Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, Esas: 1979/1168, Karar: 1979/1279 İçtihat

Üyemizin Özeti
İnşaatı terk eden yükleniciye gönderilecek ihtarnamenin semeresiz kalacağı şüphesiz olmakla; işbu yükleniciye işveren tarafından ihtarname gönderilmesine gerek yoktur.
(Karar Tarihi : 29.05.1979)
"Taraflar, aralarında anahtar teslimi inşaat yapımı hususunda bir eser sözleşmesi yapmışlardır. Davacı yüklenicinin bu inşaatı yarım bıraktığı, davacı vekilinin mahkemeye sunduğu 29.11.1977 günlü dilekçesi kapsamından anlaşılmaktadır.

Bu duruma göre, taraflar arasında düzenlenmiş bulunan sözleşmenin fiilen bozulmuş olduğu saptanmıştır. Davacı yüklenici, inşaatı terk etmiş bulunması nedeniyle, davalı işveren tarafından ihtarın semeresiz kalacağı kuşkusuz bulunduğundan, B.K m. 107 ye göre ihtar keşide edilmesinde de zorunluk bulunmamaktadır. Sözleşmenin bozulması nedeniyle aynı Kanun'un 108. maddesi uyarınca, akitten rücu eden alacaklının vaad olunan şeyi vermekten imtina ve tediye eylediği şeyi istirdat hakkı mevcuttur.

Davacı yüklenicinin sözleşme gereğince 157.741 TL lik iş yapmış olduğu, davacı tarafından yaptırılan 22.01.1973 günlü tesbiti delail sonucu verilen bilirkişi raporu ile gerçekleşmiştir. Ancak bu rapora davalı taraf itiraz etmiş bulunması dolayısiyle, davacı yüklenicinin yaptığı iş bedelinin, sözleşmenin 28. maddesi hükmü de gözönünde tutularak seçilecek bilirkişi aracılığı ile tesbit ettirilmesi icap eder.

Ayrıca taraflar arasında, davalı işveren tarafından davacıya ödenen para miktarı konusunda da uyuşmazlık vardır. Zira davacı 103.000 TL aldığını iddia etmekte, davalı da 116.377 TL ödediğini savunmaktadır. Buna göre, davalıya, davacı yükleniciye 116.377 TL ödediği konusundaki delillerini ibraz için mehil verilmesi ve yazılı delili bulunmadığı takdirde de, yemin teklifine hakkı olduğunun hatırlatılması suretiyle, davalı tarafından ödenen para miktarının kesin biçimde saptanmasından sonra, bilirkişi tarafından tayin olunacak iş bedelinden, davalının ödediği sabit olan miktarın düşülmesi suretiyle, kalanın davalıdan alınmasına karar verilmesi icap eder."
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 107 :Aşağıdaki hallerde bir mehil tâyinine lüzum yoktur.

1 - Borçlunun hal ve vaziyetinden bu tedbirin tesirsiz olacağı anlaşılırsa,

2 - Borçlunun temerrüdü neticesi olarak borcun ifası alacaklı için faidesiz kalmış ise,

3 - Akdin hükümlerine göre borç tâyin ve tesbit edilen bir zamanda veya muayyen bir mehil içinde ifa edilmek lâzım geliyorsa.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 02-06-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01900792 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.