Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 18.H.D 1992/6153 E, 1992/7423 İçtihat

Üyemizin Özeti
Olağanüstü toplantıya çağIrı ve toplantı, yasanın öngördüğü usul dairesinde yapılmış olup, çağırı kâğıdının, tek tek bağımsız bölüm maliklerine elden sunulması yerine, apartmanın ilan yerine asılması, toplantının yasaya aykırı olduğunun kabulüne yeterli değildir. Davacı, süresinde çağırıya ıttıla kesbetmiş ve temsilcisini de toplantıya göndermiş olmakla yasa hükmünün amacı gerçekleşmiştir.
(Karar Tarihi : 14.09.1992)
DAVA. Dava dilekçesinde kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararların iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.


Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR: Mahkeme, davayı kabul ederek Kat Malikleri Kurulu olağanüstü toplantısının, Kat Mülkiyeti Kanunun 29. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne uygun olarak yapılmadığı gerekçesi ile toplantıda alınan kararın iptaline hükmetmiştir.
Dosya kapsamından anlaşıldığına göre olağanüstü toplantıya çağırı 2.6.1991 tarihli olup toplantı, 17.6.1991 günü yapılmıştır. Çağırı kâğıdı, apartman içindeki özel ilan panosuna asılmış ve bu suretle kat maliklerinin imzasına sunulmuştur. Davacı olan 8 numaralı daire maliki hariç, diğer kat malikleri çağırı kağıdını imzalamışlardır. Çağrı kâğıdında, olağanüstü toplantının nedeni ve görüşülecek hususlar yer almış, tüm kat maliklerinin bilgisine sunulmuştur. Çağırı kâğıdının çıkarıldığı 2.6.1991 gününden 15 gün sonra toplantı yapılmış olup, bu toplantıya 8 numaralı daire adına, davacının vekil tayin ettiği M____B____ katılmış ve toplantıda düzenlenen katılım tutanağını imzalamıştır. Görüldüğü gibi, olağanüstü toplantıya çağırı ve toplantı, yasanın öngördüğü usul dairesinde yapılmış olup, çağırı kâğıdının, tek tek bağımsız bölüm maliklerine elden sunulması yerine, apartmanın ilan yerine asılması, toplantının yasaya aykırı olduğunun kabulüne yeterli değildir. Davacı, süresinde çağırıya ıttıla kesbetmiş ve temsilcisini de toplantıya göndermiş olmakla yasa hükmünün amacı gerçekleşmiştir.
Davacı, vekil tayin ettiği kişinin itirazlarının toplantıda dikkate alınmadığı ve bu nedenle kendisine karara muhalefet etme imkânı verilmediği gerekçesiyle toplantıda alınan kararların iptalini istemektedir. Davacı toplantıda alınan kararlardan her hangi birine muhalif olduğunu bildirmemiş, temsilcisinin olağanüstü çağırının şekline ve toplantının gündemine vaki itirazlarının toplantıda dikkate alınmadığı nedeniyle toplantıda alınan kararların iptalini istemiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere olağanüstü toplantı, Kat Mülkiyeti Kanununun 29.maddesindeki usule uygun olarak yapılmış olup mücerret davacı vekilinin itirazlarının dikkate alınmaması, toplantıda alınan kararların iptalini gerektirmez. Alınan kararlar olağanüstü toplantıya çağırı kâğıdındaki gündeme uygundur. Gündemde belirtilmiş olduğu üzere yöneticinin faaliyet raporu incelenmiş, yönetici ibra edilmiş, yönetici seçilmiş ve işletme projesinin hazırlanması öngörülmüştür. Davacı vekilinin de katıldığı toplantıda bu kararlar oybirliğiyle alınmıştır. Hal böyle olunca, davacının olağanüstü toplantıya çağırının usulsüz olduğuna dair itirazının ve bu itiraz dikkate alınmadığı için toplantının ve alınan kararların iptalini dava etmesinin yasal dayanağı olmadığı gibi iyi niyet ilkeleriyle de bağdaşmaz.
Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.9.1992 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


KARŞI OY YAZISI:

Davacı, vekil tayin ettiği kişinin itirazlarının olağanüstü toplantıda dikkate alınmadığı, toplantı mahallinde tutanak yapılmadığı için muhalefet imkânı verilmediği ve kendisine çağrı yapılmadığı için kat maliklerince yapılan toplantı ile bu toplantıda alınan kararların iptalini istemiş, ibraz edilen tutanağın sonradan tanzim edildiğini, bu sebeple itiraz şerhi koymadığını iddia etmiştir.
634 Sayılı Kanunun 29/2 maddesine göre, toplantı gününün 15 gün önce tebliğ edilmesi ve gündemin bildirilmesi, toplantının geçerlilik şartıdır. Ve aksi davranış toplantının iptalini gerektirir. Yasanın 32/4 maddesine göre toplantı ve alınan kararların noter tasdikli deftere yazılması gerekirken iddiaya göre toplantı mahallinde bu emredici kurala uyulmayarak sonradan ayrıca yazılıp, kat maliklerine de imzalattırılmamış ve davacıya da itiraz hakkı tanınmamıştır. Bu sebeple toplantının ve alınan kararların iptali gerekir. Davacı vekilinin toplantıya katılması tebliğin tamamlandığını göstermez ve aleyhte yorumlanamaz, yasal
şartların tamamlandığı kabul edilemez. Bu sebeple mahkemenin iptal kararı doğru olup, kararın onanması gerekirken, bozan daire çoğunluk kararına katılmıyoruz.

Muh.Üye Muh.Üye
İlgili Mevzuat Hükmü : Kat Mülkiyeti Kanunu MADDE 29 :Kat malikleri kurulu, yılda bir defadan az olmamak üzere yönetim planında gösterilen zamanlarda, eğer böyle bir zaman gösterilmemişse, her takvim yılının ilk ayı içinde toplanır. (Ek cümle: 14/11/2007-5711 S.K./14.mad.) Toplu yapılarda ise kurullar, en geç iki yılda bir defadan az olmamak üzere yönetim plânlarında gösterilen zamanlarda, böyle bir zaman gösterilmemişse, ikinci takvim yılının ilk ayı içinde toplanır.

       Önemli bir sebebin çıkması halinde, yöneticinin veya denetçinin veya kat maliklerinden üçte birinin istemi üzerine ve toplantı için istenilen tarihten en az onbeş gün önce bütün kat maliklerine imzalattırılacak bir çağrı veya bir taahütlü mektupla, toplantı sebebi de bildirilmek şartiyle, kat malikleri kurulu her zaman toplanabilir.

       İlk çağrı yapılırken, birinci toplantıda, yeter sayının sağlanamaması halinde, ikinci toplantının nerede ve hangi tarihte yapılacağı da belirtilir. (Ek cümle: 14/11/2007-5711 S.K./14.mad.) İlk toplantı ile ikinci toplantı arasında bırakılacak zaman yedi günden az olamaz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Yıldırım ACAR
Site Üyesi
Şerh Son Güncelleme: 14-03-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02313709 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.