Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 12. HD. 1995/12692E, 1995/13432K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Adi şirket tasfiye edilmedikçe ve ortaklardan birisine şirket işlerini idare görevi verildiği yazılı olarak ispatlanamadığı sürece, şirket idaresi işlerinin tüm ortaklara ait olacağı yasa gereğidir. BK.533. madde uyarınca da şirket namına ortaklardan birisinin yaptığı işlem diğer ortakları da bağlayacağından, çekte imzası olmayan diğer ortaklara karşı da takip yapılması mümkündür.
(Karar Tarihi : 11.10.1995)
Dava: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 3.8.1995 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: İcra takibinin dayanağı olan 19.8.1994 keşide tarihli çek (____ Ticaret Z.B.) kaşesi basılmak suretiyle imzalanmıştır. Çekin adi ortaklık kaşesi altında ortaklardan biri tarafından imzalandığı görülmektedir. İtiraz eden borçlu Z.B. adi ortaklığın tasfiye edildiği yönünde bir beyanda bulunmamıştır. Sadece çekte kendi imzasının bulunmadığından bahisle sorumlu tutulamayacağını ileri sürmektedir. Ticaret Sicili cevabında yazılı firma ve şirketlerin kurulmuş olması adi şirket kaşesi kullanılarak çek düzenlendiğine göre bu adi şirketin tasfiye edildiği anlamına gelmez. İcra takibi, her iki adi ortağa yöneltilmiştir. Bonoda imzası olmayan Z.B. imza itirazında bulunmuştur. BK.nın 533. maddesi hükmünce şirket namına, ortaklardan biri tarafından yapılan işlem temsil hükümleri uyarınca diğerlerini alacaklı veya borçlu kılacak niteliktedir. İki ortaklı olduğu anlaşılan adi ortaklık da, davalı ortaklardan herhangi birine şirket işlemlerini idare görevi verildiği öne sürülmediği, bu yönde bir belge ibraz edilmediğine göre, B.K.nun 525. maddesi uyarınca, şirket idaresi işlemlerinin her iki ortağa ait olduğunun kabulü zorunludur. Bu durumda takip dayanağı senette imzası olmasa dahi, muterizin borçtan sorumluluğu vardır. Bu nedenle itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir.
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 525 :Akit ile veya karar ile münhasıran şerike veya müteaddit şeriklere yahut üçüncü bir şahsa kati surette tevdi edilmiş olmadıkça şirket muamelelerinin idaresi bütün şeriklere aittir. Şirket muamelerinin idaresi şeriklerin cümlesine veyahut bir kaçına tevdi edilmiş ise bunlardan her biri diğerlerinin iştiraki olmaksızın muamele yapabilir. Şu kadar ki; şirket muamelelerini idareye salâhayettar her bir şerik bu muameleye ikmalinden evvel itiraz edebilir. Tehirinde tehlike melhuz değilse şirkete umumi bir vekil nasbı ve alelâde şirket muameleri fevkindeki hukuki tasarrufların yapılması için bütün şeriklerin ittifakı lâzımdır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Mehmet Saim DİKİCİ
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 23-03-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02610898 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.