İİK 10 ve İİK 11.madde üzerine kişisel bir düşünce
Üyemizin Notu:
İİK’nun 10.maddesi,madde başlığından da anlaşılacağı üzere icra ve iflas işlerine bakan memur ve müstahdemlerin yapamayacağı yasak işleri düzenlemektedir.Madde metninde sayılan kişilerle ilgili olan bütün işlemler bu madde kapsamına girer.Ancak kanun bu kişileri bentler halinde tahdidi olarak saymıştır.Bu bentte yer alan ilgili kişiler yorum yoluyla genişletilemez ve değiştirilemez.Madde metninde sayılan bu kişilerle ilgili icra ve iflas işlemleri ile karşılaşan memur ve müstahdemler bağlı bulundukları icra mahkemesine bu konu hakkında yazılı veya sözlü olarak bilgi verip;konu hakkında izahat istemeleri gerekmektedir.İcra mahkemesi dosya üzerinden yapacağı basit bir inceleme neticesinde sözkonusu işlemin hangi memur yada müstahdem tarafından yapılacağını belirler.Kısacası mahkemenin verceği hükümle belirlenen kişi/kişiler o dosya ile ilgili olarak işlemleri yürütme yetkisine sahip olacaktır.(işlem yapması memnu olan kişi dışında olan memur yada müstahdemler).İlgili işlem ile karşılaşıp, o işlemi yasağa rağmen uygulayan memur yada müstahdemlerin yapmış oldukları işlemler için İİK 16.madde de düzenlenen şikayet yoluna başvurulabilir.İİK 10.maddeye ilişkin olan talepler hakkında icra mahkemesi re'sen karar veremez.İİK 10.madde hakkında özellik arzeden önemli bir nokta da işlem yapılsa bile kendiliğinden hükümsüz olarak sayılmaz,iptal edilebilir bir işlem olarak nitelendirilir.İİK 10.madde ile İİK 11.madde arasında uygulamada özellik arzeden önemli noktalardan biriside budur.İİK 11.madde yapılan işlem şikayet yoluna gerek kalmadan kendiliğinden hükümsüz olup;hukuken bir hüküm ifade etmez(İİK 11).İşlem yapıldığı andan itibaren yada daha doğru bir ifade ile icra müdür yada müdür yardımcısı tarafından karar verildiği tarihten itibaren hükümsüz olarak nitelendirilir.