Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

CEDAW: Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi MADDE 7
Taraf Devletler, ülkenin politika ve kamu hayatında, kadınlara karşı ayrımı önlemek için tüm önlemleri alacaklar ve özellikle kadınlara erkeklerle eşit şartlarla aşağıdaki hakları sağlayacaklardır:

a.Bütün seçimlerde ve halk oylamalarında oy kullanmak ve halk tarafından seçilen organlara seçilebilmek;

b.Hükümet politikasının hazırlanmasına ve uygulanmasına katılmak, kamu görevinde bulunabilmek ve hükümetin her kademesinde kamu görevleri ifa etmek;

c.Ülkenin kamu ve politik hayatı ile ilgili hükümet dışı kuruluşlara ve derneklere katılmak.

Siyasal ve Kamusal Yaşam

Üyemizin Notu: GENEL TAVSİYE NO 26 (16.Oturum,1997)
Madde 7. ( Siyasal ve Kamusal Yaşam)
Taraf devletler, ülkenin siyasal ve kamusal yaşamında, kadınlara karşı ayırımı yok etmek için tüm önlemleri alacaklar ve özellikle kadınlara erkeklerle eşit şartlarda
Aşağıdaki hakları sağlayacaklardır;
a) Bütün seçimlerde ve halk oylamalarında oy kullanmak ve halk tarafından seçilen organlara seçilebilmek,
b) Hükümet politikasının hazırlanmasına ve uygulamasına katılmak, kamu görevinde bulunabilmek ve hükümetin her kademesinde kamu görevleri üstlenmek,
c) Ülkenin kamusal ve siyasal yaşamı ile ilgili hükümet dışı kuruluşlara ve derneklere katılmak.
Arka plan
1- Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, kadınların ülkelerindeki kamusal yaşama katılımı açısından özel öneme sahip bir konumdadır. Sözleşmenin özsözünde yer alan konu ile ilgili bölüm :
“ Kadınlara karşı ayrımcılığın, hak eşitliği ve insan şeref ve onuruna saygı ilkelerini ihlal ettiğini, kadınların erkeklerle eşit olarak ülkelerin siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatlarına katılmalarını engellediğini, toplumun ve ailenin refahının artmasına engel oluşturduğunu ve kadınların ülkeleri ve insanlık hizmetinde kullanabilecekleri olanaklarını geliştirmelerini zorlaştıracağını kaydederek,”
2- Sözleşmenin önsözünde kadınların karar mekanizmalarına katılımının önemi ayrıca tekrarlanırsa ;
“ Bir ülkenin tam ve eksiksiz kalkınmasının, dünyada refahın ve barışın elde edilmesinin, kadınların erkeklerle eşit şartlarda her alanda azami katkılarının gerektiğine inanarak, ”
3- Bundan başka, Sözleşmenin 1.Maddesinde yer alan “kadınlara karşı ayrımcılık” terimi söyle yorumlanabilir :
“ kadınların medeni durumlarına bakılmaksızın ve kadın ile erkek eşitliğine dayalı olarak politik, ekonomik, sosyal, kültürel, medeni veya diğer alanlardaki insan hakları ve temel özgürlüklerinin tanınmasını, kullanılmasını ve bunlardan yararlanılmasını engelleyen veya ortadan kaldıran veya bunu amaçlayan ve cinsiyete bağlı olarak yapılan herhangi bir ayırım, dışlama veya sınırlama anlamındadır”
4- Diğer sözleşmeler, bildiriler ve uluslar arası çözümlemeler kadının kamusal yaşama katılmasında büyük öneme sahiptirler ve eşitliğin uluslar arası standardının temelini oluştururlar. Bunlar ; İnsan Hakları Evrensel Bildirisi, Uluslararası Politik ve Sosyal Haklar Sözleşmesi, Kadınların Siyasal Hakları Sözleşmesi, Viyana Deklarasyonu , Pekin Deklarasyonu ve Eylem Planı’nın 13.paragrafı, Sözleşmenin 5.ve 8. tavsiye kararları, İnsan Hakları Komitesince benimsenen 25 adet genel önergeler, Avrupa Komisyonu’nun ‘ siyasal kararlarda cinsiyet dengesinin nasıl yaratılacağı’ ve ‘karar verme mekanizmalarında kadın ve erkeğin eşit katılımının sağlanması’ konusunda Avrupa Konseyi tarafından benimsenen önergeler.
5- 7.Madde siyasal ve kamusal alanda kadınlara karşı ayrımın önlenmesi ve kadınların kamusal ve siyasal yaşama erkeklerle eşit olarak katılımını sağlanması için taraf devletleri tüm uygun önlemleri almaya zorlar.7.madde içinde taraf devletlerin tüm kamusal ve sosyal yaşamdaki yapacağı düzenlemeler sadece a, b, c, paragraflarında yazılanlarla sınırlandırılmamalıdır. Bir devletin sosyal ve kamusal yaşamı oldukça geniş bir konudur, Bu, siyasal gücün kullanılmasını, yasa yapan ve uygulayan, yönetimle ilgili uygulamaların tümünü içerir. Bu terim, uluslar arası, ulusal, bölgesel ve yerel seviyelerdeki politikanın tüm biçimlerini ve yönetimini içerir. Ayrıca, siyasal partiler, ticari oluşumlar, profesyonel veya endüstriyel kurumlar, kadın örgütlerin, halk-tabanlı organizasyonlar ve diğer organizasyonlar gibi kamusal ve siyasal yaşamdaki kamu kuruluşlarını ve yerel kuruluşları içerir.
6- Sözleşmede zihinlere kazınan şey ; her vatandaşın eşit olarak düzenli aralıklarla yapılan seçimlerde seçme ve seçilme hakkı olmasıdır. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 21.Maddesi ve Uluslararası Politik ve Sosyal Haklar Sözleşmesi’nin 25. Maddesi gibi insan hakları araçları bu hakkı sağlamaktadır.
7- Sözleşmenin kamusal yaşamda ve karar vermede fırsat eşitliğinin önemi üzerine vurgusu, Komite’nin 7.maddeyi tekrar ele almasını ve taraf devletlerin sözleşme üzerine raporlarda politikalarını tekrar gözden geçirmelerini önerir , bu yorum ve tavsiyeler aşağıda sayılmıştır :
Yorum:
8- İnsan etkinlikleri kamusal ve özel alanlarda her zaman farklı düşünülmüş ve buna göre düzenlenmiştir. İstisnasız olarak kadınlar özel veya ev içi alanda yer alırlar ve neslin çoğalması, çocuklar büyütülmesi gibi ikincil derecedeki sosyal aktivitelerde rol alırlar. Buna karşılık özel yaşam ve ev yaşamının dışında kalan kamusal alan daha saygın ve onurlu bir etkinlik alanıdır. Erkekler tarihsel süreçte kadını özel alanda ikinci plana atarak ve gücünü sınırlayarak kamusal yaşamda etkin olmuşlardır .
9- Kadının aile ve toplumun ağırlığını taşıması ve gelişmeye katkısındaki merkezi rolüne rağmen günlük yaşamda ve toplumun geleceğini belirlemedeki karar verme mekanizmalarından ve siyasal yaşamdan uzak tutulmuştur. Özellikle kriz dönemlerinde kadının sesi yok edilmiştir. Deneyimleri ve katkıları yok sayılmıştır.
10- Tüm uluslarda kamusal yaşamda kadının katılımcılığının önünü kesen en belirgin faktör dinsel inanç ve kültürel değerlerin iskeletidir. Tüm uluslarda kültürel değerler ve dini inançlar, kadının özel alandaki etkinliğini ve kamusal hayattan uzak tutulmasında etkili olmuştur.
11- Kadının bazı ev işi ve yükümlülüklerinin hafifletilmesi, kadınları kamusal yaşamda daha fazla söz sahibi yapar. Kadının erkeğe ekonomik bağımlılığı ,önemli politik kararlar almasını ve kamusal yaşamda aktif rol almasını önler. İş yükü ve ekonomik bağımlılık kamusal ve siyasal çalışmanın uzun ve esnek olmayan saatleri kadınların bu alanlarda daha fazla aktif olmasını engellemiştir.
