Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, Esas: 2002/466, Karar: 2002/4629 İçtihat

Üyemizin Özeti
Defterlerin usulüne uygun olarak tutulmamasının, TTK 85. anlamında taraf lehine delil olamayacağı kuşkusuz ise de, uyuşmazlık konusu kayıtların dayanak belgelerle ve tarafların bu hususta sunacakları delillerle kanıtlanma olanağı mevcuttur.
(Karar Tarihi : 14.06.2002)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.C.C. ile davalı vek.Av.Ü.Ö.'nün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Dava, 2.11.1998 ile 4.1.1999 tarihleri arasında davalıya satılıp teslim edildiğinde ihtilaf bulunmayan tavuk yemi bedellerinin tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.

Davalı vekili, davacı ile aralarında cari hesap sözleşmesi yok ise de, üç yıldan beri süregelen ticari ilişkide davacıdan alınan tavuk yemi karşılığı nakit ödeme veya yumurta vererek ödemeler yapıldığını, takibe konulan faturalara karşılık 12.575.924.878.-TL.lık yumurta verildiğini, 14.400.000.000.-TL.lık çekle ödeme yapıldığını, bakiye 943.286.557.-TL. borcun takipten sonra ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, taraf defterlerinin açılış tasdikinin bulunduğu kapanış tasdikinin bulunmadığını, bu nedenle defterlerin lehe delil olamayacağını, davalıya kesilen faturaların davalıya tebliğ edilmediği ve davalının çeklerle ödeme yaptığını kanıtladığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli olmadığı gibi, icra takibine konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmasına ve davalının bu faturalarla mal almadığı yolunda bir savunması bulunmamasına rağmen, karar yerinde davalı adına düzenlenen faturaların davalıya tebliğinin bulunmadığı yolundaki gerekçe de isabetli görülmemiştir. Davacı defterlerinin kapanış tasdiki olmadığı bu nedenle lehe delil olamayacağı da ayrı bir red gerekçesi yapılmıştır. Defterlerin usulüne uygun olarak tutulmaması, TTK anlamında taraf lehine delil olmayacağı kuşkusuz ise de, uyuşmazlık konusu ticari ilişkinin alım-satımla ilgili faturalar ve diğer belgeler ile gerek çekle ve gerekse mal teslimi suretiyle yapılan ödemelerin, anılan belge içerikleriyle ve tarafların bu hususta sunacakları delillerle kanıtlanma olanağı vardır. Bu yönler üzerinde durulmaması doğru olmadığı gibi, davalının dava konusu faturalara karşı ödeme olarak savunduğu sekiz adet 1.200.000.000.-TL. toplam

9.600.000.000.-TL.lık çeklerin dava konusu faturaların düzenlenme tarihinden çok önce 5.10.1998 tarihli çek tahsil makbuzu ile davacıya verildiği ve davacının açılış ve kapanış tasdikleri bulunan 1998 yılı ticari defterlerinde bu çeklerin davalının 1998 yılı borçlarından mahsup edildiği anlaşıldığından bu yönün gözden kaçırılması da doğru değildir. Anılan bu hususlar gözetilip değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmediğinden, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 97.500.000.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.6.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 85 :IV - SAHİBİNİN LEHİNDE:

       Kanuna uygun bir surette tutulan ve birbirini teyit eden ticari defterlerin münderecatı sahibi lehine delil ittihaz olunur; şu kadar ki hasım tarafın keza kanuna uygun surette tutulmuş olan ve birbirlerini teyideden defterleri buna aykırı olur veya bu hususta hiçbir kaydı havi bulunmazsa yahut iddianın dayandığı kaydın aksi, vesika veya diğer muteber delillerle ispat edilirse sözü geçen kaydın ispat kuvveti kalmaz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 27-07-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01607990 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.