Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11 HD. 2005/6186E. 2006/5945K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Bankacılık Kanunu diğer kanunlara nazaran özel bir kanun olup, zamanaşımı bakımından da bu durum geçerlidir. Bu nedenle Bankalar nezdindeki her türlü mevduat, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tabidir. Ancak söz konusu alacakların zamanaşımına uğraması için davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 4389 Sayılı Bankalar kanununun 10/4. maddesine göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından 27.06.2001 günlü Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe konulan Bankaların Kuruluş ve Faaliyetleri Hakkındaki Yönetmeliğin 35'inci maddesinde, "hak sahiplerinin uyarılmasının iadeli taahhütlü bir mektupla yapılması" şeklinde hüküm altına alınmış olduğundan, hak sahiplerine usule uygun tebligat yapılması zorunludur. (Üyemizin notu: 5411 Sayılı Bankacılık Kanununa göre tebligat ilanen yapılır) Tebligat koşulu yerine getirilmeden bankadaki mevduat ve emanet alacakları kendiliğinden zamanaşımına uğramaz.
(Karar Tarihi : 22.5.2006)
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Aksaray Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 04.11.2004 tarih ve 2004/408 - 2004/544 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra, işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, Alman Yasal Emeklilik Sigortası primlerini hak eden müvekkiline ulaştırılmak üzere yurtdışından gönderilen havalenin davalı bankanın Aksaray Şubesindeki hesabında gözükmediğini, müvekkilinin oyalandığını, yaptıkları araştırmaya göre Bankası'nın kayıtlarından paranın önce Kayseri____ Bankası Şubesi'ne, oradan da davalının Aksaray Şubesine gönderildiğinin anlaşıldığını, müvekkiline hiçbir bildiri ve haber verilmediğini ileri sürerek, 15.539.13 EURO'nun faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili 1988 yılında hesaptan işlem yapan davacının, dava konusu paranın hesapta bulunmadığını bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı düştüğünü, davacının iyi niyetli olmadığını, kaldı ki, davanın B.K.'nun 125'inci maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, dosya kapsamına göre davacının 1988 yılında gönderildiğini iddia ettiği havalenin bankaya ulaştığı halde, hesapta bulunmadığına ilişkin davanın B.K.'nun 125'inci maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Davacı vekili, Alman Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından müvekkilinin davalı banka şubesindeki hesabına havale edilen, bankaya ulaşan ve hesabına geçen paranın müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin oyalandığını, hiçbir bildiride ve açıklamada bulunulmadığını ileri sürerek, bu bedelin tahsilini istemiştir. Davalı vekili ise, öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını belirterek, reddine karar verilmesini istemiştir.

Uyuşmazlık, iddianın ileri sürülüş biçiminin doğru olması halinde, davacı adına yatan paranın tahsili isteminin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 10/4'üncü maddesinde, "Her türlü mevduat, emanet ve alacaklardan en son talep, işlem veya mudiin herhangi bir şekilde yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tabidir. Zamanaşımına uğrayan mevduat, emanet ve alacaklar fona gelir kaydedilir. Bununla ilgili esas ve usuller kurulca belirlenir" hükmüne yer verilmiştir.

Bu madde uyarınca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından 27.06.2001 günlü Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe konulan Bankaların Kuruluş ve Faaliyetleri Hakkındaki Yönetmeliğin 35'inci maddesinde, hak sahiplerinin uyarılmasının iadeli taahhütlü bir mektupla yapılması hüküm altına alınmış, bu bildirimden itibaren 3 ay içinde sahip veya mirasçıları tarafından aranmayan mevduat, emanet ve alacaklarının bu sürenin bitiminde Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'na gelir kaydedileceği öngörülmüştür.

Açıklanan yasa hükümleri karşısında bankalarda bulunan mevduat ve bu cümleden sayılan emanet ve alacakların 10 yıl sonra zamanaşımına uğraması, bankaca gerçekleştirilecek tebligatın yapılması koşuluna bağlıdır. Başka bir anlatımla, sahipleri hakkında bu yönde uygulama yapılmadan banka nezdindeki hakları ve alacakları kendiliğinden zamanaşımına uğramaz. Esasen dairemizin uygulamaları da bu yöndedir.

O halde, mahkemece, önce iddianın ileri sürülüş biçiminin ve somut olayın iddia edilen gerçekleşme şeklinin kanıtlanıp kanıtlanmadığı üzerinde durulması, kanıtlandığı taktirde, davanın mevduat hesabındaki paranın zamanaşımına uğratılması ve bu nedenle ödenmemesi ile ilgili olduğunun kabulü ile zamanaşımı yönünden özel hüküm niteliğindeki 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 10/4'üncü maddesi çerçevesinde ele alınması, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda araştırma yapılarak davacının parasının zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, B.K.'nun somut olaya süre yönünden uyan ancak, koşulları yönünden farklı ve de genel hüküm niteliğindeki 125' inci maddesine dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Üye Notu : Yürürlükteki 5411 Sayılı Bankacılık Kanununa göre tebligat ilanen yapılmaktadır.
İlgili Mevzuat Hükmü : Bankacılık Kanunu MADDE 62 :Bankalar nezdlerindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tabidir.

Zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması halinde, yapılacak ilanı müteakiben Fona gelir kaydedilir.

Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Kurulca belirlenir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Mehmet Saim DİKİCİ
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 13-01-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03354907 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.