![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 29.05.2006)
"Davacı vekili, 3 adet çeki üzerine bir tutar, keşide tarihi ya da imza atmadan boş olarak kaybettiğini, bankaya bilgi verdiğini, ancak iptal kararı istendiğini, bulanların meblağ yazıp işlem yapmasından endişe duyduğunu ileri sürerek iptallerini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına ve toplanan kanıtlara göre 3 aylık ilan süresi içinde iki çek için başvuru yapılmadığı, biri için başvuru geldiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Davacı, imzasız tamamen boş, tedavüle konmamış üç adet çek yaprağını kaybettiğini ileri sürerek iptalini istemiş olup, mahkemece, bunlardan iki çekin ilan süresi içinde ibraz edilmediği gerekçesiyle iptaline; diğer çekin ibraz edildiği gerekçesi ile bu çek bakımından istemin reddine karar verilmiştir. TTK m.730/1-20 yollamasıyla aynı kanunun 592. madde hükmü uyarınca bir çekin kısmen doldurulmuş ya da sadece imzalanmış olması halinde, tedavüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup, böyle bir çek için 669 vd maddeleri uyarınca, iptalini isteme hakkı sadece hamile aittir. Böyle bir iddiaya sahip keşideci, aynı kanunun 711/son madde hükmü uyarınca muhatabı çeki ödemekten men edebileceği gibi, elinden rızası hilafına çıkan, bir başka anlatımla imzasını içeren ve fakat kaybettiği çekin bedelinin kendisinden istenmesi halinde, aynı kanunun 704. madde hükmüne dayanarak borçlu olmadığının tespiti yönünde dava açma olanağına sahiptir. Diğer yandan, henüz keşide edilmemiş, çek vasfında olmayan tamamen boş çek yaprakları tedavüle konmuş sayılamayacağından, hesap sahibi tarafından zayi nedeniyle iptal davası açılmayacağı, ele geçirenlerce imzalanıp doldurulması sonrasında, çeke dayalı hak iddia edene karşı menfi tespit davası açılabileceği, bu nedenle boş çek yapraklarına dayanarak iptal isteminde bulunmakta hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle, istemin reddine karar verilmelidir. Dava konusu bir çekin ibraz edildiği gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiş olup, aynı sonuca yukarıda açıklanan gerekçelerle varılması gerekir ise de, hüküm sonucu itibariyle doğru olmuştur. Ne var ki, davacının dava dilekçesinde sıraladığı çeklerden ikisi için yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu iki çek bakımından iptal kararı verilmesi doğru olmamış, çekişmesiz yargıya ilişkin bu tür davaların niteliği karşısında, temyiz eden davacı da olsa, davanın kısmen kabule ilişkin hüküm bozulması gerekmiştir. 2- Zayi edildiği öne sürülen dava konusu çeklerden birinin yasal hamili olduğunu iddia ederek ortaya çıkan üçüncü kişi nedeniyle TTK m.675 hükmünün uygulanabilmesi için, hamilin bu davayı açmış olması gerekir. Oysa, bu davayı hamil açmamış olup, dava sırasında ortaya çıkan çek için yazılı şekilde hüküm kurulması da kabul şekli bakımından doğru görülmemiştir. Diğer yandan, yapılan son ilanda da TTK m.673 te öngörülen asgari 3 ay olarak verilen sürenin 09.10.2004 tarihinde dolmasından sonra, 27.10.2004 tarihinde yapılan başvuru ile anılan bir çek ortaya çıkmış olup, aynı kanunun 676/1. madde hükmü uyarınca, iptal kararı verilebilmesi yine, hamilin bu davayı açmış olmasına bağlıdır. Bu itibarla, anılan bu çek bakımından mahkemece, yazılı şekilde hüküm kurulması da yine kabul şekli bakımından bu yönden de doğru bulunmamıştır." |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 730 :VI - TATBİK OLUNACAK HÜKÜMLER:
Madde 730 - Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da tatbik olunur: 1. Keşidecinin bizzat kendi emrine, kendi üzerine ve üçüncü şahıs hesabına keşide edilen poliçe hakkındaki 585 inci madde; 2. Poliçede gösterilen bedeller arasındaki farklara mütaallik 588 inci madde; 3. Borçlanmaya ehil olmıyan kimselerin imzasına, salahiyetsiz imzaya, keşidecinin mesuliyetine ve açık poliçeye ait 589 - 592 nci maddeler; 4. Ciro hakkındaki 595 - 597 nci maddeler; 5. Poliçeye ait defiler hakkındaki 599 uncu madde; 6. Vekaleten yapılan cirodan doğan haklara mütedair 600 üncü madde; 7. Avalin şekil ve hükümlerine dair 613 ve 614 üncü maddeler; 8. Bir makbuz istemek hakkına ve kısmen ödemeye dair 621 inci madde; 9. Protestoya ait 627 - 629 uncu ve 631 - 633 üncü maddeler; 10. "Protestosuz" şartına mütedair 634 üncü madde; 11. İhbar hakkındaki 635 inci madde; 12. Poliçe borçlularının müteselsil mesuliyetine dair 636 ncı madde; 13. Poliçenin ödenmesi halinde müracaat hakkına ve poliçe, protesto makbuzunun kendisine verilmesini istemek hakkına dair 638 ve 639 uncu maddeler; 14. Sebepsiz iktisaptan doğan haklara dair 644 üncü madde; 15. Poliçe karşılığının devrine dair 645 inci madde; 16. Poliçe nüshaları arasındaki münasebete ait 656 ncı madde; 17. Değişiklikler hakkındaki 660 ıncı madde; 18. Müruruzamanın kesilmesine dair 662 ve 663 üncü maddeler; 19. Atıfet müddetlerinin kabul olunamıyacağına, poliçeye mütaallik muamelelerin yapılması lazımgelen yer ile el yazısı ile imzaya dair 666 - 668 inci maddeler; 20. İptal hakkındaki 669-675 inci maddelerle 676 ncı maddenin 1 inci fıkrası; 21. Ehliyete, poliçe ve bonolara mütaallik hakların muhafazası ile müracaat hakkının kullanılması için lüzumlu muamelelere ilişkin kanun ihtilaflarına dair 678, 680 ve 681 inci maddeler. 634 üncü maddenin bir ve üçüncü fıkralariyle 635 inci maddenin birinci fıkrası ve 639 uncu madde hükümlerinin çeklere tatbik olunmasında protesto yerine 720 nci maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları gereğince tesbit dahi muteberdir. |
|
Şerh Son Güncelleme: 05-02-2010
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |