. üzerinden iptaline, 6.006.581.992TL inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yasanın uygulamasında öncelikle temerrüt tarihinin belirlenmesi önemlidir. Kural olarak Borçlar Kanununun 101. maddesine göre, kesin vadeli sözleşmelerde temerrüt tarihi sözleşmede belirtilen günün hitamı ile gerçekleşir. Banka tarafından gönderilen son hesap özetinde ödeme günü belirtilmekte ise de, bu ödeme gününde borcun tamamı değil belli bir kısmının ödenmesi gerektiği bildirildiğinden, borcun tamamının ödenmesi gerektiği bildirilmediğinden, kredi kartı borçları, Borçlar Kanunun 101/2. maddesinde öngörülen, miktarı önceden belli olan kesin vadeli borç niteliğinde değildir. Bu nedenle kredi kartı borçlarında temerrüt tarihi bakımından, anılan maddenin uygulanması mümkün değildir. Kredi kartının bu özelliği nedeniyle, borçlunun temerrüdü, banka tarafından akdi ilişkinin sona erdirilip hesap kat edildikten sonra, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmiş ise, bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. Banka tarafından kredi borçlusuna ihtarname gönderilmemiş ise, kredi borçlusunun gönderilen son hesap ekstresinde belirtilen tarihte istenen asgari miktarı ödememesi nedeniyle, bu tarih itibariyle ödenmeyen kredi kartı borcu icra takibi aşamasına geldiğinden, bankaca hesabın kat edildiği tarih, şayet hesap kat edilmemiş ise, gönderilen son hesap ekstresindeki belirtilen ödeme tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulü gerekir. Bu şekilde belirlenecek temerrüt tarihindeki, asıl alacak + akdi faizden oluşan ana alacağa, temerrüt tarihinden bankaya başvuru tarihine kadar yıllık %50 faiz uygulanacaktır. Bu biçimde oluşan toplam alacağa 4822 Sayılı Kanunun geçici 1. maddesi, icra takibi varsa tahsil harcı, icra masrafları, faizin vergisi ve avukatlık ücretini ortadan kaldırmadığından, asıl alacak ve akdi faizden oluşan ana para alacağına yıllık %50 gecikme faizi uygulandıktan sonra, Banka Sigorta Muamele Vergisi uygulanmak, varsa icra takibinde istenen miktarı geçmemek üzere tahsil harcı, icra masrafları, avukatlık ücreti ve faizin Banka Sigorta Muamele Vergisini borca ilave etmek, bankaya başvuru tarihine kadar borçlu tarafından yapılan ödemelerinde, Borçlar Kanununun 84. maddesi nazara alınarak ödeme tarihi itibariyle borçtan (temerrüt tarihindeki ana paradan) mahsup edilmeli ve kalan toplam alacak tutarı 12 eşit takside bölünmelidir. Somut olayımızda davalının davacı bankaya 2 adet kredi kartı kullanımından doğan borcunu ödememesi üzerine hesabının 29.11.2002 tarihinde kat edilerek toplam borcunu ödemesi için aynı gün ihtar gönderildiği, 24 saatlik süre verildiği, 11.12.2004 tarihinde tebliğ edilip 13.12.2004 tarihi itibari ile temerrüde düştüğü, 31.1.2003 tarihinde icra takibi yapılıp, 24.3.2004 tarihi itibarı ile davacının 4822 sayılı yasa uyarınca başvuruda bulunduğu, ancak davacı banka tarafından çıkarılan taksitlendirmenin kabul edilmeyerek ödemenin yapılmadığı sabittir.4822 Sayılı Kanunun geçici 1. maddesi ödeme güçlüğüne düşen kredi kartı borçlularına, borçlarını tasfiye etme imkanı sağlayan bir atifet yasasıdır. Bu yasa iyiniyetli kredi kartı borçlularının borçlarını tasfiye amacı ile çıkarılmıştır. Yasadan ancak bankaya yazılı olarak başvuranlar faydalanabilir. Davacının süresinde başvuruda bulunduğu çekişmesizdir. Davalının temerrüde düştüğü 13.12.2004 tarihindeki asıl alacak+akdi faizden oluşan ana alacağa 24.3.2004 başvuru tarihine kadar yıllık %50 gecikme faizi uygulandıktan sonra, Banka Sigorta Mevduatı Vergisi, icra takibindeki miktarı geçmemek üzere tahsil harcı, icra masrafları, avukatlık ücreti ve faizin BSMV sini borca ilave edip bankaya başvuruda bulunduğu 24.3.2004 tarihine kadar ödemelerin de BK 84.md nazara alınarak ödeme tarihi itibarıyla temerrüt tarihindeki ana paradan mahsup edilip kalanın 12 ye bölünmesi suretiyle borç miktarının belirlenmesi gerekirken mahkemece ihtar ve takip tarihi arasında akdi faiz uygulanmak suretiyle hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş olması usul ve yaysa aykırı olup bozma nedenidir. KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 101 :Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtariyle, mütemerrit olur.
Borcun ifa edileceği gün müteffikan tâyin edilmiş veya muhafaza edilen bir hakka istinaden iki taraftan birisi bunu usulen bir ihbarda bulunmak suretiyle tesbit etmiş ise, mücerret bugünün hitamı ile borçlu mütemerrit olur. |
|
Şerh Son Güncelleme: 31-07-2010
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |