Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, Esas: 2000/202, Karar: 2000/3627 İçtihat

Üyemizin Özeti
Davalı borçlu tarafından ikame edilen menfi tespit davasında taraflar arasındaki sözleşmelerin geçersizliğine dair hüküm verilip kesinleştiğinden taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine mesnetle geri isteyebilirler. Her ne kadar sebepsiz zenginleşme davası 1 yıllık zamanaşımına tabi ise de; davalı borçlunun ikame ettiği davada davacı alacaklı, cevap dilekçesinde alacaklı olduğunu belirterek def'i zımmında hakkını ileri sürdüğünden zamanaşımı kesilmiştir. Anılan bu menfi tespit davasında Mahkemenin, davacı alacaklının alacağı olduğundan bahisle kurulan ve kesinleşen hüküm mevcuttur. BK 135/2 gereği borcun bir hükümle sabit olması halinde yeniden işlemeye başlayacak zamanaşımı süresinin daima on sene olduğu düzenlemesi vardır. Bu sebeple işbu davada uygulanacak zamanaşımı süresi de 10 yıldır.
(Karar Tarihi : 11.05.2000)
"Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıdan 12.4.1989 tarihi itibariyle 4.721.627.135.-TL. alacağı bulunduğunu, İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 1989/4684 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin itiraz üzerine durduğunu, daha sonra davalı tarafından açılan menfi tesbit davasının 27.4.1994 tarihinde sonuçlandığını ve derecattan geçerek kesinleştiğini, müvekkilinin faiziyle birlikte alacağının 23.387.836.195.-TL'na ulaştığını ileri sürerek bu miktarın davalıdan reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında taraflar arasında 6.1.1989 tarihinde ihracat işbirliği sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin açtığı menfi tesbit davası sonucunda sözleşmenin geçersizliğine karar verildiğini, bu durumda davacı alacağını ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bir yıl içinde isteyebileceğini, bu sürede istenmeyen alacağın zamanaşımına uğradığını, esasen alacağı da bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmelerin geçersiz olduğunun menfi tesbit davasında verilen kararla kesin hükme bağlandığı, menfi tesbit davasına verilen cevapla zamanaşımı kesilmişse de, temyize cevap verildiği 27.9.1994 tarihinden kararın onandığı 25.10.1995 tarihine kadar zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığından, bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

23.387.836.195 TL'nın tahsili amacıyla açılan davaya karşı süresinde cevap veren davalı, zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

Davacı Ç____ A.Ş'nin İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 1989/4684 sayılı dosyasından başlattığı icra takibi R____A.Ş'nin itirazı üzerine durmuş ve R____ A.Ş söz konusu edilen alacak sebebiyle 21/04/1989 tarihinde menfi tesbit davası açmıştır. Ç____ A.Ş. vekili bu davaya verdiği cevabında alacaklı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Taraflar arasında görülen menfi tesbit davasında sözleşmenin geçersiz olduğu kabul edilmek suretiyle karar tesis edilmiş bulunduğundan, taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilirler. BK.nun 133/2. maddesine göre alacaklının def'i zımmında hakkını ileri sürmesi halinde de zamanaşımı kesilir. Davalının menfi tesbit davasına karşı düzenlediği cevapla zamanaşımı kesilmiş, Ç____ A.Ş.nin R____ A.Ş'den 4.721.627.135.-TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle R____ A.Ş'nin açtığı menfi tesbit davası 27/04/1994 tarihli kararla reddedilmiştir. BK.nun 135/2. maddesinde borcun bir senetle ikrar edilmiş olması veya bir hükümle sabit olması halinde yeniden işlemeye başlayacak zamanaşımı süresinin daima on sene olduğu hükme bağlanmıştır. Menfi tesbit davası sonunda, davalı Ç____ A.Ş'nin davacı R____ A.Ş'den alacaklı olduğu saptanarak söz konusu dava bu yönden reddedilmiş bulunduğundan borcun bir hüküm ile sabit olduğunun kabulü gerekir. Davacı 27/04/1994 tarihli karardan itibaren on yıl içinde bu davayı açtığından davalının zamanaşımı savunması reddedilerek işin esası incelenmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir."
Üye Notu : İşbu kararın özeti tarafımızca yazılmıştır.
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 133 :Aşağıdaki hallerde müruru zaman katedilmiş olur:

1 - Borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiği takdirde.

2 - Alacaklı dâva veya defi zımnında mahkemeye veya hakeme müracaatla veya icrai takibat yahut iflâs masasına müdahale ile hakkını talep eylediği halde.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 16-01-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02464795 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.