12- Medya tarafından da işlenen basmakalıp düşünceler siyasal yaşamda çevre, çocuk, sağlık gibi konularda kadınları sınırlar ve kadınları finans. bütçe kontrolü ve kararları dışında tutar. Kadınların politikacıların taraftar topladıkları alanlara düşük katılımı diğer bir engel olabilir. Kadın liderlerin güce sahip olduğu bu babalarının, kocalarının veya erkek akrabalarının etkilerinin sonucudur.

Siyasal sistemler

13- Kadı ve erkek eşitliği kuralı tüm uluslar arası araçlarda ve birçok ülkenin yasalarında ve anayasalarında kabul edilmiştir. Son 50 yıl içinde kadın eşitlikte başarılı olamamıştır ve eşitsizlik kadının kamusal ve siyasal yaşamda düşük seviyede rol almasıyla pekiştirilmiştir. İnsanlık deneyim ve potansiyeli, erkekler tarafından verilen karar ve geliştirilmiş politikaları yansıtır. Adil ve etkili bir kamusal organizasyon, tüm üyelerin katılımı ve aktif rolünü içerir.,
14- Hiçbir siyasi sistem kadının eşit katılımı ve hakları üzerine kafa yormamıştır. Demokratik sistemler, kadının siyasal yaşam içinde varolması fırsatlarını geçiştirmesine karşın, bir çok ekonomik, sosyal ve kültürel alandaki engeller ciddi şekilde varlıklarını sürdürmektedirler. Tarihte varolan demokrasiler kadınların düşünce ve ilgilerinin eşit bir şekilde entegrasyonunda başarısız olmuşlardır . Kadınları kamusal yaşamdan ve karar mekanizmalarından uzak tutan toplumlar demokratik olarak tanımlanamazlar. Demokrasinin konusu, gerçek, dinamik anlamı ve süren etkisi sadece siyasal kararların yenilenmesiyle birlikte kadın ve erkeğin rolleriyle olur. Taraf devlet raporları gösteriyor ki; kamusal yaşam ve karar vermenin eşit olduğu yerde, kadın haklarının uygulanması ve Sözleşme hayata geçer.

Geçici Özel önlemler

15- De Jure engelinin kaldırılması gereklidir ancak yeterli değildir. Kadının eşit rol alımındaki başarısızlık, isteksiz ve uygun olmayan prosedürlerin sonucudur. Anlaşmanın 4.maddesi 7.ve 8.maddelere etki edebilmesi açısından “geçici özel önlemlerin” kullanılmasını teşvik eder. Etkin geçici önlemlerin hayata geçirildiği ülkelerde geniş kapsamlı önlemler; mali açıdan , kadın adayın eğitimi, seçim sistemlerinin değişimi, eşit rol dağılımına yönelik kampanyaların geliştirilmesi, hedefe ulaşmak için kota uygulanmasını, sosyal yaşamda kadınların karar verme mekanizmalarında etkin rol oynamasını sağlamıştır. Toplumların sosyal yaşamları içinde kadın erkek eşitliğini teşvik etmek üzere geçici özel önlemlerin alınması ve bu yöndeki engellerin kaldırılması sosyal yaşam içinde gerçek eşitliği sağlamada öncelikli öneme sahiptir. Yüzyıllarca erkeğin kamusal alandaki üstünlüğü ile baş edebilmek için, kadın toplumun tüm bölümlerinde bütünüyle etkin rol alması teşvik edilmeli ve desteklenmelidir. Gerçek eşitliği sağlamak için taraf devletlere geçici özel önlemleri alma zorunluluğu getirilmiş ve anayasalarında vatandaşlarına gerçek anlamda eşitlik sağlama yükümlülüğü de getirilmiştir.
Özet
16- Pekin Eylem Planında vurgulanan de jure ve de facto arasındaki fark veya genel olarak kamusal ve sosyal yaşamda kadının rol alması gerçekliğine karşı sahip olacağı haklar önemli bir konudur. Araştırmalar gösteriyor ki; eğer kadın katılımı %30-35’e yakalaşırsa (bu genellikle kritik oran olarak bilinir) bunun politik biçime ve karar içeriğine doğrudan etkisi olacak, siyasal yaşam canlanacaktır.
