Üyemizin Notu:
Anayasanın 73 üncü maddesinde; “... Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlama,... amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.” denilmektedir.
Ülkemizde sağlık örgütlenmesinde, alt yapısında ve hizmetin sunumunda varolan sorunlar, ceza ve tutukevlerinde daha yoğun biçimde göze çarpmaktadır. Hizmetten yararlanmak için tümüyle sisteme bağımlı kılınan insanların, anayasal hakları olan sağlık haklarının sınırlandırılmaması çok önemlidir. Aksi halde sağlık hizmetlerinin yetersizliği veya yokluğunun ikinci, belki de ölümcül bir ceza olması kaçınılmazdır.
Ceza ve tutukevi ortamında bulunan kişiler, bağımsız olarak tıbbî bakım elde edemezler. Onlar sistem tarafından sağlanmış hekimlerin beceri, verim ve iyiniyetlerine güvenmek durumundadırlar.
Tutuklu ve hükümlü ile iletişim kurmak ceza infaz kurumlarının sorumluluğundadır. İşitme engelli veya dil sorunu olan tutuklu ve hükümlülere sağlık hizmeti sunulabilmesi, ancak iletişim kurulabildiği ölçüde mümkün olabileceğinden, ceza infaz kurumlarında uzman personel bulundurulmalıdır. Bunun için hükümlüler öncelikle kurum revirinde, mümkün olmaması halinde Devlet veya Üniversite Hastanelerinin mahkum koğuşlarında tedavi ettirilecektir.
Her kurum, tıbbî gereksinimi olduğunda hizmete ulaşmak için gerekli işlemler konusunda tutuklu ve hükümlüleri bilgilendirmelidir
|