![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 09.11.2001)
"Temyiz talebinde bulunan B____ A.Ş. vekili, kayyum tarafından yeni yönetim kurulu oluşuncaya kadar vekil olarak tayin edildiğinden ve yeni yönetim kurulu oluşmadığından, eski yönetim kurulunun vekaletten azli vekalet durumunu etkilemeyeceğinden ve Avukatlık Kanunu 41. maddesi uyarınca azilden sonrada 15 gün vekalet görevi devam edeceğinden temyiz eden vekilinin temyiz talebi incelendi:
Takip talebinden vazgeçen ve hacizlerin fekkini isteyen alacaklı vekili Av. O. N.'ın, Avukat H. F. U. tarafından Beyoğlu 24. noterliğinin 04/09/2001 tarihli vekaletnamesiyle tevkil edildiği, Avukat H.F.U'ın da alacaklı şirket yetkilisi tarafından, Beyoğlu 34. noterliğinin 04/09/2001 tarihli vekaletnamesiyle vekil tayin edildiği, vekalette icra takibinden kısmen veya tamamen feragat yetkisinin bulunduğu görülmektedir. İcra takibinden feragat yetkisi hacizlerin fekki hakkını da içerdiğinden bu hususta vekaletnamede ayrıca özel bir yetki bulunmasına gerek yoktur. Bu durum karşısında alacaklı vekili Avukat O.N'ın takipten vazgeçme ve hacizlerin fekki istemine ilişkin 05/09/2001 tarihli talebi usulüne uygundur. Alacaklı vekilinin daha önce vekil tayin ettiği Avukat A. E.'nin ise Beyoğlu 34. noterliğinin 31/08/2001 tarihli azilnamesiyle vekaletten azledildiği anlaşılmaktadır. Noter huzurunda düzenlenen sözü edilen vekaletnameler ve azilnameler resmi nitelikte olduğundan mahkemece iptal edilmediği sürece geçerlidir. Dar yetkili Merci Hakiminin anılan vekaletname ve azilnamelerin Rus noterliğinden alınmış belgeye dayalı olarak geçerli olmadığını kabul etmesi, sahtelik iddiası mahkemede yapılacak yargılama sonucunda belirlenebileceğinden yerinde değildir. İcra müdürünün feragate dayalı olarak kaldırılan hacizlerin ihya edilmemesine ilişkin 07/09/2001 tarihli kararı usulüne uygun olduğundan merciin bu karara yönelik şikayeti reddetmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi isabetsizdir." |
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 388 :Vekâlet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tesbit edilmemiş ise, taallük eylediği işin mahiyetine göre tâyin edilir.
Vekâlet, vekilin takabbül eylediği işin yapılması için icabeden hukuki tasarrufları ifa salâhiyetini şamildir. Hususi bir salâhiyeti haiz olmadıkça vekil, dâva ikame edemez, sulh olamaz, tahkim edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, hibe edemez, bir gayrimenkulü temlik veya bir hak ile takyit edemez. |
|
Şerh Son Güncelleme: 09-03-2010
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |