Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Esas: 1995/11-468, Karar: 1995/658 İçtihat

Üyemizin Özeti
Taraflar arasında akdedilen Gemi Taşıma Sözleşmesi uyarınca davacının, alacağı olduğundan bahisle davalıya gönderdiği ihtarnameye davalı ile aynı binada faaliyet gösteren ve temsilcileri aynı dava dışı şirket tarafından işbu ihtarname de mesnet gösterilerek verilen cevabi yazıda borç ikrarı mevcuttur. İşbu borç ikrarının davalı nam ve hesabına olduğunun kabulü gerekmektedir. Ayrıca TTK 1262/son maddesinde belirtilen 1 yıllık zamanaşımı süresi de işbu borç ikrarı ile BK m.133 gereği zamanaşımının kesildiği de dikkate alınarak hesaplanmalıdır.
(Karar Tarihi : 21.06.1995)
"Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 26.10.1993 gün ve 1992/5621 E.-1993/6832 K.sayılı ilamı:

(Davacı vekili, davalı ile yapılan 18.12.1989 tarihli taşıma sözleşmesi gereğince müvekkiline ait Gemi ile taşımanın gerçekleştirildiğini, ancak Geminin demoraja girdiğini, 1.596.67 Amerikan Doları demoraj ücretinin davalıdan istendiğini, davalının cevabi yazısında ikrar ettiği borcu, icra takibine rağmen borca itiraz edip ödemediğini ileri sürerek alacaklarının karşılığı 7.625.690 TL.Iik kısımla ilgili takibe vaki itirazın iptaline % 40 inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında, deniz yoluyla taşımalarda TTK. 1262/son maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra dava açıldığını, talep edilen alacağın da temel dayanağı bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.

Mahkeme; iddia, savunma ve toplanan delillere göre, taşımanın 1989 Aralık ayı içinde gerçekleştiğinin anlaşıldığı, icra takibinin ise 9.8.1991 tarihinde yapıldığından TTK. 1262/son maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, dava dışı M____ Deniz Taşımacılığı A.Ş.nin 7.8.1990 tarihli borcun ikrarına yönelik yazısının aynı hükmi şahsiyeti bulunan davalı M____ Gemi Kiralama A.Ş.'yi bağlamayacağı için zamanaşımını kesmenin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı, 14.3.1990 tarihli yazı ile 2.316,66 Dolar demoraj istemiş, dava dışı M____ Denizcilik A.Ş. davacının yazısına cevap teşkil ettiğini belirtmek suretiyle 7.8.1990 tarihli yazısını göndermiş ve bu yazıda 1.596, 67 Dolarlık sürestarya alacağını ikrar ile, ikrar ettiği bu miktara dayanak teşkil eden zaman hesapları listesini davacıya göndermiştir. Bu yazıda her ne kadar dava dışı şirket hükmü şahsiyeti gösterilmiş ise de, gerek davalı şirketin gerekse cevap yazısını gösteren şirketin aynı binada faaliyet göstermesi temsilcilerinin aynı kişiler olması sebebiyle cevap yazısının davalı şirketin nam ve hesabına yazılmış olduğu kabul edilmelidir. Bu durumda ise BK. 133. maddesi hükmünce davalının 1.596, 67 Dolarlık süresterya borcunu kabul etmiş olduğu var sayılmalıdır. Bu yazının sonucu olarak ikrar edilen borç sebebiyle zamanaşımı kesilmiş ve yeniden bir zamanaşımı başlatılmış olur. Bu takdirde ise, davada zamanaşımı bahis konusu olmadığından mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle cevap yazısını gönderen şirketin, cevabını davacının yazısını ilgi göstererek vermiş olması bir yana, bu şirketlerin temsilcileri aynı kişiler olduğu gibi aynı yerde ticari faaliyetlerini sürdürmektedirler. Verilen cevabın davalı nam ve hesabına bulunduğu duraksanmayacak kadar açık bir olgudur. Hal böyle olunca davalının itirazının, hakkı kötüye kullanılmasının bir türü olan çelişkili davranış yasağına gireceği ve yasal himaye göremeyeceğine göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve Yasaya aykındır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır."
Üye Notu : İşbu kararın özeti tarafımızca yazılmıştır.
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 133 :Aşağıdaki hallerde müruru zaman katedilmiş olur:

1 - Borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiği takdirde.

2 - Alacaklı dâva veya defi zımnında mahkemeye veya hakeme müracaatla veya icrai takibat yahut iflâs masasına müdahale ile hakkını talep eylediği halde.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 16-01-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02206898 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.