17- Kamusal yaşamda geniş bir temsiliyeti sağlamak için kadınlar, siyasal ve ekonomik gücün kullanılmasında eşitlik elde etmelidirler. Hem ulusal hem uluslar arası tüm seviyelerdeki karar verme mekanizmalarında eşit rol oynamalıdırlar ki eşitlik gelişim başarı hedefine ulaşabilsin.Eğer gerçek demokrasi sağlanabilirse ve bu amaç haline gelirse cinsiyet merkezli bakış açısı da önem kazanır, tartışılabilir. Bu edenle kadınların kamusal yaşamda var olmaları gereklidir. Kadınların katılımı sadece güçlenmeleri için değil, bir bütün olarak toplumun gelişimine yapacağı katkı için gereklidir.
Seçme ve Seçilme Hakkı (Madde 7 , a.paragrafı)
18- Sözleşme taraf devletler anayasalarında kadınların erkeklerle gerçek eşitlikte olmasının sağlanması, tüm seçim ve halk oylamalarında seçme ve seçilme hakkının sağlanması için uygun adımların atılmasını zorunlu kılar. Bu haklar de jure ve de facto dur.
19-Taraf devletlerin raporları;kadın ve erkeğe tüm seçim ve halk oylamalarında eşit haklar veren anayasal ve diğer yasal tedbirler benimsenirken, birçok ülke kadınların bu hakkı kullanırken uygulamada zorluklarla karşılaştıklarını gösteriyor.
20-Bu hakları kullanmaya engel olan faktörler şöyledir:
a) Kadınlar genelde adaylık,siyasi parti programları,oylama biçimleri hakkında erkeklere göre daha az bilgiye sahiptirler. Kadınların tam yada eşit olarak seçilme haklarını kullanmalarını engelleyen diğer önemli faktörler ise okuma-yazma yetersizliği , siyasi sistemlerin yeterince bilinmemesi ve anlaşılmaması yada teşvik edici siyaset ve politikaların azlığıdır
Oy hakkının lütfedilmiş olması anlayışının değişmesi için hakların , sorumlulukların ve fırsatların anlaşılmasındaki başarısızlık nedeniyle kadınlar sürekli olarak oy verme hakkı için kayıt edilmezler.
b) Ekonomik yetersizlikler gibi çifte iş yükü de kadınların seçimleri izleme ve oy kullanırken özgür hareket etmeleri için zaman ve fırsatlar yönünden kısıtlarlar.
c) Birçok ülkede gelenekler ve sosyo-kültürel yaşam kadınları oy haklarından vazgeçirecek yapıdadırlar. Birçok erkek ikna yolu ile ya da direkt olarak kadınların oylarını etkilerler veya kontrol altına alırlar. Bu tür davranışlar önlenmelidirler.
d) Bazı ülkelerde kadınların seçimlere katılımını kısıtlayan diğer faktörler ise seçmen tarafından kadın adayların güven eksikliği neticesi desteklenmemesi, kadının siyasal katılımına karşı olumsuz davranışların devam etmesi ve kadının seçme hakkı için özgür iradesin sınırlandırılmasıdır.
21-Yukarıdaki faktörler en azından kadınların içinde bulundukları şu paradoksu açıklar:Kadınlar seçmen sayısının yarısını oluşturmalarına rağmen ayrımcılık politikalarının önlemesi, hükümetlerin değişmesi yada ilgi alanlarının geliştirilmesi için blok halinde politik güçlerini kullanmıyorlar.
22-Seçim sistemi, parlâmentonun sandalye sayısının dağılımı,seçim bölgesinin seçimi gibi durumlar parlâmentoya seçilen kadın oranı üzerinde etkilidirler. Siyasal partiler fırsat eşitliği haklarını korumak ve kadın ile erkek adaylar arasındaki dengeyi kurmaya çaba göstermelidirler.
