Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

TBB Disiplin Kurulu 2008/190 2008/319 İçtihat

Üyemizin Özeti
Davada daha önceden vekil kılınan meslektaşının muvafakatini almadan ikinci vekil olarak davaya katılmak.
(Karar Tarihi : 5.9.2008)
Şikâyetçi, Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinde davalı vekili olarak takip ettiği 2005/1858 Esas sayılı davanın 28.06.2006 günlü oturumunda, kendisine önceden hiçbir bilgi verilmeden ve muvafakati alınmadan şikâyetli avukatın davalı vekili olarak davaya katıldığını, bunun meslek kurallarına aykırı olduğunu bildirerek şikâyetçi olmuştur.


Şikâyetli savunmasında, davanın evvelden şikâyetçi tarafından takip edildiğini bilmediğini, müvekkilinin eşinin vekâletnameyi getirip ihtilâf hakkında bilgi verdiğini, basit bir kira tespiti davası olduğundan dosyayı da incelemediğini, verilen bilgilerle hazırladığı dilekçeyi sekreteri ile mahkemeye gönderdiğini, duruşma günü şikâyetçinin de, kendisi ile birlikte duruşmaya katılınca durumu öğrendiğini ve önceden davayı şikâyetçinin takip ettiğinin kendisine söylenmediğini bildirmiştir.


Baro Disiplin Kurulu, şikâyetçi avukatın Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/1858 Esas sayılı davasını davalı vekili sıfatıyla takip ederken şikâyetli avukatın şikâyetçiye önceden yazılı bildirimde bulunmadan 22.06.2006 tarihli dilekçesini ve vekâletnamesini dosyaya ibraz ederek bilirkişi raporuna itiraz ettiği, 28.06.2006 tarihli duruşmaya da katıldığı, verilen kararı davalı vekili sıfatıyla temyiz ettiği, eyleminin Türkiye Barolar birliği Meslek Kurallarının 39. maddesine aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle şikâyetlinin uyarma cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.


Baro Disiplin Kurulu kararına karşı şikâyetli tarafından itiraz edilmiştir.


Şikâyet, şikâyetçi avukatın Ankara 7 Sulh Hukuk Mahkemesinde davalı vekili olarak takip etmekte olduğu 2005/1858 Esas sayılı davaya şikâyetlinin kendisine yazılı bilgi vermeden işi kabul ile davaya katılmasının Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 39. maddesine aykırılığı iddiasına dayanmaktadır.


Dosyadaki bilgi ve belgelerden, Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış olan 2005/1858 Esas sayılı davayı şikâyetçi avukatın davalı vekili olarak takip etmekte iken, şikâyetli avukatın 02.02.2006 tarihinde davalıdan vekâletname alarak 21.06.2006 tarihinde vekâletnamesini harçlandırıp 03.05.2006 tarihli bilirkişi raporu hakkındaki beyanlarını içeren dilekçe ile birlikte Mahkemeye sunduğu ve 28.06.2006 günlü oturuma da şikâyetçi yanında davalı vekili olarak katıldığı anlaşılmıştır.


Şikâyetli avukat, davanın evvelce şikâyetçi tarafından takip edilmekte olduğunu bilmediğini savunmuş ve tanık olarak da müvekkili ile müvekkilinin eşini göstermiştir. Müvekkilinin eşi A.G, Ankara Baro Başkanlığına verdiği dilekçe ile önceki vekili olan şikayetçi ile ihtilâfı sebebiyle şikâyetliyi görevlendirdiğini, şikayetliye davanın başka bir avukat tarafından takip edilmekte olduğunu söylemediğini bildirmiştir.


Ancak, önceden açılmış ve devam etmekte olan bir davayı üstlenen ve bilirkişi raporu hakkında beyanda bulunan şikayetli avukatın dosyayı görmediğini, davanın tarafları hakkında bilgisi olmadığını, hatta beyanda bulunduğu bilirkişi raporunda bile yazılı olması gereken davanın tarafları hakkında bilgisi olmadığının kabulü hayatın olağan akışına aykırı olmakla kabul edilmemiştir. Ayrıca, Avukatlık Yasasının 34. maddesi, avukatların üstlendikleri görevi bu görevin kutsallığına yakışır şekilde özenle yürütmek zorunda olduklarını düzenlemiştir. Avukatın özen yükümü, üstlenilen işle ilgili tüm bilgilerin de eksiksiz edinilmesini gerektirir. Özen yükümlülüğüne aykırı davranan avukatın kendi kusuruna dayanarak hak iddiasında bulunması olası değildir.


Bu nedenlerle, Ankara Barosu Disiplin Kurulu kararında hukukî isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.


Sonuç olarak, şikâyetlinin itirazının reddi ile, Ankara Barosu Disiplin Kurulunun uyarma cezası verilmesine ilişkin kararının ONANMASINA oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Avukatlık Kanunu MADDE 34 :(Değişik : 2/5/2001 - 4667/21 md.)
       Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Armağan KONYALI
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 24-01-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02799106 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.