Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11 HD. 1999/8298E. 2000/19K. İçtihat

Üyemizin Özeti
TTK.321. maddede belirtildiği üzere, Şirket ana sözleşmesinde yer alan konuların hepsi bakımından TTK.317. maddeye göre Şirketi Yönetim Kurulu temsil edebilir. Bu bağlamda ana sözleşmede taşınmaz satışına ilişkin yetki varsa, Yönetim Kurulu şirket taşınmazını da satabilir. Ancak bu durum şirketin faaliyetini icra ettiği tek bir taşınmazının satışı için uygulanamaz. Böyle hallerde yapılan satış TTK.443/2 kapsamında değerlendirilip, TTK.388. maddedeye göre Genel kuruldan özel yetki alınması gerekir.
(Karar Tarihi : 17.1.2000)
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Keleş Asliye Hukuk Mahkemesi`nce görülerek verilen 12.2.1998 tarih ve 1997/43-1998/6 sayılı kararın Yargıtay`ca incelenmesi davacılar tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacılar vekili, müvekkillerini ve davalı M.`nin ortağı bulunduğu A____ Madencilik Limited Şirketinin ortağı olduğunu, şirketin sahibi bulunduğu pafta 2, 454 no`lu parselde tapuya kayıtlı bulunan 4375 mı`lik taşınmazın usulsüz olarak şirket müdürü davalı N____ tarafından diğer davalı kardeşi M____`ye satıldığını, şirketin başka taşınmazı bulunmadığını ve amacın taşınmazın iki davalı arasında paylaşılmak olduğunu ileri sürerek, satış sözleşmesinin iptali ile, tapunun şirket adına kaydedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı N____ kendisinin şirketin müdürü olduğunu ve gayri menkul satışını engelleyen bir hüküm bulunmadığını, taşınmazın şirketten 839.000.000 lira alacağı olan M____`ye bu alacağa karşılık satıldığını, herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını savunmuş, diğer davalı ise duruşmaya katılmamıştır.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davalı N____`nin şirket müdürü olduğu, şirket müdürlerinin yetkilerinin kapsamının şirketin amaç ve konusu ile sınırlı bulunduğunu, gayrimenkul satımının tarafların ortağı bulunduğu şirketin anasözleşmesinde düzenlendiğini, bu durumda şirket müdürünün gayrimenkul satışı için genel kuruldan yetki almasına gerek bulunmadığı ve şirket müdürünün yapmış olduğu taşınmaz satışının geçerli olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili temyiz etmişlerdir.

Dava, Limited Şti. müdürünün görev ve yetkisini aşarak şirketin üzerinde faaliyetini sürdürdüğü tek taşınmazının satışının iptali istemine ilişkindir.

Limited Şti.nin müdürlerinin yetkisi, TTK.nun 542. maddesi yollaması ile aynı Kanun`un 321. maddesi ile belirlenmiştir. Buna göre, "temsile selahiyetli olanlar şirketin maksat ve mevzuuna dahil her nevi işleri ve hukuki muameleleri şirket adına yapmak ve şirket adını kullanmak hakkını haiz oldukları" öngörülmüştür.

Anılan kanun hükümleri uyarınca, şirket yönetim kurulu veya temsilcisi, ancak şirket maksat ve konusuna göre her nevi iş ve hukuki işlemleri şirket adına yapmaya yetkilidir. Şirket maksat ve konusu dışına çıkan bir işin veya hukuki işlemin yönetim kurulu veya temsilciler tarafından yapılabilmesi TTK.nun 443/2 maddesi uyarınca, ancak genel kurulun vereceği özel bir yetki ile olabilir. Ayrıca, genel kurulun şirketin tek taşınmazını satmaya yetki verebilmesi için anılan Kanun hükmü gereğince, aynı Kanun`un 388. maddesinin 3. ve 4. fıkralarındaki toplanma ve karar yeter sayısı olması da şarttır.

Dava konusu şirketin ana sözleşmesinin "amaç ve konusu" başlığı altında taşınmaz alım-satımı da düzenlenmiş ise de, burada söz konusu edilen taşınmazlar, şirketin olağan iştigal konusu ve faaliyetleri arasındaki işlere ilişkin taşınmazlar olup, şirketin üzerinde faaliyetini sürdürdüğü taşınmazın bu kapsamda olduğu düşünülemez.

Yukarıda anlatılanlar karşısında dava konusu satış, Ltd. Şti.`nin tek malvarlığı olduğu iddia edilen ve üzerinde fabrika kurulu arsa satışına ilişkin olduğuna göre, dışardan atanan müdürün tek başına temsil yetkisine dayanarak bu taşınmazı ortaklardan birine satması TTK.nun 542. maddesi yollaması ile aynı Kanun`un 321. ve şirketin tüm malvarlığının elden çıkarılması da yine limited şirketlerde de uygulanması mümkün olan TTK.nun 443/2. maddesi hükmü de dikkate alınarak inceleme yapılmak gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davacılar yararına BOZULMASINA, 17.1.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 321 :II- TEMSİL SALAHİYETİ:

       1. VÜSAT VE ŞÜMULÜ:

       Madde 321 - Temsile salahiyetli olanlar şirketin maksat ve mevzuuna dahil olan her nevi işleri ve hukuki muameleleri şirket adına yapmak ve şirket unvanını kullanmak hakkını haizdirler.

       Temsil salahiyetinin tahdidi, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı hüküm ifade etmez. Ancak temsil salahiyetinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine hasrolunduğuna veya müştereken kullanılmasına dair tescil ve ilan edilen tahditler muteberdir.

       Anonim şirket adına tanzim edilecek evrakın muteber olması için, aksine esas mukavelede hüküm olmadıkça temsile selahiyetli olanlardan ikisinin imzası kafidir.

       Temsile salahiyetli olanlar tarafından yapılan muamelenin esas mukaveleye veya umumi heyet kararına aykırı olması, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahısların o muameleden dolayı şirkete müracatına mani olamaz.

       Temsile veya idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden anonim şirket mesul olur. Şirketin rücu hakkı mahfuzdur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Mehmet Saim DİKİCİ
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 22-01-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02080989 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.