Üyemizin Notu:
Sözleşmede Özgürlüğü İlkesi Çerçevesinde Akitlerde Şekil Serbestisi
Bir kişinin dilediği kişiyle, dilediği zaman, dilediği konuda ve şartlarla sözleşme yapma veya yapmama serbestisini ifade eden “sözleşme özgürlüğü” kavramı sözleşmeler hukukuna egemen olan önemli ilkelerden biridir. Sözleşmenin biçiminin (şeklinin) âkitler tarafından serbestçe seçilebilmesi anlamına gelen şekil serbestisi de sözleşme özgürlüğü ilkesinin bir uzantısı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hukuki işlemlerin zorlayıcı şekillere tabi olması durumunda, özellikle günlük işlemlerin uygulamada hukukî korumadan yoksun kalabilmesi, hukukî muamelelerin yapılmasının güçleşmesi, para ve zaman kaybına yol açması ve kötü niyetli kişilerin bu şekil noksanlığından adalete aykırı olarak yararlanabilmeleri ihtimaline binaen Modern Hukuk Sistemleri kural olarak şekil serbestisi prensibini belirlemişlerdir. Şekil zorunluluğu ise, tarafları dikkatli harekete sevk etmek, irade beyanlarının ciddiyetini ve gerçek amacını saptamak, muamelenin üçüncü şahıslar tarafından öğrenilmesini sağlamak, sözleşmenin muhtevasını ve şartlarını doğru tesbit etmek ve ispat kolaylığı sağlamak gibi gerekçelerle çok sınırlı sayıda hukuki işlem için geçerli kılınmıştır. Bu nedenle sözleşmelerde “şekilsizlik” esastır, şekle bağlılık ise istisnadır. Türk Hukuku açısından bu ilke Borçlar Kanunu m.11/1 maddesinde vücut bulmakta ve yasa koyucu “akdin sıhati, kanunda sarahat olmadıkça hiçbir şekle tabi değildir.” hükmünü getirmektedir.
(*) Sinan Öztürk Elektronik Sözleşmeler (Kuruluş ve Geçerlik Şartları) – İ.Ü.SBE.Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, 2002, sf.144
|