23-Kadınların bu seçme ve seçilme hakkını kullanmalı,kadınlar üzerinde aşırı etkiler yapmamalı veya erkeklere uygulanmayan durum ve sınırlandırmaları barındırmamalıdır. Örneğin, belirli bir düzeyde eğitime sahip,minimum özelliklere sahip yada okur-yazar kişilerin sebep olmaksızın seçim haklarını sınırlaması belki o kişilerin evrensel insan haklarının ihlali olacaktır. Ayrıca bunun kadınlar üzerindeki etkisi de aşırı olacağından sözleşmenin koşullarını da aykırılık teşkil eder.
Hükümet politikalarının hazırlaması ve uygulanmasına katılma hakkı (madde 7,paragraf b)
24-Genelde kadınların devlet politikalarına katılımı bir seviyede devam eder. Önemli gelişmeler olmasına ve bazı ülkelerde eşitliğin sağlanmasına rağmen birçok ülkede kadının katılımı gerçekten azalmıştır.
25-Madde 7 b paragrafı taraf devletler için kadınların hükümet politikasının hazırlanması ve uygulanmasına hükümetin her kademesinde temsil edilmek ve tam olarak katılmak hakkını kullanmalarını sağlanmasını istiyor. Bu siyasal politikalara kadın bakış açısı getirilmesi ve cinsiyet konularındaki temel düşüncelerin oluşumunu sağlar.
26-Taraf devletler kadınları hem yetkin olarak karar verme mekanizmalarına atamak hem de geniş anlamda kadın bakış açısı ve ilgisini temsil eden grupların tavsiyelerini dikkate almakla sorumludurlar.
27- Taraf Devletlerin bir zorunluluğu da belirlinin hükümet politikalarının oluşumunda kadınların tam katılımını zorlaştıran engellerin kaldırılmasını sağlamaktır. Bu engeller; kadın katılımını teşvik etmeyen geleneksel ve alışılagelmiş davranışlar ile, atanan kadınlara karşı takınılan umarsız tavırlardır. Kadınlar daha üst düzeyde temsil edilmediğinde, kadınlarla hiç görüş alış verişi yapılmadığı veya eksik yapıldığında devlet politikaları eksik kalacak ve etkili olamayacaktır.
28- Taraf devletler genel olarak kadınların üst düzey görevlere atanmalarını sağlarken siyasi partiler de kadın adayları seçilme şansı yüksek yerlere yerleştirmekle yükümlüdürler. Taraf devletler, erkeklerle eşit oranda devletin danışma birimlerinde kadınlara görev vermek için çaba göstermelidirler. Devletlerin temel sorumluluğu; kadına karşı ayrımcı tavırları veya siyasal ve kamusal alanda kadınların cesaretlerini kıran davranışları değiştirerek kadınların toplumdaki liderlik ve rehberlik girişimlerini teşvik etmektir.
29- Üst düzey yönetim birimlerinde ve danışma yapılarında eşit dağılımı sağlamak için birçok taraf devletler tarafından benimsenmiş olan önlemler şöyledir; atamalarda eşit donanımdaki adaylar arasında kadın adaylara öncelik tanınması kuralının benimsenmesi, erkek kadın ayırım olmaksızın kamusal kurumlara katılımın %40!dan aşağı olmamasının benimsenmesi, parlamentoya seçilmede ya da devlet kurumlarına yapılan seçimlerde kadın lehine kota uygulanması, - kamusal alandaki çalışmalara aday olacak kadınların donanımlarının sağlanması için kadın örgütlerine danışılması,kamusal yapılara yapılacak adaylık başvurularında kolaylık sağlanması ve bu açıdan aday kayıtlarının geliştirilmesi,özel organizasyonlarda da kadın adayların danışma ve yönetimine aday olabilmelerinin sağlanması için taraf devletler bu tür organizasyonları teşvik etmelidirler.
Kamu görevinde bulunabilme ve hükümetin her kademesinde kamu görevi üstlenme hakkı (madde 7, paragraf b)
30- Taraf devletlerin raporları gösteriyor ki; kadınlar hükümet kabinelerinde,devlet hizmeti ve kamu yönetimlerinde, adli yönetimler ve adalet sistemlerinde üst düzey yönetimlerin dışında kalmışlardır. Kadınlar etkin ve üst düzey pozisyonlara nadiren atanmaktadır. Bazı devletlerde sayıları nispeten artarken genellikle eve ve aileye ilişkin konularda, ekonomi politikalarının geliştirilmesi ile ilgili karar verme mekanizmalarında bulunma, siyasal ilişkiler, savunma ve barış politikalarında , anayasal yorumlarla ilgili karar verme süreçlerinde çok küçük oranda temsil edilmektedirler.
31- Taraf Devletler raporları ayrıca gösteriyor ki; bazı durumlarda kanunlar, krala ait güçlerin kullanılmasından ve devlet adına yargılama yapma yetkisinin verildiği dini veya geleneksel mahkemelerdeki hakimler gibi hizmet etmekten veya orduya tam katılımdan, kadınları hariç tutmaktadır.
Hükümet-dışı, siyasi ve kamusal organizasyonlara katılma hakkı:
32. Taraf Devletler raporları gösteriyor ki; siyasi partiler hakkındaki bilginin sağlandığı nadir durumlarda, kadınlar erkeklerden daha az nüfuzlu görevlerde bulunuyor ve daha az temsil ediliyorlar. Siyasi partiler, karar verme rollerinde önemli birer araç olduklarından hükümetler; siyasi partileri faaliyetlerinde kadınların ne oranda tam ve eşit katılımcı olduklarını incelemeleri için teşvik etmeli ve durum böyle değilse, bunun sebeplerini tespit etmelidirler. Siyasi partiler, insan haklarının etkili evrensel bir garanti olduğunu kabul etmek için teşvik edilmelidir. Bunun, sözleşme koşullarına tecavüz etmek suretiyle, kadınlar üzerinde oransız bir etki yaratması da muhtemeldir. Siyasi partiler, kadınların tam temsili ve katılımında engellerin üstesinden gelmek ve uygulamada parti mensubu olarak kadınlara fırsat eşitliği sağlanmasını temin etmek, seçimde aday gösterilmeleri için etkili önlemleri benimsenmeleri için teşvik edilmelidir.
33. Bazı siyasi partiler tarafından benimsenmiş olan önlemler, kadınların yönetim yapılarında en az sayı ve orandaki pozisyonlarını bir tarafa bırakmayı, seçim için aday gösterilen erkek ve kadın adaylar arasında dengeyi sağlamayı ve daha az uygun seçim alanlarına veya parti listesinde en az avantaj sağlayan pozisyonlara, ilkelere uygun olmayarak kadınların atanmamasını sağlamayı içerir. Hükümet partileri özellikle ayrımcılık karşıtı yasama veya diğer anayasal eşitlik garantisi altında izin verilen bu tür geçici önlemleri almalıdır.
34. Ticari birlikler ve siyasi partiler gibi organizasyonların ana sözleşmelerinde bu kuralların uygulanmasına yönelik, yönetim kurullarında cinsiyet dengeli temsil ile üyelerin dağılımında toplumun tüm kesimlerinde eşit ve her iki cinsin katılımının sağlanmasından yarar sağlanabilmesi için kadın-erkek eşitlik ilkesini gözetme zorunlulukları vardır. Hükümet dışı organizasyonların yaptıkları gibi, bu tür yapılanmalar kadınların siyasi deneyimlerinde, katılım ve önderlikte önemli bir eğitim zemini oluşturur.
8.Madde (Uluslararası düzey)
Taraf devletler, kadınlara erkeklerle eşit koşullarda ve hiçbir ayrım gözetmeksizin, hükümetlerini uluslar arası düzeyde temsil etmek ve uluslar arası kuruluşların etkinliklerine katılmak fırsatını sağlamak için gerekli bütün önlemleri alacaklardır.
Yorum
35.Sekizinci madde gereği hükümetler, tüm uluslararası alanlarda ve tüm düzeylerde kadınların bulunmasını temin etmek zorundadır. Bu, ekonomik ve askeri olaylarda, diplomaside, uluslararası ve bölgesel konferanslara, delegeler kuruluna kadınların katılımını gerektirir.
36.Taraf devletlerin raporlarında kadınların bir çok hükümetin yabancı ve diplomatik servislerinde özellikle yüksek kademelerde gereğince temsil edildiği açıktır. Kadınlar ülkenin yabancı ilişkilerinde daha az önemli elçiliklere atanmaya eğilimlidirler ve bazı durumlarda kadınlar medeni durumlarına ilişkin sınırlandırmalar dolayısıyla atanma koşullarında ayrımcılığa maruz kalmışlardır. Erkek diplomatlar için uygun görülen eş ve aileye ilişkin kolaylıklar aynı pozisyondaki kadınlar için uygun görülmez. Ailesel yükümlülüklerini içeren evle ilgili sorumlulukları hakkındaki varsayımlar nedeniyle, uluslararası iş bağlantıları için kadınların fırsatları sık sık inkar edilir, bu onların atamaları kabul etmelerine engel olacaktır.
37.Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası organizasyonlarda diğer diplomatların yanında ve çok az sayıdaki kıdemli seviyede kadın diplomatlar yoktur. Uluslararası ve küresel amaçları, gündem ve öncelikleri gerçekleştiren konferanslarda, uzman toplantılarında da durum aynıdır. Birleşmiş Milletler sistemi ve çeşitli ekonomik, siyasi ve askeri organizasyonlar, bölgesel seviyede uluslararası kamu işverenleri için önemli oldu, ama burada kadınlar, düşük seviyeli pozisyonlarda azınlıkta kaldı.
38. Uluslararası temsil ve uluslararası organizasyonlara katılımda kadın ve erkeğin eşit koşullarda çok fırsatları vardır. Bu objektif kriter ve atama işleyişi, resmi delegasyon ve ilgili pozisyonlara dair tanıtım eksikliği sonucudur.
39. Çağdaş dünyanın küreselleşmesi, uluslararası organizasyonlarda kadınların erkeklerle eşit olarak yer almasını artan bir şekilde önemli kılar. Tüm uluslar arası organizasyonlarda kadın hakları ve cinsiyet entegrasyonu hükümet zorunluluğudur. Barış ve uzlaşmama sonuçları, askeri harcamalar ve nükleer silahsızlanma ve gelişme, çevre, yabancılara yardım, ekonomik yapılanma gibi küresel konular hakkındaki can alıcı kararlar kadınların ümitli katılımı ile alınır. Bu hükümet dışı seviyelerdeki alanlarda kadınların katılımında bir karşıtlık oluşturur.
40. Uluslararası görüşmelerde barışı koruma eylemlerinde, koruyucu diplomaside, aracılık, insani yardım, sosyal barış, barış anlaşmaları ve uluslararası adalet sistemi içinde kadınların katılımı fark yaratacaktır. Kadınların ve erkeklerin üzerindeki farklı etkilerini anlamak için bir cinsiyet perspektifi ve analiz gereklidir.
Tavsiyeler
Madde 7 ve 8
41. Taraf devletler, anayasalarının ve yasalarının anlaşma kurallarına ve özellikle madde 7 ve 8’e uygun olmasını sağlamalıdır.
42. Taraf devletler, uygun yasaların çıkarılmasını içeren anayasaya uygun tüm önlemleri almak, anlaşmanın doğrudan konusu olmayabilecek, kadınlara karşı ayrım yapmayan, madde 7 ve 8’deki kurallara saygı duyan siyasi partiler ve ticari birlikler gibi organizasyonları sağlamak için zorunluluk altındadır.
43. Taraf devletler, madde 7 ve 8’deki tüm alanlarda kadınların eşit temsilinin sağlanması için geçici özel önlemleri tanımlamalı ve yerine getirmelidir.
44. Taraf devletler, madde 7 ve 8’deki her bir hakkı kullanabilme koşulunun etkilerini ve nedenlerini açıklamalıdır. Toplum içinde kadın rollerine karşı geleneksel, alışagelmiş davranışları değiştirmek için hakları kullanabilme koşulunu taraf devletler tarafından atılan adımlar gibi göstermelidir.

Madde 7
45. Madde 7 paragraf (a) için etkinlik ve önlemler tanımlanmalı ve yerine getirilmelidir. Bunlar aşağıdaki maddeleri de planlamalıdır:
a) Halk tarafından seçilen pozisyonlarını elinde tutan kadın ve erkek arasında dengeyi sağlamak.
b) Kadınların oy hakkını, bu hakkın önemini ve nasıl uygulayacaklarını anlamalarını sağlamak.
c) Okumamışlık, dil, yoksulluktan kaynaklanan, kadının özgürlük hareketine karşı olan engellerin üstesinden gelinmesini sağlamak.
d) Haklarının kullanılmasında, oy kullanmada ve seçilmede bazı dezavantajları deneyimleyen kadınlara yardım etmek.
46. Planlanmış önlemler şunları sağlamalıdır:
a) Hükümet politikaları formülasyonunda kadının eşit temsili.
b) Kamu dairelerinde eşit hakların uygulanmasında kadının tercihi.
c) Başvurulan konularda ve kadınlara açık doğrudan askere alma işlemleri.
47. Madde 7 paragraf ( c ), bu tür önlemler, şunları amaç edinmeyi içerir.
a) Kadınlara karşı ayrımcılığın engellenmesini yasaya koyan etkili yasamanın sağlanması.
b) Kadınların temsili ve katılımını teşvik eden stratejiler benimsenmesi için hükümet dışı organizasyonların, kamu ve siyasi kurumların teşvik edilmesi.
48. Madde 7’ye dair raporlamada taraf devletler:
a) Madde 7 kapsamındaki hakların yerine getirilmesini sağlayan yasal koşulları tanımlamalı.
b) Yasal tedbirlerde, geleneksel, dinsel veya kültürel uygulamalarda artış olsa da hakların kısıtlanmasının ayrıntılarını sağlamalı.
c) Bu hakların kullanılmasında engellerin üstesinden gelmek için planlanan önlemler tanımlanmalı.
d) Bu haklardan hoşlanan erkeklerle ilgili olarak, kadınların cinsiyetle bağlantılandırılmamış istatiksel bilgilerini göstermeyi içermeli.
e) Kadınların katılımını ve katılımın seviye ve derecesini içine alan gelişme programları ile kurumları içeren politik formülasyon çeşitlerini tanımlamalı.
f) Madde 7 paragraf ( c ) kapsamında, kadınların ülkelerinde kadın organizasyonlarını içeren hükümet dışı organizasyonlara katılımın derecesini tanımlamalı.
g) Hükümet dışı organizasyonlarda ve hükümetin politik formülasyonunun, yürütülmesinin tüm seviyelerinde taraf devletin sağladığı aşamaları analiz etmeli.
h) Siyasi parti, ticari birlikler, işçi organizasyonlarının, profesyonel kurumlarında kadın memur ve üyelerin gereğince temsiline yardım eden faktörleri analiz etmeli ve buna dair bilgi sağlamalı.

Madde 8
49. Tanımlanan ve yerine getirilen önlemler, tüm Birleşmiş Milletler yapılarının üyeliklerinde kadın ve erkek dengesini sağlamak için planlamayı, genel meclisin ana komisyonu, ekonomik ve sosyal konsey ve uzman yapılarını, anlaşma yapılarını ve bağımsız çalışma gruplarını içerir.
50. Madde 8 kapsamında taraf devletler raporlamada:
a) Barışın korunması ve çözümde uzlaşmama rollerinde ve ilgili sektörlerdeki kıdemliliklerinde, uluslararası konferanslara hükümet delegasyonlarının üyeliklerini içeren yabancı servisler ve uluslararası temsilde kadınların yüzdesini gösteren istatistikleri sağlamalı.
b) İlişkili pozisyonlarda ve resmi delegasyonlara kadınların atanması için işlemleri ve objektif kriterleri gerçekleştirmek için çabaları tanımlamalı.
c) Hükümetin uluslararası komisyonda kadınları etkileyen bilgiyi ve forumdan çıkarılan resmi dökümanları, -özellikle hükümetle ilgili ve hükümet dışı yapılarda kadının gelişiminden sorumlu- yayımlamak için atılan adımlar tanımlanmalı.
d) Bireysel ya da diğer organizasyonların kadın üyeleri olarak siyasi eylemlerden dolayı kadınlara karşı ayrımcılıkla ilgili bilgi sağlanmalı.


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 11-12-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03451991 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.