Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2008/ 6262 Esas - 2009/ 3275 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Davacının açtığı boşanma davası, davalının kusursuz olması sebebi ile reddedilmiştir. Aile konutu şerhi taşınmaz üzerinde durmaktadır. Davalının kendine ait başka bir evi olması, davalının aile konutundan yararlanma hakkını ortadan kaldırmaz. Davacı ayrı yaşamakta da haklı olmadığından, taşınmazın tesilimi talebinin reddi gerekir.
(Karar Tarihi : 06.07.2009)
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
Esas No : 2008/6262 Karar No: 2009/3275

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Davacı; davalı aleyhine açtığı boşanma davasının reddedildiğini, sözü edilen dava açılmadan önce ayrıldıklarını, boşanma davasının reddinden sonra da bir araya gelmediklerini, davalının X... Y... mahallesinde kendine ait bir evi olduğu, bu evi kiraya vererek kira gelirinden yararlandığı halde, halen davacıya ait 734 parseldeki (16) nolu bağımsız bölümde davalının oturmaya devam ettiğini, davalının kendi evinde oturabileceğini ileri sürerek, (16) bağımsız bölüm numaralı konutun kendisine teslimine karar verilmesini istemiştir.

Dava konusu 734 parsel sayılı ana taşınmazdaki (16) bağımsız bölüm nolu (mesken) niteliğindeki taşınmaz, tapuda davacı adına kayıtlı olup, bu taşınmazın tapu kütüğüne 09.02.2004 tarihinde olduğuna ilişkin şerh konulmuştur.

Bu şerh hukuki varlığını devam ettirmektedir. Davacının, aile konutu şerhinin kaldırılmasına ilişkin bir davası bulunmamaktadır. Şerh, kaldırılmadıkça veya hukuki dayanağı kalmadıkça konutun bu niteliğini devam ettirdiği kabul edilir. Davacının, davalı eşi aleyhinde 03.03.2004 tarihinde açtığı boşanma davası reddedildiğine göre, birlikte yaşamaya ara verilmesinde davalıya atfedilebilecek bir kusur da bulunmamakta, haklı bir sebep olmaksızın davalıyla birlikte yaşamaktan kaçınanın davacı olduğu anlaşılmaktadır. Konutun olduğuna ilişkin özgülendiği amaç değişmediğine, evlilik birliği de devam ettiğine göre, davalının kendine ait bir evin bulunması, aile konutu olan davacıya ait taşınmazdan davalının yararlanma hakkını ortadan kaldırmaz. Davacının bu konuttan sadece kendisinin yararlanmasına ilişkin isteği de ayrı yaşamakta haklı olmadığından kabul edilemez (TMK m. 197/2). O halde, isteğin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

KARAR : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.07.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Üye Notu : Karar özeti tarafımızdan yapılmıştır.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 194 :Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.

Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir.

Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini (Ek ibare: 6518 S.K. m.44 - yürürlük: 19.2.2014) “tapu müdürlüğünden” isteyebilir.

Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 28-12-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02990603 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.