Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 11.HD. 2005/8676 E.-2006/9378 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Davalının davacıdan alacaklı bulunduğu iddiasına karşı, davacı tarafça bu konuda davalıya yapılan yemin teklifinin davalı tarafça kabul edilmediği ve karşı tarafa reddinin de yapılmadığının anlaşılmış olmasına göre,bu durum HUMK.nun 347. maddesi uyarınca davalının takas istemine konu alacak miktarının davacı tarafından davalıya ödendiğinin ikrar edildiği sonucunu doğurur.
(Karar Tarihi : 28.09.2006)
YARGITAY KARARI

Taraflar arasında görülen davada İzmir Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 22.03.2005 tarih ve 2003/732 - 2005/90 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mutlu Pınar Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin tayininin çıkması nedeniyle İzmir'de bulunan evinin eşyalarının Erzurum-Oltu'ya taşınması gerektiğini, bu amaçla müvekkilinin Cantaş Evden Eve Taşımacılık firmasının sahibi davalı Muharrem Kaya ile bir taşıma sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin meskendeki ev eşyalarının sökülüp, toplanıp, ambalajlanmasını ve gideceği adrese teslimini kapsadığını, taşımaya konu eşyaların kapalı kasa kamyona yüklendiğini, ancak daha sonra araç değişimi yapılarak eşyaların açık kasa kamyonun arka kısmına doğru dengesiz bir biçimde yüklendiğini, bu nedenle bir çok eşyanın hasarlandığını, davalının kusurlu olarak müvekkiline ait eşyaların hasar görmesine neden olduğunu ileri sürerek hasar bedeli olan 3.215.000.000 TL maddi ve 500.000.000 TL manevi olmak üzere toplam 3.815.000.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, eşyaların sözleşmede gösterilen adrese hasarsız bir şekilde getirildiğini, ancak davacının emrindeki askerler tarafından indirilmesi sırasında eşyalardan bir kısmının hasarlandığını, meydana gelen zararda müvekkilinin hiçbir payı bulunmadığını, olayda manevi tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak haksız olarak açılan davanın reddine ve davayı kabul anlamına gelmemek üzere davanın kabulü halinde müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğu 600.000.000 TL'nın hüküm altına alınacak miktardan takasına karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait eşyaların hasar görmesinde tamamen davalının kusurlu bulunduğu gerekçesiyle 2.147.500.000 TL hasar bedelinin olay tarihi olan 01.07.2003 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, fazlaya ait talebin ve manevi tazminat şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ile davalının davacıdan 600.000.000 TL alacaklı bulunduğu iddiasına karşı davacı tarafça bu konuda davalıya yapılan yemin teklifinin davalı tarafça kabul edilmediği ve karşı tarafa reddinin de yapılmadığının anlaşılmış olmasına göre bu durum HUMK.nun 347. maddesi uyarınca davalının takas istemine konu bu miktarın davacı tarafından davalıya ödendiğinin ikrar edildiği sonucunu doğurduğundan söz konusu miktarın davacı lehine hüküm altına alınan miktardan düşülmemesi doğru olup davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 86.96 YTL. temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 28.09.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : (Eski) Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu - Mülga MADDE 347 :Kendisine yemin teklif olunan kimse, yemin etmez veya yemini hasma reddeylemezse yeminin mevzuunu teşkil etmiş olan meseleyi ikrar etmiş addolunur.

Kendisine yemin reddolunan kimsenin yeminden imtinaı dahi ikrar addolunur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 16-07-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02728295 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.