![]() |
|
![]() |
|
Üyemizin Notu:
Yüz yüze Olmayanlar (Gaipler) Arasında Yapılan İcap ve Makul Sürenin Hesabı Bu madde hükmüne göre icapçı tarafından yapılan icap hazırlar arasında yapılmış bir icap değilse ve icapçı da icabının bağlayıcılık süresi olarak bir süre belirlememişse, bu durumda makul bir cevap süresi kadar icabı ile bağlı olacaktır. Doktrinde bu makul cevap süresinin, hem cevabın hazırlanması ve varması, hem de cevap hazırlanmadan önce icap hakkında düşünülmesini içerdiği kabul edilmektedir.(Örneğin TEKİNAY, OĞUZMAN - ÖZ, REİSOĞLU, TUNÇOMAĞ) Buna göre bağlı kalma süresinin hesabında şu üç zaman diliminin toplamı esas alınmaktadır: a) İcabın muhataba ulaşması için geçecek süre b) Muhatabın işin önemini uygun düşecek normal düşünme süresi c) Düşünme süresi biter bitmez muhatabın göndereceği kabul cevabının icapçıya ulaşması için geçecek süre.(Aynı görüşte TEKİNAY) (a) bendinde belirtilen sürenin hesabında B.K.m.5/2 bize ışık tutmaktadır. Söz konusu hükme göre “bir kimsenin icabını zamanında vasıl olmuş addetmeye hakkı vardır.” Bu nedenle irade beyanının ulaşım ve dağıtım aşamalarında oluşabilecek icapçıya ait olmayan gecikme, icapçının icabıyla bağlılık süresini uzatmamaktadır. Yine de icapçı, eğer icabını gönderirken bu beyanın olağanüstü koşullar nedeniyle muhataba geç varacağını biliyorsa, icabın muhataba normal süresi içinde ulaştığını farz etmeye hakkı olmadığı kabul edilmektedir.(Örneğin grev, ayaklanma, kötü hava şartları veya icabın gönderildiği sırada muhatabın tatil vb. nedenle icaba ulaşamayacak durumda olması gibi.) (a) bendi için vardığımız sonucu, BK.m.5/3 ışığında kabulün icapçıya geç varması durumunda da, yani (c) bendi için de, kabul etmemiz gerekir. Buna göre muhatap, icap kendisine vardıktan sonra kabul beyanını süresi içinde göndermiş olmasına karşın, bu beyan herhangi bir nedenden (Ama elbette icapçıdan kaynaklanan bir neden olmaması gerekir.) icapçıya geç ulaşmışsa, icapçı bu beyan ile bağlı olmayacak ve sözleşme kurulmayacaktır. Ancak adı geçen madde hükmü gereğince bu durumda icapçı sözleşmeyi kurmayı istemediğini muhataba derhal bildirmek zorundadır. Bu sürelerin hesabında kesin bir kriter yoktur. Makul düşünme süresinin hesabında en önemli kriter olarak MK.m.2’nin kullanılması gerektiği inancıdayım. Olayın gelişimine ve icabın mahiyet ve önemine göre sınırlandırıcı bir düşünme süresi saptamak güç olduğundan, bu süre adı geçen maddenin ışığında her olay için münferiden takdir edilmelidir. Gerek icabın gerekse kabul haberinin muhataba varması noktasında ise süre hesabının hem elektronik sözleşmeler açısından hem de geleneksel sözleşme akdinde bu irade beyanlarının iletilmesi için kullanılan yol, metot ve teknoloji dikkate alınarak hesap edilmesi gerekmektedir. Örneğin, mektupla iletilen bir icapta, mektubun gönderildiği uzaklığa göre ortalama varış süresi, bağlayıcılık süresinin tespitinde sağlıklı bir kriter olarak kabul edilmelidir. (*) Sinan Öztürk Elektronik Sözleşmeler (Kuruluş ve Geçerlik Şartları) – İ.Ü.SBE.Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, 2002, sf.104 |
|
Şerh Son Güncelleme: 02-02-2010
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |