Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

4721 S.lı Türk Medeni Kanunu MADDE 639
Miras sebebiyle istihkak davası, davacının kendisinin mirasçı olduğunu ve iyiniyetli davalının terekeyi veya tereke malını elinde bulundurduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde mirasbırakanın ölümünün veya vasiyetnamenin açılmasının üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

İyiniyetli olmayanlara karşı zamanaşımı süresi yirmi yıldır.

Gerekçesi için Bkz.

MK. 639 Madde Gerekçesi

Üyemizin Notu: Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 579 uncu maddesini karşılamaktadır.

Madde İsviçre Medenî Kanununun 600 üncü maddesindeki aslına uygun olarak iki fıkra hâline getirilmiştir.

Yürürlükteki maddenin birinci fıkrasındaki "kendi haklarının racih olduğuna" ifadesi "kendisinin mirasçı olduğunu" şeklinde değiştirilmiştir. Ayrıca aynı fıkrada "zilyet bulunduğuna" ifadesi, "elinde bulundurduğunu" şeklinde değiştirilmiştir. Zira zilyet olma kavramı "elinde bulundurma" kavramından daha dar bir kavramdır. Kişi zilyet olmaksızın da tereke malını elinde bulundurabilir.

Kaynak Kanunun 600 üncü maddesinde miras sebebiyle istihkak davasının zamanaşımı süresi iyiniyetli olmayan zilyetlere karşı otuz yıldır. Bu süre yürürlükteki Kanuna bu şekilde alınmıştır. Ancak bu süre İsviçre'de olağanüstü zamanaşımı ile taşınmaz mülkiyetini kazanma süresi ile paraleldir. Bizde ise olağanüstü zamanaşımı ile taşınmaz mülkiyetin kazanılmasında İsviçre'den farklı olarak otuz yıl değil, yirmi yıllık süre kabul edilmiştir. Bizde de, olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanmaya ilişkin yirmi yıllık süre ile miras sebebiyle istihkak davası arasında paralellik sağlanmak üzere bu süre yirmi yıl olarak kabul edilmiştir.

Yürürlükteki Kanunun 580 inci maddesinde muayyen mal vasiyeti alacaklısına tanınmış olan zamanaşımı süresiyle ilgili hüküm 602 inci maddeye alınmıştır. Çünkü 602 nci maddenin gerekçesinde de ifade edildiği gibi, 580 inci madde vasiyet alacaklılarıyla ilgilidir. Bu nedenle, bu alacaklıların zamanaşımı ile ilgili sorunun da kaynak Kanunun 601 inci maddesinden farklı olarak orada çözümlenmesinin daha isabetli olacağı düşünülmüştür.


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 17-12-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02838802 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.