Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas: 2005/13114, Karar: 2007/4345 İçtihat

Üyemizin Özeti
Bir bilgisayar yazılımı ile ilgili olarak; bilgisayar yazılımının adının, iltibasa meydan verecek şekilde haksız olarak çoğaltılarak kullanılması iddiası ile tazminat talep edilmesi halinde; Mahkemece söz konusu bilgisayar yazılımının 5846 S.K. m.1/B ve 2/1 kapsamında eser olup olmadığının değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılması ve yazılım, eser vasfında ise konunun, Mahkeme tarafından aynı kanunun 83. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek çözüme kavuşturulması gerekir. Anılan iddia söz konusu edildiğinde uyuşmazlığın çözümü için, yazılımın kodlarının karşılaştırılması yönünde bir inceleme yapılması hususu gereksizdir.
(Karar Tarihi : 13.03.2007)
"Davacı vekili, müvekkilinin büyük emekler ve paralar harcayarak üniversite adaylarının tercihlerine yardımcı olacak bir yazılım eseri meydana getirdiğini; bu esere de T____ R____ adı verilerek, bu adın 02.05.2000 tarihinde marka olarak tescil edildiğini; davacı adına tescilli yazılım eserinin davalı tarafa ait internet sitesinde, müvekkilinin izni olmadan kullanıldığını; müvekkiline ait eserin, 5846 sayılı FSEK kapsamında korunmaya değer bir eser olduğunu; bu yayın nedeniyle müvekkili şirketin `yazılım eseri` nedeniyle elde edebileceği geliri elde edemediğini ileri sürerek, şimdilik yoksun kalınan gelirden oluşan zararın FSEK m.68 uyarınca üç katı olan 6.000.000.000 TL maddi, 5.000.000.000 TL manevi tazminatın 29.07.2004 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; FSEK.nun 67 ve 68. maddeleri uyarınca hüküm özetinin ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacı tarafın delil listesinde belirtilen 17.11.1999 sözleşmeye göre, eserin asıl sahibinin yazılımı meydana getiren A____ Tic Ltd Şti olduğunu, davacı tarafın eser sahibi olmadığını ve aktif husumet ehliyeti olmadığını, söz konusu programla aynı amaca yönelik, aynı işlevi gören bir çok yazılım programının piyasada kullanıldığını, müvekkilince kullanılan yazılım programının tamamen farklı olduğunu, davacının iddia ettiği programın müvekkilince tamamen özgün olarak meydana getirildiğini ve web sayfasında ziyaretçilerin hizmetine sunduğunu ve müvekkilinin ticari bir ürün olarak pazarlamadığını, programlar arasındaki tek ortak yönün, program adlarındaki "T____ R____" ibaresi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı tarafın 17.02.2005 tarihli oturumda davalarını "FSEK hükümlerine, başka bir deyişle yazılımın izinsiz kullanılmasına" dayandırıldığını açıklayarak imzası ile beyanını tasdik ettiği, 4110 sayılı Yasa ile her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bunların hazırlık tasarımları, ilim ve edebiyat eserleri arasında sayılarak koruma altına alındığı, bir bilgisayar programının herhangi bir ögesine temel oluşturan düşünce ve ilkelerin eser sayılmadığı, başka bir deyişle öğrencilerin tercihlerini kolaylıkla yapabilmelerini, üniversitelerin tanıtımını sağlamak, başarı oranlarını, taban puanlarını, öğrenci sayısını belirtmek amacıyla herhangi bir yazılımın gerçekleştirilmesi fikrinin "eser" olarak kabul edilemeyeceği için, ancak davacı yazılımının kopyalanması halinde eserden kaynaklanan haklarına tecavüz edildiği sonucuna varılabileceği, zira yazılımın mutlaka eser sahibinin hususiyetini taşıması gerektiği ve bu düzeyde şekillenmiş olması gerektiği, yalnızca tescilli markanın kullanılmasının, eserden izinsiz olarak faydalanma anlamına gelmediği, yazılımlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını istemeyen davacının, yazılımın eser, kendisinin de eser sahibi olduğu, davalının ise kendi eserini kopyalayarak izinsiz olarak kullandığını ve mali haklarının ihlal edildiğini ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

HUMK.nun 74. maddesi uyarınca hukuki sebebin tayini hakime aittir.

Davacı vekili yargılama sırasında davalıya ait yazılımın kodlarının, kendi yazılımının kopyası olup olmadığının bir önemi bulunmadığını; talebinin, eser adının haksız bir şekilde ve izinsiz olarak kullanılması nedeniyle uğranılan zararın tazminine yönelik olduğunu, bu nedenle de taraf yazılımlarının karşılaştırılması için bilirkişi incelemesine gerek bulunmadığını belirtmiştir. Davalı vekili de kendilerine ait bilgisayar programında farklı bir yazılımın kullanıldığını ve dava konusu "T____ R____" adının umuma ait ve ayırt ediciliği bulunmayan bir ibare olduğunu savunmuştur.

Tarafların yukarıda açıklanan iddia ve savunmaları itibariyle, davacının iddiası; "T____ R____" ibaresinin haksız bir şekilde davalıya ait yazılımın adı olarak kullanılması suretiyle FSEK m.83 e göre yaratılan haksız rekabet nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazminine ilişkindir.

FSEK m.83 e göre, eser adının iltibasa meydan verecek surette ve haksız olarak diğer bir eserde veya çoğaltılmış nüshalarında kullanıldığı iddiasıyla haksız rekabete dayalı tazminat davasında, davacı tarafça davalıya ait yazılımın kopya olduğu veya bağımsız bir eser niteliği taşımadığı yönünde bir talep de ileri sürülmediğine göre, tarafların bilgisayar program kodlarının aynı olup olmadıklarının karşılaştırması için bilirkişi incelemesi yapılması zorunlu değildir. Ancak, böyle bir iddianın dinlenebilmesi için de davacıya ait yazılımın eser olup olmadığının mahkemece re'sen araştırılması gerekir.

Davacı vekili, yargılama sırasında kendi bilgisayar programının yazılım kodlarını mahkemeye sunmuştur.

Bu durumda, davacıya ait bilgisayar programının FSEK m.1/B ve 2/1 kapsamında ilim ve edebiyat eseri olup olmadığı hususu davacının tercihine bırakılmaksızın, mahkemece re'sen yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile belirlenerek; davacı yazılımı eser vasfında ise uyuşmazlığın FSEK m.83 çerçevesinde değerlendirilip bir çözüme kavuşturulması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir."
İlgili Mevzuat Hükmü : Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu MADDE 83 :B HAKSIZ REKABET:

       I - AD VE ALAMETLER:

       Bir eserin ad ve alametleri ile çoğaltılmış nüshaların şekilleri, iltibasa meydan verebilecek surette diğer bir eserde veya çoğaltılmış nüshalarında kullanılamaz.

       1 inci fıkra hükmü umumen kullanılan ve ayırt edici bir vasfı bulunmıyan ad, alamet ve dış şekiller hakkında uygulanmaz.

       Bu maddenin uygulanması kanunun 1 inci, 2 nci ve 3 üncü bölümlerindeki şartların tahakkukuna bağlı değildir.

       Basın Kanununun 14 üncü maddesinin mevkute adları hakkındaki hükmü mahfuzdur.

       Tecavüz eden tacir olmasa bile, birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında haksız rekabete mütaallik hükümler uygulanır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 29-04-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03454995 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.