![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 02.11.2007)
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerden dolayı istemin kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
İhtiyati haciz isteyen G... A.Ş. vekili, 2002 yılının 5. ve 6. aylarına ait 15.176.89 YTL meblağlı kesinleşmiş faturalardan dolayı U... A.Ş. ve H... N... A.Ş. aleyhine ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, ihtiyati haczin süresinde uygulanmadığını, müvekkil şirketin borcunun olmadığını, ihtiyati hacze dayanak yapılan faturaların müvekkili adına kesilmediğini belirterek, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, harita ve elektrik mühendisi iki bilirkişi refakate alınarak keşif yapılmış, iki defa bilirkişi raporu alınmış ve U... Denizcilik A.Ş.'nin söz konusu borçtan sorumlu olmayacağına ilişkin bilirkişi raporuna istinaden ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir. Somut olayda mahkemece işin esasına girilmiş, mahallinde keşif yapılarak iki bilirkişi raporu alınmış, bir yılı aşkın bir yargılama süreci sonucunda "ihtiyati haciz kararına itiraz eden U... A.Ş.'nin borçtan sorumlu olmadığı..." şeklindeki bilirkişi raporuna istinaden ihtiyati haciz kararı kaldırılmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun 258/1 hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin "alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması" yeterlidir. Mahkemenin "alacağın varlığına kanaat getirmesinden" anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan "hukuk devleti" ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. İhtiyati haciz yargılamasında, etkin hukuki himaye sağlamak, bunu sağlarken mümkün olduğunca çabuk ve seri hareket etme gerekliliği, usul kurallarına göre maddi hukuka dayanan hakkın araştırılmasından önce gelir. Maddi hukuka göre kimin haklı kimin haksız olduğu, İcra ve İflas Kanunu'nun 264. maddesi çerçevesinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası çerçevesinde yada açılacak bir menfi tespit veya istirdat davası sırasında incelenerek sonuçlandırılacaktır. Bu nedenlerle İcra ve İflas Kanunu'nun 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itirazın koşulları açıkça hükme bağlanmıştır. Anılan maddede, borçlunun kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebileceği düzenlenmiştir. Bu itiraz sebepleri sınırlı olup, şekli niteliktedir. O halde mahkemece, İcra ve İflas Kanunu'nun 265. maddesinde sayılan itiraz sebepleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın (BOZULMASINA), 02.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 265 :(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/105 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./63. md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (Ek fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./63. md.) Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. (Ek fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./63. md.; Değişik fıkra: 02/03/2005-5311 S.K./17.mad) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz. |
|
Şerh Son Güncelleme: 13-07-2010
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |