Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2003/ 4456 Esas 2003/ 11482 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Davanın usul yönünden reddedildiğinin belirtilmesi gerçeği değiştirmez.

Mahkemece davaların tarafları, konusu ve istinat olunan sebepleri aynı olduğundan, HUMK.nun 237 nci maddesi gereğince kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
(Karar Tarihi : 08.12.2003)
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi

Esas No: 2003/4456
Karar No: 2003/11482

Dava: Taraflar arasında görülen davada A_____ 12.Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 27.12.2002 tarih ve 2002/322 - 2002/1349 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davalının, müvekkili kooperatif yönetimince peyzaj projesine uygun olarak yapılan çevre düzenlemesi sonrasında ortak alana dikilen çim ve muhtelif süs bitkilerini sökerek zarar verdiğini, zararın tazmini için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra-inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, çimleri ve bitkileri müvekkilinin sökmediğini, aynı konuda kesin hüküm bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere göre, davalının Ankara 11.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2001/1137 Esas ve 2002/44 Karar sayılı ilamının kesin hüküm niteliğinde olduğu savunmasının bu davanın usuli nedenle reddedilmiş olmasından dolayı yerinde görülmediği, davalının kooperatif yönetimince peyzaj projesine uygun olarak dikilen çim ve süs bitkilerini sökerek zarar verdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının kısmen iptali ile 39.300.000.-TL asıl alacak, 5.960.000.-TL işlemiş faiz ve 54.000.000.-TL tespit gideri olmak üzere toplam 99.260.500.-TL.nın asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren % 60'ı geçmemek üzere yasal faiz uygulanmak suretiyle tahsilini teminen takibin devamına, asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın % 40'ı üzerinden hesaplanan 15.720.000.-TL icra-inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1-Dava, ortağın kooperatife verdiği zarardan kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, aynı konuda kesin hüküm bulunduğunu savunarak, davanın öncelikle bu nedenle reddini istemiştir.

A____ 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2001/1137 Esas ve 2002/44 Karar sayılı ilamında, 04.12.2001 tarihli celsede delillerini ibraz etmesi için kendisine kesin süre verildiği halde davacı vekilinin süre geçtikten sonra delillerini bildirdiği, davalı vekilince buna muvafakat edilmediği belirtilerek davanın usul yönünden reddine karar verilmiş, temyize konu bu kararda ise davanın usuli nedenle reddedilmiş olmasından dolayı kesin hüküm savunmasının yerinde görülmediği belirtilmiştir. Davacıya delil göstermek (mesela tanık listesi vermek veya keşif ya da bilirkişi ücretini yatırmak) için kesin süre verilmiş ve davacı kesin süre içinde delillerini göstermemiş ise davacının davası iddiasını ispat edemediği için reddedilir ve bu karar HUMK.nun 237 ncü maddesi gereğince maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder. A____ 11.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin anılan kararında davanın usul yönünden reddedildiğinin belirtilmesi bu gerçeği değiştirmez. Mahkemece davaların tarafları, konusu ve istinat olunan sebepleri aynı olduğundan, HUMK.nun 237 nci maddesi gereğince kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

KARAR : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : (Eski) Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu - Mülga MADDE 237 :Kaziyei muhkeme, ancak mevzuunu teşkil eden husus hakkında muteberdir.

Kaziyei muhkeme, mevcuttur denilebilmek için iki tarafın ve müddeabihin ve istinat olunan sebebin müttehit olması lazımdır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 16-02-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02104092 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.